zaman tüneli

bugün rize maçına fred gol atara bahis yaptım kabul etmediler. maç 2-0 oldu yine fred 3. golü atara oynadım yine kabul etmediler. ben de diyorum ki kendi kendime "adamlar ne iyiler ya, kardeşim fred gol mol atamaz boşuna oynama, yazık parana" diyorlar. megersem tezgah kurmuşlar millete.

tek adam rejimi kötüdür özenmemek gerekiyor böyle şeylere.

daha önce oldu mu bilmem ama görünce gülümsetti. kim düşündüyse büyük incelik.

radyomuzun bayan kahkahası ve fotoğraf başlığımızın 'ayna çeker delişmeni' paranoyak deli arkadaşımızın doğum günüydü ve nikaltı öyle yoğun ilgi gördü ki; gündem sekmesine düştü.

iyi doğmuş buradan da belli :)

müteveffa italyan rejisör tinto brass'ın opus magnum'una selam çakmış sonuçlar.

(bkz: senden başka herkesle)

rize maçından önce yazmıştım gene söylüyorum aslında rize kazanır 100 kere oynasınlar 90 kere rize alır ama hep aynı tiyatro işte

bugün gerçekleşen bir spor olayı. arada gsye de kendi sahasında saplamışız dlkvdv


- çekmeköy 0-5 fenerbahçe arsavev (kadın futbol - 14.00)

- aydın bşb 1-3 fenerbahçe medicana (kadın voleybol - 15.00)

- galatasaray çağdaş faktoring 71-75 fenerbahçe opet (kadın basketbol - 18.30)

- çaykur rizespor 2-5 fenerbahçe (erkek futbol - 20.00)

- fenerbahçe beko 92-84 bursaspor (erkek basketbol - 20.30)

apparat - goodbye

bu nasıl bir kurşun sıkma öldürme isteği insan izlerken fena oluyor nasıl bir ülke burası
x.com/pusholder/status/1992...

elektrik, elektronik alet işlerinden anlamam.. :)
yenmeyeceğini biliyoruz efenim, şansımızı denedik.. o kadarına da mı hakkımız yok. (sıvama işi de tamamsa ben çıkıyorum.)

türkiye de ne düzgün bu olsun.

yani ülkemizde açılmadık çığır kalmadı tabii de işte örneklerle gelelim. *

gdybym

annamadığım işler.. ne halları varsa görsünlerdir.

tam tersine bu millet polisi sevmez askeri sever, yani olması gereken millet böyleydi, askerini severdi polisi sevmezdi, çünkü asker anadolu demekti, halkın çocukları demekti, toprak kokusu demekti, benim için hala öyle. polisler de genelde olaylarda haksız ve orantısız müdahalelerde bulundukları için sevilmezlerdi. hala da sevilmez. bu başlık niye açılmış, ne olmuş da dünya tersine dönmüş anlamadım. ben mesela bekçileri de sevmem, vergilerimizle ödenen maaşlarıyla toplaşıp toplaşıp parklarda çekirdek çitleyerek zaman öldürüyorlar. ben kendi mahallemde en az 2-3 senedir bekçi görmüyorum.

öyleyse beyni çalışanları kapatın gitsin ya da sadece salın. ancak ideolojik saplantı başlıktaki cümleyi adama yumurtlatır. yumurtlayana bakmaya erindim. esas mesele beyinleri açmak, havsalayı genişletmek. ne giydiğin seni ilgilendirir. bu arada kamuflaj iklimle doğrudan alakalıdır.

homo sapiens dünyaya dinle hakim olmadı ama şefkat ve merhamet gibi duygular bu hakimiyeti sağlayan şeyler arasındaydı şüphesiz. basit bir evrimsel mekanizma yani. ama bir insanın "iyilik" yapmasındaki saikin veya "kötülükten" kaçınma sebebinin ölüm sonrası yatırım planlamasıyla ilişkili olması baya kötücül bi şey. bu yaklaşımın ateist versiyonu da düşünülebilir tabii, kendini iyi hissetme amacıyla iyilik yapmak gibi.

iyi varsın delii, umarım her zaman kahkahaların devam eder.
nice mutlu senelere

çokça qalp<3

hokümatımız işte tam da bu nedenle yaşanası kentler listesini etkilememek için, elinden geleni ardına koymuyor.. kaybettiği tüm kentlerde -ki giderek sayı artıyor- belediyeleri etkisiz hale getirme çabasından durum ortada..
(i.melih mi.. o kim yav konuyla ne ilgisi var.?!)

maalesef beyni kurtlanır olacaktı, netekim baş dediğin şeyi havalandırmak lazım azizim, beyni uygun koşullarda saklamalı değil mi ama?