malatya

başlangıçta üç tane modla karşılaşıyorsunuz: hikaye modu, serbest gezmeç ve mücadeleler. bunlardan sadece serbest gezmeç erişilebilir durumdadır. giriş yapıldığında öğle namazı için ezan okunana kadar şehirde zaman geçirilmesi gerektiğiyle ilgili bir uyarıyla karşılaşıp buna göre hareket etmeniz isteniyor. oyundaki karakteri x kısayoluyla incelenirse saldırı puanı 19, savunma puanı 17, iman puanı 15, allah muhafaza puanı 17, çeviklik puanı 29, şans puanı 27, hp’si 544, sp’si 41 olan beceri kısmı boş olarak görünen ve giyilebilir başlığı, kalkanı, silahı, zırhı olmayan mümtaz adlı çinko karbon vatandaş olduğu görülmektedir.

o zamana kadar erişilebilir durumda olduğu görülen dükkân, bağlama kursu ve mezarlık yapılarının olduğu görülmektedir.
- yol üstündeki soldaki ilk binaya girildiğinde reyonların ve kasanın olduğu bir dükkân görülecektir. dükkândaki reyonlarda kaykur rize kayısı (350 kayme), kıtlama kayısı (300 kayme), kuru kayısı (100 kayme), susamlı çubuk kayısı (200 kayme) satın alınabilir olarak görünüyor. ancak envanterde kayme olmadığı için bunlar satın alınamayacaktır. kayme bulmak için sol köşedeki kolilerin üzerine gelinirse 1.000 kayme bulunabilir. (nedendir bilinmez art arda basıldığında yeni para bulunmuş gibi yine aynı uyarıyı gösterip envanterdeki kaymeyi artmaya devam ediyor.) kaymeyle bu ürünleri satın alındıktan sonra envanter sayfasında nerede kullanılabileceği gösterilmemektedir. kasadaki kasiyer kıza “selamünaleyküm.” deyince o da “aleykümselam. hoş geldiniz.” cevabı veriyor. “burada neden her şey kötü kötü?” sorusuna “uyumlu asset bulamadık. ondan öyle hep yamalı gibi.” cevabını veriyor. “cami ne tarafta?” sorusuna “dükkândan çıkın, sola dönün, dümdüz devam edin. uygun asset bulamadığımız için kilise gibi görünüyor ama aslında camidir.” cevabını veriyor. “hayırlı işler.” deyip dükkândan çıkılır.

- yol üstündeki soldaki ikinci binaya girildiğinde dokuz bağlamanın ve üç kişinin olduğu bir bağlama kursu görülecektir. bağlama çalmak isteyince karakter “izinsiz çalmayayım. ayıp olur.” diyecektir. sağ kenardaki eğitmenin yanına gelip sorulan “selamünaleyküm. burada ne yapıyorsunuz?” sorusuna “aleykümselam. burası bağlama kursu.” cevabını verecektir. bunun üzerine karakter “ben de azıcık çalayım mı?” sorusu soracak ve o da “olur, dene istersen.” deyip çalmasına izin verecektir. bağlamalara dokununca “tıngırdat” ve “dımbırdat” seçenekleri çıkacaktır. eğitmenin dışındaki diğer iki bağlama çalan kişiye kıyasla çalınan bağlamanın kötü olduğu bu seçeneklerden sonra onlara tıklayınca anlaşılmasına rağmen eğitmen “fena da çalmıyorsun ha.” deyip karakterin hevesini kırmadan bu şekilde bağlama kursundan çıkılır.

- bağlama kursunun arkasında ikisi beyaz taşlı, üçü mezar taşsız, üçü siyah mezar taşlı, dördü de gri mezar taşlı on iki mezar görülecektir. bu taşlardan birisine dokununca karakter, “allah rahmet eylesin.” deyip “fatiha oku” ve “okuma” seçeneklerini sunacaktır. “fatiha oku”yu seçince “fatiha’yı* bilmiyorum. sübhaneke okuyayım mı?” sorusunu soracak ve “sübhaneke oku” ve “okuma” seçenekleri çıkacaktır. “sübhaneke oku” deyince okumayı gerçekleştirecektir. ilkinde de ikincisinde “okuma”yı seçerseniz “çok ayıp” deyip sizi eleştirecektir. bu eylem bittikten sonra ezanın okunduğuyla alakalı bir uyarıyla karşılaşılaşılacaktır. arka planda okunan ezan, hafız sadettin kaynak’ın okuduğu türkçe ezan’dır [şuradan dinlenebilir: kalan müzik/youtube] camiye gidince “öğleyi kılmanın vaktidir. allah kabul etsin.” deyince oyun sona erecektir.

bitiş kısmında arka planda orijinali kaoma’nın lambada şarkısı olan ve bu şarkıdan uyarlanan kalt’ın malatyalıların ortak özelliği şarkısının enstrümantel versiyonu çalarak oyunda emeği geçenlerden bahsedilmektedir. emeği geçenlerde oyun içi müziklerinin dımbıllan dayı[bahsedilen kişi şuradan izlenebilir: melih özdem/youtube], bağlama tıngırtılarının hakan özcan olduğu görülmektedir. bu kısımdan sonra adı geçen bu oyunun yayımcısının kendi hakkında koyduğu kartta ise “battlecry: kötü kelime şakaları yaparak rakibinin canını sıkar” ifadeleri ve koyduğu twitter hesabının takma adının altına “bir takip atarsanız çok sevinirim. neticede ben bir sakatım ve bence bu çok sevap bir şey.” ifadeleri geçmektedir.