zaman tüneli

modern yaklaşımda kolektif bilinç zorunluluk olarak görülmektedir. öncelikle elon musk gibi dev isimlerin çok dikkat çektiği bir konudur 2025'de.

biraz bakış atalım. modern kolektif bilinç savunucularına göre insan ne kadar ayrı düşünürse toplumsal olarak çözülmesi o kadar kolay olur. nasıl ki hücreler birleşerek kolektif olarak insanı oluşturuyorsa insanlar da birleşerek tek bir organizma olmalıdır. hücreler birleştiğinde oluşan organizma bir akla sahip. elon musk'a göre birleşen insanlar da bizden çok daha üstün bir varlığa dönüşebilir. bu sayede potansiyel olarak mutlak güce ulaşırız. bir bakıma hive mind olalım diyor. bir teknoloji ile herkes tek bir zihin ile yönetilmeli gibi bir düşüncesi var lakin bunu tam vurgulu söyleyemiyor. birer hücre gibi davranalım ve büyük organizmaya hizmet edelim gibi bir yerden bakıyor.

modern kolektif düşünürler şu an ciddi şekilde radikalleşmiş durumdalar. sosyal medyayı ve algoritmaları bu fikre dayalı şekilde yeniden düzenliyorlar. bu nedenle kolektif düşünce bireyselliğe direkt olarak savaş açmış duruma gelmiştir.

eskiden " herkes aynı şekilde düşünsün tek bir amaç için çalışsın" gibi daha düşük seviyeden bakarlardı. fikirsel birlikten söz edilirdi. şu an ise tamamen tek bir varlık yaratımı ile ilgileniyorlar. elbette korkutucu.

daha sistemleştirelim durumu;

bireylerin bilişsel güçlerinin birleşimi, tek bir insan aklının veya mevcut kurumların çözemeyeceği iklim krizi, savaşlar, küresel salgınlar gibi karmaşık sorunlara hızlı ve optimal çözümler üretebilir. buna diyecek bir şey yok. lakin ortaya çıkan "üstün akıl", insan merhametinden, etik kaygılardan ve bireysel deneyimden yoksun olabilir. çözümleri, insanlığın çoğunluğunun refahına değil, kolektifin devamına odaklanabilir. o halde bu ne demek? maksimum verim demek. maksimum verim için yük oluşturan hastalığı olan sakat veya belirli iq seviyesi altındaki canlıları yok etmek demektir. haliyle bir çarkın parçası gibi olmak var işin ucunda.

iletişim hataları, anlaşmazlıklar, siyasi çekişmeler ve bürokrasi ortadan kalkacak bu durumda. toplum, bir hücre topluluğu gibi tek bir amaca hizmet eden kusursuz bir organizmaya dönüşecek. peki yaratıcılık??? bireysel çeşitlilik yaratıcılığın ve yeni fikirlerin kaynağıdır. kolektif zihin, sadece ortak paydayı güçlendirdiği için, beklenmedik yenilikleri ve radikal değişimleri bastıracaktır.

ayrıca bunun denenemiyor olması da problem. yani prototip yapalım desek nasıl olacak o iş? kolektif bilinçten tekrar bireyselliğe geri dönüş olabilir mi? haliyle bambaşka bir kafa yapısı bu cidden.

geçtiğimiz yıllarda neuralink gibi teknolojiler tanıtılmıştı. beyne çip yerleştirmek yani halk ağzında. haliyle su sıralar dile getirilen kolektivizm söylemlerine bu pencereden baktığımızda bazı şeyler için adım atıldığı aşikar. yine de uçuk fikir olma özelliğini korumakta.

"yapay zekayla rekabet etmek yerine, onunla birleşip sembiyotik bir ilişki kurarak türümüzün geleceğini garanti altına almak zorunludur" fikri yayılmaya devam ederken gelecekte bizi ne gibi şeyler bekliyor bilmiyoruz.

birleşerek tek bir tanrıyı mı var edeceğiz? yoksa daha da bölünerek kendi krallıklarımızı mı kuracağız?...

zaman gösterecek....
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ay ben istiyore bir evim olsun hep paris'te.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

böyle çıppıdı gibi. hemencecik. çat diye.
devamını gör...

arada bir dinlediğim youtuber. tabii ki bu teizm-nonteizm tartışmalarına bakmıyorum, o konular çok karmaşık. bilim bile bu konularda agnostik davranmak zorunda kalıyor. ama diğer konularda dikkatle dinliyorum.

severim, iyi adamdır.
devamını gör...

2.5 saatlik sınavdan 45 dakikada çıkmak..... arabaya bindim ve kıkır kıkır gülüyordum. ulan benim neyime bu yaştan sonra.
devamını gör...

akşam olsa da içsek. kardeşim bu da bir hayal, allah bilir daha kaç saat var ölür müyüz kalır mıyız, vakti gelmeyen ve umulan her şey hayaldir.

reşatbey mahallesinde eskiden faaliyet gösteren fakat şu an atıl vaziyette bir şarap evi var. orayı alıyoruz. muntazam bir şarap evi yapıyoruz fakat ne kasıntı ne de düzayak. ortası.

selamımı söyleyin gerçi selamımı bana söylersiniz çünkü tükanda ben olurum orada da içer içer ölürüz işte ispanyol meyhanesi şiirini okuyup.

mis.
devamını gör...

müptelasıyız, hocam. üstüne cuvara, tabii ki.
devamını gör...

sözlük kaoslarında söylenmesi gereken cümle. dsşkfşsdlkfşlskdflsşk kaos v.05 .
devamını gör...

hangi alanla haşır neşir, ona bakmak gerekiyor. herkes farklı bir alanda zekidir.
devamını gör...

birinin artık oluşturması gereken rehber.
ben anlamıyore kim kimin kimle kimin için.
kullanılacak dilden tutun da başlangıç seviyesi kaoslar için bir umut olması amacıyla hayırlı forumlar, kavgalar.
devamını gör...


sen neden herkesin arkasından konuşuyorsun?

bana gelip şu yazarla konuşuyorum nasıl biri diye sorarsan ben de senin iyiliğini düşündüğüm ve samimiyetine güvendiğim için bildiklerimi anlatırım. olayın detaylarını anlatmayacağım çünkü birden fazla insanın içinde olduğu bir durumu kaos malzemesi yapmam. sen kimseye anlatmadığın sürece bu olay bizde kalacaktı. ama sen bambaşka bir kafadaymışsın. teşekkür ederim.


ben senin bana yakıştırdığın insan ile mi yolumu birleştirmek zorundayım?

çarpıtma yapmışsın. ben çöpçatan değilim. senin iyi niyetine inanmıştım ve bundan dolayı beğendiğin kişiyle de yakın olduğumuz için sana yol açmıştım. hayatımda ilk defa böyle bir şey yaptım. bir daha da yapmamam gerektiği konusunda büyük bir ders oldun. bir teşekkür de buraya.


neden en yakın arkadaşların hakkında "g*t" gibi ifadeler kullandın.

öncelikle çoğul eki kullanman yanlış olmuş. seninle konuşurken yalnızca bir kişiye "g*t gibi ifadeler" kullandım, o kişinin yüzüne de söylüyorum bunu ve daha önemlisi benim neden öyle söylediğimi sen çok iyi biliyorsun. o kişi sadece uzun süredir tanışıklığımızın olduğu biri, yaptığı g*tlükleri öğrenmeden önce çok severdim. bu arada gerçek yakın arkadaşlarımın arkasından konuşacak kadar kendime olan saygımı yitirmedim, endişelenme.

sen kafandaki şeyi belli edince seni her gün aradım, senin iyi olduğunu hissedenene kadar bu devam etti. (bunu gözüne sokmak için demiyorum. madem konuyu açtın söyleyeyim.) çünkü göz göre göre birinin hikayesini sonlandırması benim göz yumacağım bir şey değildi. ben bu konuda uzman biri değilim. seninle defalarca psikolog mevzusunu konuştuk, gitmedin. buna rağmen kendini çok iyi toparlamıştın. bunu yanındaki kadın yapmaz mesela. yapsa bile senden duygusal bir beklentisi olduğu için yapar.

o "abla"dan bahsetmişken benim kimseye özür borcum yok. niye mideden, omurgadan bahsedince üzülüyorsunuz anlayamadım. gerçek buyken sırtınızı sıvazlayamam. "abla"m da meğer pusuda bekliyormuş. o kadından* ayrılsa da bana gelse diye. gözünü açmaya çalışıyordun değil mi bu kadının? asıl gözü açılması gereken kişi sensin. seninle oynadığının farkında olamayacak kadar körsün. onun oyuncak koleksiyonun bir parçasısın.

söylemek istediklerimi nickaltına yazmamı istemiştin, buyur oku. anlatacak çok şey var ama açık açık konuşmak istemiyorum. sana o konu dışında tek bir yalanım yokken sebebi olduğum bir ilişki yüzünden belki de benden nefret eden bir kadının senin yanında durmasından güç alarak bana demediğini bırakmaman yaptığın son saygısızlık olsun.

sana da elveda marşları. uğurlar olsun.
devamını gör...

bir belalı başımsın demek istediğim burcum.
devamını gör...

bizim camia için geçerliliği olmayan tespit. gazete bayisinde bir sürü adam fanatik ya da fotomaç alıyor. ben fanatikciyim. atlarin galop bilgileri daha sağlıklı. tüyoları da sağlam.
devamını gör...

birçoğunuz adalet değil özel muamele isteyecek kadar riyakar olduğunuz için kara gece dersiniz tabi

lakin aynı tepkiyi geçen hafta fener'in görmesi gereken sarı ve kırmızı kartlar için de verseydiniz daha samimi olurdu

o yüzden ağlayarak günlüğünüze yazmaya devam edebilirsiniz

bir de ne hikmetse ligin sportif gerçekliği bütün kulüpler el ele "hakemler de insandır hata yapabilir" derken kaybolmuyor, 2 sene önce djiku icardi'yi ceza sahası içinde biçerken kaybolmuyor, geçen hafta hakemin haksız kararlarında kaybolmuyor da allah'ın işi bu hafta mi kaybolmuş oluyor

kendi kapısının önündeki pisliğe bakmadan geçen haftaki açıklamalarından sonra okan buruk'a aklınca laf sokanlar, sanki tertemiz bir lig varmış da bu hafta lig çamura bulaşmış gibi ortalığı yangın yerine verenler mendillerinizi alın ve kenara çekilin artık

edit : hadi sizin de biraz gönlünüz olsun diye işinize yarayacak bir kaç bilgi vereyim
- dün samsun'un yediği 3 golün 3'ünü de eski galatasaraylı okan yedi, bu kadar da göz göre göre olmaz kardeşim ya
- yine dün samsun'un attığı 2.golün asistini eski galatasaraylı emre kılınç yaptı. adam milyonların önünde ben galatasaray'a gol atmam deyip resmen kaleye vurmadı topu, yuh. harbiden kara geceymiş
devamını gör...

bu mahlası görünce istemsizce şu şarkı geliyor aklıma:

devamını gör...

sevdiğim bir yazardır kendisi. olanlardan bir bok anlamadım. biri özet geçebilir mi?
devamını gör...

ay burcummuş. 11. ev falan diyor. hiç anlamam. ama merak işte...
devamını gör...

pis insan göbeğime dokunma diye önce elimi yaladı
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

sonra nolur biraz daha sev diye yalvardı *
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bu arkadaş bana kalp atmıyor.
canım çok sıkkın.
devamını gör...
daha fazla yükle

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim