kişisel gelişim / edebiyat
6 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

gökhan ergür'den okuduğum ilk kitap. daha 1 ay önce yayınlanmış bu taze kitabı 2023 yılında yayınlanmış bir kitap okumak için seçtim. aslında pişman değilim bu kitabı okuduğuma ama bazı noktalar benim için çok zorlama ya da fazla duygusal geldi. bu yüzden kitabı yarı yarıya beğendim diyebilirim.
kitabın en güzel yanı sizi yargılamadan sizinle beraber olması. yazar kendisi de bunu hep belirtmiş "ben buradayım." diyerek. insan gerçekten yalnız olmadığını anlıyor.
sanırım hayatımda ilk kez yayınlanalı bir ay olmuş bir kitap okudum. güncel olaylara yakınlığı da beni sarstı. maraş depremini yakından yaşamış biri olarak kitapta buna yer verilmiş olması çok değerliydi.
beğenmediğim kısımlara gelirsek en çok dikkatimi çeken yazarın bazı noktalarda kendiyle çelişmesi oldu. aşağıya iki alıntı ekleyeceğim, biri kitabın başlarından bir sonlarından, okuyunca ne demek istediğimi anlayacaksınız. bunun sebebi yazarı profesyonel psikolog kimliği ile kişisel duygusal yönünün karışması gibi geldi. ya da belki iki yazı arasında çok zaman vardı ve kişisel bir gelişimdi. yazılara tarih eklenseymiş daha aydınlatıcı olabilirmiş bu açıdan.
genel olarak 6/10 bir kitap. bilimsel psikolojik bir kitap beklentisiyle okumayınız, daha edebi ve daha duygusal.


aşk, ötekine zorla verebileceğimiz ya da sunabileceğimiz bir duygu değildir. bu aşkı kabul etmeyen ve geri çeviren birine karşı dayatmada bulunmak, ısrar etmek aşkın doğasına aykırıdır. böyle durumlarda insana yakışan usulca geri çekilmektir. "ama ben çok seviyorum, o da bunu anlamalı ve sevmeli," cümlesi temelinde bencillik barındırır ve haksız bir talep içerir. kimse, biz onu seviyoruz diye sevgimize karşılık vermek ve bize âşık olmak zorunda değildir. eğer karşı taraf bizim aşkımıza bir kıymet ya da bir şans verecekse bu hayatın olağan akışı içerisinde zaten gerçekleşir. ama "beni bir tanısan seversin" ısrarı ya da "seni kimse benim gibi sevmez/sevmeyecek" tehdidi bizi ancak sevilenin gözünde küçültür.

aşkta devamlılık elbette kıymetli bir özelliktir lakin buradaki ölçü, karşı tarafı rahatsız etmeden, hayatına müdahalede bulunmadan ve her şeyden önemlisi de kendimize, ailemize zulmetmeden sevmek ve âşık olmaktır. biliyorum hatta çok iyi biliyorum ki bu noktada kendimize zulmetmemek ve kendi hakkımıza girmemek biraz zor ama en azından karşımızdaki insana zarar vermemeyi, bizden bir şey talep etmeyen o insana aşkı- mızı zorla sunmamayı, kendimize hayat düsturu edinebiliriz. aşkta devamlılık ve aşkta zorbalık, birbirinden farklı iki kavramdır ve lütfen bunları birbirine karıştırmayalım.



sevme eylemi sonucunda oluşan duygular ruh halimize göre değişebilir fakat sevmenin kökünde var olan sevmede israr etmek, sevilene söz vermek ve sevmekte karar kılmak sevmenin dağılmasını, kaybolmasını engeller; sevene bir duruş ve omurga, sevilene ise bitimsiz bir güven verir.

seven kişi hesap yapmaz "ya o beni sevmezse...” diye düşünmez çünkü seven bilir ki sevebilmenin kendisi zaten başlı başına bir hediyedir ve insan sevdikçe iyileşir, güzelleşir. yine seven bilir ki sevmek, hissettiğimiz güzellikleri muhatabına sunmaktır, ondan almak değildir.


bir ısrar etmeyin diyor, bir ısrar edin diyor.*

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yaşanmayacak kadar güzel" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim