zaman tüneli

2025'e çok kırgınım.. tüm umutlarımı aldı elimden. hayata, aşka, insanlığa, dostluğa olan onca inancımı söküp attı. "olur" dediğim ne varsa olmadı, "o yapmaz" dediğim herkes yaptı. halbuki her şeye rağmen bu yaşıma kadar inatla taşımıştım umudu... beni ayakta tutan yegane şeydi umut. şimdi nasıl ayakta kalabilirim, bilmiyorum. ayakta kalabilir miyim, onu da bilmiyorum.

geçen mesaj geldi
yüksek tüketimli tüketiciymişim
teklif alın falan diyo
nerden alcam ben teklif?

pek bir sevmediğim john lennon şarkısı.

grubun isim anası olmasına rağmen arkadaki ören bayan yoko ono'nun bir şarkısı değildir:

şeref ve haysiyet transferi gelicek mi hocam ?
ocakda zor ama bence denenmeli .

bence başka takıma kiralanır yerine ligue 1 ya da seria a’dan muslera gibi biri alınır uğurcan yedek kalır

(bkz: instant karma)

. gs için eğer fırsat transferi olacaksa böyle olsun orta fiyatta iyi performanslı 8 oyuncu alsınlar ya da 4 oyuncu alsınlar 1 i kaleci olsun diğer 3 kişi çift mevkide oynasın da yapmazlar 2 tane ya yapar ya yapmazlar gs birşey takmıyor

son 24 saat içinde sözlüğe uğrayan yazar adedidir.

yusuf demir, berkan kutlu, kaan ayhan gibi futbolcularla beraber kadrodan temizlenmesi gereken top tepici. ama gel gelelim vizyonsuz yönetim akhisar, başakşehir gibi takımlardan toplama antrenör ve kondisyon ekibiyle çalışırken üstüne bir de bu tipleri kadroda tutuyorlar.

kahve bardağını 2 el ile tutmak .
kış aylarında cam kenarında kahve ve kitap , kitap üzerinde yuvarlak çerçeveli gözlük .

bence fırsat transferi olsun rahat anlaşırlar diyecem de gs yönetimi birşey umursamıyor

suratın istemsiz aldığı şekil
bayılıyorum ya
şapşalll
ben sürünce öyle olmuyo mesela

mesela bir doktora gittik, doktor bize sistemden bir önceki tahlil sonuçlarımıza bakabildiğini söyledi. daha sonra bunun farklı şehirlerde, farklı hastanelerde de olduğunu gördük. elbette ki sağlıkla ilgili bütün verilerin toplandığı bir sistemin varlığından şüphemiz kalmaz.

veya yabancı bir şehre gittik. bize girişte bir defter verdiler. veya daha modern bir örnek verirsek bir kart verdiler. attığımız her adımda o kartı kullanıyoruz. bir yere girerken, çıkarken, alışverişte vs. elbette o şehrin yönetiminin bize dair bütün verileri gerektiğinde incelemek üzere topladığına emin oluruz.

bu örneklerle anlatmak istediğimiz şey hafiz esma-i hüsnasının tecellisiyle çekirdekler, dna ve hafızanın bilgileri kaydetmesinin kâinattaki bu her şeyi kaydetme olayının ne kadar geniş çaplı olduğuna işaret etmektir.

hatta değil sadece canlılar, cansız varlıklar bile yarılanma ömrü gibi yollarla geçmişlerine dair bilgiler taşıyorlar.

bu noktada "bunlar hep tesadüf" denilerek işin içinden çıkılamaz. çünkü bir hikmet ve irade her yerden el sallıyor. yani hikmet gözüyle bakıldığında tablo çok net görünüyor. ama tesadüfe verildiğinde birden bu kadar incelikler, sanatsal dokunuşlar değersizleşiyor. elbette ki bu da büyük bir vebali içeriyor.

yani insan sadece bir kereliğine kafasını kumdan çıkarmayı, hikmet gözlüğüyle bakmayı denese aslında kendisinin diğer varlıklardan farklı olduğunu farkeder. bu farklılığın şekli özellikleri mesela vicdan, akıl, hafıza, kalp gibi doğada nadir bulunan nimetlerin nedense aynı türde hepsi birden tesadüfen bir evrim sonucu gelişemeyeceğini anlar.

insanın hayvanlardan farklılıkları insanın görevinin tefekkür, sevgi, merhamet, adalet, ibadet gibi şeyler olduğunu gösteriyor. ve her fiilinin kaydedildiğini unutmaması gerektiğini de gösteriyor.

kâinatın başıboş olmadığı bir kere kabul edilirse, kâinatın göz bebeği olan insanın hiçbir şeyinin de boşuna olmadığı anlaşılır. bize hafıza kuvvetiyle bir parça hissettirildiği üzere günü geldiğinde hesaba çekilmek üzere bütün her bilgimiz allah tarafından kaydediliyor.

"sizin herşey'iniz muhafaza ediliyor. her ameliniz yazılmıştır. her hizmetiniz kaydedilmiştir. hizmetinizin mükâfatını verecek ve her hayır elinde ve her hayrı yapabilecek bir zât-ı zülcelal, sizi celb edip, yer altında muvakkaten durdurur. sonra huzuruna aldırır. " (mektubat)

(risale-i nur'dan haşir risalesini okurken aklıma gelenler)

canı sıkılıyor herhalde.

doldurma parfüm

tek kişilik kutlama

play off a ya kalır ya kalmaz

fakirlik, ancak detaylardan anlaşılacak bir şey değil gibi.. gizlenmeye çalışılsa bile değil hatta. şu varki fakirlik ölçütünüz nedir, kim niye fakirdir, ne kadar bir fakirlikten sözettiğinize bağlı olarak da değişebilir tabii.

(bkz: onu söyleyemiyoruz maalesef)