yazarların en son güldüğü şey
başlık "son singapur vapuru" tarafından 01.05.2021 17:49 tarihinde açılmıştır.
221.
şu kovalama sahnesinin başlattığı kahkahayı daha hiçbir şey başlatamadı.*
devamını gör...
222.
223.
iki tane var. ilkinde gözlerim yandı ve kızardı, sulandı derken ağlamaya başladığımı düşündü insanlar. hemen kızın biri geldi, selpak uzattı. canım benim ya tatlıydı. lakin insanları ağlamadığıma ikna etmek zor oldu. kıssadan hisse orta yerde ağlamayın. gereksiz ilgi çekiyor.
ikincisi ise, arkadaşımı aradım. kızı inatla efendim diye cevaplıyorum. beynim birkaç dakikalığına güzel error verdi. salaklığıma doymayarak güldüm.
ikincisi ise, arkadaşımı aradım. kızı inatla efendim diye cevaplıyorum. beynim birkaç dakikalığına güzel error verdi. salaklığıma doymayarak güldüm.
devamını gör...
224.
225.
biraz da boş bulundum tabii.
buradan
buradan
devamını gör...
226.
dostumun kediyi görüp bu kedi hayvana benziyor demesi *
devamını gör...
227.
eşimin yeğeninin milli piyangoyu kastederek "pilli miyango da ne?" demesi
devamını gör...
228.
allah affetsin ben kötü bir şeye güldüm. ablamın bir öğrencisi bugün kolunu kırmış. sordum doğal olarak nasıl oldu, çocuk çok mu kiloluydu falan diye. çocuk çok cılızmış ama top peşinde koşarken bileğinin üstüne düşmüş. ambulans çağırılmış hemen falan ama çocuğun arada "elimi hissetmiyorum" sızlanmaları eşliğinde korku dolu bekleyiş sürmüş. bileği ve ön kolu kırılmış. biraz acılı bir süreç ama koluna baktığımda aklıma ilk gelen harry potter'ın kemiksiz kolu geldi. kendi kendime buna güldüm.
devamını gör...
229.
4. sınıfa giden kızıma 3. sınıfa giden bir erkek çocuğumuz ben 5. sınıfa gidiyorum seninle tanışmak arkadaş olmak istiyorum demiş. bunu duyan sınıftaki 2 erkek çocuk, bu yürek yemiş cocuğun üstüne gitmişler hafiften. oğlum bak git seni bu kızın etrafında görmeyelim demişler.ahshahs. çocuktaki özgüvene ayrı güldüm, kızımın anlatırken ki haline ayrı güldüm. o çocuğu yazdım deftere o ayrı *
devamını gör...
230.
birkaç gün evvel tanıştığım bir kadın, ben iyi biriyim demişti.
devamını gör...
231.
232.
233.
234.
235.
bu video aşırı derecede boşluğuma denk geldi.
bilgisayar kasasıyla konuşması mı dersin, hard diski çıkartıp tekrar takınca bilgisayarın çalışacağını düşünen ileri derecede it bilgisi mi dersin, laftan anlamayan kasaya ettiği küfürler mi dersin...
en sonunda hırsını alamıyor ve havada gördüğüm 2 gri çorap! bu arada o kadar da vicdansız değil. terlikler belki kasaya zarar verir diye çıkartıyor.
napıyon seeen? sen napıyon seeen?
bilgisayar kasasıyla konuşması mı dersin, hard diski çıkartıp tekrar takınca bilgisayarın çalışacağını düşünen ileri derecede it bilgisi mi dersin, laftan anlamayan kasaya ettiği küfürler mi dersin...
en sonunda hırsını alamıyor ve havada gördüğüm 2 gri çorap! bu arada o kadar da vicdansız değil. terlikler belki kasaya zarar verir diye çıkartıyor.
napıyon seeen? sen napıyon seeen?
devamını gör...
236.
ben öğretmedim, göstermedim, bahsetmedim...yatarken sağ ayak baş parmağım ve yanındaki ile sol ayak serçe parmağımı kıstırıp yatarım... eşim söyledi bu gün... aynısını yaparak yatıyor dedi.
çok güldüm, çok gururlandım... dna, rna, gen, bennnnnnnnnnnnn
çok güldüm, çok gururlandım... dna, rna, gen, bennnnnnnnnnnnn
devamını gör...
237.
evlenmesi istenilen bir arkadaşım ile konuşurken evliliğe karşı bakış açısını şu şekilde anlattı;
bu oda benim beynimse yerdeki karınca evlenme isteğim nzşzmzşsös.
bu oda benim beynimse yerdeki karınca evlenme isteğim nzşzmzşsös.
devamını gör...
238.
239.
az önce ekşi sözlük'te yaran inci sözlük entrlerinden birine denk geldim, en son güldüğüm şeydir. neydir? budur; yazarlardan biri zenci birini yıkamış adam beyazlamış ama çekmiş, küçülmüş. her tarafı küçüldü adamın ne yapalım diye soruyor. (her tarafı dediğim de tripottan bahsediyor, hani şu esc'den delete kadar olan yer) elemanın biri "biraz da ellerinle çitile büyür" demiş.
al işte, şimdi de senin en son güldüğün şey oldu sayın okur.
al işte, şimdi de senin en son güldüğün şey oldu sayın okur.
devamını gör...
240.
bugün öğlen saatleriydi. eşimle hazır başbaşa kalmışken günün saçmalama saati hakkını kullanıyorduk. özellikle ben bu hakkın hakkını vere vere saçmalıyordum, güzel de saçmalıyordum aslında ta ki o ana kadar.*. tam evden çıkacağım sırada eşim "bağırsaklarım karıncalanıyor" dedi. laf aramızda, ne kadar hoş betimliyor durumu, değil mi? neyse, ben o sırada "bağırsak mı?" diye bir sorarken, ardından ağzımdan "bağırmasak mı?" gibi istemsizce bir kelime daha çıkıverdi. o anda eşimle göz göze geldik. o kaldı öyle dut yemiş bülbül gibi. dut yiyen bülbül nasıl olur bilmiyorum bu arada. ben de kaldım öyle bir an ama benimki daha kısa sürdü.
"bağırsak mı, bağırmasak mı"
ne diyordum, ne demeye, ne yapmaya çalışıyordum hiçbir fikrim yoktu, kahkahayı patlatıverdim. patlayan kahkaham, inci taneleri gibi olmasa da etrafa saçılıverdi. bu da istemsizce oldu tabi. e tabi o benden böyle ergenyus şakası beklemediğinden fena afalladı. ama ne tatlı afalladı, canım benim. *
"bağırsak mı, bağırmasak mı"
ne diyordum, ne demeye, ne yapmaya çalışıyordum hiçbir fikrim yoktu, kahkahayı patlatıverdim. patlayan kahkaham, inci taneleri gibi olmasa da etrafa saçılıverdi. bu da istemsizce oldu tabi. e tabi o benden böyle ergenyus şakası beklemediğinden fena afalladı. ama ne tatlı afalladı, canım benim. *
devamını gör...