1.
yaşanan ilginç ve komik olayları yaran olay diye arkadaşlarımıza anlatırız.
aşağıdaki gerçek olayda hukuki nedenlerden dolayı yer, tarih, isim belirtilmemiştir.
bakanlık, illere bir genelge yollar: “ tarıma zarar veren hayvanların sayısını bildirin... eğer yaban domuzu sayısı 150'yi geçerse, sürek avı başlatın... vurulan yaban domuzlarının kuyruğunu da kesip gönderin.
il tarım müdürleri, genelgeyi okumuşlar. herkes "bazı hayvanları... bazı rakamları" yazmış. ((b: kim gidecek dağda bayırda yaban domuzu sayacak))
tabii kimse "başına iş almak" istememiş.
kimse de yaban domuzu sayısını "150'nin üzerinde" göstermemiş. (150’nin üzerinde derse sürek avını başlatmak için bir sürü bürokrasi işi çıkacak.)
kimi 60 demiş, kimi 70, kimi 80. böylece "görev yerine getirilmiş."
ankara'nın genelgesine göre her yıl "rakamları yenilemek" gerekiyor.
müdürler onun da "çaresini" bulmuşlar.
bir yıl önce "bizim ilde 70 yaban domuzu var" diyen, bir yıl sonra "75'e çıktı" demiş.
sayı 150'yi bulmadığı için ne "sürek avı" gerekmiş, ne de "domuzun kuyruğunu kesip, ankara'ya yollamak."
bir gün, bir ilin tarım müdürü değişmiş. yeni mezun, idealist biri. yeni müdür "eski listeyi" incelemiş.
bakmış ki her yıl sayı 3'er, 5'er arta arta, ildeki yaban domuzu sayısı "145'e ulaşmış görünüyor."
düşünmüş, taşınmış.
"nasıl olsa ankara fark etmez" demiş.
"kafasına göre uydurduğu yeni rakamı" ankara'ya bildirmiş:
- 95.
bakanlıktaki "araştırma, planlama, koordinasyon" birimindeki dikkatli bir uzman illerdeki "tarım zararlılarının listesini" incelerken görmüş ki:
bir ildeki yaban domuzu sayısı 145'ten, 95'e inmiş.
hemen durumu "makama" arz etmiş. makam da "il müdürüne" soruları dayamış:
- 145 eksi 95 eşittir 50... bu 50 yaban domuzuna ne oldu?.. vurulduysa, kuyruklar nerede?
il müdürünü almış bir telaş. düşünmüş, taşınmış. aklına bir "çıkış yolu" gelmiş.
ankara'ya cevabı döşenmiş:
- sayı 150'ye yaklaştığı için sürek avına çıkıldı... yaban domuzları takip edildi... vurulacağını anlayan 50 yaban domuzu komşu kente geçti.
ankara cevabı okumuş. ve hemen "komşu kente" bir yazı yazılmış:
- bitişiğindeki kentten size 50 yaban domuzu geçti... ne yaptınız?.. acele olarak bildiriniz.
komşu ili almış bir telaş.
onlar da "aynı formülle" yanıt vermişler:
- ilimize 50 yaban domuzunun geçtiğini haber alınca, sürek avına çıktık... yaban domuzlarını kovaladık... tam vuracağımız sırada öteki komşu kentin sınırları içine girdiler.
yazışmalar sürmüş, gitmiş.
50 domuz hep "komşuya... komşunun komşusuna doğru" gidiyormuş.
sonunda iş doğu'daki "sınır kentine" gelip, dayanmış.
ankara sormuş:
- 50 yaban domuzunun akıbetinin acele bildirilmesi... vurulduysa, kuyruklarının gönderilmesi.
sınır kentinden yanıt gelmiş:
- sürek avına çıkıldı... yaban domuzları izlendi... ancak komşu ülkeye kaçtıkları için vurulamadı.....
komşu ülke "ermenistan." ankara'nın "oraya soracak hali yok."
(b: böylece "yaban domuzu sorunu" çözülmüş.)
aşağıdaki gerçek olayda hukuki nedenlerden dolayı yer, tarih, isim belirtilmemiştir.
bakanlık, illere bir genelge yollar: “ tarıma zarar veren hayvanların sayısını bildirin... eğer yaban domuzu sayısı 150'yi geçerse, sürek avı başlatın... vurulan yaban domuzlarının kuyruğunu da kesip gönderin.
il tarım müdürleri, genelgeyi okumuşlar. herkes "bazı hayvanları... bazı rakamları" yazmış. ((b: kim gidecek dağda bayırda yaban domuzu sayacak))
tabii kimse "başına iş almak" istememiş.
kimse de yaban domuzu sayısını "150'nin üzerinde" göstermemiş. (150’nin üzerinde derse sürek avını başlatmak için bir sürü bürokrasi işi çıkacak.)
kimi 60 demiş, kimi 70, kimi 80. böylece "görev yerine getirilmiş."
ankara'nın genelgesine göre her yıl "rakamları yenilemek" gerekiyor.
müdürler onun da "çaresini" bulmuşlar.
bir yıl önce "bizim ilde 70 yaban domuzu var" diyen, bir yıl sonra "75'e çıktı" demiş.
sayı 150'yi bulmadığı için ne "sürek avı" gerekmiş, ne de "domuzun kuyruğunu kesip, ankara'ya yollamak."
bir gün, bir ilin tarım müdürü değişmiş. yeni mezun, idealist biri. yeni müdür "eski listeyi" incelemiş.
bakmış ki her yıl sayı 3'er, 5'er arta arta, ildeki yaban domuzu sayısı "145'e ulaşmış görünüyor."
düşünmüş, taşınmış.
"nasıl olsa ankara fark etmez" demiş.
"kafasına göre uydurduğu yeni rakamı" ankara'ya bildirmiş:
- 95.
bakanlıktaki "araştırma, planlama, koordinasyon" birimindeki dikkatli bir uzman illerdeki "tarım zararlılarının listesini" incelerken görmüş ki:
bir ildeki yaban domuzu sayısı 145'ten, 95'e inmiş.
hemen durumu "makama" arz etmiş. makam da "il müdürüne" soruları dayamış:
- 145 eksi 95 eşittir 50... bu 50 yaban domuzuna ne oldu?.. vurulduysa, kuyruklar nerede?
il müdürünü almış bir telaş. düşünmüş, taşınmış. aklına bir "çıkış yolu" gelmiş.
ankara'ya cevabı döşenmiş:
- sayı 150'ye yaklaştığı için sürek avına çıkıldı... yaban domuzları takip edildi... vurulacağını anlayan 50 yaban domuzu komşu kente geçti.
ankara cevabı okumuş. ve hemen "komşu kente" bir yazı yazılmış:
- bitişiğindeki kentten size 50 yaban domuzu geçti... ne yaptınız?.. acele olarak bildiriniz.
komşu ili almış bir telaş.
onlar da "aynı formülle" yanıt vermişler:
- ilimize 50 yaban domuzunun geçtiğini haber alınca, sürek avına çıktık... yaban domuzlarını kovaladık... tam vuracağımız sırada öteki komşu kentin sınırları içine girdiler.
yazışmalar sürmüş, gitmiş.
50 domuz hep "komşuya... komşunun komşusuna doğru" gidiyormuş.
sonunda iş doğu'daki "sınır kentine" gelip, dayanmış.
ankara sormuş:
- 50 yaban domuzunun akıbetinin acele bildirilmesi... vurulduysa, kuyruklarının gönderilmesi.
sınır kentinden yanıt gelmiş:
- sürek avına çıkıldı... yaban domuzları izlendi... ancak komşu ülkeye kaçtıkları için vurulamadı.....
komşu ülke "ermenistan." ankara'nın "oraya soracak hali yok."
(b: böylece "yaban domuzu sorunu" çözülmüş.)
devamını gör...
2.
sen benim telefonumu ver,ben sana kimliğimi vericeem diyen abinin yaşadığı olaydır,hala aklıma gelir gülerim.
devamını gör...
3.
öğrenci grubuyuz. ankara sakarya caddesinde barlar sokağındayız. mayıs veya haziran ayı. ekip baya kalabalık. kararsız kaldık bir grup güzel bi yerde bira içmek istiyor(ben de dahilim) bir başka grup kahve içelim gibi birşey diyor. sokağın ortasında kararsızlık sürüyor. r. isimli bir kız arkadaşımız kızdı ve bağırdı. oylama yaptırmak istedi. bağırdı "yeter yaaaa, karar verin artık. şimdi bira içmek isteyenler elini kaldırsın" dedi. sokaktan geçen herkes duydu ve elini kaldırdı :)
devamını gör...
4.
yıllar önce show tv'de ateş hattı programında izlemiştim ve ne zaman aklıma gelse gülmekten kendimi alamam. reha muhtar'ın, büyü bozduğunu iddia eden bir adamın elinden güya cin fotoğrafını aldıktan sonra bir yandan havaya kaldırıp bir yandan da buruşturarak kameraya dönüp, o yüksek ve tiz ses tonuyla " eee nerde hani çarpmıyo...nerde hani çarpmıyo eee hani nerde eeee..." diye söylenmesi olayı.
devamını gör...
5.
fazlasıyla kısa ve öz anlatacağım. çeyrek altın koyulan küçük kartoncukları bilirsiniz. onun boş halini camdan aşağı atıp insanları trollemek isterken biraz ekleme yapmak istemiştim. daha sonra bir dilim salatalık koyup bir güzel bantladım. camdan aşağı bakıp sokakta gelip giden olmadığını görünce aşağı attım. abartmıyorum 20 saniye sonra kutunun yanına motosikletle ptt memuru yanaştı. ben camdan sessizce olanları izliyordum. adam sağına soluna bakıp hiç kimseyi göremeyince motosikletten indi. kutuyu eline alıp şöyle bir salladı ve cebe attı. karşı apartmanın postalarını dağıtıp yoluna devam etti. o kutuyu açınca ne yaptı acaba ? puahshshshh.
devamını gör...
6.
kuzenim (6) geçtiğimiz günlerden birinin sabahında apar topar "kalkın, benim bir sorunum var!" diyerek anne babasını uyandırmış. anne baba telaşla odasına gidince sorun anlaşılmış. meğer vatandaş erekte olmuş. "bu niye böyle ben bunu koparıp atıcam" diye ebeveynlerine şikayet etmiş bir süre.
devamını gör...
7.
msn zamanları daha buradaki pek çok arkadaş muhtemelen portakal da vitamin,
ben de o dönemler şirket yazışmaları vb... için msn kullanıyorum profil resmim;
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2021/12/11/ywv7vtgb96y7anrj-t.jpg)
neyse bir davete icabet edilmesi gerekli (okkalı bir davet) işte ilgili kişi ile mailleşirken şöyle bir metin geçti;
"eğer kıllarınız rahatsız edecek ise epilasyon ücretini şirket ödeyebilir."
ben ne alaka diye sorunca da,
"msn deki resim size ait değil mi?"
gerisi gülme, kahkaha vesaire.
ben de o dönemler şirket yazışmaları vb... için msn kullanıyorum profil resmim;
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2021/12/11/ywv7vtgb96y7anrj-t.jpg)
neyse bir davete icabet edilmesi gerekli (okkalı bir davet) işte ilgili kişi ile mailleşirken şöyle bir metin geçti;
"eğer kıllarınız rahatsız edecek ise epilasyon ücretini şirket ödeyebilir."
ben ne alaka diye sorunca da,
"msn deki resim size ait değil mi?"
gerisi gülme, kahkaha vesaire.
devamını gör...
8.
eteğimi kısaltmak için girdiğim terzideki amca, kızım sen geç şöyle otur; ben sana bi çay söyleyeyim içene kadar hallederim dedi..
ben tabi köşedeki tabureye usulca oturup beklerken bu amca kapıdan seslendi ; zeloooo bi çay gönder11!
alla alla dedim ne biçim isim bu suriyeli heralde.. çayım geldi tabi içerken sordum amcaya, abi nereli diye *
adı cumaliymiş, adam da konyalı mı ne ahaghda.. dedim niye zelo ? meğer adama zelenski adını takmışlar, sonrada kısaltıp * yapmışlar.
çıkarken zelo abi hayırlı işler dedim, eyvallah kızım dedi ya laa *
(bkz: başka ülkede yaşayamam)
ben tabi köşedeki tabureye usulca oturup beklerken bu amca kapıdan seslendi ; zeloooo bi çay gönder11!
alla alla dedim ne biçim isim bu suriyeli heralde.. çayım geldi tabi içerken sordum amcaya, abi nereli diye *
adı cumaliymiş, adam da konyalı mı ne ahaghda.. dedim niye zelo ? meğer adama zelenski adını takmışlar, sonrada kısaltıp * yapmışlar.
çıkarken zelo abi hayırlı işler dedim, eyvallah kızım dedi ya laa *
(bkz: başka ülkede yaşayamam)
devamını gör...
9.
eski işyerinde kadir usta vardı. her iş kadir derdik kendisine. hakikaten herif ingiliz anahtarı gibi her işe usta olabilecek nitelik ve beceriye sahip adam. neyse efendim bu kadir ustada av merakıda var tabi tavşan domuz avına giderdi. bir gece bu yine domuz avına gitmiş. anlatıyor motorsikletle ıssız bir yere geldim motorsikletin ayaklığını kaldırdım tüfeği aldım başladım gezinmeye diyor. derken bir karartı görmüş bu ya domuz ya ayı diyor. tüfeği uzattım bi çaldım diyor hareket yok bi daha yine hareket yok diyor. yaklaştım bir baktım benim motorsiklet diyor domuz diye motoru vurmuş bizim usta.
devamını gör...
10.
tapu kadastro müdürlüğünde staj yaptım. müdürün odasında, camları içerden bizim çalıştığımız alan görünüyordu ama biz müdürün çalıştığı alanı göremiyoruz. arkadaşımla beni çağırdı, kapıyı çaldım giiirrr dedi müdür, girdim işimizi bitirip çıkacağız. arkadaşım önde ben arkada. müdürün odasından çıkacakken arkadaşım kapıyı tıklatti yine* bekliyor garibim ses gelsin çıkayım diye* müdür çıııık dedi* kendimizi güç bela tuvalete atıp gülmekten nerdeyse ölüyorduk
devamını gör...
11.
bi arkadaşım babasıyla kavga ettiği için babaannesinin evinde kalıyordu. biz cümbür cemaat onun eve gidiyorduk her gün takılmaya. evin anahtarı bizde bile vardı o denli yani. bi gün çocuk dışarda biz eve gidicez arkadaşlarım önce eve beni bıraktılar işte tekelden bira alıp gelcez biz sende soğan halkası vesaire kızart diye. bunlar geldi yanlarında 2 kız neyse ben rahatsız olmasınlar diye evden çıktım. bunlar da çıkmış ama bir anormallik var. evde bir sürü boş bira şişesi ve yerde affedersiniz prezervatif kutuları ve bi tanesi kullanılmış hatta yerde bırakmış öyle cinayet aleti gibi. arkadaşımın babasının da eve gideceği tutmuş. ve çocuğa attığı mesaj şu:olum siz sevişimiyorsunuz.
çocuk bizle konuşmadı 1 ay ama biz baya bi yarılıp rezil olmuştuk bu olayda.
çocuk bizle konuşmadı 1 ay ama biz baya bi yarılıp rezil olmuştuk bu olayda.
devamını gör...
12.
kesici ya da delici bir alete düşmek
devamını gör...
13.
yanima yeni birini verdiler. 20 yaşında tip olarak aynı harry porter. çocuğa "süpürgen nerede lan" dememek için zor tutuyorum kendimi. işi öğretmeye çalışıyorum. bir ara dedim ki bütün öğrendiklerinin en önemlisi kasadaki paralar her daim atatürk ileri bakacak şekilde olmalı. bu çok önemli unutma. sabah geldigimde kasadaki paralar da bir değişiklik olduğunu farkettim, baktım ki ne göreyim; neyse alın sizde görün.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/10/04/1moiifihyay23mm1-t.jpg)
bozuk bir liraları bile atatürk ileri bakacak şekilde dizmiş :))
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/10/04/1moiifihyay23mm1-t.jpg)
bozuk bir liraları bile atatürk ileri bakacak şekilde dizmiş :))
devamını gör...