zaman tüneli

hancı...! bize şarap ve kedi getir...!

alamadığımız için de seviyor olabiliriz, acayip işler bunlar. benim olanı hep çok sevmeye çalışıyorum ama bazen zorlama olduğunu çok hissettiriyor. başka bir telefon, başka bir sevgi, başka bir elbise, başka bir yazgı, başka bir ben... ama hangisi olursa olsun yetmeyeceğini bilin. hep arayacak bir ''başka'' buluyoruz. sonu yok.

bi' durum tespiti.

neden kötü olsun ki abi
seri tanım silersen sözlükteki girdi sayısı azalıyor ve bu sözlüğün işine gelmez.

ve bu neden sözlüğe zarar versin?

ilginçs.

gastritle karıştırılan mevzu.

yemekten en az yarım saat önce alıyorsunuz.
kesin çözüm.

erkekleri kendilerine köle olarak gören kadınlardır ve sayıları hiç de az değildir.

kendine iyi bakmak... kendime çok hırpalayıcı bir yaşam sunuyorum.

anlık bi' heyecan, değişik bir hissiyat.

bunu gerçekten insan açıklayamıyor
benim hayatımda evet bu insan o insan dediğim insanlar ile yaşadığım duygu yoğunluğunu hep o andan başlayarak yaşadım
hiç sonrasında evrilen bi' şey olmadı.

beni beklerken süpermarkette yalandan ürünlere baktığında da aynı şeyi hissettim
beni beklerken 5 metre ileriden o insanın yanına ilk defa gittiğimde de hissettim.

gerçi şey de var
olm bu insanlar ruh eşin ise, şu an neredeler?

aynen yoklar. gülücüks.

felsefe, dinler tarihi ve bir insanın bana heyecanla anlatacağı her şey benim için tadına doyulmaz bir sohbettir.

"her şey ayrı yazılır"

söylediğiniz insana göre değişir tâbi.
- sen benim her şeyimsin.
- biz aynı yumurta ikizi miyiz?
gibi bir cevap alabilirsiniz, böyle insanlar! var.

kişisel düşüncem bu hayatı daha çekilir kılan bişey müzik.

kulaklığı takıyorsun
hop boyut değişti.

sinir&stres mi var üzerinde tak açıyorsun rahatlıyorsun
spordasın gaz mı lazım? tak açıp devam.

neyse güzel bi' şey baya
içkiyle de güzel gidiyor.

bunu dediğin her insan evladı birgün seni terkedecektir. bu hiç şaşmaz.

yürüyüşler.

bence komik
youtube.com/shorts/uDTQRRKj...

evdeyiz lo.

ne fotoğrafı çekeceğiz şimdi?

t; foto atılan başlık.

yere sağlam adımlarla basan, özgürlüğüne ve bağımsızlığa düşkün, sözünü geçirebilen...
aşırısı değil ama ölçülü hâli her kadında olmalı.
bu kendinin farkında olma ve değer verme olayı.

özgürlük ve bağımsızlık denince hovardalık düşünecek gelişmiş(!) zihniyetliler düşünmesin dümdüz okusun...

altı boş gelenekselden kopup güncellenmemiş “beyin kanamasıdır”
tıpkı merhum süleyman demirel’in “boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur” sözlerini günümüz de halen “efsane” “tarihi” diyen ve kullananlar gibi. bunlar geçmiş zamana ait.
içinde olduğun zamana göre format at denilse “algılar” kapalı olduğunda error verip tümüyle iptal olacak insan kütlesi ile eşdeğer.

kitap okuma sevgimi geri kazanmak için baby step gidiyorum.

artık bunun da spoiler’ı olmaz heralde.

1.
blutv'de 6 bölümlük mini program. okan bayülgen moderatör. ilber ortaylı ve sahrap soysal, tarih boyunca göçlere bağlı olarak yemek kültürünün nasıl geliştiği ve değiştiğiyle ilgili çok tatlı bir program yapmışlar. göçmen lezzetlerinin hem tadına bakıyorlar, hem içeriğinde neler var onu anlatıyorlar, hem de tarihleriyle ilgili bilgi veriyorlar. 6 bölüm olduğuna bakıp aldanmaya gelmez. hepi topu bir saat ya var ya yok tümü. sahrap soysal'ın, karşısında ilber ortaylı'nın olmasının bilincinde dersine deli gibi çalışmış olması; ilber ortaylı hocanın, ekmekten, undan, tarçından konuyu bambaşka yerlere taşıması; okan bayülgen'in, her defasında ya hu yeter gene bambaşka yerlerdesiniz programı kapatamıyorum sizin yüzünüzden diye tatlı çıkışları. bence perfect bir program. devamı gelirse izlenir.

(bkz: mihriban)