101.
2059 yılının sonbahar ayında evde kapanmanın üzerinden kırk yıl geçmişti.
devamını gör...
102.
önsöz:
ilk önce bu kitabı yazma kararını nasıl aldığımdan başlamak istiyorum.
ilk önce bu kitabı yazma kararını nasıl aldığımdan başlamak istiyorum.
devamını gör...
103.
kafamda yarattığım karakterlerin dünyasına hoşgeldiniz.
devamını gör...
104.
cevabını bildiğim bir soru sordum, yalan söyleyeceğini de biliyordum.
devamını gör...
105.
sev,sevil yoksa bu dünya hiç çekilecek bir yer değil...
devamını gör...
106.
gözlerini açtığında her şeyin rüya olduğunu anlamıştı. ama bu onun için her şeyin başlangıcı olacaktı.
devamını gör...
107.
şirketin anahtarı paspasın altında
devamını gör...
108.
halihazırda yazmış olduğum kitabın girişi şu şekildedir;
"soğuk ve yağışlı bir güz sabahıydı. güneş henüz doğmamıştı. kül rengi bulutlar gökyüzünü kapatıyor, yeryüzündeki her şeyin hastalıklı bir griye bürünmesine neden oluyordu. uzaklarda bir karga sürüsünün çığlıkları savaşı bekleyen askerlerin yüreklerine uğursuzluk korkusu salıyordu."
"soğuk ve yağışlı bir güz sabahıydı. güneş henüz doğmamıştı. kül rengi bulutlar gökyüzünü kapatıyor, yeryüzündeki her şeyin hastalıklı bir griye bürünmesine neden oluyordu. uzaklarda bir karga sürüsünün çığlıkları savaşı bekleyen askerlerin yüreklerine uğursuzluk korkusu salıyordu."
devamını gör...
109.
devamı da var ama henüz bitmedi kitabım.
"yeni kör olmuş biri gibi yaşıyorum hayatı. adımımı nereye atacağımı, neye güvendiğimi, kimi seveceğimi bilmeden… dokunduğum her şeyde daha çok kanıyor ellerim. yaptığım her şeyde biraz daha parçalıyorum umutlarımı. ben oturup kaldığım yerde debelenirken diğerleri acemiliğimle alay edip yanımdan yürüyüp geçiyorlar sanki. her gün daha çok lanet ediyorum kendime, şansıma, başkalarına. onlar bitince yeni birilerini uyduruyorum suçlamak, kötülemek için. çünkü böylesi daha kolay. ayağa kalkıp bir şeye başlamaktan çok daha kolay. onlar gidiyor, ben de arkalarından öylece bakakalıyorum, öylece bakakalıyorum."
"yeni kör olmuş biri gibi yaşıyorum hayatı. adımımı nereye atacağımı, neye güvendiğimi, kimi seveceğimi bilmeden… dokunduğum her şeyde daha çok kanıyor ellerim. yaptığım her şeyde biraz daha parçalıyorum umutlarımı. ben oturup kaldığım yerde debelenirken diğerleri acemiliğimle alay edip yanımdan yürüyüp geçiyorlar sanki. her gün daha çok lanet ediyorum kendime, şansıma, başkalarına. onlar bitince yeni birilerini uyduruyorum suçlamak, kötülemek için. çünkü böylesi daha kolay. ayağa kalkıp bir şeye başlamaktan çok daha kolay. onlar gidiyor, ben de arkalarından öylece bakakalıyorum, öylece bakakalıyorum."
devamını gör...
110.
kitap okumayı sevmeyen birinin kitabı.
devamını gör...
111.
hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum.
(bkz: orhan pamuk)
(bkz: orhan pamuk)
devamını gör...
112.
bir varmış bir yokmuş
devamını gör...
113.
o güzel atlar o iyi insanlara binip çekip gittiler.*
devamını gör...
114.
şimdi bak, tam da şöyle ne anlatacak bu dediğin yerdesin, kafan karışık ne okuyacağını bilmiyorsun çünkü ben arka özet koymam, merakla sayfaları çevirecek ve kendini bulacaksın, kendinden gizlediklerini, kendinle dolu satırlarda boğulacaksın… fazla gelecek biliyorum ama inan aşacaksın.
devamını gör...
115.
kör eden bir aydınlık içinde duyuldu davetkâr buyruk.
devamını gör...
116.
bugün yine derin bir hüzünle uyandım herhangi biri. gün aymıştı. ama baktığım gökyüzü hala kapkaraydı. ben hala yıldızları, ayı görüyordum. sen ne dersin herhangi biri? güneş herkes için aynı aydınlıkta mı doğar?
devamını gör...
117.
"sonumuzu allah bilir ama başlangıçlar bizimdir" diyerek önce küçük bir adım attı genç adam.
ardından büyük bir adım da geriye doğru attı ve ekledi. " yaptığın işin sorumluluğunu almaya korkuyorsan hiç riske girmeyeceksin. yine de sen bilirsin, bu işte ben yokum."
usulca uzaklaştı ve ben yine her zamanki gibi tek başıma kaldım. artık korkmamayı öğreneceğim.
ardından büyük bir adım da geriye doğru attı ve ekledi. " yaptığın işin sorumluluğunu almaya korkuyorsan hiç riske girmeyeceksin. yine de sen bilirsin, bu işte ben yokum."
usulca uzaklaştı ve ben yine her zamanki gibi tek başıma kaldım. artık korkmamayı öğreneceğim.
devamını gör...
118.
"susturamadığım sesler ele geçiriyordu beynimi, anlamaz oldum denklemi. kontrol bende miydi, yoksa her şey bir illüzyondan mı ibaretti?"
bu olurdu sanırım, bir dakikada karaladık bir şeyler.
bu olurdu sanırım, bir dakikada karaladık bir şeyler.
devamını gör...
119.
samsa bir karaböcekti ama o sabah bir insan olarak uyandı.
devamını gör...
120.
aniden kapı çaldı. ürkek bir ceylan misali olduğu yerde sıçrayan nazan kapıyı açıp açmamak konusunda iç mukayeseye girişti elini istemsizce boynunda bulunan yusufçuk kolyesine getirmişti bile. ne zaman zorda kalsa, çok korksa, ne yapacağını bilemese eli hep bu kolyeye giderdi çünkü bu kolye ona çok sevdiği nenesinden yadigardı, bir tür huzur buluyordu bu kolyede. vakit haylice geçti kim gelmiş olabilirdi ki bu saatte? bunu kapıyı açmadan bilemezdi elbette! yerinden kalktı, kapıya doğru yöneldi fakat bir tür korku tüm bedenini sarmış ve onu titretiyordu. kalbi sanki ağzının içerisinde atıyordu... titrek, çekingen bir ses ile “kim o”....
devamını gör...