yirmili yaşların sıkıcılığı

aynen 30 sonrası full eğlence. hele ki o 5 yaş sıkıcılığı yok mu? ah çile çile...

yirmili yaşlarda sıkıldım, otuzlu yaşlarda çıktı suyum.

sıkılmanın keyfini çıkarın. ilerde çok arayacaksınız..

30 yaş üstü insanlar da yirmili yaşların keyfini çıkarın diyor. bi' bildikleri vardır diye düşünüyorum. *

20li yaşların ortasına geldiğim için bunalımdan bulanıma giriyorum, ne sıkıcılığından bahsediliyor acaba.

yaş almak korkunç bir şey, acilen yaş almayı bırakmam gerek of....

iyidir ya yirmiler. daha ilk yılı bitti*. ama ben çok değiştim. sonrakiler daha da farklı olacak. sıkılmaya vaktin olması çok güzel bir şey lan. rastgele yaşamak muazzam bir özgürlük. gerçi ben yaşıtlarıma göre oldukça planlı programlı ilerliyorum sanırım. ama rastgeleliğe yer bırakabilmek, sürekli yeni insanlar tanımak, her şeyi ilk kez yapmak muazzam bir hissiyat. umarım daha da dolu dolu geçiririm bundan sonraki yılları da bu yıl fena geçmedi.

sıkılmak demeyelim de zorluğu diyelim.
görüntüyle ses uyuşmuyor gibi.
insanların beklentileri bir taraftan kocaman olmuşsun artık ne oyunu ne hatası olurken diğer taraftan bu yaşta olmaz büyüyünce halledersin, daha çok toysun, gençsin ne projesi, ne hayali, şimdi keyfini çıkar demek oluyor.

yirmili yaşlar keşif yaşları olmalıyken kalıplar sizleri çevrelemiş durumda ve bu da kapana kısılmışlık hissi ile elinizin kolunuzun bağlanmasına sebep oluyor muhtemelen. kapana kısılan herkes sıkılır. e malum bir de türkiye'de yaşıyorsunuz bu da çarpı bin kafestesiniz demektir.

keyfini çıkarın da demeyeceğim, sıkılmayın da demeyeceğim. allah yardımcınız olsun diyeceğim ya da neye inanıyorsanız o.

ama şunu da diyeyim, size akıl verenler sizlerin iyiliğini düşünüyor olsa da yeterince empati kuramamış olabilirler, yarın verdikleri aklı unutabilirler siz onların ağızlarından süzülen tek bir kelimeyi bile hayat boyu zihninizde, kalbinizde taşıyacakken.

ondan sebep tek diyeceğim, şartlar ne olursa olsun kendiniz olun. hatanız da sizin başarınız da sizin olsun. henüz kendinizi tanımıyor olsanız bile kendiniz olun çünkü daha ileri yaşlarda da bu keşif ve dönüşüm devam edecek ve kimse kendini yeterince tanımıyor, herkes her yaşta değişmekte, dönüşmekte, kendisi olmak için çaba vermekte.
siz bu çabaya erken başlayın dilerim.

bir çırpıda geçtiği için benim fark edemediğim sıkıcılıktır. otuzlar o kadar hızlı akmadi mesela. daha az zaman varmış gibiydi ama daha uzun sürmüş gibi de geldi bana. kırklara merhaba dediğim şu zamanlarda da şunu söyleyebilirim; 24 saat bana asla yetmiyor arkadaşlar. bir defa sabah ne kadar erken kalkarsan kalk, bir anda saat 13:07* oluyor.
neyse ben 27 yaşındayım zaten. büyüklerimiz anlatsın.