taşa yazılmış yaşım 12 tecavüz ediliyorum yazısının gerçek çıkması
antalya'da bir taşın üzerinde yazan "yaşım 12, tecavüz ediliyorum" yazısının bulunması ile polis çalışma başlatmış ve bu yazının gerçek olduğu ortaya çıkmış. 12 yaşındaki bu çocuğun 55 yaşındaki komşuları tarafından uzun zamandır cinsel istismar ve cinsel saldırıya uğradığı ortaya çıkmış. bir çocuğa bu travmayı yaratan böyle insanlar dilerim en ağır cezaları alır. yavrum kıyamam kimseye söyleyemeyip taşa yazmış.

buradan

buradan
devamını gör...
sahip olunan ilk araba
1999 model volkswagen polo.2009 yılında almıştım.otomatik vites,1.6 motor,sunrooflu,tüplü.11.000 tl ye almıştım.değişeni ya da kaza kaydı da yoktu çok temiz arabaydı.şimdi ****en alınmaz.
devamını gör...
günaydın sözlük

geç kalmış bir günaydın bu benim için.
belki hayata belki kendime belki insanlara belki de sana.
yetişemiyorum artık biliyor musun?
bir gün bir kaçırdım o treni şimdi hep yalın ayak koşturuyorum peşinden.
herkesin bir telaşı var.
herkes nefes nefese...
çok kalabalık yahu çok fazla kalabalık...
gözlerimi bir açıyorum, düşünüyorum hemen düşünmeye koyuluyorum.
nereden başlasam hayata?
bugün yine kime yetişemesem.
bugün yine hangi bilinmeze boşa kürek çeksem.
bak size söyleyeyim kaçta uyanırsam uyanayım şu akıp giden zamana yetişemiyorum.
tam yakaladım diyorum yakalayacağım diyorum bu seferde bağcıklarım çözülüyor. yolda birini görüyorum mesela yorgun argın, üzgün bir merhaba demesem sanki bir adım atmasam ona yığılıp kalacak.
elimi uzatıyorum, yetişmiyor. ona bile yetişemiyorum. ben çok geride kalıyorum hayat anlıyor musun?
ben herkesin arkasında kalıyorum.
herkes çok hızlı, hep bir telaş içinde.
ben çok eğreti kalıyorum bu kalabalıklar içinde.
yetişememekle kalmıyor bir de pes ediyorum.
anı yavaşlatabiliyor muyuz sahi?
biz yavaşlasak an da yavaşlar mı?
anda kalabilir miyiz mesela.
hayatın telaşından sıyrılabilsek, ah ben sıyrıldım tabi ama yine de olmadı anlıyor musunuz?
insanlar çok hızlı, her şeyleri çok hızlı.
beğenmeleri, sevmeleri, nefret etmeleri, karar vermeleri bir başkası adına yani onunla ilgili bir karar, bakın çok hızlı...
ben temkinle mükemmelliyetçilik arasında gidip gelirken bir bakıyorum elini ayağını çekmiş benim odağımdakiler...
ben çok yavaş kalıyorum şu hayata...
hep bir akış var.
sürekli bir deveran var durup dinlenmeyen.
yorulmuyor musunuz sahi?
az biraz nefes alayım demek gelmiyor mu içinizden?
bir bakayım ne olmuş? ne bitmiş? geride kim kalmış?
ben hep geride kalanım.
ben hep kalabalıklar içinde varmış gibi her şeyin içindeymiş gibi her şeye yetişmiş gibi ama sadece fener görmüş tavşan gibi olduğum yerde dikiliyorum.
kimsede fark etmiyor.
ben akışa yetişemiyorum ama akışta beni sürükleyemiyor.
ayak mı diriyorum nedir?
anda kalmak.
ah ben ne kadar benimsemişim bu eylemi.
bu bakışı, bu duruşu, bu felsefeyi...
ara ara akışın dişlilerinden sıyrılıp çarparsanız bir kenara gelin beklerim.
burası güzel, sakin...
ben size yetişemiyorum ama en azından siz ara ara bana bir cee deyin.
günaydın sözlük.
yürüyüş yaparken yerde görmüş olduğum ve fotoğrafını çektiğim bu yukarıdaki böcük hissettirdi bana bunları.
o da benim gibi..
yavaş, sakin, emin adım gidiyor.
belki bir yerlere yetişememiş evet fakat anında pek kıymetini bilmişe benziyor.
acelesi yok.
ironik bir şekilde onda ayan beyan görünen ben de hayali bir kabuk taşıyoruz şu hayatta.
yani olurda gelirseniz 'bu ne be? 'demeyin. az oyalanın yani başımızda. belki anlamaya çalışın ya da' dur ya bu değişik napıyor az bakayım? ' deyin. güvenirsek size veyahut sadece merak edersek o minnak başımızı kabuğumuzdan dışarı çıkarıyoruz.
sonrası muamma, değer mi?
hesapsız, kitapsız bekleyip görmek gerekecek.
günaydın ahali geç kalmış bir günaydın.
gününüz aydın, akşınız bol olsun...
devamını gör...
çağımızın hastalığı
kibir, bencillik, belirsizlik, işsizlik ve covid-19.
devamını gör...
10 nisan 2021 yurtta barınma için yenilenen şartlar
“muhalif olana su bile yok” anlamına gelen şartlardır. bu baskılar yalnızca gençleri daha da öfkelendirir ve radikalleştirir.
devamını gör...
can sıkan durumlar
sevmediğin biriyle onu kırmamak için konuşmak zorunda kalmak.
devamını gör...
simit pizza
bayat olan her şeyi değerlendirmeyi çok severim. geçen gün simit aldım. nasıl tuzlu, nasıl tuzlu anlatamam. yiyemedik, ben bunları sonradan değerlendiririm diyerek dolaba kaldırdım veeee tabii ki bayramda pizza olarak değerlendirdim.
simit pizza iki türlü yapılabilir.
birincisi; simitleri yanlamasına ikiye ayırıp iki simit halkasının arasına çeşitli malzemeler koyularak yapılabilir.
ikincisi; benim denediğim ve yiyen herkesin çok beğendiği şekildedir.
malzemeler:
* 4 -5 adet bayat simit
* 2 adet yumurta
* 2 su bardağı süt
* salça
* sosis, mısır, sucuk, kırmızı biber, top peynir vs. (bunlar benim kullandıklarım, ekleme yapsaydım dilimlenmiş siyah zeytin, mantar gibi eklemeler yapabilirdim.)
* sıvı yağ
* kaşar peyniri
yapılışı:
bayat simitleri derin bir kabın içine mutfak makasıyla, bıçakla doğrayalım. yumurtaları kıralım ve sütü ekleyelim. bu üç malzemeyi güzelce yoğuralım. yoğurdukça bayat simitler yumuşayacak ve hamur kıvamına gelecektir. eğer cıvık olduysa biraz ekmek katabilirsiniz. biz öyle yaptık.
yoğurma işi bitikten sonra yuvarlak cam tepsiyi sıvı yağ ile güzelce yağlayalım. yağladıktan sonra biraz un serpelim. simitli hamurumuzu cam tepsiye güzelce yayalım. tabandaki hamuru iyice inceltelim ki kenarları da oluşsun.
tüm bu aşamalardan sonra üst kısmına gelelim. canımız ne isterse onlarla güzel bir üst kat oluşturalım. ben bir gün öncesinden salçalı sosis yapmıştım. tencerede kalanı dökmedim ve pizza için kullandım. top peynirler yenmiyordu. onları da bıçakla ikiye bölüp pizzanın üzerine serpiştirdim.
önceden ısıtılmış 180 derece fırında kızarsan kadar pişirelim. fırını kapatmadan 5 - 10 dakika önce bolllll çok bol kaşar peynirini serpiştirelim. kaşar peyniri eridikten sonra pizzamızı fırından çıkaralım ve bam bam yiyelim.
afiyettt olsun. ?
simit pizza iki türlü yapılabilir.
birincisi; simitleri yanlamasına ikiye ayırıp iki simit halkasının arasına çeşitli malzemeler koyularak yapılabilir.
ikincisi; benim denediğim ve yiyen herkesin çok beğendiği şekildedir.
malzemeler:
* 4 -5 adet bayat simit
* 2 adet yumurta
* 2 su bardağı süt
* salça
* sosis, mısır, sucuk, kırmızı biber, top peynir vs. (bunlar benim kullandıklarım, ekleme yapsaydım dilimlenmiş siyah zeytin, mantar gibi eklemeler yapabilirdim.)
* sıvı yağ
* kaşar peyniri
yapılışı:
bayat simitleri derin bir kabın içine mutfak makasıyla, bıçakla doğrayalım. yumurtaları kıralım ve sütü ekleyelim. bu üç malzemeyi güzelce yoğuralım. yoğurdukça bayat simitler yumuşayacak ve hamur kıvamına gelecektir. eğer cıvık olduysa biraz ekmek katabilirsiniz. biz öyle yaptık.
yoğurma işi bitikten sonra yuvarlak cam tepsiyi sıvı yağ ile güzelce yağlayalım. yağladıktan sonra biraz un serpelim. simitli hamurumuzu cam tepsiye güzelce yayalım. tabandaki hamuru iyice inceltelim ki kenarları da oluşsun.
tüm bu aşamalardan sonra üst kısmına gelelim. canımız ne isterse onlarla güzel bir üst kat oluşturalım. ben bir gün öncesinden salçalı sosis yapmıştım. tencerede kalanı dökmedim ve pizza için kullandım. top peynirler yenmiyordu. onları da bıçakla ikiye bölüp pizzanın üzerine serpiştirdim.
önceden ısıtılmış 180 derece fırında kızarsan kadar pişirelim. fırını kapatmadan 5 - 10 dakika önce bolllll çok bol kaşar peynirini serpiştirelim. kaşar peyniri eridikten sonra pizzamızı fırından çıkaralım ve bam bam yiyelim.
afiyettt olsun. ?

devamını gör...
andımızı okumuş sözlük yazarlarımız
sabahın erken saatinde sıraya girer aramızdan birini seçerlerdi. kimisi utanarak kimisi büzülerek çocukların yüzüne bakardı. bir başlardık okumaya bir özgüven gelirdi milli duygularımız kabarırdı. aslında amacı bize yakışanı bize anlatmaktı.ancak kimse andımızı ciddiye almadı ve andımızda söylediği gibi biri de olmadı.
devamını gör...
intihara teşebbüs eden kişiye ceza verilmesi
şekli açıdan kuralları uygulayın ama esasa inmeyin, ne güzel bir sistem değil mi.. her şeyimiz şekilden ibaret zaten. hukukumuz bile. olması gereken şey, bu şahsa ceza yazılması değil. şahıs, maddi imkansızlıktan dolayı intihar etmeye çalıştı ise ve sen ona para cezası ödetmeye çalışıyorsan bu da bir hukuk eksikliğidir aslında. olması gereken, şahsın alınıp rehabilite edilmesi. ne birey ne de devlet olarak, mağdur olan bir şahsı defalarca mağdur etmeye hakkımız yok.
devamını gör...
normal sözlük kamp doğa ve seyahat kulübü
~ baba kelimesinin çift anlamlı olduğunu biliyor muydunuz? ben düne kadar bilmiyordum mesela.
~ peki balık kafesi neye benzer?
~ erzak sayımı nasıl yapılmalıdır?
~ ayı görünce ölü taklidi yapanlardan mı yoksa marathona aday gösterilenlerden misiniz?
~ kebap mekanına gidip, makarnayla doyanlardan mısınız?
hepsi ve daha fazlası için şuraya bir çilekli link bırakıp, sizleri tavşan tuzağı kurarken bekliyor olacağız.
~ peki balık kafesi neye benzer?
~ erzak sayımı nasıl yapılmalıdır?
~ ayı görünce ölü taklidi yapanlardan mı yoksa marathona aday gösterilenlerden misiniz?
~ kebap mekanına gidip, makarnayla doyanlardan mısınız?
hepsi ve daha fazlası için şuraya bir çilekli link bırakıp, sizleri tavşan tuzağı kurarken bekliyor olacağız.
devamını gör...
misc radyo yayını
bunlar nasıl tanımlamalar yaa* kim, ne, nasıl? not almak gerekli. biri özetlesin*
devamını gör...
lilliput etkisi
kitlesel yok oluşların ardından hayatta kalan hayvan türlerinin vücut boyutlarının giderek küçülmesine verilen ad.
devamını gör...
elleri ellerime
2009 yılında çıkan duman şarkısıdır. ben daha çok can oflaz'ın cover yaptığı halini seviyorum.
devamını gör...
otomatik vites vs manuel vites
tercih meselesidir.uzun yıllar manuel kullanan biri olarak otomatiğe alışınca diğerini unuttum.
devamını gör...
yılmaz güney
fikri ile zikri bir olan insan çok nadirdir. yılmaz güney bunlardan biri değildir.
onun da kendince savunduğu fikirleri savunan herkes yılmaz güney'i de savunacak diye bir şey olmaz. bu basit hataya düşen de olur illa ki.
yılmaz güney'in yaptiklari yüzünden fikrine saldirmak nasil bi mantik hatasi ise, fikrini paylaşanlarin da yılmaz güney'in zikrini savunmasi ayni hata. benim tanıdığım az biraz kendini bilen solcu da feminist de yılmaz güney'in kişiliğini savunmadı.
'kazanacağız, mutlaka kazanacağız' diye bitirdiği bir konuşması vardır hani. zannedersin aslan parçası yek pare halk.
sonra bir de bakarsın o halkın yarısı olan kadına bir davranışı vardır. fikri feodal olan her şeyi yerle bir etmeyi vaad ederken kendisi boğazına kadar feodaldir. yanisi yilmaz guney de baya baya bu topraklardaki 'erkekliği' solur her nefesinde.
ha şimdi ürettiği sanatı konuşmayalım hiç. bazı filmleri boş beleş piyasa filmlerine az biraz toplumsal duyarlilik eklenmesinden ibaretken; sürü, duvar, umut yol gibi türk sinemasının en iyi ürünlerinden bazılarını da yaratmıştır.
bu bi çelişki mi? bence değil. ıyi olana kötü demek manasız. ıyi yapilandan dolayı kötü ye kötü dememek de manasız.
bu tip cok fazla örnek sunulabilir. pablo neruda misal tecavüzcü alçak bir heriftir. şiiri çok iyidir de bu durumunu değiştirmez.
ben şahsen kötü tarafına denk geldiğimi okumam da övmem de.
kalkıp hiç bir yerde yılmaz güney de övmem neruda da övmem. ama deseniz ki neruda'nın şiiri bok gibi, ya da yol bok gibi film. ona da he demem.
onun da kendince savunduğu fikirleri savunan herkes yılmaz güney'i de savunacak diye bir şey olmaz. bu basit hataya düşen de olur illa ki.
yılmaz güney'in yaptiklari yüzünden fikrine saldirmak nasil bi mantik hatasi ise, fikrini paylaşanlarin da yılmaz güney'in zikrini savunmasi ayni hata. benim tanıdığım az biraz kendini bilen solcu da feminist de yılmaz güney'in kişiliğini savunmadı.
'kazanacağız, mutlaka kazanacağız' diye bitirdiği bir konuşması vardır hani. zannedersin aslan parçası yek pare halk.
sonra bir de bakarsın o halkın yarısı olan kadına bir davranışı vardır. fikri feodal olan her şeyi yerle bir etmeyi vaad ederken kendisi boğazına kadar feodaldir. yanisi yilmaz guney de baya baya bu topraklardaki 'erkekliği' solur her nefesinde.
ha şimdi ürettiği sanatı konuşmayalım hiç. bazı filmleri boş beleş piyasa filmlerine az biraz toplumsal duyarlilik eklenmesinden ibaretken; sürü, duvar, umut yol gibi türk sinemasının en iyi ürünlerinden bazılarını da yaratmıştır.
bu bi çelişki mi? bence değil. ıyi olana kötü demek manasız. ıyi yapilandan dolayı kötü ye kötü dememek de manasız.
bu tip cok fazla örnek sunulabilir. pablo neruda misal tecavüzcü alçak bir heriftir. şiiri çok iyidir de bu durumunu değiştirmez.
ben şahsen kötü tarafına denk geldiğimi okumam da övmem de.
kalkıp hiç bir yerde yılmaz güney de övmem neruda da övmem. ama deseniz ki neruda'nın şiiri bok gibi, ya da yol bok gibi film. ona da he demem.
devamını gör...
bize kendinden bahset
benim adım cafer! boyum 1.10
gözlerimin rengini bilmiyorum.
en sevmediğim şey son sigaramın istenmesi!
namazgah dağlarını severim!
gözlerimin rengini bilmiyorum.
en sevmediğim şey son sigaramın istenmesi!
namazgah dağlarını severim!
devamını gör...