yazarların en sevdiği spor
başlık "sevinmek icin sevmedik" tarafından 09.01.2022 23:18 tarihinde açılmıştır.
21.
(bkz: boşa kürek çekmek)
devamını gör...
22.
trekking'dir.
şöyle ki ahali, param olmadığı zamanlarda saçlarıma limon mimon sıktığım standartlarda toy bir delikanlıyken henüz, özel bir üniversitede düzenlenen üni.ler arası bir münazara turnuvasına, hangi akla hizmetse beni de seçmişler. kalktık gittik 6 kişilik bir grup. aynı üniversitenin şile'deki turizm otelcilik uygulama tesislerine götürdüler bizi konaklama için. hafta sonu orada konaklayıp pazartesinden itibaren başlayacağız müsabakalara. millet tedbirli tabii. çift olarak gelenler, akşamdan çekilip gidiyor villa tarzı yerleşkelerine, biz 6 sap sağa dönüyoruz olmuyor sola dönüyoruz olmuyor. neyse pazar sabahı dediler, spor etkinliklerimiz var. bir panoya liste halinde branşları yazmışlar işte. futbol, basketbol, tenis, yüzme, trekking vs. yalnız ben bu trekking ne bilmiyorum ama kitabını yazmış gibi öz güvenli bir sesle haykırdım beni trekkinge yazın diye. kırmadılar sağ olsunlar. üzerimde de siyah bir kot ve siyah bir tshirtle başladım grupla beklemeye. yalnız bakıyorum, insanlar sırt çantası, spor kıyafetler falan tedarikli geliyorlar, pek umursamadım. neyse dediler hareket ediyoruz, başladık grupla yürümeye. ormanın içine doğru bir patikaya girince dedim herhalde bu trekkingi yapacağımız asıl alana gidiyor olmalıyız.
o yol bitmedi güzel insanlar. mola veriliyor; sular, ice t.ler, meyve suları havada uçuşuyor. susuzluktan yanıyorum, kimsede yedek su yok. güneşin altında o kıyafetlerle 15 km. yol yürüdük. benim ahan da vardık dediğim yerde öncümüz "şimdi geri dönüyoruz!" diye sur düdüğünü üfledi. aynı yolu bir daha geri döndüm. bir ara sakatlanmış numarasına kendimi yere atasım geldi. dediler, sen bekle. biz gidip araç yönlendirelim. yok yok! sanırım devam edebilirim dedim. bir taraftan güneşin altında, üzerimdeki siyah kıyafetlere karıştığımı hissettim. başta kendim olmak üzere, orada olan olmayan, canlı cansız, soyut somut, her objeye, her kavrama küfürler ediyorum.
velhasıl seve seve değil de diğer opsiyonla trekking sporunu tanıdığım o müstesna günün yıl dönümlerini, hala gerek fener alayları gerek kendi çapımda başka etkinliklerle kutlarım. .
şöyle ki ahali, param olmadığı zamanlarda saçlarıma limon mimon sıktığım standartlarda toy bir delikanlıyken henüz, özel bir üniversitede düzenlenen üni.ler arası bir münazara turnuvasına, hangi akla hizmetse beni de seçmişler. kalktık gittik 6 kişilik bir grup. aynı üniversitenin şile'deki turizm otelcilik uygulama tesislerine götürdüler bizi konaklama için. hafta sonu orada konaklayıp pazartesinden itibaren başlayacağız müsabakalara. millet tedbirli tabii. çift olarak gelenler, akşamdan çekilip gidiyor villa tarzı yerleşkelerine, biz 6 sap sağa dönüyoruz olmuyor sola dönüyoruz olmuyor. neyse pazar sabahı dediler, spor etkinliklerimiz var. bir panoya liste halinde branşları yazmışlar işte. futbol, basketbol, tenis, yüzme, trekking vs. yalnız ben bu trekking ne bilmiyorum ama kitabını yazmış gibi öz güvenli bir sesle haykırdım beni trekkinge yazın diye. kırmadılar sağ olsunlar. üzerimde de siyah bir kot ve siyah bir tshirtle başladım grupla beklemeye. yalnız bakıyorum, insanlar sırt çantası, spor kıyafetler falan tedarikli geliyorlar, pek umursamadım. neyse dediler hareket ediyoruz, başladık grupla yürümeye. ormanın içine doğru bir patikaya girince dedim herhalde bu trekkingi yapacağımız asıl alana gidiyor olmalıyız.
o yol bitmedi güzel insanlar. mola veriliyor; sular, ice t.ler, meyve suları havada uçuşuyor. susuzluktan yanıyorum, kimsede yedek su yok. güneşin altında o kıyafetlerle 15 km. yol yürüdük. benim ahan da vardık dediğim yerde öncümüz "şimdi geri dönüyoruz!" diye sur düdüğünü üfledi. aynı yolu bir daha geri döndüm. bir ara sakatlanmış numarasına kendimi yere atasım geldi. dediler, sen bekle. biz gidip araç yönlendirelim. yok yok! sanırım devam edebilirim dedim. bir taraftan güneşin altında, üzerimdeki siyah kıyafetlere karıştığımı hissettim. başta kendim olmak üzere, orada olan olmayan, canlı cansız, soyut somut, her objeye, her kavrama küfürler ediyorum.
velhasıl seve seve değil de diğer opsiyonla trekking sporunu tanıdığım o müstesna günün yıl dönümlerini, hala gerek fener alayları gerek kendi çapımda başka etkinliklerle kutlarım. .
devamını gör...
23.
körling.
devamını gör...
24.
yerde yuvarlanmak. atıyorum kendimi yere, dizlerimi çekiyorum karnıma, otistik otistik hareketler yapıyor ve terliyorum. bu benim için kafi dostlar.
devamını gör...
25.
fitness
devamını gör...
26.
profesyonelliğin kıyısından dönmüş bir basketbolcu olarak en sevdiğim spor futbol evet garip ama böyle.
devamını gör...