avrupa vakti zamanında çözmüş bu olayı, kliselere uygulamış ve büyük bir arbedenin önüne geçmiş. ısrarla bağnazlığı yaşamak isteyeni de serbest bırakmış, toplum genelinde huzursuzluk yaratmadığı sürece.

keşke bizde de olsa, bu topraklarda bunun gerçekleştiğini görebilseydik.

büyük dönüşümler için bir ömür yetmez. 200 yıl kadar yaşayabilseydik keşke. z/2.01 kuşağı çok şanslı.

bi doğuyorsun her şey basit ve anlaşılabilir. 2021 yılına bakıyorsun sanal erişimden, kafa sözlükte ‘bağnaz’ tipler görüyor kahkaha atıyorsun modern primatlar diye.

atalarım ne kadar malmış haybeye geçmiş ömürleri diye belki üzülen olur.

abi çok eğlenceli olacak. keşke yaşayabilseydim.
devamını gör...
reform değil antireform, yani kuran'daki gerçek islam'a yönelmektir olay:

www.kurandakidin.com/2011/1...
devamını gör...
siyonistlerin ıslak rüyası.
devamını gör...
edip yükselin sesinin kulaklarımda çınlamasına neden olan cümle.
devamını gör...
lisedeyken bu konu hakkında içime oldukça sinen bir yazı yazmıştım papiroom diye bir oluşum vardı. hala o gün yazdıklarımla benzer düşüncelere sahibim. henüz yaşanmamıştır bunun pek çok olumsuz etkisi vardır. ayrıca hristiyanlık gibi halktan başlayan bir reform yaşanmasının çok zor olduğunu düşünüyorum. zira insanlar eskisi gibi dini bir bütün olarak yaşamak yerine işlerine geldikleri gibi yaşamayı tercih ediyorlar. dolayısıyla bu şekilde yaşayanların yanlış olanı fark etmeleri de mümkün olmuyor. böyle bir reforma yaşanır mı bilmiyorum ama umarım bir gün yaşanır ve insanlar dinin etkisinde biraz olsun çıkar zira bu halini hiç sevemedim.
devamını gör...
ülkemizde oldukça zor olan.

dindar ve dinci kesimin en sevdiği kişi, rte bile buna benzer bir konuşma yaptı ve kendi tabanından, en yancısı denilebilecek insanlar ve tarikatlardan dahi çok büyük eleştiriler aldı.

özetle, rte'ye dahi bu konuyla ilgili bir konuşmadan bu denli tepki gösteren bir halk ve din adamlarından böyle bir gelişme beklemek en azından yakın zamanda mümkün görünmüyor.
devamını gör...
islam'ın bugün içerisinde olduğu duruma bakınca sanki zaten reform yapılmış gibi duruyor. endonezya,da ki islam farklı, suudi arabistan'da ki farklı, iran'da ki farklı, nijerya'da ki farklı.kuralları farklı, seriatlari farklı, hatta iran'a bakacak olursak kuranları bile farklı. kadınların kapanma şekilleri farklı. neymiş efendim islam yayilinca kültürlere uyarlanmış, alimlerde kur'an'ı farklı yorumlayinca işler daha da karışmış. hele ki geçmişte islam devletinde olan o iç savaşlar yokmu milleti dine kusturmus başka yöne evrilmis. zaten tarikatları yazmaya gerek yok. bazıları sabahtan akşama kadar huu diye zikir çekerken bazılarına göre ise hu demek bile şirk sayilirmis.cunku allah'ın 99 isminde hu diye bişey yokmuş.
velhasıl kelam siz zaten geçmişte dine reform getirip kendinize uyarlamissiniz. kültürünüzün kabul edeceği düzeye getirmissiniz. bari modern dünyaya göre de reform getirin de artık rahat edelim.
ama ilk çözümünüz sakızın oruca zarar verip vermediği olsun.
devamını gör...

akademinin ürettiği islam

batı akademisi islamı on yıllardır yeniden tanımlamaya ve batılı kitlelere sterilize edilmiş, kabul edilebilir bir biçimde sunmaya çalışmaktadır. postkolonyal çalışmalar, dinler arası diyalog ve islami çalışmalar alanındaki akademisyenler, islamın liberal demokratik değerlerle uyumlu, hoşgörü, maneviyat ve barış içinde bir arada yaşamayı vurgulayan bir versiyonunu oluşturmak için durmaksızın çalıştılar. ancak bu versiyon sadece entelektüel çevrelerde, konferans bildirilerinde ve ilerici (woke) düşünce kuruluşlarında yer almakta olup, müslüman dünyasında gerçek bir itibarı bulunmamaktadır. *

akademinin başarısızlığı, dini reformun nasıl gerçekleştiğine dair temel bir yanlış anlamadan kaynaklanmaktadır. birçok batılı akademisyen islamın hristiyan reformu veya yahudi haskalası (aydınlanma) benzeri bir dönüşüm geçirebileceğini varsaymaktadır. hatalı bir şekilde islamın rasyonel söylem, metinlerin yeniden yorumlanması ve ahlaki ilerleme yoluyla batı dini düşüncesinin yörüngesini izleyerek gelişebileceğine inanmaktadırlar. bu varsayım çok önemli bir gerçeği göz ardı etmektedir: islam reformlara karşı yapısal olarak dirençlidir. teolojik çerçevesi içinde düşüncenin evrimine izin veren hristiyanlığın ya da rasyonel eleştiriyi hukuk geleneğine entegre eden yahudiliğin aksine islam, teolojik adaptasyona çok az yer vererek ya da hiç yer vermeyerek orijinal biçiminde sabit kalmaktadır.

hristiyan ve yahudi reform modelleri neden islama uygulanamaz?

martin luther ve john calvin'in öncülük ettiği protestan reformu, hristiyanlığı yeniden yazma girişimi değil, kurumsal yozlaşmayı ve katı dogmatizmi reddederken temel mesajına geri dönme girişimiydi. sola scriptura (yalnızca kutsal yazılar) vurgusu, bireylere kutsal kitap'ı merkezi bir otoriteden ayrı olarak yorumlama yeteneği veriyordu. bu teolojik değişim, yeni ahit'in lütuf, sevgi ve evrensel ahlak temeliyle birleşerek hristiyanlığın incil öğretileri çerçevesinde gelişmesi için alan yarattı. zaman içinde hristiyanlıktaki teolojik söylem felsefe, bilim ve siyasi düşünceyle etkileşime girerek inancın temel ilkelerini korurken entelektüel açıdan canlı kalmasını sağlamıştır. *

benzer şekilde, yahudi aydınlanması (haskalah) yahudi geleneğini terk etmeye değil, onu seküler, rasyonalist düşünceyle bütünleştirmeye çalışmıştır. yahudi hukuku (halakha) bir kenara atılmamış, ancak rasyonel eleştiriye tabi tutularak artık teokratik yönetim tarafından yönetilmeyen bir dünyaya uyarlanması sağlanmıştır. reform yahudiliği, yahudi kimliğini silmeye çalışmamış, aksine modern toplumdaki uygulamalarını yeniden değerlendirmiştir. etik bir özü korurken gelenekle eleştirel bir şekilde ilgilenme isteği, yahudiliğin dini bütünlüğünü temelden değiştirmeden seküler toplumlarda gelişmesini sağlamıştır.

ancak islam, hristiyanlık ve yahudiliğin evrimleşmesini sağlayan yapısal mekanizmalardan yoksundur. reform, sadece var olmasını istemekle ilgili bir mesele değildir; yeniden yorumlamaya izin veren teolojik bir temel gerektirir. islam böyle bir temele sahip değildir ve üç kilit faktör anlamlı bir reformu neredeyse imkansız kılmaktadır.

islam neden reforma direniyor?

ilk büyük engel kutsal metinlerin katılığıdır. hristiyanlıkta kutsal kitap ilahi esin olarak görülür ancak tarihsel, edebi ve etik mülahazalara dayalı yorumlara tabidir. bu durum hıristiyan teolojisinin özünü terk etmeden yeni fikirlerle etkileşime girmesine olanak sağlamıştır. öte yandan islam, kuran'ı allah'ın gerçek, değişmez sözü, sadece ilham edilmiş değil, aynı zamanda sabit, ebedi bir direktif olarak görür. bu değişmezlik, herhangi bir yeniden yorumlama girişiminin allah'ın doğrudan sözünü değiştirmek olarak kabul edilmesi anlamına gelir ve teolojik evrimi neredeyse imkansız kılar.

ikinci büyük engel ise vahyin kesinliğidir. hristiyanlık teolojik ilerlemeye izin verir çünkü isa'nın ve havarilerin öğretileri söylem, ahlaki muhakeme ve çağdaş meselelerle entelektüel etkileşim için alan bırakır. yahudilik, alimlerin yasayı akıl ve etik mülahazalara dayanarak analiz ettiği ve yeniden yorumladığı uzun bir haham tartışması geleneğine sahiptir. buna karşılık islam, muhammed'in son peygamber olduğu ve hiçbir yeni yorumun onun emsalini geçersiz kılamayacağı inancı olan peygamberlik nihailiği doktrini ile yerinde kilitlenmiştir. devam eden haham söyleminin yasanın uygulanmasını şekillendirdiği yahudiliğin ya da teolojik diyaloğun gelişmeye devam ettiği hristiyanlığın aksine islam, muhammed'in yedinci yüzyıldaki dünya görüşüne bağlı kalarak zaman içinde donup kalmıştır.

üçüncü ve en kritik engel ise hukuk ve politikanın kaynaşmasıdır. dini otoritenin siyasi yönetimden ayrıldığı hristiyanlık ve yahudiliğin aksine islam hiçbir zaman böyle bir dönüşüm geçirmemiştir. hristiyanlık teokratik bir sistemden yavaş yavaş uzaklaşarak kilise doktrininden bağımsız olarak işleyen seküler yasal çerçevelere izin vermiştir. yahudi toplulukları, halakha tarafından yönetildiklerinde bile, dini zorlama olmaksızın seküler yasal yapılarla uzun süre ilişki içinde olmuşlardır. ancak islam, hem dini doktrin hem de yasal kod olarak hizmet veren şeriat ile yönetime derinden bağlı kalmaya devam etmektedir. teolojik ilkeler ile siyasi otorite arasında net bir ayrım yoktur, bu da herhangi bir ciddi reform girişiminin islamın siyasi yapısını ortadan kaldırmayı gerektireceği anlamına gelir ki bu da çoğu müslüman için düşünülemez bir öneridir.

akademinin üretilmiş islamı: teolojik meşruiyeti olmayan bir kurgu

bu yapısal engellere rağmen, batılı akademisyenler kendi entelektüel çevrelerinin dışında var olmayan bir islam üretmeye devam etmektedir. revizyonist yaklaşımları, 1400 yıldır islam hukukunu yöneten şiddet yanlısı, üstünlükçü doktrinleri görmezden gelirken ya da çarpıtırken, barışçıl ve ilerici görünen pasajları seçici bir şekilde öne çıkarmaktadır.

islamı batılı değerlerle uyumlu bir kalıba sokmak isteyen bu akademisyenler, müslüman dünyasında çok az etkisi olan silik ya da uç “ılımlı” müslüman sesleri savunmaktadır. selefi, vahhabi ve deobandi yorumlarının müslüman dünyasında baskın olmaya devam ettiği gerçeğini göz ardı ederek, bu figürleri daha geniş bir islami reformun kanıtı olarak sunuyorlar. çalışmaları akademik egzersizlere dayanıyor; cihadı yalnızca içsel bir ruhani mücadele olarak yeniden tanımlarken, onun şiddet içeren fetihlerle dolu ezici tarihsel bağlamını göz ardı ediyor ya da klasik islam hukukunda açıkça kodlanmasına rağmen irtidat yasalarının “yanlış yorum” olduğunu iddia ediyorlar.

bu entelektüel sahtekarlık, batı'daki islam algısını çarpıtmaktan daha fazlasını yapmış, kafa karışıklığına ve yanlış bilgilendirmeye aktif olarak katkıda bulunmuştur. batılı akademisyenler var olmayan bir islamı teşvik ederek, politika yapıcıların, gazetecilerin ve halkın islamın oluşturduğu gerçek ideolojik tehditten habersiz kalmasını sağlamışlardır. batılı hükümetleri "radikal islam"ın ana akım islami öğretilerin organik bir sonucu olmaktan ziyade nadir görülen bir sapma olduğuna ikna etmişlerdir. *

akademi islami cihadı nasıl güçlendirdi?

akademi, islami cihadın ideolojik temelini zayıflatmak yerine bu ideolojiye kılıf hazırlamıştır. akademisyenler, islamın sterilize edilmiş bir versiyonunu öne sürerek, batı'da islami etkiyi genişletmek isteyenleri istemeden de olsa güçlendirmiş oldular.

islami örgütler, dinler arası diyalog ve akademik platformları kullanarak “dini özgürlük” kisvesi altında şeriata uyulmasını zorlamak için batı'nın cehaletini silah olarak kullandılar. müslüman kardeşler ile bağlantılı kurumlar düşünce kuruluşlarına, üniversitelere ve hükümet danışmanlık pozisyonlarına sızarak islama yönelik eleştirileri bastırmak için akademik meşruiyetten yararlandılar. bu arada, islami düşüncenin gerçek liderleri, müslüman dünyasında doktrini şekillendiren din adamları ve hukukçular, teolojik ya da pratik bir temeli olmadığını çok iyi bildikleri islamın batılı versiyonuna gülüp geçmektedirler.

eğer amaç islami cihadı yönlendiren katı doktrinlere meydan okumaksa, batı akademisi feci şekilde başarısız olmuştur. gerçek bir reform üretmek yerine, doktrinlerini sağlam tutarak islamın etkisini genişletmek isteyenleri cesaretlendirmiştir.

gerçek çok basit: islam, hristiyanlık ve yahudilik gibi reforme edilemez. katı kutsal kitabı, vahyin kesinliği ve din ile siyasi otorite arasındaki ayrılmaz bağ nedeniyle değişime karşı yapısal olarak dirençlidir. batı akademisinin islamı liberal demokrasiyle daha uyumlu bir hale getirme çabası bir yanılsamadan başka bir şey değildir. *

islam evrim geçirmiyor, batı sadece kendi kendine yalan söylüyor. ve eğer bu uydurulmuş islama inanmaya devam ederse, karşı karşıya olduğu gerçek ideolojik tehdide karşı kör kalacaktır.


dan burmawi
devamını gör...
islamiyet reforme olmayacak çünkü kendisi hak dindir. ne kadar uğraşırsanız uğraşın islam protestanlaşmayacak. atanız uğraştı yapamadı.
devamını gör...
islam ülkeleri genelinde kitap basma ve okuma oranlarının uçuşa geçmesi halinde olabilecek olan. ayrıca tarihte varılacak bir son durak, nihai aşama yoktur; islam ülkelerinin probleminin çözümü batı'nın yolunun tıpkısı olmayabilir*. yine de kitap iyidir tabii.
devamını gör...
yahudi terör örgütünün sözlükteki ajanı çıfıt, yine bir mossad ajanının sözleriyle islamiyete saldırmış: #3606342
sen kendi dininin, kendi ülkenin alçaklıkları, namussuzlukları, şerefsizlikleriyle uğraş "çıfıt". biz kendi kapımızın önünü kendimiz süpürürüz.
devamını gör...

batı liberalizmine maruz kalmak islamı modernleştirebilir mi?

batılı liberal zihinlere göre vicdan özgürlüğü, cinsiyet eşitliği ve bireysel haklar gibi değerler apaçık iyidir. batı, bu değerlere maruz kalmanın doğal olarak daha katı sistemleri etkileyerek yumuşatacağına inanma eğilimindedir.

açıklığın beraberinde açıklığı getireceğini, hoşgörüyü model alırsanız başkalarının da bunu benimseyeceğini varsayar.

ancak islamda ahlak tartışmaya açık değildir. vahyedilmiştir. sabittir ve akıldan, demokrasiden ya da uzlaşmadan türetilmez, ilahi otoriteye dayanır.

islami perspektiften bakıldığında, batı liberalizmi iyi bir şey sunmaz. iyi ve kötü fikirlerin karışık bir torbası olarak görülmez. müslümanlar islam dışındaki her şeyi ahlaki açıdan iflas etmiş olarak görürler çünkü tüm çerçeve meşruiyetten yoksundur.

bir müslüman gayrimüslimlere karşı hoşgörü, cinsiyet eşitliği ya da dini yasalara karşı özgürlük gibi liberal fikirleri benimsediğinde, bu değişim ahlaki ilerleme olarak değil, yozlaşma ya da batılılaşma olarak görülüyor.

bu değişime gelişme olarak değil manevi gerileme olarak bakılıyor.

bu durum, sonuç ne olursa olsun batı'dan gelen her türlü etkinin otomatik olarak şüpheli olduğu bir dinamik yaratmaktadır.

bu dünya görüşünde ahlakın tek meşru kaynağı şeriattır. bunun dışındaki her şey, pratikte islami değerlerle uyumlu olsa bile, eğer vahiy dışından kaynaklanıyorsa geçersizdir.

bu nedenle, müslümanların çoğunlukta olduğu toplumlarda ve batı'daki islami çevrelerde reformlar ancak daha fazla islamlaşma anlamına geldiğinde benimsenmektedir.

islami gelenek değişimi değil, kapanmayı öğretir. yorumlama (içtihat) kapıları kapalı olarak görülür. bu da müslüman bireyler liberal toplumlarda yaşasa bile islamın ideolojik etkiye direnecek şekilde yapılandırıldığı anlamına gelmektedir.

aslında pek çok alim, batı'da yaşamanın ancak müslümanlar islamı yaymayı ve ümmete hizmet etmeyi amaçladıkları sürece kabul edilebilir olduğunu öğretmektedir.


dan burmawi

pek mümkün görünmemektedir.
devamını gör...
mümkün değildir.

islam; tefecisiz, tekelsiz ve kölesiz ekonomisi ile siyasetin içindedir.

zinayı kumarı, ırkçılığı, sömürüyü yasaklayan ve asıl mevzusu siyaset olan bir dini siyasetin içinden de çekemezsin, üzerinde reform da yapamazsın .

mezhepler, tarikatlar bunu asırlarca denediler.
devamını gör...
sözlüğün mossad ajanı çıfıd'ı @çürümüş şeyler var danimarka krallığında gelmiş bir başka mossad ajanının, arap dünyasında deşifre olduğu için g*t korkusundan abd'ye kaçmış dan burmawi'nin, mossad tarafından hazırlanmış, müslümanların katlini akla uydurmak için hazırladığı yazıyı yayınlıyor.
çıfıd. sen önce yahudiliği, yahudiliğin iğrençliğini anlat. bize özellikle yahudi terör örgütü devleti içinde ve new york'ta iş tutan hasidik mezhebinden ve hasidilerden söz et. biz kendi kapımızı süpürürüz. çıfıdların tavsiyesine ihtiyacımız yok.
devamını gör...
necip uysal'ın 35 metreden çatala asması gibi bir şey mi?
devamını gör...
1- bozuk giden sistemi düzeltmek için reform yapılır. müslüman olan kişi, islam'ı bozuk olarak görmez. görüyorsa o zaman iman konusunda sıkıntıya düşer. onun için müslümanlar hep şöyle der: "müslümanlar kusurlu, islam değil". çünkü müslüman, dinin sahibi olarak allah'ı görür. kişi sadece bu dinin sahibi değil, mensubu olur.
2- bakın sizin dediğiniz hristiyanlıkta reform, katolik kilisesine karşı yapıldı. yani ortada dini otorite olan kurumsal bir yapı vardı. gelelim islam'a, islam'da böyle bir kurumsal yapı. yok. sakın şeyhülislam demeyin. o bile kamu görevlisiydi ve padişah atıyordu. keza diyanet işleri başkanlığı bile öyle. ruhban sınıfı olmayan, tüm ibadetlerini herhangi bir din adamı olmadan yapabilme hürriyetine sahip bir dinde, karşısına alabileceğin ve dokunabileceğin bir yapı yok. o yüzden batılı anlamda bir reform olmaz islam'da.
3- yukarıda yazmış biri "atanız uğraştı yapamadı" diye. bu cümle şöyle bir soruyu akıllara getiriyor: "incil'i latince'den almanca'ya çeviren (bkz: martin luther) reformlara neden olmuşsa kuran-ı kerim türkçe'ye çevrilince neden olmuyor?"
ezanın türkçe okutulması olsun, bu gibi uygulamalar olsun aslında amacın çok farklı olduğunu gösteriyor. cumhuriyet devrimleri dini ortadan kaldırmayı çalışmadı, islami bir protestancılık yapmaya da çalışmadı. amaç onu milli bir din haline getirmekti. fakat islam buna karşı da dirençliydi.

not: sanki kuran-ı kerim'in türkçe'ye çevrilmesi ilk defa atatürk zamanında yapılmış gibi yanlış bir algı var. halbuki 14. yüzyılda bile kuran'ın türkçe'ye çevrildiğini bilgisine ulaşabiliyoruz. 1925'te yapılan bu çevirme işi yine eski harflerle yapılmıştı. çünkü harf devrimi 1928'de yapılmıştı. sonraki basımlarda kuran'ın tercümesi latin harflerine aktarılmış oldu.
devamını gör...
bölgesel upgrade'lerle gerçekleşendir. herkes kendine göre reform yapmış işte bak ne güzel.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
kadında form
islamiyet’te reform
demiş atalarımız.
devamını gör...
dinde reform yapılabilir mi sorusundan daha önce sorulması gereken soru bana göre şu.

islam reform yapılabilir bir din olsaydı (değildir demiyorum) bunu kim yapacaktı. islam dünyası yekpare değil.

islam ülkeleri içinde aklın egemen olduğu ülkelerin dışında reform yapabilecek kapasiteye sahip insan gücü var mı.

örneğin bizde reform yapılacak olsa bunu kim yapacak, yanmaz kefen satan tarikat liderleri mi yoksa temel arapçayı bile anlamadığı için sorulan soruları türkçe'ye çevirisini yaptıran diyanet işleri başkanı mı.

yapılır yapılmaz tartışmasına girmeden önce yapılabilecek olsa bunu kimin nasıl yapabileceğini düşünmek bana daha sağlıklı geliyor.

diyelim ki reform yapıldı ve yeni anlayışları halka anlattılar. bu kimin için ikna edici olacak.

yani 571 +40 yıl ile başlayan ve günümüze gelen yerleşik içtihatları eleştirip bunu kabul ettirecek kim var.

(bkz: şeyh uçmaz müritleri uçurur)
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"islamiyette reform" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim