zaman tüneli
abdulkadir geylani
allah’ı düşmekten kurtaran adam
devamını gör...
ayıptır sorması
(bkz: estağfurullah)
buyur sor, dinliyorum…
buyur sor, dinliyorum…
devamını gör...
abdulkadir geylani
abdülkadir bel-hurca
lafz-ı cübbetü’l-ğadrâ
geylani halvete çekilip hücresinde yeşil hırkanın mahiyetini anlatır. "
*
lafz-ı cübbetü’l-ğadrâ
geylani halvete çekilip hücresinde yeşil hırkanın mahiyetini anlatır. "
*
devamını gör...
akp'li fırına ceza kesince görevden alındı
"iddiaya göre altuntaş, akp’den devrek belediye meclis üyesi olan uğur erdem’in sahibi olduğu ekmek fırınında yapılan denetimde de ceza uyguladı. bu ceza nedeniyle uğur erdem ile zabıta müdürü abdurrahim altuntaş’ın arası açıldı."
www.cumhuriyet.com.tr/turki...
üstüne bir de belediye başkanı kahvede oturuyorlar diye zabıtaya kızmış.
abdurrahim altuntaş'da “başkanım, benim personelim 5 dakika dinlenmeyecek mi?” diye serzenişte bulunmuş. 5 dakika değil de gün boyu kahvede vakit geçirselerdi bunlar olmayacaktı. biz de kaka yemeye devam edecektik.
www.cumhuriyet.com.tr/turki...
üstüne bir de belediye başkanı kahvede oturuyorlar diye zabıtaya kızmış.
abdurrahim altuntaş'da “başkanım, benim personelim 5 dakika dinlenmeyecek mi?” diye serzenişte bulunmuş. 5 dakika değil de gün boyu kahvede vakit geçirselerdi bunlar olmayacaktı. biz de kaka yemeye devam edecektik.
devamını gör...
hikmet
varligi insana kudret veren bilgi, birikim ve tecrubelerin toplami.
dileyelim ki bir gun, hikmet nuru taslasmis kalpleri yumusatsin, aydinlattigi insanlari da cogunluk kilsin.
dileyelim ki bir gun, hikmet nuru taslasmis kalpleri yumusatsin, aydinlattigi insanlari da cogunluk kilsin.
devamını gör...
hanımın gözlerine bakarak hanımcıyım demek
hanımın gözüne bakıp anca şundan yaparım
devamını gör...
hanımın gözlerine bakarak hanımcıyım demek
misal, mete han'ın gözlerine bakmak cesaret ister ama sonrasında iyi yağ çekilmiştir.
devamını gör...
2026 yapılacaklar listesi
1- önce 25 yıldır yapmakta geciktiğiniz şeyi yapın.!
devamını gör...
ayıptır sorması
- ayıptır sorması, neden rüşvet aldınız?
+kes lan ayıpsa ne soruyon!
bu ülkede böyle biraz. ehehe.
+kes lan ayıpsa ne soruyon!
bu ülkede böyle biraz. ehehe.
devamını gör...
ayıptır sorması
bunun arkasından da her haltı sorarlar çok şükür.
devamını gör...
akp'li fırına ceza kesince görevden alındı
böyükbaşlara ceza kesilmez. bedel ödetilmez, hesap sorulmaz. hangi gruptan olursa olsun böyükbaşlar anlaşır.
devamını gör...
ayıptır sorması
ayıptır sorması, ayıptır söylemesi güzel ifadelerdir aslında. günümüzde kullanımı azalmıştır ne yazık ki.
devamını gör...
hanımın gözlerine bakarak hanımcıyım demek
meali,
"sana karşı savunmasızım, sana karşı hiç rol yapmam, sana karşı şeffaf, samimi, olduğum gibiyim. kendimi sana emanet ediyorum hanımım."dır.
çoğu erkek bunu söyleyebilecek kadar yürek sahibi değildir. hanımcı olmamakla övünmek korkaklıkla övünmek demektir aslında.
"sana karşı savunmasızım, sana karşı hiç rol yapmam, sana karşı şeffaf, samimi, olduğum gibiyim. kendimi sana emanet ediyorum hanımım."dır.
çoğu erkek bunu söyleyebilecek kadar yürek sahibi değildir. hanımcı olmamakla övünmek korkaklıkla övünmek demektir aslında.
devamını gör...
2025 yılı sözcüğünün rage bait seçilmesi
'yarasi olan gocunur' atasozuyle anlatilmak istenen durumun hemen onceki yemleme safhasini ifade etmek icin kullanilan soz.
binlerce senedir var olan siradan bir hal. oxford sectigi icin, bot'larin ilahi bir anlam yukleme ihtimali de elbette mevcut.
binlerce senedir var olan siradan bir hal. oxford sectigi icin, bot'larin ilahi bir anlam yukleme ihtimali de elbette mevcut.
devamını gör...
hanımcı olmaktan zevk almak
hanımcılık zevk almakla ilgili bir şey değildir. mutlu olmakla, kafanın rahat olmasıyla ilgilidir.
hanımcılık kaçınılmazsa, zevk almaya bakacaksın.
hanımcılık kaçınılmazsa, zevk almaya bakacaksın.
devamını gör...
sevgili bulunca arayıp sormayan arkadaş
ayrılınca da ben onu arayıp sormam.
devamını gör...
görülen rüyayı kontrol etmeye çalışmak
3-4 sene evvel şahikalara çıktığım durum. başlıktaki “kontrol etmeye çalışmak” yaşadığım delüzyonel rüyayı tamı tamına karşılayabilecek bir ifade.
gecenin kör vakti. evde kimsecikler yok. ertesi gün mesai var. mutlak surette uyumalıyım. lakin gram uyku yok. yılların alışkanlığı komplo teorisyenleri ya da kuantum mekaniklerinin konu edildiği program kayıtlarını açar, gözlerimi kaparım; öylece dinleme moduna geçerim. yorganı üzerime çektim. program başladı. gözler kapalı. pür dikkat dinliyorum. derken beynimin şalteri attı. duyularım aktif. odada, yatağımın sol cenahında karanlıklar içre bir varlık olduğunu ve beni izlediğini seziyorum. göz yuvarları konsantre. vücudu geceyi pelerin niyetine çekmiş üstüne. başımın arka tarafında müthiş bir sancı. beynim kökünden sarsılıyor. vibe modundan çıkamıyorum.
yataktayım, biliyorum. uyanmak istiyorum, lakin uyanmak mümkün değil. yukarı doğru çekiliyorum. karşı koyamıyor, kontrol edemiyorum. rıza göstermek durumunda kaldım. çekilmek ne kelime süratle yol alıyorum. bu hızı tarif edemem. herhâlde bu durumu ışık hızı denilen mefhum karşılayabilir sadece.
dünya’nın atmosferini geçtim. dışındayım artık yer yuvarının. no panic.
yıldızları seçebiliyorum. uyduları tanıyorum. karanlık maddeyi atlas kumaş bilip zihnimle karanlığa gömülüyorum. evrenin gizil portlarına bağlanmak arzusundayım.
dünya’da bıraktığım bedenimle tek bağım gümüş kordonum. vücut titriyor. beyin, serebral palsiden epileptik nöbete geçiyor; sarsılıyor.
çekiliyorum. aslında düşüyorum. hiç bu hızla düşmedim. yerle yeksan olabilirim. pattadanak bedene geri döndüm. adeta çarmıha çivilendim. kanıyorum. el ve ayak bileklerim sızlıyor. “elohi, elohi! lema şevaktani!”
bir ses…
her şey olup bitmeden önce miydi? sonra mı duydum, bilmiyorum.
kedi mırıldanmasından farksız. bilinmedik bir lisan, aşikar!
korkuyorum.
öncesindeydi hatırlamaya başlıyorum.
korktuğum neydi? düpedüz ölüm.
artık korkmuyorum.
ek: inanın bana anlattıklarımın tümü saniyeler içinde yaşandı. gittim, geldim. her şey yerli yerinde. bir bendim değişen, dönüşen.
gecenin kör vakti. evde kimsecikler yok. ertesi gün mesai var. mutlak surette uyumalıyım. lakin gram uyku yok. yılların alışkanlığı komplo teorisyenleri ya da kuantum mekaniklerinin konu edildiği program kayıtlarını açar, gözlerimi kaparım; öylece dinleme moduna geçerim. yorganı üzerime çektim. program başladı. gözler kapalı. pür dikkat dinliyorum. derken beynimin şalteri attı. duyularım aktif. odada, yatağımın sol cenahında karanlıklar içre bir varlık olduğunu ve beni izlediğini seziyorum. göz yuvarları konsantre. vücudu geceyi pelerin niyetine çekmiş üstüne. başımın arka tarafında müthiş bir sancı. beynim kökünden sarsılıyor. vibe modundan çıkamıyorum.
yataktayım, biliyorum. uyanmak istiyorum, lakin uyanmak mümkün değil. yukarı doğru çekiliyorum. karşı koyamıyor, kontrol edemiyorum. rıza göstermek durumunda kaldım. çekilmek ne kelime süratle yol alıyorum. bu hızı tarif edemem. herhâlde bu durumu ışık hızı denilen mefhum karşılayabilir sadece.
dünya’nın atmosferini geçtim. dışındayım artık yer yuvarının. no panic.
yıldızları seçebiliyorum. uyduları tanıyorum. karanlık maddeyi atlas kumaş bilip zihnimle karanlığa gömülüyorum. evrenin gizil portlarına bağlanmak arzusundayım.
dünya’da bıraktığım bedenimle tek bağım gümüş kordonum. vücut titriyor. beyin, serebral palsiden epileptik nöbete geçiyor; sarsılıyor.
çekiliyorum. aslında düşüyorum. hiç bu hızla düşmedim. yerle yeksan olabilirim. pattadanak bedene geri döndüm. adeta çarmıha çivilendim. kanıyorum. el ve ayak bileklerim sızlıyor. “elohi, elohi! lema şevaktani!”
bir ses…
her şey olup bitmeden önce miydi? sonra mı duydum, bilmiyorum.
kedi mırıldanmasından farksız. bilinmedik bir lisan, aşikar!
korkuyorum.
öncesindeydi hatırlamaya başlıyorum.
korktuğum neydi? düpedüz ölüm.
artık korkmuyorum.
ek: inanın bana anlattıklarımın tümü saniyeler içinde yaşandı. gittim, geldim. her şey yerli yerinde. bir bendim değişen, dönüşen.
devamını gör...
hanımcı olmaktan zevk almak
mutlu hissettiren bir hayali yaşamaktır.
olabilecek en güzel hayali yaşamaktır..
bir insanın hanımı olur da nasıl hanımcı olmaz? sorusunu bir kere daha soruyorum. nasıl olabilir. aklım mantığım kabul etmiyor.
hanımcıyım demek dokunur mu yiğide..
dokunuyorsa korkağın tekidir zaten. beş para etmezin biridir.
olabilecek en güzel hayali yaşamaktır..
bir insanın hanımı olur da nasıl hanımcı olmaz? sorusunu bir kere daha soruyorum. nasıl olabilir. aklım mantığım kabul etmiyor.
hanımcıyım demek dokunur mu yiğide..
dokunuyorsa korkağın tekidir zaten. beş para etmezin biridir.
devamını gör...
hikmet
tesadüfün zıddıdır. mesela büyük ressamların portrelerini incelerken her çizgiye anlam veren insanlar görürsünüz. oysa o çizginin ressam tarafından çizilmesinin bir hikmeti var mıdır bilemeyiz. eğer bir anlam vererek çizdiyse hikmet, farkında bile değilse tesadüf olur.
kendi hayatımı düşünüyorum. 32 yaşındayım. 33 yıl önce bilinçli bir şekilde yoktum. geçirdiğim yıllar, sevdiklerim, okuduklarım, girdiğim sohbetler, oynadığım oyunlar geliyor gözümün önüne. 5 dakika sonra ölmeyeceğimin hiçbir garantisi yok. şu anda büyük bir heves ve hırsla sarıldığım şeyler 5 dakika sonra puf olabilir. ama bir yandan da dünyanın eğlenceleri var. biraz tadınca güzel gelen ama sonrasında acı veren o zevkler. adeta bir güç bana "tadına bak ama burası doyma yeri değildir." diyor. çok büyük arzularım, isteklerim var ama o kadar zavallı bir konumdayım ki.
sonra diğer insanlara bakıyorum. onların trajedisinin de benimkinden aşağı kalır yanı yok. buda'ya dayandırılan, islami literatürde hz. ibrahim'in suhufunda geçtiği söylenen hikayedeki kuyuya düşen adam gibiyiz hepimiz.
peki tüm bunlar tesadüf mü? çevreme bakıyorum. fotonlardan galaksilere her şey o kadar mükemmel ki bunların anlamsız olması kafama yatmıyor. basit bir topraktan yüzlerce çeşit sebze meyveyi sunan kudrete karşı minnettarlık hissediyorum. bunun bir üst aklın işi olduğunu fark etmeye başlıyorum. hayır beni izleyen biri var. ben bile kendimi unutmuşken beni unutmayan, ben onu bilmezken beni hücrelerime kadar bilen biri var. beni bu trajedinin ortasında izliyor. ve filmin en can alıcı kısmı başlıyor. "her şey bir tesadüf, her şey boş" diyerek zehirli bal konumundaki zevklere mi dalacağım yoksa tesadüfü reddedip hikmeti mi arayacağım? sonra o anda aklımın yerinde olduğunu farkediyorum. doğru ya nasıl bana verdiği mide için dış dünyada binlerce besin yarattıysa, aklım için de anlamlar ve hikmetler yaratmış olmalı.
işte tam bu anda o'na yalvarıyorum: " ey bu yerlerin hakimi! senin bahtına düştüm, seni arıyorum, seni tanımak istiyorum, senin rızanı istiyorum."
birden bu istek sonucu bana daha önceden bildiğim islami doktrin ilham ediliyor. önümdeki ölüm cennetin giriş kapısı oluyor. yaşadığım olaylar bir imtihan halini alıyor. dünya bir marifet alanına dönüşüyor.
ben de tüm varlığımla bu ilahi hikmete tabi oluyorum. iman nimetinden dolayı allah'a hamdolsun!
( risale-i nur'dan sekizinci söz'ü okurken kalbime gelenler)
kendi hayatımı düşünüyorum. 32 yaşındayım. 33 yıl önce bilinçli bir şekilde yoktum. geçirdiğim yıllar, sevdiklerim, okuduklarım, girdiğim sohbetler, oynadığım oyunlar geliyor gözümün önüne. 5 dakika sonra ölmeyeceğimin hiçbir garantisi yok. şu anda büyük bir heves ve hırsla sarıldığım şeyler 5 dakika sonra puf olabilir. ama bir yandan da dünyanın eğlenceleri var. biraz tadınca güzel gelen ama sonrasında acı veren o zevkler. adeta bir güç bana "tadına bak ama burası doyma yeri değildir." diyor. çok büyük arzularım, isteklerim var ama o kadar zavallı bir konumdayım ki.
sonra diğer insanlara bakıyorum. onların trajedisinin de benimkinden aşağı kalır yanı yok. buda'ya dayandırılan, islami literatürde hz. ibrahim'in suhufunda geçtiği söylenen hikayedeki kuyuya düşen adam gibiyiz hepimiz.
peki tüm bunlar tesadüf mü? çevreme bakıyorum. fotonlardan galaksilere her şey o kadar mükemmel ki bunların anlamsız olması kafama yatmıyor. basit bir topraktan yüzlerce çeşit sebze meyveyi sunan kudrete karşı minnettarlık hissediyorum. bunun bir üst aklın işi olduğunu fark etmeye başlıyorum. hayır beni izleyen biri var. ben bile kendimi unutmuşken beni unutmayan, ben onu bilmezken beni hücrelerime kadar bilen biri var. beni bu trajedinin ortasında izliyor. ve filmin en can alıcı kısmı başlıyor. "her şey bir tesadüf, her şey boş" diyerek zehirli bal konumundaki zevklere mi dalacağım yoksa tesadüfü reddedip hikmeti mi arayacağım? sonra o anda aklımın yerinde olduğunu farkediyorum. doğru ya nasıl bana verdiği mide için dış dünyada binlerce besin yarattıysa, aklım için de anlamlar ve hikmetler yaratmış olmalı.
işte tam bu anda o'na yalvarıyorum: " ey bu yerlerin hakimi! senin bahtına düştüm, seni arıyorum, seni tanımak istiyorum, senin rızanı istiyorum."
birden bu istek sonucu bana daha önceden bildiğim islami doktrin ilham ediliyor. önümdeki ölüm cennetin giriş kapısı oluyor. yaşadığım olaylar bir imtihan halini alıyor. dünya bir marifet alanına dönüşüyor.
ben de tüm varlığımla bu ilahi hikmete tabi oluyorum. iman nimetinden dolayı allah'a hamdolsun!
( risale-i nur'dan sekizinci söz'ü okurken kalbime gelenler)
devamını gör...
