ölüm şairi cahit sıtkı tarancı'nın düşten güzel isimli kitabında yer alan şiir. eğer geyikli gece'nin son dizeleri* bir şiir ile özdeşleşecek olsaydı bu şüphesiz yalnızlık macerası olurdu. kaç yaşında olursan ol özlermişsin anneni, kaç yaşında olursan ol hep biraz yorucu bir dağınıklıkmış yalnızlık. kimi zaman yerin bin kat dibine sokup kimi zaman bir nefeslik yaşama payı bırakırmış insana böyle anlar. öldürmeyen şey insanı aynadaki aksine muhtaç ediyormuş, ben kendi aksini görmekten korkan ve tiksinen cahit sıtkı tarancı'dan bunu öğrendim. "cesaret, şairim, cesaret." burası her ne kadar gel zoya şiirinde veda ettiği zoya'sı ile mutlu olan voznesenski'nin dünyası olsa da yine aynı dünya değil mi kendine biraz bile tahammülü olmayan cahit sıtkı'ya kendi dizlerinden medet umduran?


öyle yalnız kaldım ki hayatımda
kimi gün öldüm kimi gün ilah oldum
çok zaman annemin dizlerine hasret
koydum başımı kendi dizlerime
doya doya ağladım


paylaşırsa dost paylaşırmış
insanın derdini sevincini
dost ümidiyle ortalığa düşmeye gör
hangi kapıyı çalsan kimseler yok


aşık mı olmadım taparcasına
bir mecnun geçti o çöllerden bir de ben
diz mi çektirmedim alemde kerem gibi
ferhat gibi gürz mü sallamadım dağlara
ne leyla yar oldu bana ne aslı ne şirin

o gün bugün sırtımı kendim sıvazlıyorum
sabahları sokağa çıkmadan evvel
cesaret şairim cesaret
kendi saçlarımı okşuyorum geceleri
sevgilimin saçları niyetine.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yalnızlık macerası" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim