zaman tüneli

tel kırılsınğ, göynülğ kırılmasınğ!

insan yetiştirmeyi icat etmişler de dahi yetiştirmeyi keşfedememişler.. öyle olacak herhalde..

hepinizden daha doğuda olarak ilk ben el salladım güneşe, siz de sallayın, silahsız olduğumuzu görsün de rahatça ortaya çıkıp iyice ısıtsın bizi.

vardır elbet

kendi mecrasınca kendi ölçeğinde dahiler vardı ama ''kendini ifade edememe'' sorunu nedeniyle on yaşında dahi, yirmi yaşında bilge, otuzunda solucan gübresi...

haberimiz olmadan organik kimyasala rücu...

tekerleğin binlerce kez binlerce yerde binlerce dahi tarafından 'yeniden' ve 'tekrar tekrar' icat edildiği kanıta dayalı bilgi dir. wikipedi bile kabul edebilir bunu. ne referans ama...

müthiş tatlı bir hava var, demin yağmur yağdı ince ince...

bir evin bütün tamir ve tadilatını yapabilecek teknik yeterlilikte olacaksın, bunun için alet edevatın olacak, asgari düzeyde bile musluk değiştirebileceksin, priz değiştirebileceksin, boya badana yapabileceksin mesela.

şoförü olacaksın, yeri gelecek 20 saat direksiyon sallayacaksın. ama kimi raikonen performansıyla.

aşçısı olacak yemek yapacaksın, bir erkeğin yaptığı yemek kadınınkinden daha lezzetlidir çünkü. erkeğin elinin lezzeti vardır.

değişken ruhsal durumuna göre yaşam koçu, psikolog, arkadaş olacaksın.

yatırım danışmanı, portföy uzmanı olacaksın, çalışan olsa bile sanki devletmişçesine sosyal yardım paketi sunar gibi bireysel karşılıksız finansal destekçisi filan olacaksın.

amelesi, ırgatı olacaksın, salondaki, oturma odasındaki veya yatak odasındaki mobilyaların yeri değişik varyasyonlarla değiştirilmek istenecek, zibilyon farklı senaryodan sonra tekrar eski haline getirilecek.

sanki amerika başkanının yakın korumasıymışçasıma kollayıp gözeteceksin. hele ki silahlıysan trafikte korna çalanı bile infaz etmen beklentisi doğacak.

sevip şımartacaksın bol bol, çiçek/çikolata filan hikaye gelecek bir süre sonra, kendi el emeğinle ruhunla birşeyler ortaya koyman gerekecek.

istediğinde ayaklarının altından dünyayı çekeceksin, üstelik bunu öyle bi yapacaksın ki johny sins, rocco filan önünde diz çöküp tövbe edecek, aslında bu mevzunun en kolay kısmı.

şimdi bi arkanıza yaslanın olayın psikolojik yükünü bir kenara bırakın tüm bu hizmetleri kalem kalem maaşlı eleman çalıştırıyormuşçasına hesaplayın, öyle kurumsal bi firmada maaş+prim+ikramiye+yemek+sigorta+yol ücreti vaad eden ik’cı gibi değil varoş mahalle konfeksiyon atölyesi patronu gibi en minimal değerden hem de!

hiçbir kadın bunu maddi olarak karşılayamaz! ta ki bir erkek rızasıyla bunları kabul etmediği sürece!

farklı alanlardaki iki performans sanatçısının kıyaslandığı, kısa yazıma uygun bir z-versusu. her zamanki gibi zeka dolu ve avangard bir hava seziliyor. toprağa faydalı, z'liği yaşatan, saygı dolu ve küfürden uzakta aile ile zaman geçirilebilecek bir versus. keşke daha kısa olsaydı. bence boş yapılmış. avrupa'da şartlar çok daha güzel. bir arkadaşım 2 euro'ya tüm dana satın alabiliyor berlin'de.

param düne göre daha zayıf olabilir
ama yarından daha güçlü
fakir değilim ben
fasık olabilirim ama
fasa fiso olmak da mümkün
sonsuz olasılık sana da günaydın

magna carta'nın ilk hali aslında, feodal diktanın özgürlük güvencesi kisvesi altında yazılı olarak sunulup yasallaştırılmasıydı. yani siz yine günümüze gönderme yapmak için 4 kelime ile falan laf sokun ekşi'de... ama doğrusunu da bilelim.

magna carta maddelerinin hemen hepsi tamamen feodal soyluların, kilisenin ve üst sınıf şehir halkından sayılan zengin tüccarların hakları ve ayrıcalıkları ile ilgilidir.

kimsenin durduk yere tutuklanıp öldürülmemesini buyuran en ünlü 39. maddesinde bile bu ayrım vardır.
39. maddede latince bir terim olan homo liber ifadesi, "free man" (özgür adam) olarak çevrilmiş lakin, homo liber o dönem yine soylulara atfedilen bir kavramdı.

13. yüzyıl ingiltere'sinde özgür insan denince akla gelen kitle; baronlar, şövalyeler, yüksek din adamları, zenginler ve bazı ayrıcalıklı kasaba sakinleriydi. bunlar da, toplumun en fazla dörtte birisiydi. geri kalan %75 ise, halk denilen ortadirekler, dönerci ustaları, oto elektrikçiler, bankacı süt kızlar, ince çoraplı dul öğretmenlerdi. bunları kısaca, efendilerine bağlı yaşayan köylüler, yani serfler ve villanlar diye de ifade edebiliriz.

bu kuru kalabalık fakir kesim, fabrikada tütün saran tayfa, özgür insan tanımının tamamen dışındaydı. onların hayatı ve hakları, ne magna carta’daki maddelerle ne de herhangi bir “hukuk devleti”yle güvence altındaydı. hayatlarını belirleyen şey, toprağın sahibi olan efendisinin sitinin keyfi ve yerel geleneklerdi.

yani habire twitter'da laf sokmak için, "utanın taam mı!!!!!!!!!!" diye yazılıp referans verildiğini gördüğüm meşhur 39. maddede bile, o sizin kastettiğiniz adalet yok. money talks durumu o dönemlerde de var sevgili z'ler ve z kalanlar. magna carta, köylülerin hakları için yazılmadı.

39. maddenin özeti olan, "kimse keyfi olarak tutuklanamaz" anafikri aslında, bir baronun başka bir baronla birleşip, "şşş bizi kafana göre içeri atamazsın kralcığım akıllı olacağn” demesinden ibaret. halk için değil, elitler için yazılmış bir madde bu. yani bütün hayvanlar eşit ama domuzlar biraz daha eşit.

adalet arayan, bu meselelerden hemen önce yaşamış aslan yürekli richard kardeşimize baksın. o güzel adammış bence. hakikaten yiğit insanmış. o ölünce ortalık karışmış, oradan da belli güzel adam olduğu. kız olsam severdim.

müslümanlar günaydın..

diyelim ailenin düşmanı var. bu çocukcağızı takip ettiler vs. bu durum cinayeti işleyen kişilerin normal olmadığı gerçeğini değiştirmez. aksine planlı işlenen bir cinayetin parçası oldukları için daha çok ceza almaları lazım.

bazen zor be. insanın içi kaynıyor. içinden bir ses durma diyor, ama mantığın baskıyı arttırıyor. yok ama duracağım.

cloud rap tarzıyla yıllar önce hiphopta çok yeni bi pencere açtı. bu yönüyle gamechanger yani. lakin biz yıllardır albüm droplasın diye beklerken paşam habire rihannadan çocuk dropluyo. allah bağışlasın.

bir zamanlar itham edildiğim komik şey,

avuçlarına bilabedel konan binlerce öpücüğün kıymetini bile lanetlenmişçesine unutulduğunda anlayacaksın. hatırasıyla avut şimdi kendini.

alter ego albümüyle tanıdığım manyak ötesi şarkıcı. 97'li olduğunu öğrenince şok oldum 2004-2005li falandır diye düşünüyodum. money, rockstar, fxck up the world gibi çok sağlam şarkıları var. ayrıca mükemmel dans skillerine sahip. victoria's secret fashion performansını izlerken herkes gibi ben de göz orgazmı yaşadım.

arttırıyorum ve 16 saat çalışarak rekoru kimseye kaptırmıyorum.
kendi standartlarıma göre köpekler gibi böyle çalışmak zorundayım maalesef. he zengin koca varsa talibim. xd

zihninizin tozlu sandıklarından çıkardığınız acılarınız zaman gelecek en sevdiğiniz, canınız, ciğeriniz tarafından bile kanatılacak, o yüzden onları kimseye anlatmayın.

böyle bir sözlük mü açmışlar diye baktım başlığa her isimde açtılar malum.