kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
sınıfta tutmaya çalıştığım hickirigin, bi cocugun "hocam ahirette çıplak mi olucaz?" sorusuyla gürültüyle ortaya çıktığı an
devamını gör...
bir gece kulübü ya da barımsı ortam çıkışı şu anlar çaylak bir yazar olan lawyerınız ile hafif çakır bir şekilde ortamdan çıktık gençliğin vermiş olduğu bir heyecanla gel sırtına bineyim dedi hafifçe bi arkadaş olduğu için ben de atla dedim merdivenlerden sorunsuz indik otoparka kadar hızlı hızlı geldik bu arkadaş beni bir at ya da motor sanmış olacak ki hızlanalım diye üzerime daha çok eğildi eğilince de koskoca hurda dolu otoparkta lük 2 arabaya denk gelip bir range rover tamponu indirdik kimse görmedi vs diye sevinirken mekanın sahibi abi sabah whatsapp üzerinden oğlum siz mal mısınız salak mısınız ne yapıyorsunuz araç benim niye kaçıyosunuz? dedi.
devamını gör...
annemle a101'e gitmiştik. hemen marketin girişinde sağ tarafta market arabasının konulduğu yarı açık bir kısım var ya orası bomboştu tüm market arabasını kaldırmışlar. biz de annemle tüm marketi dolanmaktansa o market arabaları için olan kısımdan geçelim dedik.zaten sigara alıp çıkacaktık.neyse annem geçti o kısımdan. benim de sırtımda sırt çantası vardı. tam o alandan geçeceğim sırada benim çantamın ipi rafla/ bölme arasına takıldı. asılıyorum kurtulmaya çalışıyorum diğer kolumdan annem çekiyor ama yok kurtulamıyorum. en son annem beni kolumdan nasil çektiyse sırtımı o üsteki camlı bölmeye vurdum. gümmmm diye bir ses geldi. marketteki kasiyer, kasadaki müşterilerin bana o anki bakışını unutamıyorum. bir daha da o a101'e hiç gitmedim.

bu arada olaydan sonra annemden şikayetçi oldum. markete tazminat davası açtım. sırtım mı? o da iyi, fizik tedavi görüyor.
devamını gör...
hoşlandığım beyefendiyle mesajlaşıyorduk, yeni flörtleştiğimiz zamanlar işte.
sildim yazacağıma si*tim yazmıştı. tabi o zamanlar wpta mesajı herkesten sil diye bir şey yoktu. maalesef yazdığım kalmıştı öyle.
ufak çaplı bir rezalet.
devamını gör...
hayatımda bir kez birinin arkasından konuşmaya çalışıp anında yakalanmak.. anlatıyorum efenim…

yıllar önce görevlendirme çalıştığım ilkokula stajyer öğretmenler geldi bir grup. içlerinde bir tanesi var, ismi çimen. ama çimeni görmeniz gerek.. minicik dar etekler, daracık düğmeleri patlamak üzere olan gömlekler, ufacık düğme bir kopsa eyvah eyvah.. okul ilkokul tekrarlıyorum.

neyse bikaç hafta geçti. herkes çimeni konuşuyor. okulda emekliliği gelmiş, siyasetten başka konu konuşmayıp sürekli asık suratla gezen erkek öğretmenlerin hepsinin yüzleri gülmeye başladı, biz kadınlar kıskanıyo muyuz kıskanmıyo muyuz kızı ayırdına varamıyoruz, yaşça daha genç erkekler parmağından alyansı çıkardı falan…

istiklal marşı okutulacak çimen öğretmen sahneye davet ediliyor, öğretmenler sınıfına derse girsin diye yarışıyor, her gün 3.tenefüs müzik yayınıyla bahçede eğlenirken çimen öğretmen hep sahneye çıkarılıp oynatılıyor…

yine böyle bi gün, bahçeden öğretmenler odasına girdim. “amannnnnn çimen de çimen, ne çimenmiş ya hu” diye yarı sitem yarı hasetlik içeren bi cümle haykırdım. arkamı bi döndüm çimenle burun burunayız :d saatler gibi geçen bikaç saniyede hemen toparladım ve “ay canım ben de tam senden bahsediyodum, çocuklar nası bayılıyo sana öyle” dedim. mutlu oldu kızcağız. buralara denk gelirsen senden özür dilerim çimencim, o zamanlar yeni doğum yapmışım, tombişim falan.. azıcık kıskanmışlığım vardır :))
devamını gör...
defterimin herhangi bir yerinde yazan efkar içerikli sözcükleri biri okur ya... işte o an
devamını gör...
şehirlerarası otobüs yolculuğundayım. gece saatleri ve uyumuşum. normalde yolda asla uyumam uyku sersemliğim çok kötüdür ve yolu izlemek keyif verir ama o gün yorulmuşum demek ki.otobüsün durmasıyla uyandım sese ama uyandım demeye bin şahit lazım . neyse arama varmış polis ve köpek girdi otobüse ben de üçüncü sırasında oturuyorum otobüsün .polise eğildim ve dedim ki "beni köpek aramasa siz arasanız olur mu".. o gün neden uyudum , o cümleyi neden kurdum , beni köpeğin arayacağını bana düşündüren neydi hala bilmiyorum ama polisin ne diyor bu manyak kadın bakışını ve duyanların kahkahalarını unutamıyorum. muavin valizimi verirken hala gülüyordu .
devamını gör...
doğu kökenli memlekete gitmek için uçağa bindim. indiğimde kapı önünde duran servis aracına bindim. geçtim arkaya oturdum. eşi dostu arıyoruz sosyal medyaya takılıyoruz telefondan derken baktım yolcular inmiş otobüste tek başımayım. kapıya yöneldim ikisi de kitli amınıyum. dedim noluyor yine nedir bu? sonra camdan havalimanının içine el sallıyorum mahsur kaldım çıkarın beni buradan diyerek. 5 dakika sonra içerden iki kişi çıktı sırıtarak geliyor şu mala bak der gibi. neyse açtılar kapıyı dedim niye otobüs hareket etmedi ben mahsur kaldım. yolcu az olduğu için ufak midibüse geçmişler ben de en arkada tek başıma olduğum için kimse farketmemiş. daha böyle bir yerin dibine girmek görmemiştim ya. kapşonu kafaya takıp hızla uzaklaştım ordan. dönüp baktığımda halen gülüyordu ibneler ya:)
devamını gör...
yanlış hatırlamıyorsam 8. sınıfın bitip liseye geçeceğim bir yaz ayıydı.az buçuk yüzme biliyordum ama pekte biliyor denemez hani daha çok çırpınma diyelim.neyse dedim liseye başlamadan bi yüzme öğrenelim 15 yaşındayım hala diz seviyesinde denize giriyorum.katıldım şehirdeki üniversitenin yüzme kursuna.bizim ekipteki en büyük bendim bana en yakını da 3 yaş küçük filan gerisi tamamen çocuklardı.ama hiç unutmadığım birisi vardı, adı da nisa.küçük nisa.yanlış hatırlamıyorsam ya 4 ya da 5 yaşında filandı bilemedin 6. ekibin en küçüğü oydu. her neyse ilk derste hocalar sordu işte hiç yüzme geçmişiniz var mı filan diye herkes ilk defa yüzmeye geliyor kimse yüzme bilmiyordu.tek ben biraz biliyorum demiştim.eğitim 1 ay filan sürdü yaklaşık hiç bilmeyen çocuklar patır patır yüzmeye başladı yok bende gram ilerleme yok.hala suda deniz anası gibi aşağı yukarı süzülüyorum sadece.zaten moralim bozuk iyice kendimi gerizekalı, beceriksiz gibi hissetmeye başlamıştım.sonra eğitim bitti işte kursun son günü herkesin aileleri gelmiş, havuzun küçük bir tribünü var oraya yerleşmişler.benimde annem gelmişti. son bir yüzme yarışı yapılacak sonra kurs kapanacak.sonra yarış başladı.yaşım diğerlerinden büyük olduğu için çocuklardan daha uzundum bu yüzden daha uzağa atlayarak en önden başlamıştım yarışa.sonra teker teker bizim bıcırıklar beni yanımdan sollayarak geçmeye başladılar.bakıyorum 1 geçiyor 2 geçiyor 3 geçiyor.iyiden iyiye moralim bozuldu.neyse bitime az kala bi arkama bakim dedim sadece bir kişi var arkamda o da küçük nisa.çocuk yarışın sonuna doğru depara kalktı yanımdan sıyrılıp geçmeye başladı.dedim yok 5 yaşında çocuğunda gerisinde kalamam diyip kulacımı atarken elimi çocuğun ayağına attım ve çocuğu geriye doğru çektim.neyse yarışın sonuna geldik çıktım havuzdan ama bütün tribün ayakta beni yuhalıyorlar.annem içine kapanmış beni tanımamazlıktan geliyor.bir baktım havuza küçük nisa boğuluyor.cankurtaranlar atladı da kurtardı çocuğu.ama tribünü görmeniz lazım ortalık yıkılıyor ellerine geçsem linç edilirdim büyük ihtimal.şuana kadar çok utandığım, çok rezil olduğum oldu ama o günkü kadar hiçbir zaman utanmadım hayatımda.bazen geceleri aklıma geliyor hala nisanın çırpınışları filan yastığa gömüyorum kafamı.umarım iyi bir yüzücü olmuşsundur küçük nisa çünkü ben hala deniz anası gibi yüzüyorum.
devamını gör...
çok uzun zaman oldu yirmili yaşlardayım. mersin'de rahmetli amcamın yazlığa o yıl benide götürdüler. sitenin havuzu var. kuzenle ben havuzdan çıkmıyoruz. aynı sitede kalan bir kız var o da havuzdan çıkmıyor. uzun uzun bakışıyoruz. sonra birbirimizi görünce gülümsemeye başladık falan. günler geçti kıza bir merhaba diyemedim. neyse artık bir yolunu bulup tanışmam gerektiğimin farkındayım. o gün yine kuzenle şortları çektik havuza giricez. baktım kız havuzun içinde bir köşede yanında bir kız daha var. dedim havuza atlayıp suyun içinden yüzerek yanından çıkar saçlarımı şampuan reklamındaki kızlar gibi sallarım selam verir tanışmak için bir bahane bulurum. havuza atladım ve derinden yüzerek ilerliyorum. ne olduysa bir anda cesaretimi kaybettim yapamayacağımı anladım ama çok yaklaşmıştım onlara. nefesimide zor tutuyorum. neyse profesyonel bir yüzücü gibi karşı duvara ayaklarımla ittirip geldiğim yöne doğru yüzüp geri giderim dedim. duvara yaklaştım ayaklarımı olanca gücüyle çarptırdım yalnız duvar çok yumuşaktı. lanet gelsin dedim kızın karnına hemde iki ayağımla tepiği vurmuştum. olan olmuştu. hayatımda bu kadar kepaze olduğumu hatırlamıyorum. sudan çıktığım gibi arkama bakmadan odaya çıktım ve gidene kadar havuza bir daha girmedim.
devamını gör...
otobüste gidiyorum, hava gavur a*ı gibi dedikleri cinsten sıcak, tüm pencereler açık ama yetmiyor. güzel de bi kız var inceden, kesişiyoruz da, gülümsüyo falan bana. ben kıza dalmış, ona bakıp sıcaklığı unutmak istemişken ayağının teki çukurda olan bi amca bana döndü ve: "evlat şu tavandaki şeyi kaldırıverde azcık daha hava girsin içeri." dedi. -peki amcacım. dedim, kıza son bi bakış attıktan sonra gücüne kuvvet oğlum dedim, yüklendim tavana. hiç zorlamadığım kadar zorladım kendimi ama tık yok. milim oynamadı şerefsiz. arkalardan bi piç çıkageldi, bi sn karşim dedi ve tak diye açtı. o an yer yarıldı da içine girdim dedim. 2 durak önce indim ve bi fitness salonuna koştum. burdan da o otobüsteki kıza sesleniyorum! ben o eski ben değilim.
devamını gör...
yıllar önce ergenliğe yeni adım attığımız yaşlarda birkaç siyaset meraklısı büyüğümüz tarafından başka şehirdeki bir cehaape mitingine götürülmüştük. yani zorla değil tabii. hadi sizi de götürelim dediler tamam dedik. yanlarında da devasa bir türk bayrağı getirmişler ya da oradan mı buldular nereden çıktı o bayrak hiç bilmiyorum.

fakat bayrak bayrak değil yüksek atlama sırığı mübarek. sen de 2.5 metre, ben diyeyim 3 metre direği var. hedefimiz hep birlikte miting alanının ön saflarına ilerlemekmiş (illa en öne gidecekler). büyükler önde biz arkada takip ediyoruz. o esnada nasıl olduğunu anlamadığım şekilde kendimi bu dev bayrağın taşıyıcısı olarak buldum. bayrak öyle büyük ki adeta (anladık ulan çok büyükmüş geç artık)

neyse alanda sancaktar gibi ilerlerken benim bayrağımı 10'a katlayacak ölçüde bir türk bayrağı açıp altına girmiş bir kalabalığa denk geldim. inanılmaz sıkışık bir alan. herkes iki elini kaldırmış bayrağı dalgalandırmakla meşgul. bizimkiler önden ilerleyip bayrağın altındaki kalabalığa karıştı ve gözden kayboldu. dönüp de elinde koskocaman bayrakla bu çocuk buraya nasıl girecek diyen yok.

arkadaşlar! orada tek başımaydım...

elden bir şey gelmezdi arkalarından dev bayrağımı adeta atağa geçen bir süvarinin mızrak indirmesi gibi indirerek daldım içeri.

herkes bu upuzun bayrak direğini fark eder etmez irkilip kaçıyor ve "cık cık cık olmaz ki canım!" edalarıyla beni ayıplıyordu.

neden bayrak bana geldi? neden bayrak taşıyıcısı ben oldum gandalf? keşke bunların hiçbiri benim başıma gelmeseydi. allah'ım bu zulüm artık bitsin daha fazla küfür yemek istemiyorum derken mızrağımın ucu bir yere takıldı ama kalabalıktan da göremiyorum nereye takıldığını. tabii bu gerginliğin içinde hiçbir engel beni durduramazdı bir an önce şuradan kurtulayım diye zorluyorum, tüm gücümle itiyorum falan.

sonra iki üç kişi önümden çekilince görebildim ki bir kadını meme ucundan mızraklamışım ve kadın orada iki eli hala havada ayy amaann aay yarabbii falan diyerek mızrağımla savaş veriyor, kendinden geçiyor. vaziyete şahit olan birkaç kişi artık iyice cesaretlenip bana ve dev bayrağıma bağıra çağıra söyleniyordu.

kan başıma sıçramış halde ulan acaba bayrağı yere bırakıp koşarak kaçsam mı diye düşündüm. ama bunca şeyin üzerine bir mitingin ortasında bir de türk bayrağını yere atarsam linç edilerek öldürüleceğime hiç şüphe yoktu ve en zekice hamlemi yaptım: "eheheheh ehehe ve eheheh" diyerek mızrağımı memeden çıkarıp millete çarpa çarpa oradan hızla uzaklaştım. sopa yemeyen insan yok gibi bir şeydi. kulaklarımı tüm küfürlere tıkayıp yoluma devam etmek zorundaydım, duramazdım... sağır kurbağa hikayesi misali.

o andan itibaren dünya üzerindeki hiçbir güç tüm gün boyunca salak hissetmeme mani olamazdı. sonunda ön saflara ulaşıp tüm olanları unutmak istercesine coşkuyla bayrağımı sağa sola savururken bir de baktım ki görüntü yansıttıkları dev ekranda benim dev bayrak sahnedeki konuşmacının önünden gelip geçiyor ve görüntüye de engel oluyordu. o günkü performansımla resmen "dünyanın en rahatsız edici insanı" ünvanına layıktım. hal böyle olunca rejinin küfürlerini de hissettim ve kabul buyurdum. daha beteri, az önce kaçtığım kalabalık beni bayrağımdan kolayca tespit edip linç etmeye gelebilirdi. vay utanmaz hergele hepimizi delik deşik etti gitmiş bir de hala neşeyle bayrak sallıyor orada diyerek öfkelerine yenik düşebilirlerdi.

bu arada kadın zarar görmedi (görse duramazdı). bu hikayede hiçbir memeye zarar verilmemiştir.
devamını gör...
korkunç anlardır. dilerim kimse böyle bir an yaşamaz.
devamını gör...
seneeeeeeeee 2006.

bizim lise* 20.yıl dönümü için şiir dinletisi organize etmeye karar verdi. düzenleyenlerden birisi de bizleri "aşkım, canım, biriciğim" diye çağıran edebiyat öğretmenimiz canumcan hocamız. bu hocamız bir yandan aile dostumuz olduğu için beni yeteneğimden, neler yapabileceğimden tamamen bağımsız paldır küldür koydu kadroya.

şiir okuyacakmışım.*

şiir ne peki? istanbul türküsü

gör gel komaları abav. müzik hocamızın gitarıyla beraber ben solo şiir sokucam bir miktar insana. günü gelene kadar beceremedim okumayı, bok gibi okudum ama biricik hocam salmadı beni ısrar etti.

gecesi geldi. ben hala kaçacak yer arıyorum sıra bana gelmeden. saygılar sunduğum bir tanecik edebiyat hocam bana bir küfür etti arkada. o zaman işte sıç batır ama yap lan dedim.

yaptım.
devamını gör...
çok büyük rezilliklerim olmadı benim, başkası adına yerin dibine girdiğim çok oluyor ama.
devamını gör...
söylemesi ayıptır iki gün önce hyundai bayon aldım. arabanın kitapçığı evde olduğundan oğlumun yüzme kursu esnasında gideyim de şu arabaya bakayım dedim ve gidip araç içindeki özellikleri deneme yanılma yöntemiyle çözmeye çalıştım. neyse birçok özelliği çözdükten sonra bir şey dikkatimi çekti. elimdeki anahtarla aracı kilitliyorum tüm kapılar kilitleniyor ama bagaj kapağı kilitlenmiyor. denemediğim varyasyon kalmadı. kafayı yemek üzereyim. araç çalışırken kilitliyorum olmuyor, içerden kilitliyorum bu sefer bagaj açık mı kapalı mı anlamıyorum falan. işin içinden çıkamayınca kursa gelen diğer babaları aradım. geldiler şöyle yapmamız lazım böyle yapmamız lazım diyorlar ama tırt. ulan arkadaş diyorum ben arabayı park ettim eve gideceğim nasıl bagaj kapısı açık kalır. bir tanesi dedi ki benim bacanak bilir. neyse aradık hiç bir pok bilmediğini anlamamız 15 dakikayı aldı. az ileride taksi durağı var gittik adamlara dedik. bunlar 4-5 kişi geldiler. bunlarda baktılar baktılar çözemediler. arabanın başında olduk 8 erkek şoför. 1 saate yakın arabanın içini dışını etrafını tavaf ettik. yok allah yok. en son taksici tayfası anahtarda bir sorun var dediler gittiler. kaldık mı biz 3 baba. yazarken gülüyorum o hallerimize. bu arada kurs bitti herkes otoparka geldi. benim oğlanın kankasının annesi hayırlı olsun diko bey allah kaza bela vermesin bir sorun mu var diye sordu. durumu anlattık, kadın güldü. aracın anahtarı nerede diye sordu, cebimdeeee dedim :). arabadan uzaklaşınca bagaj kapısı kapanır diko bey demesin mi? meğersem araçdan uzaklaşmam lazımmış. araç anahtarı algıladığı için kilitlenmiyormuş. 3 sap kalakaldık, hee öylemiymiş.
allahverede kadın hanıma anlatmasa.
devamını gör...
(bkz: sözlükten modluk teklifinin geldiği kara gece)


o kadar mı işsiz güçsüz görünüyorum dışarıdan bakınca diye düşünürken üzüntüden bir gece de saçlarım beyazlamıştı...
devamını gör...
sınavda "genç ve yoksul kesimde yaygın kullanılan madde" sorusuna kokain cevabını vermiştim.
devamını gör...
dışarıda çimende köpek bokuna basıp onunla telefon servisine girdiğim gün. bu bok kokusu nerden geliyor diye bakınırken bir adamın elinde vileda sapı arkamdan çıkışa doğru yerleri silmeye başlaması. meğer ben bok kokuyormuşum. karda çıkan ayak izleri gibi beyaz fayansta boklu ayak izlerimi gördükçe, ah daha fazla devam edemeyeceğim.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yer yarılsa da içine girsem denilen anlar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim