zaman tüneli

sığmaz buraya.

her ikisi de woke culture'ün olmazsa olmaz soslarındandır.

protein eksikliğini laf salatasıyla, kafa ütülemek için kullanan kimselerdir.

vegan şiddete düşme olasılığı olan tehlikeli* kimsedir, vejeteryan kuramsal bazda asabi insan dır. duygusal dışı şiddet eğilimi yoktur.

allah birbirlerine bağışlasın. ben onların yediklerini yiyenleri yemeye devam ederim.

tbmm'nin 11. yargı paketini kabul etmesi ve kanunun resmi gazetede yayımlanmasıyla birlikte ortaya çıkan durum.
yaparsa recep tayyip erdoğan ve akp yapar. cezaevleri dışarıdan daha güvenli hale geldi. malum, tüm okumuşlar, aydınlar, akademisyenler, gazeteciler cezaevinde.

kaynak 1: cumhuriyet.com

kaynak 2: cumhuriyet.com

derrida'nın kasten anlaşılmamak için yazıp yazmadığı.

insanları anlamıyorum, artık anlamaya da çalışmayarak 'banane' lafıyla hareket ediyorum.
sonracıma kendimi de anlamıyorum genel olarak.
rüyalarımı anlamıyorum, hepsi birbirinden alakasız.
sayısal olan hiçbir şeyi anlayamıyorum, lanet olasıca sayılar.
dinlerle ya da dinsizliklerle alakalı olan konuların da hiçbirini anlamıyorum çünkü çooook fazla olasılık var, hepsi birbirinden belirsiz.

genel olarak birçok şeyi anlamıyorum.
anlam da vermeye çalışmıyorum, ben miyim lan bu alemin anlam bulucusu?

birkaç ay sonra her konuyu ayrı ayrı kafama takarak anlam arama çabasında kendi kendimi yiyeceğimi de biliyorum gerçi.
bu konuyu da daha apayrı anlamıyorum mesela.

kısacası anlamıyorum.

sizce de ilginç değil mi ya. kendilerine karşı elimizdeki yer çekimi gücünü kullanarak indirebildiğimiz ihalar, habire rus yapımı çıkıyor ve bir allahın yetkilisi de rusya ya “kardeşim sen ne yapıyorsun bu ihaların burada ne işi var” demiyor alüminyum.

hatta biz o kadar sessiz kalınca, ruslar dayanamayıp açıklama yapmışlar.

cumhuriyet'ten batu bozkürk'ün haberine göre; üst düzey bir rus diplomat, “yaşananlar provokasyon girişimi olabilir, türkiye ile iyi ilişkilerimiz var” demiş.

hahaha, ulan çok güldüm şuna.

kandiliniz mübarek olsuuun.

çoğu kişinin karıştırdığı iki kavramın karşılaştırılması.

vejetaryen, eti tüketmeyen ama bazı hayvansal ürünleri (süt, yumurta gibi) tüketebilen kişidir; vegan ise hiçbir hayvansal ürünü tüketmeyen ve hayvansal kullanımı tamamen reddeden kişidir.

öksürse redditte "pedofili gibi öksürüyor" diye muhabbeti çıkan zat. adam pedo olabilir de bunu olmayacak mantık yürütmeceleriyle kanıtlama uğraşı komik duruyor.

konuşmanın şu kesitinden pedofili iması yapmışlar. 39k karma almış. 300k karma alsa da bu sizin mantık dışı hipotezlerinizi doğru yapmaz azizim.*

sağcısı solcusu zengini fakiri hepsi tam anlamıyla kafayı yemiş. bir toplumun komple kafayı sıyırması sadece orta doğuda olmuyor demek. dünya iyi bir yere gitmiyor.

bugünümü anathema ile geçiriyorum.

14 kitap ile katıldığım liste.

1 - alm. der gesang der berge - nguyễn phan quế mai
2 - alm. soziale ängste loswerden - stefan g. hofmann
3 - alm. das sterben der bilder - britta hasler
4 - tr . köyün kamburu - kemal tahir
5 - alm. die unschuldigen - michael crummey
6 - ing. educated - tara westover
7 - alm. geld oder lebkuchen: fast ein krimi - dora heldt
8 - ing. the terror - dan simmons
9 - ing. atomic habits - james clear
10 - alm. deine böse brut: psychothriller - daniela arnold
11 - ing. the briar club - kate quinn
12 - alm. engel der erlösung: ein fall für alexandra gode - hilkje hänel
13 - alm. nur ein mädchen: roman - margit heumann
14 - alm. am wendepunkt - danielle steel

şunu da beliteyim ki educated ve the terror'ı mutlaka okumalısınız.

egosentrik, kan emici, arkadaşlığı ecza dolabı sananların tutum bozukluğudur. her birimizin illa ki böyle bir 'kuyu insan deneyimi' olmuştur.

gelip gelip, derdini paylaşır. keyfi yerindeyken ne arar ne sorar. yine bir sıkıntısı olur, hoop kapıda;''ne oldu biliyormusuuun''.

-kalbin mi acıyor?
-evet.
-bu sefer ki kim?
-kalpsizin biri.
-neyse ki senin kalbin var. acımasa yok sanacam.*

sadece arkadaş olarak geçiniyor olmanız bir şeyi değiştirmez.
kültürel uyum, ahlaki bakış açısı, hoşgörü falan... ben bu başlığa niye sürüklendim lan?
yok en yakın arkadaşınıza aşık olmayın yok karşı cinsten arkadaş olmaz yok sevgili ile yaş farkı şu olmalı yok bilmem ne bilmem ne...

çok umurumda olan bir şey değil.
sanırım canım çok sıkılıyor ki bir şeyler karalamak istedim.

yüksek kolesterolle mücadele için ne kadar erken o kadar iyi ve uyandıktan iki saat sonra.
ayrıca kahvaltı atlanmamalı.
çünkü kahvaltı atlandığı zaman daha sonra aşırı yemek yiyip, kötü atıştırmalık tercihleri yapılabilmektedir.

africa express-johannesburg

istediği kadar fazla mama yiyemeyeceğini anlayınca bünyesine çöken hüzün...

netice belirtmeyen durum.

tam ara yerlerine yıldırım düşmüş. siz burada sorgulamasını yapmaya çalışıyorsunuz.

işler yolunda mı gitti?! ben sana söyleyeyim arkadaş : hiç kimse ve hiç bir şey umrunda olmaz!
aşkmış, arkadaşmış, enlisiymiş, boylusuymuş..

belirli bir kültürün ahlak sorgulamalarına girişiyorsunuz. o kültür ki, bu tür sorgulamaları, kişiler, ilişkilerini öngörülen kişiler ile yaşasınlar diye yaptırır.

ahlak politikanın atasıdır!

(bkz: komikli entrye her artı oy geldiğinde açıp bir daha gülmek)

ben böyle seviyorum. kaliteli içerik sonuçta.

sırf aksiyon isteyen arkadaşları sıkabilecek, keşif odaklı, her notu okuyayım, hikayelere dalayım kafasındaki oyuncuları mest edecek olan oyun. bunlara detaylı değineceğim. normalde bu tanımı daha önce yazacaktım ama önce oyuna sağlam bir vakit gömüp, tanımın hakkını vereyim istedim. (şu an 12 saat)

spoiler vermeden oyunun konusunu anlatmam gerekirse, ana karakterimiz, ailesini bulup yüzleşmek ve eski hesapları kapatmak için hadea adlı iç savaşın yiyip bitirdiği distopik ülkeye giriş yapıyor ve olaylar gelişiyor. konuya detaylı girmek istemiyorum, tecrübe edip kendiniz görün, öylesi daha keyifli oluyor. hadea hem iç savaşın hüküm sürdüğü, hem de tuhaf yaratıkların cirit attığı bir ülke ve olaylar genel olarak bu şekilde ilerliyor.

oynanış olarak ilk söyleyebileceğim şey, hmm... oyunda harita yok lan. baya baya yok yani. bol bol diyaloğa girip, gideceğiniz yerlerle ilgili ipuçlarını değerlendirip, gideceğiniz yeri öyle buluyorsunuz. yok imleçmiş, yok haritada işaretlemeymiş filan yok yani. bunu kötü bir şey olarak söylemiyorum. şahsen ben bayıldım bu olaya, malum eski usul oyuncuyuz ama herkese gelmeyebilir baştan belirteyim.

savaş sisteminde de şöyle bir yenilik gelmiş. belli zaman aralıklarında vuruşlar yaparsanız ki kısa oluyor bu zaman aralığı, canınızın bir kısmını geri alabiliyorsunuz, hatta bazen canınızı tam doldura biliyorsunuz. bu mekaniğe alışmak biraz zor ama alışmadan sağ kalmak da zor. stamina barı bittiğinde karakter deyim yerindeyse sapıtıyor. stamina yönetimi ve can tamamlama olayı, bu iki temeli çözerseniz kolay kolay ölmezsiniz.

yalnız unreal engine 5,bir oyunda bu kadar mı iyi çalışır? en iyi görünen ve performans veren ue5'i ben bu oyunda gördüm. sesler ve müzikler gayet kasvetli ve yerli yerinde. özellikle oyun içi sesleri ve seslendirmeleri çok beğendim. özenmişler belli yani.

kötü yanları yok mu oyunun? var tabii ki. düşman tipleri 4-5 çeşit. hep aynı düşmanlar geliyor, hikayeyle alakalı anlayabiliyorum ama biraz daha çeşit olabilirdi. adamlar bir iki tane boşş fight koymuş onlarda da yaratıcılık sıfır diyeyim. bir de karakterimiz 5 cm tümseği bile çıkamıyor. ufak bir tırmanma mekaniği koysaydınız oğlum. tamam keşif yapmamızı istiyorsunuz ama bokunu çıkarmışsınız. hah, bir de suya düşünce ölüyoruz. nedenini çözemedim. oyunda bir kısım var, orada suya düşmemek neredeyse imkansız, ve düşünce ölüyorsun. biraz sinir bozabiliyor.

bu tanım daha uzayacak, güncellemeler yapacağım. kısacası ben şiddetle öneriyorum. old school oyuncular kaçırmasın.