zaman tüneli

ayy bende yavaş yavaş kaçayım. çok keyifli bir yayındı, her ne kadar konuyu aşırı fransız kalsamda. müzikler de çok benlik olmasa da hoştu. emeğine sağlık..
başka bir yayında görüşmek dileğiyle. iyi gecelerrr.

seksendört grubunun 2017 çıkışlı şarkısıdır.
sözleri:
bu sebepsiz ayrılıkta
ne bir kurtaran ne de kaybeden, olamadım
bir güvensen aslında
gece bitmeden gün doğmadan, yanındayım

yapma n'olursun
gün olur devran döner unutulursun
hâlâ susuyorsun, bir adım atmıyorsun
beni seviyorsun bunu biliyorsun hiç yorma

yorma, beni har vurup harman savurup durma
beni olmadığım bir adam yerine koyma, yapma
derdim büyük dermanım yok hiç, sorma

yaş 17'nin başları, evdekilerin kafasını ütüleye ütüleye ailenin ilk arabası olarak fiat palio aldırdım. aile arabası falan diyorum ama evde benden başka arabalara ilgisi olan biri yok, hangi pedalın gaz hangi pedalın fren olduğunu hale bilmezler. benden başka araba kullanmayı bilen de yok haliyle.

evdekiler "bak arabayı alıyoz ama ehliyetini alana kadar arabayla yola çıkmak yok rerere rörörö" diye bildiğin 1 ay darladı, ben de "he he ok ok" diyip geçiyorum her seferinde ama her gün çaktırmadan arabayı alıp dersaneye oraya buraya gidiyorum.

bir gün arabayı kaçırdım 2 arkadaşı evinden aldım 216 sahil yolunda turluyoruz. 2-3 saat gezdikten sonra saat 01.00 gibi eve dönelim artık dedik. göztepeden e-5e bağlayacağız, tam o güzergahta aynasızlar pusu kurmasın mı? bende ehliyet yok, ilk araba olduğu için dünyadan bihaberiz arabanın ne zorunlu sigortası var ne muayenesi var.

bir elimde sigarayla polislere doğru yaklaşıyorum, yan koltukta oturan arkadaş polisi gördüğü anda "aha patladık" gibi bir yüz ifadesi yapınca polis direkt yana çek diye işaret yaptı tabi.

polis abimizin yanına usul usul yaklaşıyorum ama kalbim tom ve jerry çizgi filmindeki gibi yerinden çıkacakmış gibi atıyor, ehliyet yok o yok bu yok evdekiler belamı sevecek korkusuyla usul usul yaklaştım polis babuşun yanına.

yanında durdum, camı açtım "abi e-5'e çıkacağız da, buradan düz gidiyoz galiba di mi?" diye sordum, polis reisin de dalgınlığına geldi beni çevirdiğini unuttu "aynen kardeşim dümdüz git tabelaları takip et e-5'e çıkarsın." diye yolu tarif etti uzadım gittim.

eş dost ortamında hala bu olayı bir tarafımla gülerek anlatıyorum, polis abimizin de gülerek anlattığından eminim. sevgiler.

bayıldım bende, aynı ben. başarılarının devamını dilerim.

n ve m harfinin klavyede birbirinden uzağa konulması gerekliliği
çok gereksiz
bi o kadar gerekli bir gereksizlik

parmağım çok çarpıyor.

dahlvier başkan burada mı? almamışlardır inşallah. *

yine benim içimi burkan bir haber daha.

www.ntv.com.tr/galeri/turki...

www.haberturk.com/29-kentte...

nedir arkadaş bu ülkenin simya'dan, büyüden bu kadar çektiği?
bir gandalf bir saruman neden bizde yok?
bir hary potter bir dumbledore bizde niye yok?

her şeyin mi önüne engel koyarsınız ha her şeyin mi?
aksine hogwarts anadolu imam hatip lisesi açılması gerekirken neden böyle gençlerin önünü kesmeye çalışırsınız ki?



hadi gençler sizde gandalf olabilirsiniz.*

bazen ben.
işin kötüsü
bir gün doldururun diye açtığım
ukdeleri neden açtığımı unutuyorum.
öyle unutulmuş ukdeler mezarlığım var
başka mezarlarım da var
kırık kalpler mezarlığım
adını unuttuğum dostlar mezarlığım
bir gün okurum diye aldığım kitaplar mezarlığım
gibi gibi

yaşamak görevdir, yangın yerinde
yaşamak, insan kalarak

zülfü livaneli - yangın yeri

birden fazla senaryoyu farklı seçimlerle oynamanızı sağlayan grafikleri ile gözünüze, senaryo akışı ile zihninize bayram ettiren oyun. ayrıca ana menüdeki android ablamız da interaktiftir. 3 farklı yoldan bitirdim. son bitirdiğimde ana menüdeki ablamız "beni serbest bırakır mısın?" dedi peki dedim ve çekip gitti... ikinci oynadığımda çocuğun dövülmesine bilerek müdahil olmadım. o bölüm sonunda da "sen ne biçim bir vicdansızsın" minvalinde veryansın etmişti. neyse ki yerine gelen android daha bir robotumsu. etliye sütlüye pek karışmıyor...

yapmayım yanarız

filistin'nin geçmişte bize ettiği ihanetler aşikar. üstüne ermenileri desteklemesi de onları ayrı itici kılıyor.
eski bir osmanlı şiiri vardır. meğer gazze'nin kumundan çok imiş kalleşi diye.

şunu söylemek lazım araplar için söylenecek çok şey var.
ama o çocuklar, o siviller o şekilde öldürülmeyi hak etmiyor.
dedelerinin yaptığı ihaneti torunlarına yıkmak bence doğru değil.
hükümetleri de halk ile bir tutmak da aynı değil.
sen nasıl rte'ci değilsen filistin'de de yaser arafat'çı ya da mahmud abbas'çı çıkmıyor.

kaldı ki israil güvenilir bir devlet değil.
adamlar kendinden olmayanı goy yani 2. sınıf görüyor.
senin için 2. sınıf bile iyimser bir tahmin.
asıl amacı vaadedilmiş topraklar. o sınırlar içinde türkiye'nin güneydoğusu da var.

hep soğuk kahve içiyor gibi duruyor soğuk kahve bağımlısı olduğunu düşünüyorum

neksperemental müzik anlamadım ama olsun kan istiyorum vahşet istiyorum. parça istiyorum armağan istiyorum. özele tüzele güzele herkese selam olsun*

not: hep bunalındayız bunalın n ile m değil hepimiz sıyırdık bugün ben de sıyırdım. *

(bkz: sırrı)
çok kolaydı.

dillere düşeceğiz seninle ille de biz düşecek
taze bahar dalları gibi çiçeklenecek.

yaz'ı da sonbaharı da harikaydı.. ancak 2025 sonbaharı (kişisel ihmal ve hatalarımda ısrar ve uzun yıllara dayalı mesleki etkilere de bağlı olarak) ciddi bir omurilik ameliyatı yaşattı bana. şanslıydım/mışım.. başarılı sonuçlandı ancak tümüyle normale dönüşüm birkaç ay içinde olabilecek. umarım her şey yolunda ilerler.
herkese sağlık diliyorum.
(aman sağlığınıza dikkat edin tümcesi, her ne kadar sıradan ve klişe bir öneri olsa da, inanın çok önemliymiş. ben yaşayarak anladım. lütfen siz ciddiye alın.)

30 milyon buna mı verilir amk ?
ah serdal hep senin dışkı yemelerin bunlar.
30 milyona fıstık gibi bir sürü futbolcu kiralayabilirdin.
neydi burada amaç merak ettim. biz yerli takılıyoruz mu demeye çalıştın naptın anlamadım.

yaklaşık bir saat önce de dakikalarca kendini sevdirdi, şimdi tekrardan sigara içmeye çıktım ve bu minnoşa kaliteli bir uyku sağlamaya çalışıyorum.


(20 dakikadır kolumu hissetmiyorum)