zaman tüneli

senin kurtulduğun güne lanet olsun be

tel aviv - jarusalem plajı

ingilizce'de pişmanlık anlamına gelen kelime.

organik ege köy muhtarı

yöresel meksika tekilası

izmir kızları

yerinde yiceksin abi

yeşil sarıklılar var

(bkz: konya ağzı)

alnından öpüyorum.

çoğunun galerisinde zor zamanlar için sakladığı en az 2 kedi fotosu var. yeter ki kedi başlığı görsünler çat çat salıyorlar.

baba evindeki konforun aynısını bekleyince prenses oluyoruz
bi sümüklü kız için standartlarımdan ödün veremem

kardeşim mumya gibi kafasına çeker yorganı iyice sarılır. nasıl nefes alıyorsun diye söylenirim. klostrofobik biri olunca onu anlayamıyorum.

onların derdi kürdistan kurmak değil türk düşmanlığı, ırkçı sürüsü olduklarından sosyal medya gerillalığı yapıyorlar. köşede sıkıştırsan "aman abim, yaman abim" çekecek korkak sürüsü. ağa babaları bile "benim annem türk, türkiye için çalışmaya hazırım" demiş, sorguda iyice gaza gelip el birliğiyle pkk'yı bitirmekten bile bahsetmiştir. çünkü bunların kavgası haklılık değil, toplum olmak, devlet kurmak gibi dertleri bile yok. bölgeyi terörize edelim, uyuşturucu ve kaçak ürün trafiğinde sözümüz geçsin, batılıların köpekliğini yapıp attığı kemiklerle doymaya devam edelim istiyorlar. kürt halkını sömüren, kandıran, geri bırakan bunlardır. bölgeyi kalkındırmaya çalışan devlet görevlilerini, güvenliğini sağlamaya çalışan askeri, eğitmeye çalışan öğretmeni öldüren bunlar. gariban kürt köylerini basıp katliam, tecavüz uygulayan sonra da "devlet yaptı, jitem yaptı" diye propaganda yapan bunlar, kaçak elektrik kullanıp zarar veren bunlar, askeri ailesinin gözü önünde öldüren bunlar, korkak bunlar, alçak bunlar, ırkçı bunlar, haysiyetsiz bunlar ve bu yüzden kazanamayacaklar. konu kürtler değil, kürtçülük. rezil olup tarihe gömülecekler.

minik danamın dün bana atılan fotisi..
kendi sıcaklığı yetmiyormuş gibi bir de sıcak su torbasının yanından ayrılmıyor.

özledim çocuğumu.

hem de iki taneler.

kocaeli - kirazlıyalı, yol da sayılır.

başlığı ben açmışım. yıllar olmuş. iyi de laf sokmuşum ama beğenen olmamış. başlığı açtığım günkü kanaatteyim.

ben gidince direkt uyku çöküyor. esnemeye başlıyorum. fazla ışık ve gürültü veya manyetik alan yoğunluğu olduğu için mi bilmiyorum ama beni çok yoruyor. bu tür kalabalık ortamlar genel olarak yoruyor gerçi. o yüzden beni mutlu etmediği gibi uykumu getiren yerlerdir avm'ler.

hatta menüde şeriatta istiyorlarsa öncelikli adres tercihleri londra, paris, newyork, miami oluyor.
(bu aralar pek sıkı fıkı ponçik bir yaklaşım içindeler birbirleriyle karşılıklı olarak. hani asıl hedefin kürtlerle, şeriatla ilgisini anlamakta bizde zorlanıyor, her sürprize hazırlıklı olmamız gerektiğine inanıyoruz.)

“akşam olur karanlığa kalırsın
derin derin sevdalara dalarsın”

kocaeli - kirazlıyalı