tomboy sözcüğü, anlam olarak "erkeksi giyim ve davranışlara sahip kadın veya kız" demek. moda akımı olarak da, erkeksi giysiler giyen kadınları ifade ediyor. bir yandan giyim kuşam ile erkeksi bir hava verirken, kırmızı ruj ve göz makyajı ile de bir yandan dişi bir hava da katılıyor. erkek giysisi içinde dişilik kendini öne çıkarıyor.
devamını gör...

hiç güzel bir şey değil. kışın sabahın köründe yakılması gerekir. zor tutuşur. tütmesin diye ayrı uğraştırır. kömürü, odunu masraf.

3-5 like uğruna güzelleme yapmayın.

(bkz: fakir edebiyatı)
devamını gör...

elinde 25 kuruşla bakkala dalan 5 yaşında çocuk gibi hissettiriyor.

insan en azından hoş geldin hediyesi verir be kardeşim, şu puanlara bak.
neyse, bayramlarda moderatörlerin elini falan öpsek puan verirler mi ki?
devamını gör...

ayrıca ben kahvede herkese asuman benimki demişim artık.

(bkz: pardon)
devamını gör...

yeşilçam'ın büyük oyuncularından olandır. zarifliği bir başkadır.
devamını gör...

değerli yazar arkadaşımızdan, tarihin derinliklerine çok sofistike bir dokunuş..

tanım: çok zorlu şartlarda dahi dini inançlarını ön planda tutan teyzenin anlatıldığı başlık.
devamını gör...

8 mayıs 1926 tarihinde londra’da dünyaya gelen, sir david attenborough ya da tam bilinen adı david frederick attenborough olan ingiliz çevreci, doğa tarihçisi, belgesel yapımcısı ve yayıncı.

1952 yılında cambridge üniversitesi doğa bilim fakültesinden mezun olmasının ardından bbc’de işe başladı ve 13 bölümden oluşan ilk belgesel serisi life on earth, 1979 yılında yine bbc’de yayınlandı. bu tarihten günümüze sayısız belgesele imza atan david attenborough; büyüleyici ses tonu ve anlatımıyla milyonlarca insanın doğa, vahşi yaşam, çevre duyarlılığı gibi birçok konuda bilgi sahibi olmasına katkıda bulunmuştur. gerek insanlığa, gerekse de ingiliz televizyonculuğuna sağladığı bu katkılar sebebiyle 1985 yılında ingiliz monarşisi tarafından sir unvanına layık görülmüştür.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kendisinin seslendirdiği ya da yapımına doğrudan katkı sağladığı, en bilinen belgesel içeriklerinden bazıları şöyle:

(bkz: life on earth) (1979)
(bkz: the living planet) (1984)
(bkz: the trials of life) (1990)
(bkz: the private life of plants) (1994)
(bkz: the life of birds) (1998)
(bkz: the life of mammals) (2002)
(bkz: life in the undergrowth) (2005)
(bkz: life in cold blood) (2007)
(bkz: a life on our planet)  (2020)
devamını gör...

romatoid artrit hastalarında diz arkası popliteal bölgede bulunan sinoviyal kistlere verilen isimdir.
devamını gör...

madem sözlüğümüzde açıkça bok yazılabiliyor neden bu müthiş sözü kazandırmayalım?
efenim huylu huyundan vazgeçmez gibi bir anlamı vardır aslında. sadece bu biraz daha hard laf. çevremizde köpeksi insanlar vardır ve bunlar asla iflah olmazlar. değiştim dediklerine aldanmamak, tetikte olmak gerek. çünkü bok yemekten vazgeçmeyeceklerdir.
devamını gör...

şu #7245 tanımından da görüleceği üzre ince hesap uzmanı cengaver bir yazar.
biran 40 yapara bağlayacak diye korkmadım değil.
devamını gör...

annesi regl geçiren sağlıklı bir birey olduğu için hayatta olduğunu bilmeyen erkektir.
devamını gör...

subliminal olarak bende bu listedeyim *
devamını gör...

kibar insandır. özellikle bir misafirlikteyseniz ve ihtiyaç hasıl olmuşsa 'lavaboya gidiyorum' ifadesi daha çok kullanılmaktadır. kullanılması da gerekendir.
devamını gör...

altı üstü binlerce ihtimalden birisin. ve öbürü de olabilirdin.
devamını gör...

şimdi buraya yazacak çok şey varda, duygusal bir yazar olmak istemem.
ama cidden asla ama asla geçmez. herkes her şeyi unutur da sizin ufacık bir cümle beklediğiniz insanların size bir kelime bile söylemediklerini asla unutmazsınız.
devamını gör...


gökkuşağının renklerini gövdesinde barındıran bu ağaç endonezya, avustralya, tazmanya, papua yeni gine ve filipinler’e özgüdür. 2 metre çapına ve 80 metre uzunluğa ulaşabilen bu dev ağaç yaşlandıkça rengarenk bir hal alır ve masallardan fırlamış gibi gözükür. “yaşayan sanat eseri” olarak adlandırılan rainbow eucalyptus ağacının yaprakları aromatik yağ üreten bezler içerir ve hoş bir koku bırakır. okaliptus yağının solunum problemleri olan insanlarda hava yollarını açma başta olmak üzere birçok faydası vardır.
devamını gör...

roman okuyan her insanda bulunan havadır cümlesinden sonra ciddiye almadığım başlıktır.
devamını gör...

kelime anlamı dinmeyen fırtına olan, görmeden ölünmemesi gereken, muazzam bir doğa olayı.

venezuela'da catatumbo nehri'yle marakaibo gölü'nün el ele tutuştuğu yerde oluşan bulutların çarpışması sonucu şimşek fırtınası başlıyor. şimşekler yılın 140 veya 160 gecesinde, 10 saat boyunca ve saatte 280 ila 300 kez çakıyor aynı anda.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

parlaklıkları dolayısıyla 400 km öteden görülebilen şimşekler, denizcilere deniz feneri olarak görev yapıyor.
şimşek ve yıldırımlar oluşturdukları elektrik ile havadaki oksijeni ayrıştırır, ozon oluşumunu tetikler. bu sebepten bu alan dünyanın en büyük ozon kaynağı oluyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

william golding in yazdığı insanoğlunun baskı altında ne kadar tehlikeli olduğunu anlatan kitaptır.
okunması gerekir.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
o zaman twitterdan çaldığım şu şeyi koyayım.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim