yazarların kitaplıklarının fotoğrafları

iş bankası setimi tamamladım. pahalı olmasa modern dünya klasiklerini de tamamlarim ama 100 kitap malesef. ise baslayinca belki.

test kitabıyla dolmuş kütüphanedir. bir gün düzenlediğimde atacağım.

dur bari tam olsun. diğerini de ekledim. *

bu sırada benim kitaplığım kan ağlıyordu.
kitaplığa sığsın için kitapları üst üste dizdim kalanı da dolabın üstüne tavana doğru istifledim.
aradığım bir kitabı bulmaya çalışırken can çekişiyorum .
bi kitabı okumadan kitaplığa kaldırmam o yüzden yeni aldığım kitaplar da hep ortalıkta göz önünde durur.

hem ekonomik hem ergonomik…
not: kimseye kitap vermiyorum, geri getirmiyorlar.

bütün kitaplıkları kıskandım.ben hepsini okullara dağıttım.benim için büyük bir adım oldu bu. kitaplığım neredeyse boş. sevmezdim kitap vermeyi ama bakıp hatırlayınca da bir mutlu oluyorum.16 senelik kitap birikimim, bir mutluluğa dönüştü. pişman mıyım?değilim.
almak üzere yakınım olan birilerine versem belki pişman olurdum, çünkü alanlar hiç geri getirmedi.

fotojenik değildirler. ama madem teşhir ya kulum denmiş, şöyle :

çok isterdim ama şu an yan odada kendisi. ve ben en temiz duygularımla üşeniyorum oraya gitmeye.

ne kadar düzenli kitaplıklar var buda benim gariban.

bir tanesi budur efenim. yükü ağırdır, yorgundur rafları.

pek çok insanın aksine okuduğum kitapları hediye etmeyi çok severim, bazı başucu kitaplarım hariç.

bu ekonomide kitap satın alabilenleri tebrik ve takdir ediyorum zira ben kitap almayı bırakıp kütüphaneye yöneldim.*

çift sıralı.

zorunlu edit: cok şükür okumadigimiz kitabi almıyoruz. zira bos beleş kitap okumaktansa "kaynak" kitap okumak daha elzem. kişisel gelişim zirvaliklari, sacma sapan vampir edebiyati, ve aşk ve din üzerine hikayeler yazılan kitapları bulundurmuyoruz.

ajanda ve notluklar, okunan kitaplardan alınan notlar ve belirtilen kaynaklar için. ayrica bir vakanüvis gibi bulundugum her ortamda konuşulanları not alirim.

kitaplıklarınız nasıl bu kadar düzenli olabiliyor sayın yazarlar? emoji ekleyebilseydim nazar boncuğu koyacaktım entryme.

biraz dağılmış da güzel bence. (kitaplarımı tozlanmasın diye yatağımın altında muhafaza ediyorum)

sadece okumadıklarımın bir kısmı. okuduklarımı kapalı kapılar ardında saklarım.

napoleon bonaparte ve baycerrah dışında maalesef çok düzensiz gördüğüm kitaplıklar. baycerrah'ın kitaplığı dostumun kitaplığının neredeyse birebir aynısı düzen olarak. en fazla yazı mesaisi yaptığım evlerden biriydi zamanında ve okumaya teşvik ederdi. kalan fotoğraflara kanım çekildi bakarken. bunlar hep kitap satın alma hastalığı diye popülist bir hastalık sahibi gibi görünmeye çalışmanın etkileri. lütfen okuyamayacağınız ve birisi sizi karşısına aldığında sorularını cevaplayamayacağınız kitap çöplüğüne dönüşmesin şu kitaplıklar. ayrıca kitaplıkta not defteri, ajanda gibi ürünler görünce üzülüyorum. kitaplık ile dolap iki ayrı ürün olmalı. kitaplığa bakan kişinin içi ferahlamalı. topuklarını kalçaya vura vura şener şen gibi kaçmak zorunda kalmamalı. kitaplık için ufak bir önerim var. kapaklı bir tasarım sizi çok mutlu edebilir. böylelikle zaman zaman kapakları kapatarak gereksiz tozdan uzak tutabilirsiniz. temizlemesi de kolay olur.