kız arkadaşınla ikinci buluşmayı evde yapmaya karar verip bütün gün hazırlık yapıp mükellef bir sofra kurup, sebebi hala belli olmayan bir nedenden dolayı daha sofradan kalkmadan aptal bir suratla oturduğun yere büyük abdestini yapmamdır. neden allahım neden hala düşünürüm neden niçin nasıl diye
devamını gör...
(bkz: çapraz ateşte kalmak)
devamını gör...
laptopta porno izlerken birden pilin bitmesi daha sonra ilk şarja takıldığı an pornonun yüksek sesle devam etmesidir. kalabalık bir ortamda fotoğraf falan gösteriyorsaniz birden açılırsa artık o an laptopu kirabilirsiniz.
devamını gör...
utanç anlarıdır. en fecisi de başkası adına utanmak olsa gerek.
devamını gör...
hoşlanılan kız arkadaş ile sarılalım derken yanlışlıkla kafa tokuşturmak.
(bkz: game over)
devamını gör...
arkadaşlarımızla geleneksel buluşmalarımızdan birine bir bey eklenmişti. şehir dışından memleketine dönmüş olan beyimiz çok hoş ve kibardı. ortamda herkesle aram çok iyiydi ve her biriyle saatlerce muhabbet edebilme yeteceğime rağmen ''beğendiğim bey'' ile iletişim kuramıyordum. heyecanlanıyordum, tıkanıyordum yapabildiğim tek şey, o konuşurken saçma ama en gereksiz laf oyunlarıyla espri yapmaktı. kimyam ile oynayan bu çocuğa karşı saçmalıklarımı farkeden bir kız arkadaşım hemen olaya el koydu. ''yahu neden bu kadar saçma hareketler yapıyorsun ki?'', ''normal davran, sağlıklı iletişim kur'', ''konuşurken gözlerinin içine bak'' dedi. bir dahakine diyerek geçiştirdim.
bir doğum günü etkinliğinde ve bir araya gelişimizin üçüncüsünde artık kendimi belli etme kararı almıştım, aslında niyetimi belli etme kararı almıştım. mekan zifiri karanlık, alkol alıyoruz ve sadece çocukla nasıl iletişim kurarız diye düşünüyordum. sigara içmek bahanesi ile dışarıda hava almaya çıkarmayı düşündüm. saatler geçti, cesaretimi topladım, ayağa kalktım ve çocuğa doğru eğilip elimi uzatacakken bir anda o da kalktı ve parmağım çocuğun gözüne girdi. parmağımın temas ettiği o gözbebeğini hissettim, resmen gözünü oydum. çocukcağızın gözünde lens varmış, hemen bir kaos ortamı oluştu, tek gözü kapalı olarak lavaboya koştu. arkasından bir kaç arkadaşım gitti. olayın şokuyla olduğum yerde kalakaldım. geri döndüğünde gözü küçülmüş ve kıpkırmızıydı. çocuğu o halde görünce çok utandım, o mahcubiyetle 5393005 kere özür diledim. beyimiz, bana doğru eğilip ''ben de tam senin yanına gelip seninle konuşmayı düşünüyordum fakat gözüme giren parmağın sebebiyle lensimi çıkarmak zorunda kaldım, gözüm çok yanıyor, eve gitmek zorundayım'' dedi. işte tam o anda yerin yarılmasını ve içine süzülmeyi istedim .
devamını gör...
sokağa pijamayla çıkmayı sevmeyen biriyim. en küçük market alışverişi için bile pantolonumu giyer, şeklimi şemalimi düzeltir öyle çıkarım.

geçenlerde pandemi boşvermişliğinin de etkisiyle "amaan ben ne yapıyorum, tak maskeni git markete nedir bu kasıntılık yani?" diyerek üzerimdeki pijamayla çıktım. marketten südümü, ekmağımı aldım ve tamamı madeni bir avuç para üstünü cebime atıp çıktım. iki adım attım atmadım komşumuz bir hanımefendiyle karşılaştım. kendisi çok kibar, güler yüzlü, hoş sohbet, hoş bir insan. anladın işte azıcık da hayranıyım. neyse, günaydın, nasılsın, pandemi biter mi, aşı da çip mi var, *ötümüzde kurt mu var diyerek muhabbet ede ede apartmana yürüyoruz ki o anda bir şıngırtı sesi geldi. ses geldiği gibi kafamda da ampul yandı: benim pijamanın cebi delik! bütün madeni para cebimin deliğinden bileğime kadar düştü. hayır yere düşseler elimden düştü numarasıyla belki durumu toparlarım ama pijama şu ayağı lastikli olan modellerden. bileğimde kaldı paralar, zilli gibi yürüyorum. ben adım attıkça kadıncağızın yüzü 30 derece bana dönüyor ama bir şey sormuyor, sohbete devam ediyor. birisi başınızı sizden tarafa 30 derece döndürüyorsa bir şeyler duymaya, baktığını belli etmeme telaşıyla olan biteni anlamaya çalışıyordur. bu garibim de öyle şaşırdı kaldı. adım atıyorum, şıngır, adım atıyorum mıngır. abartı hareketler yapmaya başladım, poşetleri hışırdatmaya çalışıyorum "bu kılıçdarda lider vasfı yok yea!" diyerek. yok kamufle edemiyorum şıngırtıyı. ortalık da sakin, o bülbül diliyle şakıdıkça ben şıngırdıyorum, o gülücükler savuruyor ben "beyle vazziyettin içine ..." terleri atıyorum. en sonunda apartmana geldik, o asansöre binerken "görüşürüz" dedi, benim de asansöre binmeme müsaade etmedi. haklı kadın! hem sosyal mesafe önemli hem de şıngırdıyorum.
devamını gör...
sevgilinin yanında yanlışlıkla sesli osurmak.
devamını gör...
ileride, düşünüp de aklınıza getiremeyeceğiniz fakat en alakasız zamanlarda aklınıza gelip acayip bir iç gıcıklanması yaşatabilecek utandırıcı anlardır. yüzde gergin bir gülümseme oluşabilir. neyse ki kısa süre sonra tekrar unutuluyor.
devamını gör...
yoldan gelmişiz yorgunum oturdum kanepeye kurcalamaya başladım telefonu. o sırada bir fahişe evladı, içinde ahlayan karı bulunduran video atmış olan oldu tabi. tek tesellim odada sadece iki üç kişinin olmasıydı belki de. ciddi ciddi buharlaşıp yok olsaydım keşke diyorum. bu ahlayan karı trolünü de kim piyasaya sürdüyse onun da annesiyle flört edeyim tekrardan
devamını gör...
aynı tişörtü giyen çifti mağaza çalışanları sanmam. kadına sıvı sabunların yerini sormam, çeşitli tatsızlıklar ve kapanış.
devamını gör...
üst segment bir araç gelir. bu mu şu gelen mi diye parlak takımlarla bekliyorken caddede. birden kapı açılır bir kokoş iner o araçtan.

yalan bir gülümseme. merhabalar nasılsınızlar. bir an önce işimiz bitse de geldiğim gibi gitsem dersiniz içinizden.

sonrası tabiri caiz ise derin s.k.ş.

yıprandım çocuklar.
devamını gör...
abi çok kötüydü ya... kimse de bilmaz bu arada. *

stajımın ikinci haftası. danışman hocam sen 10/b'ye git ben geliyorum, defteri de doldur, dedi. sınıfı ara ara bulamadım neyse girdim sınıfa. bebeler beni görünce şok oldu. siz yeni hoca mısınız falan demeye başladılar. bende de görseniz hareketleri... oturdum öğretmen masasına dolduruyorum ders ismini, hocanın ismi, sadece konu kısmını boş bıraktım. bir de ders anlatacağım diye nasıl heyecanlıyım. çocuklar sordu, falan hoca gelmeyecek mi derse? dedim, hayır dersi benimle işleyeceksiniz hocanız daha sonra gelecek. çocuklar da küçük (bkz: 9. sınıf) seviniyorlar başka hoca diye.

tam öğretmen masasına öğretmen oturuşumu yaptım şak kapı açıldı. farklı bir hoca. yanlış mı geldim yaa, dedi. nasıl bir ambiyans yaratmışsam artık?!?!?!

siz, dedi, kimsiniz?? * dedim, ben stajyer öğrenciyim. filanca hocanın dersi vardı diye geldim ama acaba karıştırdım mı sınıfı? burası 9/b dediği an... işte o an ben yer yarılsa da içine girsem dedim. çoook dedim özür diliyorum. ama hocayı görün yüzünden ateş fışkırıyor niye onu da anlamadım, insanlık hâli canım???

defteri doldurdunuz mu? dedi, evet dedim yani bilmediğim için... bu dedi... büyük bir suç olur... stajınız yanar... hangi ders dedi! yahu sanki sınıf defterini kaçırmışım, sayfalarını yemişim gibi muamele yaptı kadın bana. şansım varmış ki aynı derse giriyormuşuz. konuyu da yazmadığım için problem olmadı. sanırım okul ile ilk maceram böyle olmuştu ancak o ilk bir iki ay çok utanmıştım kimseye anlatamamıştım. hâlâ kimse bilmez, artık utanmak yerine güldüğüm bir olaydır. *
devamını gör...
lokantada yanında cüzdanın olmadığını verdiğin sipariş geldikten sonra farkettiğin an.
devamını gör...
asosyal olduğumdan mütevellit bu durumu çok yaşarım. dışarı çıktığım her gün mutlaka başıma gelir. neyse ki çevrem bu durumu bildiğinden beraberce gülüp geçebiliyoruz.

son vukuatım dün yaşandı. erkek arkadaşımla memleketlerden konuşurken fark ettik ki annem ile babamın doğdukları şehirlerin arasındaki şehir, erkek arkadaşımın memleketi. "sonunda iki şehri orta noktada buluşturduk. tam orta noktaya gelin gideceğim" diye dalga geçtim. bir de haritadan üç noktayı birleştirdim fakat bu birleşme çizgisi öyle bir şekildeydi ki ilçelerine kadar çizdim. ancak benim sevdiceğim bunu fark etmemiş olacak ki "ilçelerden de geçirseydin bari" dedi. ben de kendisine aynı haritayı büyüterek bir piksellik yer kaplayan ilçesini gösterdim. büyükşehirde doğmuş büyümüş benim, kendisi için 'kocaman' olan ilçeyi bir piksele sığdırışımı tüm sülalesine göstereceğini söyledi ve ilk kişi olarak kuzenini seçti. şu an o kuzen tarafından '1 piksellik gelin' olarak tanınıyorum. yani umarım. :) başka şekilde de olabilirim ama en son bu. :)
devamını gör...
rezil olduğumu anladığım veya düşündüğüm her an hashah.
devamını gör...
hoca bir şey sorduğunda cevap veremediğin an...
devamını gör...
abi hiç unutmam. lisede ingilizce dersi. o dönem manyak meraklıyım ingilizceye. bir hocamız var kadın. zaten kadın ingilizce için baya çalışmalar yapan başarılı bir öğretmen. bizde anadolu çocuğuyuz yeni yeni öğreniyoruz bir şeyler. o dönem şu amerikan dublajcı veyseli izliyorum. elemanın kullandığı kelimeler falan jargonuma ekleniyor. hoca hi diye sınıfa girmiş. ordan odun orhanın biri yani ben hi b*tches diye karşılık veriyor. sebep ne o dublajcı veysel yüzünden o kelimeyi arkadaş anlamına geliyor sanıyorum. kadınla 5 6 sn bakıştıktan sonra sınıfın gülmesi. o çok kısa 10 sn geçmek bilmemesi. yerin yarılması gerekirken yarılmaması
devamını gör...
ortaokuldayken yeni okul değiştirmiştim.
7. sınıftım o sıralar daha dönem başıydı zten.
neyse inkılap dersindeysik hoca bi soru yöneltti bn de cevaplamak için ağzımı açar açmaz sinek girmesin mi.
şu ana kadar bile o kadar kötü bişey yok .
devamını anlatiim .
cam kenarında ikinci sıradayım önümde de sınıfın en zeki ve gıcık erkeģi oturuyor.
hoca sineğin girdiğini gördü ama çocuk görmedi.
bn de sinek çıksın diye boğazimdan sertçe öksürdüm.
çocuk
aman allah'ım kız ağzından sinek çıkardı dedi.
bn öksürünce sinek kitaba yapıştı ve ben sinek ayılana kadar onu izledim(iki üç saniye faln)
ve uçarken de izledim.
çok acaip midem bulanmıştı iğrenç bir anım...
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yer yarılsa da içine girsem denilen anlar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim