yol soran insana bilerek yanlış yol tarif etmek

aynısı mutlaka başınıza gelecektir sakın buna kalkışmayın.

kardeş payı dizisinde yaşlı bir karakter vardı. itlik olsun diye böyle şeyler yapıyordu. komik bir karakterdi. siz de 79 yaşından sonra yaparsanız komik olabilir.

nasıl vicdanlara sahipsiniz ya da sahip misiniz? diye sormak isterim.

bilmiyorum diyememe anlayışından kaynaklanan bir durum. akıllı telefon taşımadığım ve -bazı ukalaların yukarıda bahsettiği- o google maps, yandex maps gibi faydalı hizmetlerden mahrum kaldığım için özellikle bilmediğim yerlere giderken ulaşım güzergâhları ve alternatif yollarla alakalı notlar çıkartıyorum. insanlık bu ya, o bölgenin insanı yılların verdiği tecrübe ile o yerlere bu notlardan daha hâkimdir diye ara ara kendimi dinlememezlik edip çark ettiğim oluyor. bir allah’ın kulu da bilmediğini söyleseydi şaşırırdım. yok, ıhm, hmm falan ıkınmalarına katlanmak da cabası.

afyon'da birkaç kez yaşadığımız üzücü durum. başta hata olduğunu düşünmüştük ama kasıtlı yapıyorlarmış. ne denir ki?

yön bulma konusunda iyiyimdir, o yüzden adres sormadım şimdiye kadar kimseye. bana sorulursa; biliyorsam tarif ederim, bilmiyorsam bilmiyorum derim.
yanlış yola gönderdiğiniz adamla geri dönüş yolunda karşılaşırsanız sıkıntı çıkabilir.

tarif-i yolsuzluktur.

böyle hayvanoğlu hayvanlar yoktur diye düşünüyorum.
kendimin yön sorunu olduğundan bir yere giderken en az 5 kişiye sorarım ve böyle bir hayvanla karşılaşmadım şükür.

navigasyon var, biz gençlerin bu derdi kalmadı da eh işte teknolojiden yararlanamayan kesim hala ergen davranışı sergileyen insanlara maruz kalıp yanlış adrese gidebiliyor.

bunu yapan insanlar saf kötüsünüz

bknz. vicdansızlık

kötü yola düşmüş kadının çocuğu olan kişinin yapacağı harekettir.

iyi ki artık akıllı telefonlar var

şeref.izliktir. bir anımı aklıma getirdi başlık. 10-12 yıl olmuştur. ıki arkadaş antalya'ya otobüsle tatile gidiyoruz. beni zaten araba tutar. bunu bildiğim için, ilacımı içtim. hatta aralıklarla 3 tane içtim. ama allahın belası mide bulantımın önüne geçemedim. hazırlıklıyım bir yandan da, kusmaya karşı, siyah sağlam birkaç poşetim yanımda. ne kadar önlemeye çalışsam da kustum. poşete kustum tabi, hiçbir yeri kirletmedim. muavin sürekli cık cıklıyor. ben de istemem böyle olmasını ama oldu bir kere. yapacak bir şey yok, mecbur bitecek bu yol. yolun yarısını böyle bitirdik. molada, daha fazla midem bulanmasın diye tuzlu kreker dışında hiçbir şey yemedim. arkadaşım bu arada mide konusunda çok şanslı bir insan. en pis şeyde bile bulanmayan bir mideye sahip. inanılmaz! bu tabi rahatya mola yerinde yemek yicem dedi ve yedi. tekrar otobüse döndük. az biraz yol gitmiştik ki, arkadaşım olduğu gibi kendi üstüne başına kustu. ben kendimi bildiğim için tedarikliyim her zaman ve kusmamı kontrol edebiliyorum. ama o hayatında ilk kez midesi bulaşmış gibi, poşeti bekleyemedi bile. muavin çıldırmak üzere. tamam adamda haklı, saatlerce yolculuk yaptığın kapalı kutunun içinde birisinin kusması beni de rahatsız ederdi. ama napalım insanlık hali. sanki keyiften yapıyoruz. bu arada gideceğimiz yer terminal değil. bunu binerken de söyledik. ineceğimiz yerde haber vermesini rica ettik, tamam dedi. ıssız bir yolda adam dedi ki: sizin ineceğiniz yer burası. dedik ki:ıssız burası. daha şehir merkezi gibi bir yer olmalıydı. zaten yolun kalanını taksiyle devam edicez. ısrar etti, burası dedi. neyse indik. saat sabahın 5'i. taksi maksi yok. karşı da tek tük evler var, o tarafa gittik bir umut. yok her yer ıssız. yarım saat falan geçti, bir fırın, ekmek dağıtım arabası gibi bir araba gördük, durdurduk. sorduk gideceğimiz yeri. tabii ki şerefsiz bizi alakasız bir yerde indirmiş. sağ olsunlar ekmekçiler siz bekleyin taksi göndericez dediler ve gönderdiler de, gidilecek yere vardık nihayet. ama o gün, o bulantıyla çok iç açıcı küfürler bildiğimi keşfetmiştim.

lanet olsun sebebi neydi ki

arkanızdan bol bol sövülmesine sebebiyet verilecek olaylar bütünüdür.

yok artık, bilmedeği halde devlet göreviymiş gibi tarif etmek için çırpınanlara alıştık ama bu bilerek neden yanlış tarif edilir ki? adamı takip edip yanlış yere varıncaki yüz ifadesine bakıp gülüyorlar heralde. bilemedim.

kerhane yolu sorana bilerek yapmışlığım vardır.

yaklaşık 22 23 yaşlarımda, hava yeni kararıryordu. andızlı mezarlığı yanından, kaldırımda yürürken 06 plaka bir araç yanımda durup
“gardaş mektep ne tarafta" dedi. içindeki tiplere anında uyuz oldum. çok ters gelmişsin abi, kavşaktan dön ters istikamette 7 8 km" demiştim. dönüp kemer tarafına gittiler.

bunu yanlışlıkla yapıp da 10 saniye sonra yanlış tarif ettiğini fark edip adamı uyarmamak sayılıyor mu?
bir keresinde soğanlık metroda oto sanayiyi soran adamı e5'in yanlış tarafına yönlendirmiştim, hatamı fark edip arkamı döndüğümde adamın yürüyen merdivenin ortasında olduğunu görünce "aman kim uğraşacak şimdi" diye vazgeçmiştim *
diğerinde de kaynarca marmaray'ı soran adamı pendik yht'ye göndermiştim, aslında yerini biliyordum ama sorduğu lokasyonu pek bilmediğim için yön duygumu kaybettim galiba *

faruk eczanesiiii.