yeni başlayanlar için iş hayatı

berbat bir şey. yeni olduğunuz için kendini sizin üzerinizden tatmin etmeye çabalayan insan sürüsü ile karşılaşmanız kaçınılmaz.

aklıma (bkz: friends) dizisinin şu sahnesini getiren başlıktır. tam olarak böyle..

emeklilik için gün saymayın zira o günü sayacak duruma geleceksiniz, yorulacaksınız lakin pes etmeyeceksiniz. öyle umuyorum.
işinizi severek yapın.
işinize sahip çıkın.
kimsenin hakkına girip bir yerlere gelmeye kalkmayın sonra hiçbir tadı tuzu olmaz o işin.
bir de bol d vitamini alın o eksik olunca çalışmanız tam olarak bi ızdırap oluyor kendimden biliyorum çünkü.

sevgiler saygılar. hepimize kolay gelsin.

erkekler için yazıyorum.
eğer amiriniz kadın ise ve size yürüyorsa ,kesinlikle istediğini verin gençler.utanma ,sıkılma yok.eğer performansınız iyi ise sizden vazgeçemez ve
sizi çok iyi yerlere getirecektir kısa zamanda.
eğer bunu yapmazsanız ,hayatınız cehenneme çevrilecektir bu hatun tarafından.

kesinlikle işinize odaklanın. onun dışında sizin dışınızda ne dönerse dönsün... aksi sonuç olsa bile, yani işinize son verilse bile, hiç olmazsa iç huzurunuz bozulmaz. çalıştığınız sürece cebinize giren de kar olur. hoş bu ortamda kar mar olmaz da... neyse siz dediğimi yapın cidden!

herkes için yazıyorum:

iş hayatını ve normal hayatınız şeklinde 2 parçaya bölmeyi ne kadar kısa sürede öğrenirseniz sizin için faydalı olacaktır. toplumumuzun her kesimini zan altında bırakmak istemiyorum fakat beyaz yaka işlerde felâket bir şekilde birbirinin üstüne basarak tırmanma huyu mevcut . ülkemizdeki en depresif insanları ise beyaz yaka , özel sektörde çalışan kesimdir . yaptıkları işleri yapmayı bekleyen milyonlar kapıda ve yükselmek için birbirini kesen onlarca iş arkadaşı . allah kolaylık versin.

çevrenizde kanka toplamaya çalışmak yerine işe daha çok yoğunlaşın. kimseyle çok yakın veya çok soğuk olmayın zaten yeni başladıysanız herkes sizden bunu bekler

sakın yeni başladığınız bir işte, kimseye sır vermeyin, şirketteki x kişi hakkında iyi ya da kötü yorum yapmayın.
yoksa o x kişiden çok tatsız bir şekilde duyabilirsiniz.

kızlar müdürlere erkekler de patronlara yalakalık yapıyorlar genellikle. bunlardan hiç birini yapmazsanız eğer değerinizi anlarlar.

karl marx oku. böylece çalışma süren azalır, istifa edersin çünkü. *

iş yerinde en çok çalışan en az maaşı alıyordur bunun tam tersi de en çok maaşı.
bazı şeylere bilmiyorum de. yoksa her iş üstüne kalır. bazen safa yatmak çok iyidir.
iş hayatı rekabettir gizli bir rekabet vardır özellikle özel sektörde. sevgi kelebeği olma.

iş yerinde mutlaka amirlere bilgi götüren ispiyoncu vs vardır unutma. bazen en çok amirleri başkalarını en çok onlar eleştirir sasirirsin.

insanlara mesafeli olmakta iyidir. ne herkesle kötü ne herkesle çok samimi olmak gerek. en azından saygı duyulan biri olursun.

kendini ezdirme bir kere ezerlerse durmazlar.
çok göze batma çok kenarda kalma.
özel sektörde isen daha iyi iş ara. bulmadan işten çıkma.

bir işi yapinca abarta abarta anlatın. sanki çok çalışıyormuş gibi.

benim gibi gelip geçerken millete calisanda maaş alıyor çalışmayan da demeyin . o sizin samimiyetinize bağlı.

nasıl bir iş yapıyorsanız..
yaptıktan sonra ben bunu yaptım diye artık göze mi yoksa başka bir yere mi tercih sizin sokun..
hakkınızı savunun.. savunun ki kendinize saygınız kaybolmasın..
yalayanlardan olmayın..
duyguları çöpe atıp mantığı ön plana koyun..
çalışırken sinir stres olmayın zaten maaşı alınca giderler sebebi ile ölü diri bırakmadan söveceksiniz..

şimdi sizi bi kervana takacak, iyi ihtimalle haftanın altı günü full iş. zınk diye yatır batır çekecek. bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

iş hayatı kurtlar vadisidir. kimseye güvenmeyin. iletişiminiz kuvvetli olsun, sorunlarınızı yapmak istemediğiniz şeyleri gerçekten söyleyin yoksa üstünüze binerler.
eğer size çok "acil acil !" diyip duruyorlarsa bir kaç kez bunu yaptığınızda hep "acil acil!" diyeceklerdir.
hakettiğinizden daha az aldığınızı düşünüyorsanız show yapın ve maaş iyileştirmesi isterken güncel durumlardan, ülkeden değil yaptığınız işi gösterin.
en başta dediğim gibi iletişim en önemli etken. bir şeyleri bilmiyorsanız bile kendinizi çok iyi satabiliyorsanız bilen insandan daha çok para kazanabilirsiniz. risk alın. sorumluluk yükleniyorsa denemekten vazgeçmeyin. en fazla kovulacaksınız veya sorumluluğu alıcaklar sizden. fakat başarırsanız ekmeğini yersiniz.

işinizi iyi öğrenin ve network edinin. network çok önemli size ilerde ekmek yedirecek şey bu. kulaklarınız eğrildiğinde network ve iş bilginiz için tutacaklar sizi.

hee dersiniz ki "ben sorumluluk almam, dediklerini yaparım, mesai kalmam, yıllık%10-15 arası zam alır ilerlerim" siz bilirsiniz. saygım sonsuz. ama hayali olan insan işi değil bu cümle tabi.

unutmaaa kimseye çok güvenmeyeceksin, ilk fırsatta senin ayağını kaydırabilir :) ve çoğu iş arkadaşı gelip geçicidir. zaten çokçok iyi anlaştığın ve beraber hareket etceklerin genelde sen iyi bir yere geçerken onu da alırsın veya o seni alır yanında götürür. dışarda da görüşürsünüz, iletişim kesilmez. bu kadar.

dipnot: ben şuan bir firmada frontend developer, javascript developer olarak çalışıyorum. daha önce sanayi geçmişim, volvo gibi markalar ile çalışmışlığım var :)

ilk 2-3 yıl çektirirler.
sonra yavaştan mobbing denenir.
dişli biriyseniz ufak s****r ile hepsi savuşturulur.
işinizi hakkıyla yapın kimse gık çıkaramaz.

bilmediğin bir denizde yüzmek gibidir.zamanla tecrübe edinir denizi öğrenirsin ancak kendi işinin patronu olmadıkça yüzmeyi hiçbir zaman öğrenemeyeceksin

para için paranın geri alamayacağı zamanını kapitalizm uğruna feda etmek.

eğer yapabiliyorsan kaldırdığın her toz tanesi kendin için olsun ama buna imkanın yoksa da aldığın paraya verdiğin zamanı iyi ölç eğer değer diyorsan devam et ama değmez diyorsan bırak o iş sana olmaz.

iş hayatı duygusallığı kaldırmaz. kapital düzen bizleri duygularından arındırılmış bir makina olmaya ittiği için herkes de sizden onu bekler. ve unutmayın ki vefa sadece bir semt ismidir.