21.
işim gereği çok fazla yurtdışında zaman geçiriyorum, geçirdim söyleyebileceğim şey şu.
güney amerika: muhteşem bir yer, paranız var ise sizden kralı yok ha tabi bazı bölgelerde dikkatli olmak lazım.
amerika : pehh.. bana sadece marketing başarısı gibi gelir hep pek bir numarası yok.
avrupa: almanya ve fransa dışında her noktası ilginç biraz tanıdık biraz yabancı keyifli. eğer düzgün yönetilseydik nasıl bir ülke olurduk düşüncesinin somutlaşmış hali gibi.
ingiltere: hint, fas, paki, suriyeli, kürt ve türkler tarafından çok göç alıp kendi öz benliğini kaybetmiş yerleri var ama glasgow taraflarına doğru giderseniz neden bu adamların süper güç olduğunu anlarsınız.
sistem tıkır tıkır işliyor insanlar on numara hayat yaşıyor sessiz sakin ve dinlendirici.
rusya: welcome hell b.tchhessss... soğuk ve hristiyan türkiye
arapların olduğu herhangi bir yer: tırt gitme gezmek için güzel yerler olsa bile o kadar iğrenç bir toplum ki nefret edersiniz.
asya: biricik sevdiceğim. japonya ve güney kore mükemmel. 10/10 ama paranız yoksa gitmeyin çok pahalı
ne yaparsanız yapın para biriktirin. yurtdışına taşınmak istiyorsanız en az 2-3 ay kendinizi idare edecek para koyun kenara
güney amerika: muhteşem bir yer, paranız var ise sizden kralı yok ha tabi bazı bölgelerde dikkatli olmak lazım.
amerika : pehh.. bana sadece marketing başarısı gibi gelir hep pek bir numarası yok.
avrupa: almanya ve fransa dışında her noktası ilginç biraz tanıdık biraz yabancı keyifli. eğer düzgün yönetilseydik nasıl bir ülke olurduk düşüncesinin somutlaşmış hali gibi.
ingiltere: hint, fas, paki, suriyeli, kürt ve türkler tarafından çok göç alıp kendi öz benliğini kaybetmiş yerleri var ama glasgow taraflarına doğru giderseniz neden bu adamların süper güç olduğunu anlarsınız.
sistem tıkır tıkır işliyor insanlar on numara hayat yaşıyor sessiz sakin ve dinlendirici.
rusya: welcome hell b.tchhessss... soğuk ve hristiyan türkiye
arapların olduğu herhangi bir yer: tırt gitme gezmek için güzel yerler olsa bile o kadar iğrenç bir toplum ki nefret edersiniz.
asya: biricik sevdiceğim. japonya ve güney kore mükemmel. 10/10 ama paranız yoksa gitmeyin çok pahalı
ne yaparsanız yapın para biriktirin. yurtdışına taşınmak istiyorsanız en az 2-3 ay kendinizi idare edecek para koyun kenara
devamını gör...
22.
nereye giderseniz gidin, müslümanların yoğun olduğu yerlerden uzak durun, bir tane selameti bulmuş müslüman ülkesi yok. ingiltere artık hingiltere : hint paki afgan falan dolu, gerçi burada ki gibi serbest değiller hala devlet enselerinde ama dingiltere bitik. kanadanın kuralcılığına bir türk asla katlanamaz. amerika ....... ? bir iş meslek sahibi isen, çalışmaya niyetin varsa o.k. yoksa uzak dur (net) dikilirsin.
gençsen ve bir mesleğin varsa burada durma.
gençsen ve bir mesleğin varsa burada durma.
devamını gör...
23.
hakkında turizmden ekonomiye, siyasetten eğitime pek çok şey yazılabilecek seyahat eylemi.
ama ben şimdilik bu eylemin tarihine vs. girmektense basit bir bilgi paylaşıp bunun üzerinden küçük bir yorum istedim. geçenlerde bir gönderide görmüştüm, ne kadar doğru bilmiyorum ama büyük ihtimal doğru. 5 farklı ülkeyi gezdiğinizde dünyadaki insanların çoğundan daha fazla gezmiş oluyormuşsunuz. bu insanların durumu well-travelled şeklinde ifade edilmişti. elbette o 5 ülkenin her yerini gezmekten bahsetmiyorlar, 5 farklı dilin, kültürün, mutfağın, mimarinin tecrübe edilmesinden bahsediliyor. atıyorum 5 farklı başkentte oraların kendine özgü yanlarını görebilirsiniz.
bunu yapmak 1. dünya ülkeleri için çok kolay. geri kalanlarımız için oldukça zor. hele ki abd, ab, birleşik krallık, isviçre, japonya, singapur gibi vatandaşlıklara sahip insanların pasaportları güçlü olduğu için 5 ülke hiçbir şey. dahası, ab görece küçük bir coğrafya içinde çok farklı kültürü barındırdığı ve sınır birliği olduğu için farklı ülkelere gitmek ankara-istanbul arası seyahat etmek gibi bir şey. adamlar çocukken okul gezisi niyetine abd'ye yaz kampına, isviçre'ye kayağa, italya'da roma tarihi öğrenmeye falan gidiyorlar. üniversitedeyken hafta sonu güney fransa'ya mı gitsek madrid'de ünlü bir şarap bağı varmış oraya mı gitsek diye plan yapıp vize yada finansal dertleri olmadan ha deyince uçak biletini alıp yurt dışına gidebiliyorlar.
biz okuldayken bırakın yurt dışında yada yurt içinde kampa gitmeyi, 12 km ötedeki mesire alanına pikniğe bile gitmek olay oluyordu. seyahat edebilme özgürlüğü toplumları nasıl şekillendiriyor geniş ölçekte hayal edince türk toplumunu ve türkiye'nin halini daha iyi anlayabiliyorum. türk insanı gerek ekonomisinden gerekse vize problemlerinden dolayı dibindeki avrupa'dan bile izole şekilde yaşıyor. oradaki insanların da bizim gibi gündelik dertleri olduğunun farkında olmadan turist görünce uzaylı görmüş gibi davranıyorlar. gerçi bunu avrupa'nın köylüleri de yapabiliyor. ama demek istediğim şey, dünyadaki adaletsizliğin ve bu adaletsizliğe sebep olan güya medeni devletlerin dünyayı sömürmelerinin ne kadar ileri derecede olduğunu ve bizimki gibi ülkeleri nasıl etkilediğini en az 5 farklı ülkeyi seyahat edebilme kolaylığından da yorumlayabiliriz yani.
ama ben şimdilik bu eylemin tarihine vs. girmektense basit bir bilgi paylaşıp bunun üzerinden küçük bir yorum istedim. geçenlerde bir gönderide görmüştüm, ne kadar doğru bilmiyorum ama büyük ihtimal doğru. 5 farklı ülkeyi gezdiğinizde dünyadaki insanların çoğundan daha fazla gezmiş oluyormuşsunuz. bu insanların durumu well-travelled şeklinde ifade edilmişti. elbette o 5 ülkenin her yerini gezmekten bahsetmiyorlar, 5 farklı dilin, kültürün, mutfağın, mimarinin tecrübe edilmesinden bahsediliyor. atıyorum 5 farklı başkentte oraların kendine özgü yanlarını görebilirsiniz.
bunu yapmak 1. dünya ülkeleri için çok kolay. geri kalanlarımız için oldukça zor. hele ki abd, ab, birleşik krallık, isviçre, japonya, singapur gibi vatandaşlıklara sahip insanların pasaportları güçlü olduğu için 5 ülke hiçbir şey. dahası, ab görece küçük bir coğrafya içinde çok farklı kültürü barındırdığı ve sınır birliği olduğu için farklı ülkelere gitmek ankara-istanbul arası seyahat etmek gibi bir şey. adamlar çocukken okul gezisi niyetine abd'ye yaz kampına, isviçre'ye kayağa, italya'da roma tarihi öğrenmeye falan gidiyorlar. üniversitedeyken hafta sonu güney fransa'ya mı gitsek madrid'de ünlü bir şarap bağı varmış oraya mı gitsek diye plan yapıp vize yada finansal dertleri olmadan ha deyince uçak biletini alıp yurt dışına gidebiliyorlar.
biz okuldayken bırakın yurt dışında yada yurt içinde kampa gitmeyi, 12 km ötedeki mesire alanına pikniğe bile gitmek olay oluyordu. seyahat edebilme özgürlüğü toplumları nasıl şekillendiriyor geniş ölçekte hayal edince türk toplumunu ve türkiye'nin halini daha iyi anlayabiliyorum. türk insanı gerek ekonomisinden gerekse vize problemlerinden dolayı dibindeki avrupa'dan bile izole şekilde yaşıyor. oradaki insanların da bizim gibi gündelik dertleri olduğunun farkında olmadan turist görünce uzaylı görmüş gibi davranıyorlar. gerçi bunu avrupa'nın köylüleri de yapabiliyor. ama demek istediğim şey, dünyadaki adaletsizliğin ve bu adaletsizliğe sebep olan güya medeni devletlerin dünyayı sömürmelerinin ne kadar ileri derecede olduğunu ve bizimki gibi ülkeleri nasıl etkilediğini en az 5 farklı ülkeyi seyahat edebilme kolaylığından da yorumlayabiliriz yani.
devamını gör...