zaman tüneli

her haliyle aşk yaşadığım mükemmel ötesi küçük beyaz ağaçcıklar.
brokoli ile birlikte daha da mükemmelleşiyorlar resmen.

her halleri ayrı güzel, çiğ halleriyle bile katır kutur yiyebilirim.

müthiş bir başarı ve bu tarihi sahiplenen herkesi gurulandıran bir olaydır. türk olupta bu başarıda işgal veya fetih diye kamplaşmak saçmalığın dik alası. istanbul batılı manada işgal edilseydi son yüzyıla kadar rum, ermeni, yahudi nüfus türkler ve müslümanlarla bir arada kalabilir miydi? tarihi eserler günümüze gelebilir miydi? bir romadan belli yönlerden ona öykünen başka bir romaya geçmiştir istanbul. adına roma deyince gülümsüyorsunuz görüyorum ama devleti aliyye hilafet içeren ordusu kısmen bektaşi çekirdeği sünni müslüman tasavvuf ekolüne sahip şeriatçı bir devlettir.

200-250 sene sürecek üstünlüğün başlangıcıdır. sonrası? sonrası pek parlak değil.

başlık:sözlük bıdıklarının itirafları
tanım: bugün kyeşte sınıfa çiş yabtım.

fatih'in surları fethedilmesi en zor yerden almaya inat etmesi aslında fetihi çok geciktirmiştir. haçlıların önceki istanbul'u fethinde venediklilerin gemileri sayesinde deniz tarafındaki surlardan çok kolayca fethedilmesi aslında örnek olmalıydı. fakat fatih "şahi topları bum bum" diyerekten iki aya yakın sürede fethetmiştir. bu bir başarı mıdır, hem evet hem hayır, fetihin uzaması demek her manada kayıp demektir. ama sonuca bakılınca doğu roma imparatorluğuna son verilmiştir, osmanlı imparatorluk olmuş ve liderler kayzer ünvanı almıştır. yani osmanlı müslüman roma olma yoluna girmiştir.
bu fetihin üzücü kısımlarından biri de aslında o şaşalı istanbul şehri yoktur ortada, önceki haçlı istilasından sonra büyük oranda yağmalanmış bir şehir vardır, çoğu zenginliği venedik şehrine götürülmüştür. şehir o zenginlikleriyle beraber alınsaydı osmanlı gelişme açısından çok daha ileriye ivmelenebilirdi.
yabancıların bu fetihle alakalı halada kuyruk acısı vardır bu arada, kaç yüz yıl geçmiş fatih'in topları halada bir taraflarını sızlatıyor.

bu arada 8 yıldır instagram kullanmayan ben.*

1) başbakan turgut özal, yaptığı zamlarla belimizi büktü ve bize yine yalan söyledi.
2) cumhuriyet gazetesi'nden uğur mumcu'nun köşe yazıları dikkatle okunmalı ve gericilere asla göz açtırılmamalı.
3) euro 88'de hollanda, sovyet rusya'yı nasıl da 2-0 yendi öyle?
4) arabeskçiler, yeni kaset çıkaracak mı acaba? ferdi baba, son filiminde yine yürekleri dağladı.
5) doğu biloku, gün geçtikçe çatırdamaya devam ediyor acaba gelecek nasıl olacak?
6) 1988 seul olimpiyatları'nda naim süleymanoğlu, yine rekor kırdı. tebrikler naim..
7) saddam hüseyin, aptallık yaparak abd'nin gazına geldi ve 8 yıl boşuna iran ile savaşarak ülkesine yazık etti.(1980-1988 yılları arasındaki iran-ırak savaşı)
8) geçen yılki queen afyon konseri ne kadar da güzeldi öyle. vb.

üst edit: #3588802 başlığı hangi mod düzenledi? başlık haberdeki orjinal haliyle kalırsa esprisi var zaten. orijinali bavul ile değil, bavullan olacak. yoksa neden başlık açalım bu bir saçmalık olduğu için başlık açtık. kaç bavulla geldiğinden bana ne hemşerim. la havle.

habertürk.com un 2025 internet efsaneleri adayı olması beklenen manşeti.

bavulunan, kamyonulan, döşünlen, kılınlan diye devam eder.

geldi bir hoşgeldin mesajı...

efo geri geldi sjsjshsb

bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyları vardır.

kimin kullanmadığına göre değişir de genel olarak gizemli ve havalı bir olay olduğuna katılıyorum. değilse de s.çtığı b.ku bile paylaşan bir denyo olmaktan iyidir diye düşünüyorum.

not: instagram kullanmayan quzel qızlar eqlesin.

seni bir saat ileri almışlar, beni bir saat geri

yazarların 29 mayıs 1453 istanbul’un fethi günü yaptığı işler.

sevilen kızın hamburger hazırlarken bir takım iğrençlikler yaptığını dile getirmesidir..

sevdiği erkeğin tepkisini ölçmek için söylediği bir yalan da olabilir...

şaşkın gözlerle ne gerek vardı ki? dercesine bakılır, sonra da hamburger ham hum yenir.
tükürüğünden iğreneceğin kızla sevgili olmazsın ama böyle saçma muhabbetlere sokan kız için bir süre sonra belki olumsuz düşünürsün..

çocuk senin ısırdığın şeyden ısırıyorsa, pipetinden tiksinmiyorsa neyine yetmedi de içine tükürüyorsun hamburgerin.
saygısızlık.

toplum olarak 5000 yıllık medeniyetin mirasçısıyız, ama hâlâ "abidik gubidik twist" diyerek kalça kıvırırken tökezlememiz an meselesi. öztürk serengil’in bu şarkısıyla, kültürel evrimimizin dans pistine taşınmış halini izleriz bir bakıma. ne tam batılı, ne de yerli yerince doğulu; hem göbek atar hem bel kıvırır, hem "köy/aşiret düğünü" hem "amerikan rüyası".

abidik gubidik twist, 1960’ların "yeşilçam travmasıyla" yoğrulmuş türk toplumunun modernleşme sancılarını ritmik bir absürtlükle anlatır. twist, abd’den ithal, lakin bizde delilo delilo destane evrimleşmiş; serengil ise dans değil, bir kültürel jest ustasıdır. "abidik gubidik" diyerek, aslında bizim bu batılılaşma işine ne kadar "kendi tarzımızı" kattığımızı gözümüze sokar. sözde dans, özde karikatürdür: medeni kanunla avrupa’yı yakalayıp, düğünde dayının cebinden çıkan kasetle tekrar ortadoğu’ya dönmemizin fiziksel manifestosudur.

nietzsche’nin "apollon ve dionysos" ayrımı, burada "halay ve twist" arasında yaşanır. kolbastı o zamanlar popüler değildi çünkü. kimliğini bulamamış bireyin, bir yandan kalçasını sallarken bir yandan dedesinin mezar taşına saygı duruşu sergilemeye çalışmasıdır bu. hem varoluşsal bir çırpınış hem içsel bir kopuştur: "ben kimim? ve bu ritim neden bana bir yerden tanıdık geliyor ama tam da oturmuyor?"
öztürk serengil burada sadece komik adam değildir; kültürel bir müneccimdir. bize "modern olmak istiyorsan önce garip olmayı kabul edeceksin" der. çünkü twist bizde, bir "dans figürü" değil, toplumsal refleks olmuştur.

velhasıl, "abidik gubidik twist" bir şarkı değil, bir aynadır. baktıkça gülersin, güldükçe düşünürsün, düşündükçe kıvırırsın. zaten toplum olarak en iyi yaptığımız şey değil midir, bir gariplik yaratıp sonra ona alışmak?

dans devam etsin tabii. ama adımlar dikkatli; zira zemin kaygan, kimlikler gevşek.

maalesef üniversiteden mezun olana kadar bana 1 milyon dolara mal olacağı ve mezun olduktan sonra asgari ücretin bir tık üstüne çalışacağı geliyor aklıma. direkt. tokat gibi.

onun bunun cocuklarının cok zoruna giden fetihtir.
zulum 1453'te basladı, fetih degil isgal falan derler.
sikke sikke fetihtir.

"yola çıktıklarını, yolda bulduklarına değişirsen; hem yolunu kaybedersin, hem dostunu." nfk

portakallı ördek
kuzu çevirme
gerçek italyan pizzası
kebap