zaman tüneli
kitap okuma alışkanlığı edinmek için öneriler
bir karakter belirle bunuda son 10 sayfadan seç o karakter yerine koy kendini ve oku onun gibi düşün
eğer şanslıysan o karakterle ilk sayfalarda karşılaşırsın değilsen zaten okuma babacığım…
eğer şanslıysan o karakterle ilk sayfalarda karşılaşırsın değilsen zaten okuma babacığım…
devamını gör...
güne bir türkü bırak
yoğurt koydum dolaba
ellere vay.
bugünümüm türküsü, buyrun beraber olsun.
ellere vay.
bugünümüm türküsü, buyrun beraber olsun.
devamını gör...
kendinin en iyi versiyonu olmak
h.k 17.01
gelecek güncelleme
gelecek güncelleme
devamını gör...
nazar
dün birisi süveterimi beğendi 2 dk sonra üstüne nar suyu döktüm.
göz adamı yer bitirir
göz adamı yer bitirir
devamını gör...
dini nedenleri olmadığı halde alkol almayan insan
benim hakkımda başlık açılmış. görünce dayanamadım geldim.
öncelikle türk insanının modern dünyada çok ciddi bir problemi baş göstermeye başladı. bunun adına " saygısızlık ve hoşgörüsüzlük" diyoruz.
insanların genelinde öyle hadsiz bir tavır var ki.. sanki herkes içki içmek zorundaymış, içki içmeliymiş gibi açıktan açığa bir baskı uygulanıyor. üstelik içmediğinde, bağnaz ya da otomatikman koyu dindar olmakla suçlanıyorsun. öncelikle dindar olmak ne zaman kötü bir şeydi ki modern dünyada da kötü olmaya devam etsin?
ben bireysel olarak içki kullanmıyorum çünkü içkinin tadını ve tıbbi olarak vücutta oluşturduğu tepkimeleri sevmiyorum. biraz anatomi bilgisi olan kimse zaten içmez. siz vücudunuza her içki aldığınızda, organlarınıza hasar veriyorsunuz. uzun vadeli- düzenli içki kullanımının organ tahribatı yaptığı ortada. böyle bir yan etkisi olan şeyi neden içmeliyim? dahası siz kendi vücunuduzu ve sağlığınızı gözden çıkardınız diye bende mi çıkarmalıyım? - hayır ben çıkarmıyorum bu kadar basit.
eğlenmek istediğimde lünaparka gidiyorum ya da adrenalin sporlarına yöneliyorum. kusana kadar içmek, ertesi sabah baş ağrısıyla kalkmak hatta 2-3 gün bir şey yiyememek kişisel prensiplerimin kaldırdığı bir olgu değil. ben oto- kontrolü yüksek, her davranışının sonuçlarını gögüslemeye çalışan bir kadınım. böylesine düşük seviyeli salaşlığı kendi onuruma hakaret sayıyorum. kafayı bulup, ortalarda bilinçsizce gezecek kadar etik anlamda düşmedim daha. asla kendi kaderimi başka birinin insiyatifine bırakmam. iradenin kaybı, size yapılabilecek her türlü kötülüğün kapısını açar. sonuçta hayır deme yetinizi kaybediyorsunuz ya da deseniz bile tonunuz keskin olmadığı için karşı taraf tarafından yok sayılıyor. sarhoşken bindiğiniz taksinin şöförü, gittiğiniz mekandan herhangi biri ya da arkadaş olarak gördüğünüz kişi bile sizi suistimal etmeye çalışabilir. neyin garantisi var?
ertesi sabah " ne o ben eğlendim" diyebilecek misiniz? eğlence bu mu? istemediğin şeyler yaşayabileyeceğin bir zaman aralığı yaratmak ve bunu kötü niyetli insanlar için bangır bangır yüklenen bir fırsata çevirmek. benim meşrebim o kadar esnek değil. tanımadığım insanlarla seks yapıp, üstünkörü sarhoşluk hali ile sevişip ya da daha da kötüsü belkide istismar edilip, ertesi günde hayatıma hiç bir şey olmamış gibi devam edemem. yapana saygım sonsuz, sonuçta herkesin kendi hayatı ama benim ruhum bunu kaldırmaz.
hayatımı ve bedenimi seviyorum. kimsenin bana zarar vermesi için standart oluşturamam.
öncelikle türk insanının modern dünyada çok ciddi bir problemi baş göstermeye başladı. bunun adına " saygısızlık ve hoşgörüsüzlük" diyoruz.
insanların genelinde öyle hadsiz bir tavır var ki.. sanki herkes içki içmek zorundaymış, içki içmeliymiş gibi açıktan açığa bir baskı uygulanıyor. üstelik içmediğinde, bağnaz ya da otomatikman koyu dindar olmakla suçlanıyorsun. öncelikle dindar olmak ne zaman kötü bir şeydi ki modern dünyada da kötü olmaya devam etsin?
ben bireysel olarak içki kullanmıyorum çünkü içkinin tadını ve tıbbi olarak vücutta oluşturduğu tepkimeleri sevmiyorum. biraz anatomi bilgisi olan kimse zaten içmez. siz vücudunuza her içki aldığınızda, organlarınıza hasar veriyorsunuz. uzun vadeli- düzenli içki kullanımının organ tahribatı yaptığı ortada. böyle bir yan etkisi olan şeyi neden içmeliyim? dahası siz kendi vücunuduzu ve sağlığınızı gözden çıkardınız diye bende mi çıkarmalıyım? - hayır ben çıkarmıyorum bu kadar basit.
eğlenmek istediğimde lünaparka gidiyorum ya da adrenalin sporlarına yöneliyorum. kusana kadar içmek, ertesi sabah baş ağrısıyla kalkmak hatta 2-3 gün bir şey yiyememek kişisel prensiplerimin kaldırdığı bir olgu değil. ben oto- kontrolü yüksek, her davranışının sonuçlarını gögüslemeye çalışan bir kadınım. böylesine düşük seviyeli salaşlığı kendi onuruma hakaret sayıyorum. kafayı bulup, ortalarda bilinçsizce gezecek kadar etik anlamda düşmedim daha. asla kendi kaderimi başka birinin insiyatifine bırakmam. iradenin kaybı, size yapılabilecek her türlü kötülüğün kapısını açar. sonuçta hayır deme yetinizi kaybediyorsunuz ya da deseniz bile tonunuz keskin olmadığı için karşı taraf tarafından yok sayılıyor. sarhoşken bindiğiniz taksinin şöförü, gittiğiniz mekandan herhangi biri ya da arkadaş olarak gördüğünüz kişi bile sizi suistimal etmeye çalışabilir. neyin garantisi var?
ertesi sabah " ne o ben eğlendim" diyebilecek misiniz? eğlence bu mu? istemediğin şeyler yaşayabileyeceğin bir zaman aralığı yaratmak ve bunu kötü niyetli insanlar için bangır bangır yüklenen bir fırsata çevirmek. benim meşrebim o kadar esnek değil. tanımadığım insanlarla seks yapıp, üstünkörü sarhoşluk hali ile sevişip ya da daha da kötüsü belkide istismar edilip, ertesi günde hayatıma hiç bir şey olmamış gibi devam edemem. yapana saygım sonsuz, sonuçta herkesin kendi hayatı ama benim ruhum bunu kaldırmaz.
hayatımı ve bedenimi seviyorum. kimsenin bana zarar vermesi için standart oluşturamam.
devamını gör...
kadınlar ne ister sorusu
keyifli günler görmek ister.
iyice anlaşılsın diye bu cümleyi zenginleştirmek gerekebilir.
kadınlar, keyifli günleri paylaşabilecek psikolojide insan ister. kadınlar, keyifli günleri tesis edebilecek gelir ister. kadınlar, keyifli günlerin keyfini sürebilecek sağlık ister.
aslında aynı cümleler erkekler için de geçerlidir.
hayatın keyfini sürün canlarım, günü kaçırmayın.
iyice anlaşılsın diye bu cümleyi zenginleştirmek gerekebilir.
kadınlar, keyifli günleri paylaşabilecek psikolojide insan ister. kadınlar, keyifli günleri tesis edebilecek gelir ister. kadınlar, keyifli günlerin keyfini sürebilecek sağlık ister.
aslında aynı cümleler erkekler için de geçerlidir.
hayatın keyfini sürün canlarım, günü kaçırmayın.
devamını gör...
hayata dair hoş detaylar
buğün bir kedi geldi sürtündü bana öyle mutlu ettiki beni 5-10 saniye sürdü bu ama mutlu oldum be.
devamını gör...
dini nedenleri olmadığı halde alkol almayan insan
alkol almakdan kastınız kullanmak mı ?
birisi bana alkol uzatsa alırım, ama içmem
neden mi neden içeyim kardeşim tadı kötü baş ağrısı vücuda zarar sersemleştiriyor yokmu çiçek yapıştır içek kardeşim.
birisi bana alkol uzatsa alırım, ama içmem
neden mi neden içeyim kardeşim tadı kötü baş ağrısı vücuda zarar sersemleştiriyor yokmu çiçek yapıştır içek kardeşim.
devamını gör...
regl olan sevgili ile sevişmek
regl döneminde , rahim ağzının açılmaya başlayıp kanın vajinaya doğru atılması yoluyla kadınlarımız her ay yeni versyonlarına guncellenmektedirler.
bu dönemde yapılan seks esnasında enfeksyona daha açık hale geliyorlar , cunku girip çıktıkca akan kana kendi penisinizde bulunabilecek bakteri ve mikroplarıda katıp, kadınlarımızın yumurtalık veya fallop tüp dediğimiz bölgelerine doğru kanı yeniden ittirmiş oluyoruz. bu durum kadında yumurtalık iltihabı , rahim içi iltihabı bu yukarıdaki tüplerin iltihabı gibi hastalıklara sebep olabilir.
bu süreçte seks yapılacaksa prezervatifle yapılması ve seksten önce kendinizi temizlemeniz çok önemlidir.
regl döneminde yapılan sekste kadında dopamin salgılanacağı ve seks esnasinda vajinada kasilmalar gerceklesecegi icin regl sancisida hafifler ve farkli sebeplerle kadınlarda daha çok zevk alırlar bu arada. o dönemde çaktırmasalarda libidolarının yüksek olma sebebi budur.
ısin ozu en siddetli zamanlarda yapmayın , hayatinizdaki kadin bu durumdan rahatsiz oluyorsa gene hayvanlik yapmayin (bunu regl olmadıklarındada yapmayın) , ama kanamanın hafiflediği dönemlerde korunup birbirinize dikkat ederek deneyebilirsiniz.
konunun dini boyutu dikkate alınmadan yapılan bir yorumdur , sonuçta her turlu inanisa saygi duymak lazim ve dini olarakta yapilmamasi gerektigini dusunuyorsaniz bunun altindaki mantigi kavramaniz lazim.
bu dönemde yapılan seks esnasında enfeksyona daha açık hale geliyorlar , cunku girip çıktıkca akan kana kendi penisinizde bulunabilecek bakteri ve mikroplarıda katıp, kadınlarımızın yumurtalık veya fallop tüp dediğimiz bölgelerine doğru kanı yeniden ittirmiş oluyoruz. bu durum kadında yumurtalık iltihabı , rahim içi iltihabı bu yukarıdaki tüplerin iltihabı gibi hastalıklara sebep olabilir.
bu süreçte seks yapılacaksa prezervatifle yapılması ve seksten önce kendinizi temizlemeniz çok önemlidir.
regl döneminde yapılan sekste kadında dopamin salgılanacağı ve seks esnasinda vajinada kasilmalar gerceklesecegi icin regl sancisida hafifler ve farkli sebeplerle kadınlarda daha çok zevk alırlar bu arada. o dönemde çaktırmasalarda libidolarının yüksek olma sebebi budur.
ısin ozu en siddetli zamanlarda yapmayın , hayatinizdaki kadin bu durumdan rahatsiz oluyorsa gene hayvanlik yapmayin (bunu regl olmadıklarındada yapmayın) , ama kanamanın hafiflediği dönemlerde korunup birbirinize dikkat ederek deneyebilirsiniz.
konunun dini boyutu dikkate alınmadan yapılan bir yorumdur , sonuçta her turlu inanisa saygi duymak lazim ve dini olarakta yapilmamasi gerektigini dusunuyorsaniz bunun altindaki mantigi kavramaniz lazim.
devamını gör...
hümanist maskesi takıp ölmüş türk büyüklerine hakaret etmek
çok kurnaz ve sinsice bir uygulamadır, bu tip sinsi bireyler doğrudan zihniyetlerini söyleyip saldırı yapmazlar, önce bir süre tarafsız bir insanmış gibi hümanist kozmopolit dünya insanı ağzıyla yumuşak ılımlı girizgahlar yaparlar, kendileri kendi milliyetlerinin ağır ve gizli ırkçısı olmasına rağmen bunun tam tersi bir posta bürünürler, kendi milletlerinin ya da bir şekilde sırtına dayadıklarını düşündükleri ülkelerin devlet büyüklerini ağızlarını almazlar ama türkiye için uğraşmış iyi şeyler yapmış türk büyüklerini hedef alan çirkin sözler söylerler, bunların karınları türk düşmanlığı ile doludur ancak bütün türkiye'yi karşılarına almak yerine lokal sözel hakaretler yaparak güy a düşmanlıklarını genelleştirmediklerini ima ederler
devamını gör...
seni sen yapan özelliklerin
ben biraz deliyim ama toplum icine cikamayacak kadar degil.
devamını gör...
erkekleri öldüren virüs
(bkz: erkekler kapatılsın)
saka maka kapatiliyorlar galiba.
saka maka kapatiliyorlar galiba.
devamını gör...
evlilik müessesesi
ipimle kuşağım, penisimle testisim.. feslefesine sahip kimselerin içinde bulunmayacakları müessesedir.
özgürlük dediğimiz biriyle düşüp kalkma özgürlüğü değildir. kendi başına hareket etme kabiliyetine sahip olmak, kendinle ilgili tek söz sahibi kişi olma özgürlüğüdür.
özgürlük dediğimiz biriyle düşüp kalkma özgürlüğü değildir. kendi başına hareket etme kabiliyetine sahip olmak, kendinle ilgili tek söz sahibi kişi olma özgürlüğüdür.
devamını gör...
regl olan sevgili ile sevişmek
kanlı bir eylemdir. tavsiye edilmez.
devamını gör...
erkekleri öldüren virüs
ben 23 yaşında zaten öldüm.
devamını gör...
yakın arkadaşın eski sevgilisini unutamama sorunu
karşı cinsse teselli ederim
aynı cinstensek s…et be olum kendi kaybetti
gel iki bira içelim.
aynı cinstensek s…et be olum kendi kaybetti
gel iki bira içelim.
devamını gör...
yakın arkadaşın eski sevgilisini unutamama sorunu
buna bir kez denk gelmiştim. olay ve durumlara göre de elimden geleni yapmıştım. kendisi o kişiyle hayatında denk gelen biriydi o yüzden daha zordu. bakınca affetmiyor (ki bence de affedilmezdi) ama acı çekiyordu. arkadaş görevi nedir o kişinin bazen gözünü bazen de önünü açmak. gerçekleri göz önünde bulundurarak affederse ne olur, affetmezse ne olur diye tahliller yapmış sonu ona bırakmıştım. yanlışı seçse daha çok acıyla ayrılığı deneyimleyecekti. doğruyu seçse içi öbürünü seçmeme ihtimaliyle kalacaktı ama bazen cidden görünen köy kılavuz istemiyor.
yaşıtlarım ya da yaşıma yakınlar da (o zamanlar) neredeyse hep ergendi. çok basit olaylarda kararsızlık içine düşüyorlar ya da mantıklı olanı hemen seçemiyorlardı. çocuk gibilerdi. bu bazen beni kızdırsa da her zaman gerektiği gibi davrandığım için içim de hep rahat. bazen sohbet kesilir ve bir süre konuşulmaz ya kendisi onlarda bile bu tarz bir derdi olduğunda direkt rahatça yazabiliyordu. bu rahatlığı yakınlarıma tanırım genelde. çünkü gereksiz samimiyeti ya da onun laflarını hiç sevmem.
en son ne yaptı bilmiyorum. bilmeme sebebim de aramız biraz kendinden dolayı açılmıştı ve depreme rağmen uzun bir süre yazmayınca silmiştim onu. o kadar kişi yazarken bile isteye yazmadı, bile isteye sildim. aynı durumda olsaydık ben onun açtığı mesafeyi yok sayar hiçbir şey olmamış gibi yazar sorardım. özel durumlarda sıkıntıyı yok sayma olayım var...
kendime not; hayatından çıkardığın insanları ciddi olaylardan sonra ne kadar ısrar etseler de hayatına alma. insan çocukluğu aştıktan sonra bazı şeylerde ne kadar değiştiğini ısrarla söylese de bunu hep yapmamış oluyor. kendilerini kolayca kandırabiliyorlar, bunu o yüzden karşıyı ikna etmek daha kolaydır ama inandırmak zor. pişmanlıklarını, sözlerini veya bazen yeminlerini dile getirecekler ama baktığında normal sözünün önemi ya da ağırlığı yok ki söz vermeyi geçtim yemin edebiliyorlar ve buna rağmen aynılar.
hatalarından ya da yanlışlarından gerçekten ders alanlar olabilir olamaz değil ama ben de daha bu izlenimi tam veren kimse olmadı. ölüm korkusu ya da kaybetme korkusu hatalara çok müsait. ve bunlardan sonra aynı boka ya da boklara basmak daha berbat.
bir de ben hayatımdan çıkarmama ve onları unutmama rağmen bana yazdıklarında bile bilenmiştim. "iyi misin?" le başlamışlardı. ve ben "sana ne ya benden, iyiyim veya değilim. ikisi de seni ilgilendirmiyor. iyiyse yazıp bu sefer biz içine edelim mi dediniz ne yaptınız bilmiyorum ama uzak durun benden." deyip çoğunu engelledim. o dönemde bile normal cevap vermemi engelleyecek şeyler yapmışlar demek ki. hatalara veya yanlışlara göre bazılarına"maalesef iyiyim ama bir daha yazma." bu insanlar manyak mıydı neydi, kaç yıl önce hayatımdan çıkarmışım. bu olayla bile hiç aklıma gelmemişlerdi ben nasıl gelmişim? asıl manyak ben miydim anlamadım ama sinirden birkaçının yüzüne de söyledim yani hiç yazmaması gerekenler "bu durumu yaşayan siz olsaydınız aklıma gelmezdiniz. ve gelseniz dahi ulaşacağım hiçbir şey yok. olsa da istemezdim. çünkü bu olaylarda insan hayatından çıkardıklarına değil hayatında olanlara yoğunlaşır. ve hiçbirinizi geri almayacağım. çünkü ölüm hep vardı. mesela ben bunu hep bildim ona göre davrandım. siz de bilseydiniz, bilseydiniz şu an kapıma gelmezdiniz. ve hiçbirinizi de affedemiyorum çünkü akıllandığını sezdiğim kimse yok. sizin ki anlık korku ya da gereksiz ilgiden ibaret. bittiyse engelliyorum."
çok ciddi olmayan durumda olanlara tolerans gösterirken daha değişmediklerini görmüştüm. bu da 3 kişiydi. ve ben 2'sini yine engelledim. kalan 1'in ihaneti ya da çok ağır bir yanlışı yoktu. ve o zaman küçüktü, ben de küçüktüm. samimi ve içten gelen tek kişi de kendisiydi. o yüzden tek affettiğim de kendisi oldu.
yaşıtlarım ya da yaşıma yakınlar da (o zamanlar) neredeyse hep ergendi. çok basit olaylarda kararsızlık içine düşüyorlar ya da mantıklı olanı hemen seçemiyorlardı. çocuk gibilerdi. bu bazen beni kızdırsa da her zaman gerektiği gibi davrandığım için içim de hep rahat. bazen sohbet kesilir ve bir süre konuşulmaz ya kendisi onlarda bile bu tarz bir derdi olduğunda direkt rahatça yazabiliyordu. bu rahatlığı yakınlarıma tanırım genelde. çünkü gereksiz samimiyeti ya da onun laflarını hiç sevmem.
en son ne yaptı bilmiyorum. bilmeme sebebim de aramız biraz kendinden dolayı açılmıştı ve depreme rağmen uzun bir süre yazmayınca silmiştim onu. o kadar kişi yazarken bile isteye yazmadı, bile isteye sildim. aynı durumda olsaydık ben onun açtığı mesafeyi yok sayar hiçbir şey olmamış gibi yazar sorardım. özel durumlarda sıkıntıyı yok sayma olayım var...
kendime not; hayatından çıkardığın insanları ciddi olaylardan sonra ne kadar ısrar etseler de hayatına alma. insan çocukluğu aştıktan sonra bazı şeylerde ne kadar değiştiğini ısrarla söylese de bunu hep yapmamış oluyor. kendilerini kolayca kandırabiliyorlar, bunu o yüzden karşıyı ikna etmek daha kolaydır ama inandırmak zor. pişmanlıklarını, sözlerini veya bazen yeminlerini dile getirecekler ama baktığında normal sözünün önemi ya da ağırlığı yok ki söz vermeyi geçtim yemin edebiliyorlar ve buna rağmen aynılar.
hatalarından ya da yanlışlarından gerçekten ders alanlar olabilir olamaz değil ama ben de daha bu izlenimi tam veren kimse olmadı. ölüm korkusu ya da kaybetme korkusu hatalara çok müsait. ve bunlardan sonra aynı boka ya da boklara basmak daha berbat.
bir de ben hayatımdan çıkarmama ve onları unutmama rağmen bana yazdıklarında bile bilenmiştim. "iyi misin?" le başlamışlardı. ve ben "sana ne ya benden, iyiyim veya değilim. ikisi de seni ilgilendirmiyor. iyiyse yazıp bu sefer biz içine edelim mi dediniz ne yaptınız bilmiyorum ama uzak durun benden." deyip çoğunu engelledim. o dönemde bile normal cevap vermemi engelleyecek şeyler yapmışlar demek ki. hatalara veya yanlışlara göre bazılarına"maalesef iyiyim ama bir daha yazma." bu insanlar manyak mıydı neydi, kaç yıl önce hayatımdan çıkarmışım. bu olayla bile hiç aklıma gelmemişlerdi ben nasıl gelmişim? asıl manyak ben miydim anlamadım ama sinirden birkaçının yüzüne de söyledim yani hiç yazmaması gerekenler "bu durumu yaşayan siz olsaydınız aklıma gelmezdiniz. ve gelseniz dahi ulaşacağım hiçbir şey yok. olsa da istemezdim. çünkü bu olaylarda insan hayatından çıkardıklarına değil hayatında olanlara yoğunlaşır. ve hiçbirinizi geri almayacağım. çünkü ölüm hep vardı. mesela ben bunu hep bildim ona göre davrandım. siz de bilseydiniz, bilseydiniz şu an kapıma gelmezdiniz. ve hiçbirinizi de affedemiyorum çünkü akıllandığını sezdiğim kimse yok. sizin ki anlık korku ya da gereksiz ilgiden ibaret. bittiyse engelliyorum."
çok ciddi olmayan durumda olanlara tolerans gösterirken daha değişmediklerini görmüştüm. bu da 3 kişiydi. ve ben 2'sini yine engelledim. kalan 1'in ihaneti ya da çok ağır bir yanlışı yoktu. ve o zaman küçüktü, ben de küçüktüm. samimi ve içten gelen tek kişi de kendisiydi. o yüzden tek affettiğim de kendisi oldu.
devamını gör...
erkekleri öldüren virüs
iktidarsızlık gibi can sıkıcı şeyler yapmadan öldürüyorsa delikanlı virüstür.
devamını gör...