zaman tüneli
yazarların itiraf köşesi
günde en az 4 saat babayı dinlemezsem günümü eksik sayıyorum. nur içinde yat baba.
devamını gör...
islam ülkelerinin bilime yatkınlığı
dini bilime tercih ettiğimiz için aziz sancar/ orhan pamuk/ yaşar kemal elif şafak gibi tek tük istisnalar dışında neredeyse hiç ilah seviyesinde yazarımız yok.
oysaki avrupa ülkesi yazarlarına bakıyoruz, ingiliz, rus, amerikan ve fransız edebiyatı/ yazarları/ bilim insanları dünyaya kafa tutuyor.
ama bunun en önemli nedeni galiba dilimizin ingilizce olmaması, sahip olduğumuz dini bilime tercih etmiş olmak ve ne yazık ki o insanların burada doğmamış olması.
tolstoy rizeli olsa iyiydi.^^
oysaki avrupa ülkesi yazarlarına bakıyoruz, ingiliz, rus, amerikan ve fransız edebiyatı/ yazarları/ bilim insanları dünyaya kafa tutuyor.
ama bunun en önemli nedeni galiba dilimizin ingilizce olmaması, sahip olduğumuz dini bilime tercih etmiş olmak ve ne yazık ki o insanların burada doğmamış olması.
tolstoy rizeli olsa iyiydi.^^
devamını gör...
burcunda taşıdığın bir özellik
uykuyu çok sevmem.
devamını gör...
burcunda taşıdığın bir özellik
devamını gör...
polder

denizden setlerle kazanılan toprak.
ayrıca hollandalıların bir kentleşme kültürü olarak * bu kazanılan topraklar kamu malı olması nedeni ile tüm paydaşların biraya gelip anlaşmadan kalkmadıkları ve "polder masası" adını verdikleri güzel bir de sistemleri vardır.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
sokaklarda yaşamaya çalışan hayvanları tekmeleyen , döven , torbaya doldurup atan , zehirleyen , benzin dökerek yakan , yapıştırıcı ve ya koli bandı ile ağızlarını ya da bacaklarını bağlayan , elektrik veren , tecavüz eden , vuran , boyayan , çivili tavuk eti veren ve daha bilmediğim pek çok yöntemle yok etmeye çalışan manyakların hepsini ama hepsini bir gemiye koyup , susuz - katıksız açık denize salmak istiyorum. çok net.
devamını gör...
gönlünün alınmasını beklemek
daha çok beklenir...
devamını gör...
benden uzak olsun dediğimiz insan
laf taşıyan kişiler.
kendi için hic bir sey yapmayanlar.
kendi için hic bir sey yapmayanlar.
devamını gör...
yazarların yeni başladığı şeyler
ders çalışmaya:)
devamını gör...
signum regis
2007'de kurulan ve son albümü bugün çıkan veya günün ilerleyen saatlerinde çıkacak olan 7 albümü bulunan slovakyalı kaliteli power metal grubudur.
slovakya ve metal deyince aklıma çok fazla şey gelmiyor ama bu herifler cidden iyi. 2008'de çıkan ilk albümlerinden itibaren türe pek özgün şeyler katmamış olsalar da hep klas işler sunmuşlar. özellikle ilk albümlerinde kompozisyon bakımından birtakım "heyecanlı deneme"lere rastlasak da sonradan bu bakımdan da gelişmişler; tüm albümlerinde kayda değer bir kalite sunuyorlar. bugün çıkan veya çıkması beklenen albümleri undivided'a da bir şans vereceğim mutlaka.
yeri geldiğinde cayır cayır heavy metal elementleri ve nispeten sofistike progressive metal dokunuşları olsa da müziklerinde, temelde power metal yaptıklarını söyleyebilirim. avrupa power metalinin 2000'lerde çıkan iyi temsilcilerinden biriler bence. klavyelerden de faydalanıyorlar avrupalı öncüleri gibi lakin daha ziyade gitarlar ve vokaller asıl egemen olan unsurlar müziklerinde. ilk iki albümlerindeki vokalist göran edman'ı birtakım başka projelerinden tanıyordum zaten. sonrasında da gruba mayo petranin isminde bir arkadaş gelmiş. bir süredir ise vokalistleri jota fortinho isminde biri. aralarından mayo benim favorim olsa da hepsi benzer stillerle ve klasik power normlarında şarkı söylüyorlar diyebilirim.
ilk albümlerindeydi herhalde. sonlarda acayip davul atraksiyonları vardı. elbette power metalde, bir progressive metaldeki kadar uçuk yetenek gösterileri pek yapamazsınız o yüzden "solo" olarak size ayrılan kısımlarda tam hünerlerinizi gösterebilirsiniz. angra gibi prog yönü daha baskın bir power metal grubuysanız işler değişebilir elbette ama signum regis, dediğim gibi daha ziyade salta yakın power metal tarzına sahip bir topluluk. ancak, aslında davuldan anlayan birinin fark edebileceği netlikte ipuçları da veriyor aslında bateristleri, şarkılar içinde. bu arada bu enstrümanda da sabit bir elemanla gitmediklerini ama tüm albümlerindeki davulculukların üst kalitede olduklarını da ekleyeyim.
gitarlardan sorumlu olan filip koluš ve klavyeci ján tupý ise hep aynı kalmış ki melodi karakterlerini veren kişiler de bunlar denebilir albümlerine. vokaller de melodik elbette ama altyapısal melodilerden bahsediyorum. basçı ronnie könig de hiç değişmeyen bir elemanları ve o da kalifiye bir müzisyen.
signum regis'in iki sebeple pek de büyüyebilme şansı olduğunu düşünmüyorum metal dünyasında; 1.si, power metal zirvesini 90'larda gördü ve 2000'lerde "öldü" diyemesek de şaşaalı günleri çok geride kaldı diyebiliriz. 2. olarak da bu grup "mainstream"e oynamıyor hiç, albümlerinde. yani belli bir tarz oturtmuşlar ve klasik power metal alevini kendilerince canlı tutmaya çalışıyorlar. bu, saygı duyulası bir şey elbette ama bu yaklaşımla tüm power metal dinleyicilerini tavlayabilseniz bile kitleniz yine de sınırlı olacaktır zira dinleyici bazında da power metali hevesle takip eden metalci sayısı artık çok fazla diyemeyiz gibime geliyor.
yer yer neoklasik atraksiyonlar da içeren çok sıkı bir power metal albümü dinlemek isterseniz grubun aşağıya koyduğum 2015'te çıkan ama 2023'te sound'u yenilenen albümüne bir şans verebilirsiniz. bence 2015'teki orijinal kaydı da gayet iyiydi ama bu versiyon sanki daha da iyi sound bazında. bu sound "güncelleme" şeysini her zaman iyi bulmam ama burada güzel bir iş çıkartılmış. bu arada bu da favori albümüm, grubun şimdiye kadar çıkarttıkları arasından. dediğim gibi, çıkış tarihi bugün olarak görünen bir albümleri daha var. henüz dinlemediğim için, onu hariç tutuyorum bu değerlendirmemde.
slovakya ve metal deyince aklıma çok fazla şey gelmiyor ama bu herifler cidden iyi. 2008'de çıkan ilk albümlerinden itibaren türe pek özgün şeyler katmamış olsalar da hep klas işler sunmuşlar. özellikle ilk albümlerinde kompozisyon bakımından birtakım "heyecanlı deneme"lere rastlasak da sonradan bu bakımdan da gelişmişler; tüm albümlerinde kayda değer bir kalite sunuyorlar. bugün çıkan veya çıkması beklenen albümleri undivided'a da bir şans vereceğim mutlaka.
yeri geldiğinde cayır cayır heavy metal elementleri ve nispeten sofistike progressive metal dokunuşları olsa da müziklerinde, temelde power metal yaptıklarını söyleyebilirim. avrupa power metalinin 2000'lerde çıkan iyi temsilcilerinden biriler bence. klavyelerden de faydalanıyorlar avrupalı öncüleri gibi lakin daha ziyade gitarlar ve vokaller asıl egemen olan unsurlar müziklerinde. ilk iki albümlerindeki vokalist göran edman'ı birtakım başka projelerinden tanıyordum zaten. sonrasında da gruba mayo petranin isminde bir arkadaş gelmiş. bir süredir ise vokalistleri jota fortinho isminde biri. aralarından mayo benim favorim olsa da hepsi benzer stillerle ve klasik power normlarında şarkı söylüyorlar diyebilirim.
ilk albümlerindeydi herhalde. sonlarda acayip davul atraksiyonları vardı. elbette power metalde, bir progressive metaldeki kadar uçuk yetenek gösterileri pek yapamazsınız o yüzden "solo" olarak size ayrılan kısımlarda tam hünerlerinizi gösterebilirsiniz. angra gibi prog yönü daha baskın bir power metal grubuysanız işler değişebilir elbette ama signum regis, dediğim gibi daha ziyade salta yakın power metal tarzına sahip bir topluluk. ancak, aslında davuldan anlayan birinin fark edebileceği netlikte ipuçları da veriyor aslında bateristleri, şarkılar içinde. bu arada bu enstrümanda da sabit bir elemanla gitmediklerini ama tüm albümlerindeki davulculukların üst kalitede olduklarını da ekleyeyim.
gitarlardan sorumlu olan filip koluš ve klavyeci ján tupý ise hep aynı kalmış ki melodi karakterlerini veren kişiler de bunlar denebilir albümlerine. vokaller de melodik elbette ama altyapısal melodilerden bahsediyorum. basçı ronnie könig de hiç değişmeyen bir elemanları ve o da kalifiye bir müzisyen.
signum regis'in iki sebeple pek de büyüyebilme şansı olduğunu düşünmüyorum metal dünyasında; 1.si, power metal zirvesini 90'larda gördü ve 2000'lerde "öldü" diyemesek de şaşaalı günleri çok geride kaldı diyebiliriz. 2. olarak da bu grup "mainstream"e oynamıyor hiç, albümlerinde. yani belli bir tarz oturtmuşlar ve klasik power metal alevini kendilerince canlı tutmaya çalışıyorlar. bu, saygı duyulası bir şey elbette ama bu yaklaşımla tüm power metal dinleyicilerini tavlayabilseniz bile kitleniz yine de sınırlı olacaktır zira dinleyici bazında da power metali hevesle takip eden metalci sayısı artık çok fazla diyemeyiz gibime geliyor.
yer yer neoklasik atraksiyonlar da içeren çok sıkı bir power metal albümü dinlemek isterseniz grubun aşağıya koyduğum 2015'te çıkan ama 2023'te sound'u yenilenen albümüne bir şans verebilirsiniz. bence 2015'teki orijinal kaydı da gayet iyiydi ama bu versiyon sanki daha da iyi sound bazında. bu sound "güncelleme" şeysini her zaman iyi bulmam ama burada güzel bir iş çıkartılmış. bu arada bu da favori albümüm, grubun şimdiye kadar çıkarttıkları arasından. dediğim gibi, çıkış tarihi bugün olarak görünen bir albümleri daha var. henüz dinlemediğim için, onu hariç tutuyorum bu değerlendirmemde.
devamını gör...
kahvaltıyı güzelleştiren sofra elemanı
adriana limanı....
domuz jambon+şarap.
domuz jambon+şarap.
devamını gör...
burcunda taşıdığın bir özellik
sonuca ulaşana kadar ısrarcı olmam..
devamını gör...
yazarların yeni başladığı şeyler
parabiriktirmeye başladım..
devamını gör...
kahvaltıyı güzelleştiren sofra elemanı
sicak ekmek bal kaymak. cay olmadan asla
devamını gör...