yazarların sahip olduğu prensipler

şimdi idrak ettim, benim perşembe prensibim varmış.

ben her perşembe sabah erkenden kalkar, duşumu muşumu alır, yaz zamanıysa dümbük gömleklerimden giyer, böyle altıma şort ve vans çeker dışarı atarım kendimi. kış zamanıysa, daha mutaassıp giyinirim, asla döş dekoltesi vermem. bazan çılgınlık yapıp, alttan atlet giymem.

hemen içmeye başlarım. çünkü bir perşembedir ve ben allahın sevgili kulu olarak günah işlemeliyim, kutlu cuma öncesi, günahlarım olmalı, kalpten tevbeye intikal edeceğim ve yeni bir hayata başlayacağım o muhteşem tarih gelince, haklı sebeplerim olmalı.

inşallah o günleri görebilirim.

demek ki, prensibim yok demiceksin bu hayatta, vardır herkesin bir prensibi, her firavun'un bir musa'sı olduğu gibi...

evdeki düzen kişinin iç dünyası hakkında fikir verir. her daim düzenli olmaya çalışırım.
yeni tanıştığım insanlar dahil isim ile hitap etmeye çalışırım.

en önemli prensibim prensipsiz ve dağınık bir hayat sürmek. böylece kendimi dostoyevski romanlarındaki o boz rengi palto gibi hissedebilmeliyim. bir edward munch tablosundan fırlamış gibi gözükebilmeliyim.

elinden geleni yap

hiç bir insana sosyal medya üzerinden yazılı
saygısızlık etmem.
hukuki anlamda korkumdan dolayı değil,
yakınlarının mesela varsa çocuğunun/annesinin incine bileceğini düşündüğüm için yapmam bunu.
o yüzden,
sevmediğim insanlarla ilgili sayfalarda gezinmem.

uzun yolda 110-120'yi geçmem, gideceğim yere 1 saat geç gitsem herhangi bir kaybım olmaz.

sanata ve sanatçıya karşı her zaman saygılı olmuşumdur. mesela sevişmek büyük bir sanattır.

prensipsizlik.

yaş ilerledikçe zamanla değişiyoruz. asla yapmam dediğim şeyler bir bakıyorum ki normalleşmiş gitmiş. illede böyle olmalı diyeceğim pek birşey kalmadı.

bulmak isteyen bulur yazmak isteyen yazar olacak olan olur

haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır!

ilk kural saygı. ikinci kural ciddiyet. evet ben bir emekli albayım.

''it's not your fault''

sonunda ünlem yok. bir güç işareti yok. cümle kendi başına o kadar güçlü ki, ne başka cümlelerle şişirilmeye ne de bir vurgulayıcıya ihtiyaç duyuyor.

''senin hatan değildi'

hepsi bu.

prensip olarak beğeni yapanlara beğeni ,takip edene takip, yol gösterene yol gösteriyorum.

bana yazanların önce profilini turlarım.

küfür içerikli konuşmayı da yanımda konuşulmasını da sevmem. bu durumu ti’ye alıp samimiyetsiz bulanı da itici bulurum zira oldukça manasız bir tepki.

buluşacağım saate mutlaka biraz daha erken yahut tam zamanında gelirim.

bir işe başlarken neyi nasıl yapacağımın planını genel olarak yapmadan işe atılmam, akışına bırakmayı sevmiyorum.

yakın arkadaşlarımla sohbet ederken mümkün olduğunca iş konuşmam. konu işimle ilgili bir mevzuya evrildiğinde kaçak dövüşür, illa ki başka bir mevzuya geçmeye çalışırım. çünkü zaten gün içinde başkalarıyla yeterince konuşuyorum, zehirlenmemek lazım.

öyle uzar gider, barışığız genel olarak.

gerektiğinde prensiplerimden taviz vermek benim için prensip meselesidir.