yeğen

nasıl teyze anne yarısıysa yeğen de evladın 3/4 ü. evladından ayıramadığın ama sorumluluğu kardeşinde olan sana sadece sevme ve oyun keyfi kalan minik canavar.

bir çok insanın "yiyen" diye tabir ettiği aile bireyi.
(bkz: yiyenimle gezmelerdeyiz)
neyi yiyor da yiyen deniliyor?

6 tane var ve en büyüğü üniversiteye başladı. daha dün kucağımda severken, ben bile henüz 12 yaşındaydım. şu an 30 oldum lakin onların gözünde yine onlarla akranım. çocuklar, büyüdüğünü belli etmeyen her insana hayranlık duyar. bir dayı-amcadan öte arkadaş, dost, sırdaşım hepsiyle. bulundukları çevre koşulları ve toplumun genel kabul gören kalitesiz müzik anlayışları canımı sıkıyor. yanıma her geldiklerinde güzel müzikler dinletiyorum. bilhassa freddie mercury'in 1985 liveaid performansını... her geldiklerinde "bohemian rhapsody" söylüyoruz. ben üzerime beyaz atlet giyiyorum ve iyice kanalize oluyorum. onlarla her konuda konuşabilirim. oliver twist hakkında münazara yaptık en son. kaliteye bakar mısın! ve şimdiden ellerinin kitap, kalem ve enstrüman tutması adına elimden geleni yapıyorum. aldığım en muazzam armağanlar kitaplar. topluma faydaları olmasa bile en azından zararları olmasın. şanslılar benim gibi bir dayı-amcaya sahip oldukları için ve şanslıyım keza onlara sahip olduğum için

insanın yeğeni olması çok güzel bir duygudur.bir teyze olarak gurur duyuyorum yeğenim ile. bir şeyler öğretmek,
oyunlar oynamak kadar muhteşem bir şey yoktur. herkesin bir yeğeni olmalı. olanlar da yeğenlerini sevsinler

evlat yarısı.

yeri geldiğinde kendi çocuğundan ayırt etmediğin sana amca veya teyze dediğinde yaşlı hissettiren ramiz dayınının sesiyle kulaklarımıza yer eden kişidir. yeğeeeeeeeen...

bir yeğenim bile yok anlıyor musun hadi gülümse.

aklıma ilk gelen ramiz dayı

her ama her şeyi kırmak, baldan tatlı olmasa var yaaaa evlat olsa sevilmez dedikleri.

canından kopan can. gerçekten yakınlık hissi veriyor insana.

bir şopar turnusolu olarak kuzene yeğen demek..

yeğenim , sabah okula gitmeden not yazıp bırakmış annesine. şu nottan daha güzel çok az şey var
✨

kız kardeşin, erkek kardeşin, ablanın ve abinin çocuğudur. kanunen 3.derece akrabalarımız olurlar.

18 tane yeğen var. hepsini ayrı ayrı çok seviyorum. hatta en küçük iki tanesini ocak ayında görsem diyorum.

18 taneden birini buraya bırakıyorum...

en sevdiği abur cuburları bolca alıp karşılığında kocaman bir sarılma, öpücük ve yarım dişlerle gülücük aldığın küçük insan.

çok güzel bir duygudur ama sabahın köründe gelip yüzüme vurarak uyandırması hiç hoş değil bence.

eve neşe katıyor hele bıcır bıcırsa sevmeye doyulamıyor ancak bazen zararı daha fazla olabiliyor. yırtılan, çizilen kitaplar, bozulan eşyalar, özel alan gibi bir şeyin kalmaması bunlar hep yeğenin getirdiği zararlar.

bendeki bi zaman önce büyüyünce benle aynı mesleği yapmak istediğini belki o zaman hâlâ ben de olursam (???? bu yaşta bu kadar gerçekçi olmak sana kimden miras kaldı küçüğüm) aynı yerde çalışabileceğimizi öyle çok güzel olacağını falan söyleyerek şahsımı eser miktarda duygulandırmıştı. bazen şımarıklıklarını kafa kaldıramayan ama bazen de böyle bi şey söyleyip bi yerlerinizi yaralayan çocuk. bütün çocuklar gibi diyebiliriz sanırım?

sevilen, sevildikçe şımaran.