zaman tüneli

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

uff, çekerken canım çekti ya.
devamını gör...

güne bomba gibi başladım ama izmir bombası kıvamında, çok tatlıyım.. bir tatlı enerji allahım yarabbim insan kendine yükselir mi hiç? turuncu, mavi renkler ile efil efil bir etekle saçlarımı savurarak arzı endam etmekteyim.. tatilin tadını damağımda bile bırakmamışım, ne varsa silip süpürmüşüm. hakkını vermişim arkadaş.. işimin başına geçerken sanki burada da tatile devam ediyormuşum gibi hissediyorum. bu güzel enerjimi lütfen bugün kimse sömürmesin. bunu muhafaza etmeliyim.
aaa millete el sallamalar, gülümsemeler ver coşkuyu annem ne oluyor kız .?. günaydın tatlı su kurtları yer değiştirmek iyi geliyormuş demek ki.. tabii bunda tatilini uzatanların çokluğu sebebiyle az kişi ile çalışıyor olmamızın katkısı var. hadi bugün de tatil gibi geçsin.. günaydın demiş miydim tatlı su kurtları.. *
devamını gör...

günaydın canım sözlük
haaaarika bir gün, muhteşem bir keyifle sabahı karşıladık.
enerjiniz bol, kahkahanız çok olsun.
bayram süresinde 38 dereceleri gördüm ve dedim ki, hmm normal insanlar için de yaz gelmiş.
gelsin tabi ya, ne öyle ayaz mayaz soğuk cart curt.
hiç sevmem hiç (şaka şaka, kar yağınca çocuk gibi oluyorum ben)
neyse mevsim güzelken aklıma geldi, fazla 8 milyon lirası olan var mı ya harika bir tekne buldum.
bir tık eksiğim var işte((i: 8 milyon kadar)), ona sponsor olur musunuz bebeğimsular?
bak sözlük buluşması yaparız, organizasyonları çözeriz onlar kolay.
aynı anda 20 kişi falan alır.
ama gece 6 kişi kalabiliriz.
14 kişiden ricam lütfen efendi gibi kalacak yerini ayarlasın, kıyıya bırakırız.
bak çok eğleniriz, hayatınızda harcadığınız en güzel 8 milyon bu olur.
zaten size bıraksak o parayla gider ev falan alırsınız, betona gömer sonra kiracı kiramı ödemediiii zam yapamadıığğmmm kiracım çıkmıyaaaa diye ağlarsınız.
evet çıkmıya.
çünkü o vizyondaki insanın kuracağı cümle budur.
çıkmıyor bile diyemezsiniz siz be pisler.
öf, tadım kaçtı.
harika bir kahve hazırlayayım da kendime kadar seksi bedenim bir tık iyi hissetsin.
kendime tabi, sana mı sandın?
o işi geçeceksin ablacım.
devamını gör...

cermen hukukunda 8 ve 9. yüzyıllar arasında uygulanmış, maznunun ateşte yürütülmesi suretiyle suçluluğunun tespiti usulü.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

nevsehirde bir milli mucadele taraftari yigit kimseydi. padisah taraftarlarinca hakaret ve saldirilara ugramisti. savaşa katildi, anadolu toprağında bir tümsek oldu gitti.

umariz cennette olur.
devamını gör...

günaydın sözlük, bugün içimde tarifsiz bir et yeme arzusu var. sıcakken yemeye kıyamadım ama soğuyunca da bir anlamı kalmadı.

www.instagram.com/reel/DHHz...
devamını gör...

(bkz: şerefsiz)
(bkz: şerefsiz insan)
devamını gör...

caiz olmayan fiil ve hareketleri hatır için tasvip eyleyen şahsiyetlerdir.
devamını gör...

günaydın sözlük iş arkadaşlarımın tatil yaptığı benim çalıştığım gün ne kadar aydın olabilirse o kadar günaydın
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

şu modda okudum*
not : krallar sadece dizilerde, filmlerde kaybeder.
gerçek hayatta o kadar çok şey kazanmıştır ki, ölüm bile bunun yanında az kalır.
devamını gör...

galp;)

devamını gör...

ben kendisini hiç başarılı bulmuyorum. aksine, çokta itici bulduğum bir hali ve tavrı var. kendisini geliştirmiş olduğu kısmına da pek katılmıyorum. oynadığı rollerin içeriğine baktığınız zaman, hepsi birbirine çok yakın. farklı bir rolü oynamasını gerektirecek bir sanatsal bakış açısı yok.

hayat verdiğin bütün rollerin hepsi temelinde maskülen, ağırlığı olan ve bir açıdan herkesi bastıran karakterler. oynadığı her karakterin müthiş bir egosu var ve hep kilit noktalarda söz sahibi olan, dominant erkek karakterleri oynamayı seçiyor. özenle hep birbirine benzeyen karakterler türlerini kabul etmesinin ötesinde, aykırı hiç bir rolü oynadığını görmedim. mesela bir şizofren, eşcinsel, bedensel- zihinsel engeli olan bir birey, göçmen vb. toplumun farklı kategorilerine hitap eden hiç bir rolün içerisine girmiyor- girmedi.

oyuncu dediğin tüm aykırı rolleri oynayabilendir. mesela bakın salih bademci. adamın içine girmediği rol kalmadı. hepsini de inanılmaz sırtlandı ve hakkıyla taşıdı. adam parlıyor. üstelik eşine çok sadık ve inanılmaz da kibar bir beyefendi. yani oyunculuk karizma ve duruş işi değil.

kıvanç'ın bu kadar iyi giyiniyor olmasının da tek sebebi başak dizer yani eşi. tüm kombinlerini onun yaptığına eminim. zaten öncesinde de bildiğim kadarıyla kendisinin styling'ini eşi yapıyordu. öyle tanışıp evlendiler diye anımsıyorum. neyse, nasıl evlendikleri değil husus.

her yakışıklı ve iyi tutan rollerde oynayan, iyi oyuncu olamıyor. onunla aynı ayarda tonlarca oyuncu var ülkede. mesela engin öztürk. çok fazla parlayamamasının sebebinin kirli medyatik ilişkilere dahil olmamak olduğunu düşünüyorum. kendi yağı dahilinde kavruluyor ama adam "fatmagül'ün suçu ne?" dizisinde tecavüzcüyü dahi oynadı. oyuncu budur. mesela buğra öztürk.. oynamadığı rol kalmadı. oyuncu budur.

yani benim için tipoloji bir tık geride, ben gerçekten bir oyuncunun, sanatsal anlamda ne kadar dolgun olduguna bakarım. benim için hayat verdiği karakterlerin çeşitliliği çok önemlidir. oyuncu her kesimi oynayabilmelidir sadece "havalı bulduğu kesimi " değil.

kendisi burjuvazi bir hayat sistemi geliştirip, saçma sapan bir dokunulmazlığa sahip oldu. kemer country'de, gayet abartılı fiyatlı bir evde, aristokrat gibi yaşayarak hayatına devam ediyor. bilmiyorum, sanatçı algım bu değil. yine ayağına taş değmesin ama ben sanata bu şekilde bakmıyorum.
devamını gör...

günaydın sözlük ahalisi oyyyy şimdi kim işe gidecek ya tatil dönüşü hiç sevilmeyen durumlar :((
devamını gör...

kaloşvar, cluj-napoca'nın macarca'daki adıdır. bilindiği üzere 1920 trianon antlaşması sonucu macaristan; bölününce erdel bölgesinde bulunan kaloşvar, romanya'ya verildi ve adı cluj olarak değiştirildi.
devamını gör...

eğer fazla ürün almış isem genelde ben teklif ederim siz geçin diye lakin bu durumda bazen sıkıntı olabiliyor siz geçin bir tane ürününüz varmış diyorum bir bakıyorum onun arkasındaki de aynı tek ürün almış sizde geçin demek durumunda kalıyor içimdeki adalet duygusu sonra bir bakmışım herkes gitmiş ben kalmış olabiliyorum acıklı bir duruma dönüşüyor biranda göstermiş olduğum durum
yaşandı bu arada ;)
offf başıma ne geliyorsa zaten bu mütevazi vicdan ve adalet duygumdan geliyor :)
devamını gör...

elinde bir ürünü olan insana, o demeden sen sıranı vermiyorsan ne diyeyim şimdi diyecek birşey bulamadım.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

güven sıfırlandı .
artık herkes misafir …
devamını gör...

cluj-napoca, romanya'nın önemli şehirlerinden birisi olup ve transilvanya bölgesinde bulunup macarca'da kaloşvar, almanca'da klausenburg, latince'de claudiopolis olarak bilinir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...


akademinin ürettiği islam

batı akademisi islamı on yıllardır yeniden tanımlamaya ve batılı kitlelere sterilize edilmiş, kabul edilebilir bir biçimde sunmaya çalışmaktadır. postkolonyal çalışmalar, dinler arası diyalog ve islami çalışmalar alanındaki akademisyenler, islamın liberal demokratik değerlerle uyumlu, hoşgörü, maneviyat ve barış içinde bir arada yaşamayı vurgulayan bir versiyonunu oluşturmak için durmaksızın çalıştılar. ancak bu versiyon sadece entelektüel çevrelerde, konferans bildirilerinde ve ilerici (woke) düşünce kuruluşlarında yer almakta olup, müslüman dünyasında gerçek bir itibarı bulunmamaktadır. *

akademinin başarısızlığı, dini reformun nasıl gerçekleştiğine dair temel bir yanlış anlamadan kaynaklanmaktadır. birçok batılı akademisyen islamın hristiyan reformu veya yahudi haskalası (aydınlanma) benzeri bir dönüşüm geçirebileceğini varsaymaktadır. hatalı bir şekilde islamın rasyonel söylem, metinlerin yeniden yorumlanması ve ahlaki ilerleme yoluyla batı dini düşüncesinin yörüngesini izleyerek gelişebileceğine inanmaktadırlar. bu varsayım çok önemli bir gerçeği göz ardı etmektedir: islam reformlara karşı yapısal olarak dirençlidir. teolojik çerçevesi içinde düşüncenin evrimine izin veren hristiyanlığın ya da rasyonel eleştiriyi hukuk geleneğine entegre eden yahudiliğin aksine islam, teolojik adaptasyona çok az yer vererek ya da hiç yer vermeyerek orijinal biçiminde sabit kalmaktadır.

hristiyan ve yahudi reform modelleri neden islama uygulanamaz?

martin luther ve john calvin'in öncülük ettiği protestan reformu, hristiyanlığı yeniden yazma girişimi değil, kurumsal yozlaşmayı ve katı dogmatizmi reddederken temel mesajına geri dönme girişimiydi. sola scriptura (yalnızca kutsal yazılar) vurgusu, bireylere kutsal kitap'ı merkezi bir otoriteden ayrı olarak yorumlama yeteneği veriyordu. bu teolojik değişim, yeni ahit'in lütuf, sevgi ve evrensel ahlak temeliyle birleşerek hristiyanlığın incil öğretileri çerçevesinde gelişmesi için alan yarattı. zaman içinde hristiyanlıktaki teolojik söylem felsefe, bilim ve siyasi düşünceyle etkileşime girerek inancın temel ilkelerini korurken entelektüel açıdan canlı kalmasını sağlamıştır. *

benzer şekilde, yahudi aydınlanması (haskalah) yahudi geleneğini terk etmeye değil, onu seküler, rasyonalist düşünceyle bütünleştirmeye çalışmıştır. yahudi hukuku (halakha) bir kenara atılmamış, ancak rasyonel eleştiriye tabi tutularak artık teokratik yönetim tarafından yönetilmeyen bir dünyaya uyarlanması sağlanmıştır. reform yahudiliği, yahudi kimliğini silmeye çalışmamış, aksine modern toplumdaki uygulamalarını yeniden değerlendirmiştir. etik bir özü korurken gelenekle eleştirel bir şekilde ilgilenme isteği, yahudiliğin dini bütünlüğünü temelden değiştirmeden seküler toplumlarda gelişmesini sağlamıştır.

ancak islam, hristiyanlık ve yahudiliğin evrimleşmesini sağlayan yapısal mekanizmalardan yoksundur. reform, sadece var olmasını istemekle ilgili bir mesele değildir; yeniden yorumlamaya izin veren teolojik bir temel gerektirir. islam böyle bir temele sahip değildir ve üç kilit faktör anlamlı bir reformu neredeyse imkansız kılmaktadır.

islam neden reforma direniyor?

ilk büyük engel kutsal metinlerin katılığıdır. hristiyanlıkta kutsal kitap ilahi esin olarak görülür ancak tarihsel, edebi ve etik mülahazalara dayalı yorumlara tabidir. bu durum hıristiyan teolojisinin özünü terk etmeden yeni fikirlerle etkileşime girmesine olanak sağlamıştır. öte yandan islam, kuran'ı allah'ın gerçek, değişmez sözü, sadece ilham edilmiş değil, aynı zamanda sabit, ebedi bir direktif olarak görür. bu değişmezlik, herhangi bir yeniden yorumlama girişiminin allah'ın doğrudan sözünü değiştirmek olarak kabul edilmesi anlamına gelir ve teolojik evrimi neredeyse imkansız kılar.

ikinci büyük engel ise vahyin kesinliğidir. hristiyanlık teolojik ilerlemeye izin verir çünkü isa'nın ve havarilerin öğretileri söylem, ahlaki muhakeme ve çağdaş meselelerle entelektüel etkileşim için alan bırakır. yahudilik, alimlerin yasayı akıl ve etik mülahazalara dayanarak analiz ettiği ve yeniden yorumladığı uzun bir haham tartışması geleneğine sahiptir. buna karşılık islam, muhammed'in son peygamber olduğu ve hiçbir yeni yorumun onun emsalini geçersiz kılamayacağı inancı olan peygamberlik nihailiği doktrini ile yerinde kilitlenmiştir. devam eden haham söyleminin yasanın uygulanmasını şekillendirdiği yahudiliğin ya da teolojik diyaloğun gelişmeye devam ettiği hristiyanlığın aksine islam, muhammed'in yedinci yüzyıldaki dünya görüşüne bağlı kalarak zaman içinde donup kalmıştır.

üçüncü ve en kritik engel ise hukuk ve politikanın kaynaşmasıdır. dini otoritenin siyasi yönetimden ayrıldığı hristiyanlık ve yahudiliğin aksine islam hiçbir zaman böyle bir dönüşüm geçirmemiştir. hristiyanlık teokratik bir sistemden yavaş yavaş uzaklaşarak kilise doktrininden bağımsız olarak işleyen seküler yasal çerçevelere izin vermiştir. yahudi toplulukları, halakha tarafından yönetildiklerinde bile, dini zorlama olmaksızın seküler yasal yapılarla uzun süre ilişki içinde olmuşlardır. ancak islam, hem dini doktrin hem de yasal kod olarak hizmet veren şeriat ile yönetime derinden bağlı kalmaya devam etmektedir. teolojik ilkeler ile siyasi otorite arasında net bir ayrım yoktur, bu da herhangi bir ciddi reform girişiminin islamın siyasi yapısını ortadan kaldırmayı gerektireceği anlamına gelir ki bu da çoğu müslüman için düşünülemez bir öneridir.

akademinin üretilmiş islamı: teolojik meşruiyeti olmayan bir kurgu

bu yapısal engellere rağmen, batılı akademisyenler kendi entelektüel çevrelerinin dışında var olmayan bir islam üretmeye devam etmektedir. revizyonist yaklaşımları, 1400 yıldır islam hukukunu yöneten şiddet yanlısı, üstünlükçü doktrinleri görmezden gelirken ya da çarpıtırken, barışçıl ve ilerici görünen pasajları seçici bir şekilde öne çıkarmaktadır.

islamı batılı değerlerle uyumlu bir kalıba sokmak isteyen bu akademisyenler, müslüman dünyasında çok az etkisi olan silik ya da uç “ılımlı” müslüman sesleri savunmaktadır. selefi, vahhabi ve deobandi yorumlarının müslüman dünyasında baskın olmaya devam ettiği gerçeğini göz ardı ederek, bu figürleri daha geniş bir islami reformun kanıtı olarak sunuyorlar. çalışmaları akademik egzersizlere dayanıyor; cihadı yalnızca içsel bir ruhani mücadele olarak yeniden tanımlarken, onun şiddet içeren fetihlerle dolu ezici tarihsel bağlamını göz ardı ediyor ya da klasik islam hukukunda açıkça kodlanmasına rağmen irtidat yasalarının “yanlış yorum” olduğunu iddia ediyorlar.

bu entelektüel sahtekarlık, batı'daki islam algısını çarpıtmaktan daha fazlasını yapmış, kafa karışıklığına ve yanlış bilgilendirmeye aktif olarak katkıda bulunmuştur. batılı akademisyenler var olmayan bir islamı teşvik ederek, politika yapıcıların, gazetecilerin ve halkın islamın oluşturduğu gerçek ideolojik tehditten habersiz kalmasını sağlamışlardır. batılı hükümetleri "radikal islam"ın ana akım islami öğretilerin organik bir sonucu olmaktan ziyade nadir görülen bir sapma olduğuna ikna etmişlerdir. *

akademi islami cihadı nasıl güçlendirdi?

akademi, islami cihadın ideolojik temelini zayıflatmak yerine bu ideolojiye kılıf hazırlamıştır. akademisyenler, islamın sterilize edilmiş bir versiyonunu öne sürerek, batı'da islami etkiyi genişletmek isteyenleri istemeden de olsa güçlendirmiş oldular.

islami örgütler, dinler arası diyalog ve akademik platformları kullanarak “dini özgürlük” kisvesi altında şeriata uyulmasını zorlamak için batı'nın cehaletini silah olarak kullandılar. müslüman kardeşler ile bağlantılı kurumlar düşünce kuruluşlarına, üniversitelere ve hükümet danışmanlık pozisyonlarına sızarak islama yönelik eleştirileri bastırmak için akademik meşruiyetten yararlandılar. bu arada, islami düşüncenin gerçek liderleri, müslüman dünyasında doktrini şekillendiren din adamları ve hukukçular, teolojik ya da pratik bir temeli olmadığını çok iyi bildikleri islamın batılı versiyonuna gülüp geçmektedirler.

eğer amaç islami cihadı yönlendiren katı doktrinlere meydan okumaksa, batı akademisi feci şekilde başarısız olmuştur. gerçek bir reform üretmek yerine, doktrinlerini sağlam tutarak islamın etkisini genişletmek isteyenleri cesaretlendirmiştir.

gerçek çok basit: islam, hristiyanlık ve yahudilik gibi reforme edilemez. katı kutsal kitabı, vahyin kesinliği ve din ile siyasi otorite arasındaki ayrılmaz bağ nedeniyle değişime karşı yapısal olarak dirençlidir. batı akademisinin islamı liberal demokrasiyle daha uyumlu bir hale getirme çabası bir yanılsamadan başka bir şey değildir. *

islam evrim geçirmiyor, batı sadece kendi kendine yalan söylüyor. ve eğer bu uydurulmuş islama inanmaya devam ederse, karşı karşıya olduğu gerçek ideolojik tehdide karşı kör kalacaktır.


dan burmawi
devamını gör...
daha fazla yükle

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim