yüz yüze eğitimin 6 eylül 2021’de başlaması

1 vakada okulların kapatılıp 20 binli vakada okulların açılması.

veletlerin ve o veletlerin ailelerinin düşüneceği konudur. ben yine keyfim ve kahyası eşliğinde kahve içiyor ve magazin köşesi okuyor olacağım.

bugünleri gösteren rabbime şükürler olsun. çok şükür bu günlere kavuştuk. allah bir daha ayrılık yaşatmasın. *

büyük istanbul trafiğinin start verilmesi gibidir.

milli eğitim bakanı’nın bu kadar net ve okulların açılmasından yana tavrına karşılık hala “okullar açılmalı” diye yaygara yapanlar niye bağırıyor

yök’te ise bakanlığın kararlı tutumunun esamisi yok

milli eğitime demediğini bırakmayanlar yök’le ilgili tek kelime etmiyor, yazmıyor.

herhalde üniversite öğrencileri dadı, bakıcı gerektirmediği ve evde olmaları ana babaları ilgilendiren bir durum olmadığı için kimsenin umurunda olmadığı için olsa gerek.

hayırlı olsun demekten başka yapabileceğim bir şeyin olmadığı durum. umarım vakalar ve hastalık hızla artışa geçmez.

hayırlısıyla kapanmadan seneyi tamamlarız umarım. 1,5 yıl online eğitim birçok çocuk için zor geçti ve okul sadece bir eğitim yeri değil, aynı zamanda çocukların sosyalleştiği, kuralları, topluluk içinde nasıl davranması gerektiğini öğrendiği yer. her çocuğun evde rahat bir ortamı, imkanı yok online eğitim için.
dünya üzerinden de ne zaman gideceği belirsiz bir virüs için de sonsuza kadar kapanamazdı okullar. bununla yaşamayı bir şekilde öğrenecğeiz. gerekirse aşı olunacak ama adapte olacağız.

ailecek delirme eşiğine yaklaşan ebeveynleri kurtaran haberdir. merak etmeyin kışa yeni bir dalga daha geliyor. ahihihih...

bu sabah, okul çağında çocuğu olan bütün evlerde kaos yaşandı. 18364 kez "hadi" dendi. kahvaltılar ağızlara tıkıştırıldı. gözler bir an olsun saatten ve yoldan ayrılmadı. kapılar kapanınca derin bir "oooh" çekildi. yüreklerde "acaba doğru mu yapıyoruz" endişesiyle hesaplar yapıla yapıla güne devam edildi.

okullar açıldı, hayırlı olsun. bir öğrenci olarak yaşadığım olayları anlatacağım. sosyal mesafe 0. okulunmun bulunduğu yerde 2 okul daha var. otobüsler tıklım tıklım. ilk duraktan kalkan otobüs aşırı dolu olduğu için şoför diğer duraklardan yolcu almıyor. bu durumda öteki duraklardaki öğrenciler mağdur oluyor. belediyemiz bunu bilerek otobüs sayısını yükseltmesine rağmen birçok duraktan yolcu alınmadı. yani okulda kapmazsam otobüste kaparım koronayı. gerisi klasik şeyler, yemekhane ve kantin fiyatlarının pahalı olması, sınıf mevcutları. umarım devam eder okullar fakat hiçbir öğrencinin korona kapmadan bu eğitim yılını bitirebileceğini sanmıyorum.

bugün izlediğim görüntüler doğruysa aralık ayına kadar yüzbinlik oluruz yine. e ama okulunda devam etmesi lazım? bu işin sonu öğrencileri aşılamaya kadar gider gibime geliyor. eğer bu yaşanırsa bu entryi editleyeceğim.

çocuklar inanılmaz mutlular. kıkır kıkır gülüyorlar küçük gruplar halinde. hepsi istisnasız selam verip; günaydın öğretmenim dedi.

güzel bir başlangıç.

bugün okul bahçelerini gördüm. mahşer yeri gibiydi. çocuklar göt göte, dip dibe, sosyal mesafe hak getire.
şimdi bu çocuklar eve gidecek. virüs kapan varsa binlerce insana bulaştıracak. bitti mi, bitmedi. toplu taşımaya binecekler. orada da belki de binlerce kişiye bulaştıracaklar.

ee, bir de bunun cehalet içinde okul önünde, dip dibe bekleyen aileleri var. onlarda aynısını yapacak.

ama sorun yok. ne de olsa vakaları saklayan, vakaları hasta sayısı diye 10'da 1 oranında açıklayan bir zihniyet var.

vakalar artsa ki, maalesef artacak, haberimiz bile olmayacak. çünkü akp asla hata yapmaz, hep suçsuzdur. avrupa kötüdür, cehape zihniyetidir ama aman ha, akp asla ama asla suçlu olmaz, olamaz.

ilk günden anladığımız şu ki milli eğitim kesinlikle bu başlangıca hazır değilmiş.