zugra'yla baykuşlar sofrası radyo yayını

kendimle çelişmeye devam ediyorum, gitmek istiyorum gidemiyorum demek ki tutanlar var.
alın bakın video buldum
cin taramalısıyla itinayla cin çıkartılır.

pareidolia gördüğünüz bir şeyi çok iyi bildiğiniz bir nesneye benzetmek. mesela bulutta atatürk görmek, duvardaki lekeyi bir insan kafasına benzetmek gibi.

3 ağustos : 99 depreminde çocuğum.

rbf ikinci depereme eskişehir sivil savunma ile katılmıştı. ve kaç sedye taşıdığını hatırlamıyor.

ağlamıyorum. gözüme cin kaçtı.

arkadaşlar yeminlen çok direndim dinlemek için arada ıspanak salatası yaptım yedim iiiişallah kabus mabus görmem.
arkadaş kusura bakmasın ancak 3 yaşında çocuğun olayı bunca detaylı hatırlaması çok ama çok zor.
enerji sıkışması da deniyor ona ama depremle ilgili böyle bir araştırma yok.
hadi diyelim ki bu da gerçek ama mezarlıktan gelen nidaları duyunca ağzımdan püsküren ıspanaklar yüzünden sabah kavga var.
sizlere bol parapisişikli günler.

menzil tarikatında bitmeyen çorba var. üstüne paranormal bir olay tanımam.

kişisel fikrim. dünyada gerizekalılar oldukça paranormal olaylar asla bitmez.

fikrim için isteyen kusura bakabilir.

paranormal alternate scenario x

radyoda sigaralar tüttüren kadın artık öksürmeye başlar sık-sık. hastalıklarla boğuşur hale gelir. ama bu normal bir öksürük değildir. duyanların kulaklıklarını patlatır. artık radyoyu dinleyen her kes kulaklık takamamaktadır. o yüzden artık her kes radyoyu telefonun/bilgisayarın hoparlöründen dinlemek zorundadır mecburen. ama bu sefer de kadın öksürdükçe radyoyu dinleyenlerin en yakınındaki cam-duvar çatlak veriyor. her kes şaşkınlık içinde "lütfen artık çok yaşa be kadın!" diyerek mühendis, teknisyen çağırarak çeşitli zararları tamir etmeye çalışırlar.

öksürerek bir şeylere zarar verme caseinden haber tutan fbi ve cia kadının radyo yaptığı evi basmaya çalışırlar. ama hiç tahmin edemedikleri bir olay vardır. kadın hapşuruklarını kontrol edemezken, kadının hapşuruklarını kontrol ede bilen bir paranormal varlık vardır. kadının evini basan cia ekibi ilk elden kadının gücüne şahitlik eder. kadın eve giren uniformalı, silahlı janti tipleri görünce gözlerine ışık gelir, ama içindeki varlık kadını hapşurtur. kadın onlara zarar vermemek için kendi hapşuruğunu eli ile tutmaya çalışırken, eli koparak yere düşer. fırsat bu fırsat diyerek kadının üzerine saldıran ajanlar kadını yakalarlar. gözegörünmez "hapşurukla zarar verme tanrısı" (kısaca hzvt, ya da hazivat) kadının ruhunu terk ederek yükselir. kendine yeni bir beden aramaya başlar. bütün dünya üzerinde dolaşır.

bu olaylar esnasında kadının hapşuruklarını kullanmayı çözerek bunu kendi ile uyumlu şekilde çalıştıran bir banka çalışanı, ama geceleri banka soyguncusu vardır. kendisine rbf diye kod adı ile iş yapan kahraman, kadının gücünü açması zorlu banka kapıları için kullanmaktadır. kadının hapşurmalarının 4-den başlayarak, 4ün 2-ci integrali ile eş zamanlıdır. yani 4-ün saat 12-den başlayarak her 4 dakikada bir üst integralini bularak o aralıkta kadının hapşurmasıyla bankaların kasalarını kırıyordur.

ama kadının yakalandığının farkına vardığında artık geç olmuştur. yinebir banka soygununda saat tam 12-yi gösterdiğinde kadın hapşuracakken, telefonu kasanın altına sokan rbf hapşuruk olmaması ile birlikte beklemeye başlar. sabaha kadar bekler, çünkü kaybetmekten nefret etmektedir. güvenlik tarafindan sabaha yakın yakalanarak hapse atılır. her gün dua ederek "çok yaşama daha çok hapşur" dediği kadına ne olduğunu düşünmektedir.

göklerde dolaşan hazivat rbfi görerek onun önüne çıkar. aslında zugranın gücünün kaynağı olduğunu ona anlatır. rbfe gücünü verir, zugrayı kurtarmak için. çünkü hzvt matematik bilmemektedir, ama rbfin matematiği sadece bir konuda pırıl-pırıldır. "alkol alınca durmadan integral çözüyorum" der rbf... durdurulamazcasına. ve hzvr-nin zugrayı kurtarmak isteme sebebi ona aşık olmasıdır. hapşuruk tanrılarının özelliğidir çünkü. aşık oldukları kişilerin peşinden ayrılamazlardı.

rbfin aksine zugranın matematikten zerre anladığı yoktur. mimarlığı yarıda bırakır hatta bu yüzden. bir mimar sinanı söndürmüşlerdir böylece.

rbf hapşuruğu kullanarak hzvt-nin aşık olduğu kadını kurtarmak adına hapisden 4 üstü itegralde bir hapşurarak kaçar. amerikaya hapşurarak reaktif biçimde gider. ama cia-e girmek o kadar kolay olmayacaktır. rbf amerikan hükümetiyle hapşurarak ve matematik yaparak hzvt-nin isteği, kendisinin de işi olan rahat banka soygunu uğruna neler yaşayacak?

bir-birini tekrarlayan kovalamacalar böylece başlar. en sonunda kimin galip olacağı belli olmazken, tüm radyo dinleyicileri bunları nefes-nefese izlemektedir...

ghostbusters hayal kırıklığıdır.
evde elektrik süpürgesi ile hiç hayalet yakalayamadım. ya bizim evde hayalet yoktu yada elektrik süpürgesinin hayalet çekme özelliği yoktu.

gene korku filmi anısı anlatayım bi tane...

söke'nin yerel bi tv'sinde saat akşam 8 gibi bi filme denk geldim. öyle kanalların da yayın akışları gazetelerde olmazdı. bir kadın ve adam şarap içiyorlar havuz başında bir masada. romantik bir müzik çalıyor. sonra da bunlar kalktılar ve havuzun yanına gittiler elledinde şarapları. kadın adamı havuza ittirdi ve güldü. ben hala romantik film sanıyorum bunu. sonra adam havuzdan çıkmak bilmedi. kadın telaşlandı ve, "jack, hiç komik değil." falan demeye başladı. ben de adam şaka yapıyor sandım. kadın havuza doğru eğildi ve havuzdan dev gibi korkunç bi yaratık çıkıp kadını kaptı ve havuza çekti.

en korkunç şey budur arkadaşlar bi filmde yaşayabileceğiniz. romantik aşk filmi izliyorum psikolojisindesiniz ve böyle bişey oluyor. yani buna yakın bi travma anca çizgi film izlerken bi anda yayında tecavüz pornosu çıkması falan olabilir. :d:d:d

tam senaryo yazmayı kaptım dicektim afq

#2371156
mikrodalgaya eti cin attım. fırın bozuldu. hocan haklı.

2 kişiyle grup olmaz. sizi kandırmışlar.

gitarcı iyi. baya iyi.

teşekkür ederiz efendim. ben büyük keyif aldım yayından. iyi geceler & uykular herkese!

çok çok iyi bir yayındı. rbf teşekkür ediyor.

kimsin sen?
sen kimsin oğlum?
ne ayak?
36 numara kardeş.
nine west indirime girmiş.
e gidelim bakalım.
çok pahalı ama biliyor musun? olsun varsın, çıplak ayak mı dolaşacağız?

minvalinde bir açılışla sizileri saat 00.30'da sözlük radyosu semalarına bekliyorum. düşün düşün boktur işin konusunu konuşacağız. en son ne zaman boka battık? hadi battık ne zaman fark ettik? fark ettik ve çıkmak için ne bok yedik? çıkamadık sıçtık sıvadık mı?

dinlemek için;

buradan

iki ucu boklu değneğin ortasında batmıştım boka.
hayat çok bok be. zaten votkamda bitti. daha ne kadar bok olabilir.

zugracım gec gelmek iyidir derken radyo yayınından bahsetmiyorlar.
o saatte yayın mı olur zalım.

zugra abla keşke ablam olsaydın

çal zugra çal, dertlerimiz azalacakmışcasına.

bekleyemedim arkadaşlar. müzikle başlıyom.