zaman tüneli

(bkz: kürtlükte düşeni yemek kanundur)
devamını gör...

epir kralı pirus'un mö 280'de romalılara karşı heraclea savaşı'nı ve mö 279'da asculum savaşı'nı kazandıktan sonra söylediği sözdür. kendisi her ne kadar zafer kazansa da kaybettiklerini telafi edemeyecek durumda olduğunu ve düşmanlarının kaybettiklerini telafi edebilecek durumda olduğunu görmüş ve bu sözü söylemiştir.

önemli olan ne kaybettiğin değil, neyi yerine koyup koyamayacağındır. başkası senden daha fazlasını kaybetmiş olsa bile senden daha fazlasını yerine koyarak senden daha üstün bir duruma geçebilir. kazanıyorum sanarken büsbütün kaybetmiş olabilirsin. hayatın türlü cilveleri vardır. cilveye bak; bir zafer daha kazanırsak tamamen yok olacağız. yuh. hayatın cilvesine bak, kazanan sen, kaybediyorsun kazanarak. yuh.
devamını gör...

normal sözlükte komik bulduğumuz başlıklardır.

(bkz: metal müziğin boş insan işi olması)

bugün bu başlığa iki dakika kadar güldüm..
aklıma sözlükteki metalseverler geldi. böyle başlıklara kızıyorlar mı gülüyorlar mı bilmiyorum ama bence çok komik.
devamını gör...

#1892977; şu tanımda da dediğim gibi, metal müzik çoooooook geniş bir evrendir. yani hangi metal alt türünün hangi alt-alt türü mesela?

metal müzikte distortion gitar ortaktır, geriye kalan her unsur grupların tarzlarına göre seçilir ve müziğe katılır.

distortion gitara bir alerjiniz yoksa, illaki size hitap edebilecek metal grupları vardır. kimisinde klavye gitardan daha baskındır hatta metal gruplarının.

depresif duygular veren metal grupları da vardır, yaşama sevinci verenler de.

kıyamet kopsa ne süper olur felsefesinde olanlar da vardır, insanlık hep aydınlansın ve ilerlesin temalarında albümler çıkartanlar da.

yaşasın kötülük diyenler de vardır, kötülere ölüm diyenler de.

hatta mesela satanizmi yücelten gruplar olduğu gibi, christian metal denen türde müzik yapan, hristiyanlığı/tanrı'yı/isa'yı yücelten metal grupları da vardır.

yani dediğim gibi, uçsuz bucaksız bir müzikal evrenden bahsediyoruz.
devamını gör...

belki güneş bir gün ikimiz için doğar...

devamını gör...

çünkü metal müzik üst düzey hatta çok üst düzey vokal, enstrüman yeteneği ve ciddi bir müzik bilgisi ister.

yani milletin ayıla bayıla dinlediği popçular veya enstrüman kullanmadan bilgisayar sesine efekt ile oynanmış sesle okuyanlar hayatta o müziği icra edemez.

şu davulu, gitarı virtüöz seviyesinde yeteneği olmayan kimse çalamaz.
hatta vokal konusu ap ayrı onu will ramos dışında kimse yapamıyor.

devamını gör...

ne var bunda en az eğitim fakültesi mezunudur.

atanamamış öğretmendir. kesin.
devamını gör...

neden metal? sorusu da neden mizah? sorusu gibi bir şey aslında. kişisel zevk meselesi tamamen, insan kendini tanımlayan şeyi sever. metal müziğe kuru gürültü olarak bakarsan kuru gürültüdür, kulak verirsen rahatsız etmez, en sert görülen parçalarda bile o duyguya erişebilen biriyim o yüzden ne sen beni anlayabileceksin, ne de ben seni.
devamını gör...

nedim şener, konuyla bu konuşma içeriğinde muhtemelen kendisine yönetilen bir sıfat iltifat olarak kullanıldığı için ilgilenmiştir.
yoksa, gazeteci olarak konuyla nasıl ilgilenildiğini, konuyu cesurca araştırıp haber yapıp bu aşamaya getiren ağırel, soykan gibi gerçek basın emekçilerine özendiğinden değil.
ona da haddini muhtemelen fb.liler hatırlatacaktır.
devamını gör...

uzman yorumlarınızı alalım arkadaşlar.

hiç değilse şunun cevabını bilelim, neden metal?
migren krizi geçiren bir hastaya bu müziği dinletemezsiniz mesela. demek ki sağlığa zararlı.
devamını gör...

fd - kardeşin duymaz
devamını gör...

tr. öldürme eylemi
yönetmenliğini joshua oppenheimer'ın üstlendiği, 2012 yılı, danimarka, norveç, birleşik krallık ortak yapımı suç, tarih türündeki belgesel.
bugüne kadar izlediğim en değişik ve sinir bozucu belgeseldi sanırım.

yönetmen, 1965–1966 endonezya katliamlarını işlemek için başta kurbanların geride kalan aileleriyle görüşmek istemiş fakat insanlar hala korktuğu için bunu gerçekleştirememiş. bu süreçte o dönemin işkencecileriyle tanışmaya başlayınca yapımın oyuncuları, katillerin ta kendisi olmuş. artık yaşlanmış katiller...
ana karakter anwar congo ve diğer adamlar, kendilerini "preman" (gangster/suçlu) olarak tanımlayan ve (o dönem) endonezya komünist partisi üyelerini ve sempatizanlarını gözaltına alıp, işkence edip öldürerek endonezya ordusuyla işbirliği yapan kişiler. pancasila youth isimli paramiliter örgütün üyeleri. 1965-1966 tarihleri arasında özellikle çinli komünistler başta olmak üzere ülkede, sonradan toplanıp işkence edilenler hariç, 500.000'i aşkın insan öldürülmüş.

belgesel, voltaire'in "öldürmek yasaktır; bu yüzden katiller cezalandırılır, yeter ki bunu kalabalıklar halinde ve borazan sesleri altında yapmamış olsunlar" alıntısıyla başlıyor.
zaten izledikçe de kendisini belli ediyor. bu insanların bugüne hiçbir ceza almamasını geçtim hala ne kadar el üstünde tutuldukları görmek de mide bulandırıcı.
işkencecilerin, geçmişteki işkenceleri eğlenerek tekrar canlandırmaları, konuşmaları, röportajları izlerken birbirlerine "daha sert oynamalıydın" diye akıl vermeleri... garip ve gerçekti.

hannah arendt’in adolf eichmann davasını izlerken "kötülüğün sıradanlığı" olarak kavramsallaştırdığı bir şey vardı. zaten izleyen birçok insanın aklına da bu gelmiş. özeti; büyük kötülükler çoğu zaman şeytani, sapkın ya da patolojik bireylerden değil de düşünmeyen, sorgulamayan, itaat eden ve rolünü “iş” olarak gören sıradan insanlardan doğar. arent, bir noktada işi ahlaksal değil de hukuksal bir düzleme çeker.
buradaki faillere de bakınca mesela çok benzer ve "hukuk, düşünmeyen ama hukuka uygun davranan faille ne yapar?" gibi bir sorunun cevabı var gibi. yok ama var gibi. yani bu insanlar sadece sadist değil de resmen cezasızlığın verdiği yetkiye dayanarak kendileriyle gurur duyan iğrenç mahluklar haline gelmişler. yaptıkları şey toplumsal olarak ödüllendirilmiş, hukuken sorgulanmamış. hala insanlar saygı duyuyor ve tarihteki yerlerini de meşrulaştırmışlar resmen. korkunç.
hele o gazeteci pislik. hepsine kuruldum o herife ayrı bir kuruldum.

sonunda yapımda yer alan ekip üyelerinin çoğunun adı da anonim şekilde akıyor. yani neredeyse her ülkenin tarihinde böyle şeyler var maalesef ama üzerine düşünülesi bir yapım olmuş. tbr.
yarın da devam belgeseli olan the look of silence'a bakayım akşam akşam yeterince sinir oldum. *
devamını gör...

kimseyi tanımadığım için seslenemiyorum. neyse "melaba"
devamını gör...

son başlık hortlatıcı.
devamını gör...

adın kaldı
devamını gör...

adı lazım değil bir belediye başkanına "falanca yerde okulun çevresi yol çok bozuk. çoluk çocuk kullanıyor bir el atsanız" demiştim.
el cevap: "biz yapıyoruz iski kazıyor, biz yapıyoruz ptt* kazıyor, yapıyoruz yapıyoruz gene kazıyorlar."
işinin ne kadar zor olduğu konusunda ortak bir zemin yakalayıp güzelce vedalaşmıştık kendileri ile.
oyun zekası olanlar falsonun nereye gittiğini çözdü bile...
devamını gör...

adamın afedersiniz ama kafasının içini öpüyor. ben stres oluyorum. ruhum daralıyor, uykum kaçıyor.

özel yorumum, huzur kaçıran müzik ruhun gıdası olamaz. her çiçek her toprakta yetişmezmiş. benim toprağımda yeri yok.

kimine de şifadır. o da ayrı bir şey tabi. bana zehir olan başkasına şifa olur.
devamını gör...

merhaba reisül sözlük
hortlatayım dedim burayı
devamını gör...

suçun olduğu yerde masumiyette vardır elbette. ben suça inanmıyorum, o halde masumiyete de inanamam. herkes yaşamak için ne yapması gerekiyorsa onu yapıyor. o kadar. bazıları suç işlediğine inandığı için masumiyet masalları yazıyor sadece. suçlu olmadığıma göre masum da olamam. bunlar beni ilgilendirmiyor.
devamını gör...

“yalnızlıklar” ismini verdiğim albümde içimi döktüm. gün itibariyle 2 şarkısını yayınladım
ben razıyım
adın kaldı
dinlemek isteyip destek vermek isteyen yazarlar için linkler
youtube.com/shorts/LGhC0439...

devamını gör...
daha fazla yükle

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim