zaman tüneli

kısaca malına düşkün, paragöz insanları adlandırmak için kullanılan bir terim.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


2014 yapımı film.
yönetmen: john michael mcdonagh

oyuncular: brendan gleeson, chriso'dowd, kelly reilly, aidan gillen, dylan moran,ısaach de bankolé, m. emmet wals, marie-josée croze, domhnall gleeson, david wilmot, pat shortt, gary lydon, killian scott, orla o'rourke, owen sharpe, michael og lane, mark o'halloran, declan conlon, anabel sweeney

benim son yıllarda izlediğim iyi filmlerden biri calvary.

konusuna gelirsek; irlanda'nın küçük bir kasabasında yaşayan peder james lavelle derinlerde bir yerde inançsız , ailesi ile doğru iletişim kuramamış ama yine de dünyayı daha iyi bir yer haline getirmenin hayallerini kuran , iyi kalpli bir rahiptir. ancak kötü şeylerin iyi insanları bulması talihsizliğiyle karşılaşmasıyla hayatı alt üst olur. kendisini ziyaret eden ve yüzünü göremediği bir adam başından geçenleri ve bu yüzdende bir hafta içerisinde rahibi öldüreceğini v itiraf etmiştir. şimdi rahip james'in bir an önce diğer rahip arkadaşlarını bu konuda ikna etmek, gelecekteki katilinin kimliğini teşhis etmek ve bir anda çıkıp gelen “baba sorunsalı” denizinde yüzen kızıyla baş etmek zorundadır. dahası bunların hiçbirini becerememesi durumunda yüzleşmek zorunda kalacağı ölümü ve yapmaya başladığı hazırlıkları vardır. filmde özellikle peder james, kızı fiona ve dr.harte arasında geçen - film boyunca tüm diyaloglar- diyalogların uyarıcı doğası ve entelektüel derinliği, öte yandan inanç, cinsellik , insan doğası ve ölümün/ cinayetin toplumsal bozulmada kendine açtığı alanlar ve bu alanlarda bir şekilde yer tutmuş insanların yaşadığı yabancılaşma duygusu çok iyi bir kurgu ile verilmiş.

duygusal olarak bakınca peder james hemen fark edilen naif düşünce yapısı, kötü niyetten uzak tavırları ve samimiyeti ile son derece sempatik ve öne çıkan bir karater. brendan gleeson güçlü bir oyuncu olarak rolün hakkını tamamıyla vermiş. doktorumuz hakkında da birkaç kelam etmek gerek. “harte” yazılışı ve okunuşu ile kalp (sevgi) ve nefret gibi iki ayrı duygu durumunu çağrıştırıyor diyebiliriz. insanların hayatını kurtarmaya yemin etmiş bir doktorun, üstelik nefret zehri ile bulanmış kelimelerini film boyunca tüm karakterlere bir ok gibi batıran bir kalp cerrahının soyadının harte olması bence iyi düşünülmüş bir ayrıntı.

genel olarak birkaç sekansa iliştirilmiş gerilim öğeleri, müzik ve doğa unsurlarının dozunda kullanıldığı bir filmin, eğer irlanda’da geçiyorsa bana göre klişelerden kurtulması pek mümkün değildir ama calvary diyaloglarıyla bu uçuruma düşmekten kendini bir adımla kurtarıyor.

filmin müziklerini patrick cassidy yapmış. neden beni daha giriş sahnesinde olduğum yere çaktığını, sonradan anladım; kill the irishman, the front line, ashes and snow, csı , hannibal serisi gibi film ve dizilerin kompozörlüğünü de yapan cassidy ayakta alkışlanılası bir dahi. dinginlikle zihin açıklığını aynı anda veren müziği ile insana filmi, ayıraçlar koyar gibi geri sararak yeniden , yeniden izlettiriyor.

son olarak filmin sonuca bağlanan bir film olduğunu söylemek gerekir, havada kalan hiçbir unsur olmayacağını bilerek izleyin. filmden alıntı yapmak gerekirse; belki de filmin can alıcı noktası olan ve filmin tamamını son sahneye bağlayan meşhur baba- kız arasındaki telefon konuşmasında geçen o cümle bence sistem içinde sıkışıp kalan bireylerin yaşadığı kişisel azalmaları ve bu azalmanın neden dış dünya ile tamamlanamadığını açıklayabilir. –
“çünkü affedebilmenin küçümsendiğini düşünüyorum!” father james
devamını gör...

rtenin katil dediği sisi ve esadla aynı karede yeralması.
devamını gör...

her şeyi bildiğini sanan, karşısındaki insanı kullanmaya çalışan,kendisinde liderlik vasıfları olduğunu düşünen ama bu vasfın 1 gramı bile bulunmayan, her zaman el üstünde tutulmak istenen, kendince havaları olan tiplemelerdir
devamını gör...

arkadaş şimdi size çok güzel bir yemek yapcam deyip önümüze bunu koydu.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

hocaların bitiriyim de gideyim dediği, öğrencilerin baygın bakışlarla hocayı dinliyormuş gibi yaptığı ders işleme şekli.
devamını gör...

bileklik bileğimde iki ileri bi geri sallanmamalı çakı gibi sabit durmalı. arkadaşlarım takarken hep gevşek bağlarlar hemen düzelttiririm son deliğine taktırırım.
bu çok mu önemli bir bilgi evet bence önemli.
küçük detaylar kendimiz hakkında bilgiler veriyor.
devamını gör...

gerçekten tasarım olarak çok konforlu ve şık gözüküyor, takip ettiğim kadarıyla teknik ve motor testleride son derece geçerli. benim gözüme en karizmatik gelen suv modeli oldu. çinliler bu sefer yapış desem yeridir .d kalan modellerini de uygun bir zamanda detaylıca incelerim.
devamını gör...

bugün yaşandı. 2 saat aralıksız derste olmaktan kafam davul gibi şişmişken yandaki kız arkadaş , şarjınız var mı diye sordu. ben de telefonuma bakıp evet yüzde 75 dedim. kızla bir süre bakıştık. içimden de , sordun söyledim ne bakıyorsun hem ne yapacaksın benim şarjımı , diye kıza saydırıyorum. kız peki deyip döndü önüne.
jeton geç düştü , çok geç düştü. yaptığım mallığı fark edince kıza dönüp kusura bakma dedim ama başladık ikimiz de gülmeye. şimdi ben ona şarj aleti buldum o da bana çay ısmarladı.
devamını gör...

ortada iticilik falan yok bence, eninde sonunda herkes tarafından benimsenmesi gerekilen bir davranış.
devamını gör...

çirkin olmak değil de yakışıklı veya güzel olmaya iyi denebilir. insanlar sana daha rahat yaklaşır, samimiyet kurar. erkeklerle daha rahat arkadaşlık kurarsın, birini gerçekten arkadaşın olarak görürken alttan alttan yavşamalarına çok maruz kalmassın.
devamını gör...

oğul geçinmek ister de genellikle baba sıkıntılı olur, oğlunu sürekli aşağılar, hor görür, üzerine fazla gider; bunun sonucunda ise oğul baş kaldırır, zaten babanın da bilinçli olmadan istediği budur.
tabii her baba-oğul ilişkisi kötü değil.
babanın tutumuyla alakalı olduğunu düşünüyorum.
devamını gör...

sadece maddeye inanma durumudur.

bilinç dâhil olmak üzere her şeyin maddeden oluştuğunu, soyut olma ihtimali olanı kabul etmeme anlamına gelen kavram.

maddeye inanıp maddeyi ve evreni yaratabilecek tek varlık olan tanrıya inanmamak ise galiba materyalizmin en büyük çelişkisidir.
kazanın doğurduğuna inanıp öldüğüne inanmama durumu ortaya çıkıyor.

maddeyi kabul edip maddeyi var edeni dışlamak.
devamını gör...

pek beğenmedim, bana göre çok eksisi vardı. klişe avange havasında filmlere benziyor. izlerken az daha uyuya kalacaktım, boş zamanım kalırsa belki devamını getirebilirim ama zor gibi.
devamını gör...

geçinmeye çalışırsın. kimse kimsenin huyunu tamamen sevmez, benimsemez bence.
tahammül edebilmek önemli. tahammül kalmadıysa uzak durursun.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yılışık, yapışık insan hiç sevmem. durup dururken samimiyet kurmaya çalışanları terslerim. sakız mısın sen yapışıp kalıyorsun? demek ki üzerimden sağlamak istediğin bir çıkarın var ki yanaşıp sırnaşıyorsun.
çıkarı olmasa bile bağımlı gibi sürekli burnumun dibinde bitenleri de sevmem. arkadaşlarımı da kendim gibi seçtiğim için yılışıp yapışmazlar ama bazıları gereksiz samimiyet kurmayı marifet zannediyorlar.
sıcaklık, samimiyet yalnızca güvenilir insanlara gösterilir. aylarca, yıllarca hayatın her anını paylaştığın insanlara yanaşırsın, kalbini onlara açarsın yoksa sokaktan geçen birinden farkın kalmaz.
devamını gör...

öncelikle şunu belirtmek isterim ki sizden de bıktım.
devamını gör...

sevmediğim yemekler vardır ama sevmesem de yerim. annem , teyzem , kuzenlerim sevmediğim bir yemeği yaptığında hemen yanına yoğurt koyarlar ve sorun ortadan kalkar.
yanına bir tas yoğurt koyulursa babamı bile yerim.
devamını gör...
daha fazla yükle

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim