zaman tüneli

iyiymiş, eskiden bunun ağlarken bulgur pilavı yiyen versiyonları vardı. bulgur pilavından meyveli yoğurda geçiş nerden baksan sınıf atlamaktır.

kesmedi mi kefirle deneyin..

size birini paylaşayım .
sizinde varsa dm ye bekliyorum .

ulen dün devlete yenildim, size mi yenilmeyecegim
biri bana sakin demese
ortalık öyle karışacak, öyle karışacak ki
fakültenin önünde simit satanından,
deri koltukta oturanına
fiziksel acılar kusturacağım.

kafayı yemiş bir çağın göbeğindeyiz bugün
aklın varsa bi oku .
sıkmayalım ama biz yinede canımızı nasıl olursa olsun biz yeniyoruz önümüze çıkan her bı boku .

ulen sanırsın bu hayatta bi ben meczup, bi ben manyak
kimi tanısam ya dalavere ya menfeat

- tartışma ve türevleri bir olumsuzluk yaşayın .. boşanmadan kavgaya, miras tartışmasından hesap ödemeye kadar hepsi iş görür.

- kendi fikirlerini doğa kanunu gibi savunuyorsa çöptür. "falanca partililer geri zekalıdır, mini etek giyen kızlar yolludur, bir saate on bin dolar verenler net aptaldır" vesaire..

- sosyal medya, lüks tüketim, estetik vesaire gibi şeylere "çok fazla" düşkünse insana utançtan başka bir şey getirmeyeceği bellidir.

- fazla hesap yapan insanlardan hayır gelmez.. "sen bir su fazla içmiştin, ben geçen gün yarım saat geç çıktım ve bugün sen kal, taksi parası 184 tuttu, üçe böldüm ve sana 62 lira veriyorum" vesaire..

mona lisa hangisiydi ?

güzel bir başlangıçtır. neden peki? çünkü böyle düşe kalka yolu kendin bulmayı öğrenirsin. işte hayat böyle bir öğretmendir, önce yanlış kişiye yol sordurur o da seni yanlış yola sürükler ve burnun sürtülür.

son tahlilde yolcu bensem yolda bana aittir demeyi öğrenirsin.

bu konuda sanırım mevlana idi harika bir öğretisi vardır, kilime sopayla vuranın gayesi kilimi dövmek değil tozunu almaktır. işte hayatta böyledir sopalar seni tozunu almak için.

bir işin oluru var, olmazı var.
bu olmaz.

amerika da viskiyi yasaklamışlar, (bkz: moonshine) denen kaçak içkiyi icat etmişler.

kedi beslemek yasaklanır, istanbullular (bkz: karakulak) beslemeye başlar. en az 500 yıllık gelenek. iki kez bozulmuş, istanbul iki kez felakete uğramış.

şartlar ve koşullar gerektiğinde her insan kötülük yapabilir .

viran haldeyse dürüsttür .
fakirse onurludur.

e tabii.. kendi başlarına muhtemel geleceklere üzülmemek için, yapacakları başka şey var mı.?
biliyolar da üzülüyolar..

bana da, daha resim yapmayı yeni öğrendiği dönemde yaptığı ve hatta “abi bu pek bi s.ke benzemedi” eleştirileri alınca sinirlenip kenara attığı bi tablo gibi geliyor.

canlı performansı baya başarılı olan ati242 şarkısı.
her nerdeysen

yeni teaser gelmiş, şimdi farkettim. epey güzel bir şey izleyeceğiz, beklediğimize değecek. diye düşünüyorum.

x.com/ageofgokturk/status/1...

kuzguncuktaki vişne en doğru yorumu yapmış. bence de üslup bir insanın nasıl biri olduğunu anlamak için en önemli göstergelerden biri, hatta en önemlisi. üsluptan kasıt düzgün bir diksiyonla konuşmak değil elbette, insanlarla iletişiminizi nasıl kurduğunuz, hangi değerlerle inşa ettiğiniz, kendinizi bu ilişkiler içerisinde nasıl konumlandırdığınız gibi şeyler.

mesela iş ilişkisinde astlarınıza tavrınız, samimi ilişkilerde öfkeliyken nasıl şekil aldığınız, hiç tanımadığınız insanlarla aynı ortamdayken ne kadar saygılı davranabildiğiniz üslubunuza ilişkin veriler sağlar.

eskiler çok güzel söylemiş; üslûb-ı beyan aynıyle insandır, tam olarak öyle.

güncel chp politikalarını eleştiren dem parti eşbaşkanı tuncay bakırhan'ın ''feodal zihniyetini ayan eden'' politik beyanı.

sen kim köpeksin de demokratik sistemde böyle konuşabiliyorsun?
parti eşbaşkanı siyasetçi şöyle diyor: ''chp'nin taban hassasiyetine sığınarak sürece katkı vermemesi süreci yaralar. taban hassasiyetine bakılarak süreç yürütülemez.''

babababaaaaa. sen nediyon aşiretçi feodal sümük?
demokratik sistem tam olarak böyle işler. taban hassasiyeti; 'umumi efkar-çoğunluğun görüşü' siyasetçi için tek yol göstericidir. sen aşiret marabası olarak emir kulu olabilirsin ama doğru değilsin. çık bu sistemden, git ırak'ta aşiret marabalığı yap. burada demokrasi olsun diyoz biz.

ha bunu biz icad etmedik ama beğendik ve aldık. ne demiş kadim: ''e pluris unum''

komşular sağolsun aç doyuruyorlar...

1985 çıkışlı bir kadın-punk grubu. feminizmin bayrak tutanlarından. lezbiyen olabilirler, bilemiyorum, iyi araştırmadım. müzikaliteleri vasatın üzerinde.

biraz önce şu parça ile planımdan ayrılıp ön planıma yerleşti,

oradaki yanlış insan benimdir, ikidir soruyorlar. normalde bilsemde bilmiyorum derim ama bir istisna yapayım dedim 2 defa, 2 sinde de beceremedim, ben bazen haritadan bile kayboluyorum oğlum, bana yol mol sormayın. ben bilmiyorum demeye devam edeceğim.

kanun çıkalı yıl oldu; 2028'de sokakta serbest evcil hayvan bulunmayacak yoksa belediye görevlileri hapis cezası alacak. adımlar böyle ilerler, yoğunlaşır en son kuduz vakaları uydurulur veee perdeee...

siz şaşırmaya devam edin ben çiğdem çitleyerek izliyom filmi.

katılıyorum, daha başarılı şaheserler var.