zaman tüneli

güldür güldürün eşofmanlı şevket hocası kadar millete faydası olmadığı kesin.. ama izleyip ciddiye alanları düşününce de, müstehak yav dememek zor.. kütüğün ağladığına inanıp gözyaşı döken kütükler oldukça onlardan geçinenler de olacak..

akpli yetkililerden( ki burası süprizli artık o sırada en alakasız düşük profilli bakan danışman ne varsa artık) cumhurbaşkanımızın yetkisiyle
' ha ne kim? bi şey mi şeyolmuş? kimseye mi bişi olmuş? e olmamıştır mı o zaman'
şeklinde zeka pırıltılı, aydınlatıcı ve işbilir bilgileri beklediğimiz olay.

gençlere bıraktıklarına bakılırsa, evrensel bir geçerliği yok. en azından türkiye için gerçekten yalan. norveçli genç ne düşünür bilemem.

süper fikir bence

lee fields’ın da söylediği şarkıdır. aynı şarkı mıdır bilemedim. dinlemenizi öneririm.

kış uykusuna geçememiş.

yüz milyor yıl sonra da olsa klibi çıkan şarkı.
bi duygulandım gibi oldu.

vah vah.. tüh tüh..!! desenize ingilizler de katılacak bizi 'gısganan'lar kervanına..
(bende sn.şimşek niye böyle endişeli diyordum. memleketi kasım krizi yaşıyomuş bak.)

nasıl girersem gireyim yeterki yanımda masa altına girip bilmem kaç tane üzüm yiyen bi mal olmasın.

fin metal grubu children of bodom'un mükemmel ilk 3 albümünün sonuncusu follow the reaper'da yer alan müthiş güzel şarkı. bu grupla, ilk albümleri something wild ile 90'larda tanışmıştım lisedeyken. sonra ikinci albümleri hatebreeder'ı aldım. bu iki albümden de şarkı başlığı açmıştım ama baştan sona mükemmel bulduğum son bodom albümü follow the reaper'dan açtığım ilk şarkı başlığı sanırım bu. geç olsun da karanlık güçler bizimle olsun diyelim. haha. şimdi tek tek baktım, hatebreeder'dan da hiç şarkı başlığı açmamışım lan. püü bana. neyse, onu da başka gün açarım artık. ilk albümden red light in my eyes ikilisinin başlığını açtığımı doğru hatırlıyormuşum ama. grubun zaten bu üç tane muhteşem albümünden sonra bir tek needled 24/7 parçasının başlığını açmışımdır sanırım zira yaptıkları başka hiçbir şey bana tam manasıyla hitap etmedi. needled'ı da parça olarak çok seviyorum zaten, yoksa içinde olduğu albüme bayılmıyorum.

follow the reaper, bodom'un önceki iki albümüne göre daha rafine bir kayıt diyebilirim. ama gene de fevkalade bir çalışma. grubun ilk üç albümüne farklı güzellikleri hasebiyle tapıyorum işte. bodom after midnight da süper bir şarkı. hayatımızdan bir children of bodom geçti be. sağ olasın alexi laiho reyiz. daha doğrusu r.i.p. - yarattıklarınla her zaman yaşayacaksın gerçi. çıldırın (children) dedin ve çıldırdık! bu arada laiho için de bu parça çok özel olmalı ki kendisi ölümünden evvel bodom'un isim haklarını gruptaki diğer elemanlara devredip bu addaki [bodom after midnight] grubu kurmuştu.

ayıp be.. sırf bu replik travmasından, adamın kaşları ters v halinde kazındı herkesin belleğine.

bu kesin bende vardırda kaliteli psikiyatriye verecek para yok, ilaçda kullanmak istemiyorum. kolay kolay ağrı kesici alan bile almam. buru ameliyatında bile daha gerek yok diyip reddetmiştim. gereksiz ilaç yuklenemsini sevmiyorum vucuda. farklıysak farklıyız. ben alıştım onunla yaşamaya. sadece kontrolü zor.

sağ..

olmaz mı olur.. da.. hani bir gün 'yeter be bitsin gari. ya sen gel ya ben gelem.." denildiğinde:
"seni uzaktan sevmeeek aşkların en güzelii.."
dinletilmesi kötü olur sanki.. :)

kendi çapsızlığını kurgusal mağduriyetler veya duygu istismarıyla pazara çıkaran; bazen anlamsızca sağa sola saldırarak insanları öfke tuzağına düşüren ve algoritma köleliği üzerinden etkileşim dilenen yozlaşmış sistemin adı; reaksiyon tüccarlığı.

çok güzel bir kitap bitirdim az önce. aklım yarın yaşanacak stresli dakikalarda ama şu anın huzurunu da kaçıramam. gece uzun ama şimdilik iyi geceler sevgili sözlük halkı.

yaşlı bir teyzenin dönen sandalyeyle imtihanı.

ince düşünce , güzel sözler ve bir de bir miktar nakit.

'cici hobittsss sana yol gözüküyor, yola gideceksinn'