saddam'ın, kaddafi'nin düşmesi gibi bir durum. eskiden ''ne sam ne saddam'' diyenler nasıl ki ahlaki duruş adı altında bilip bilmeden sam amcanın değirmenine su taşıdılarsa bugün esad'a söven entellektüeller de o işe yarıyor. filistin'den latin amerika'ya kadar batı'yla, nato'yla sorunu olan herkesin zararına rıza üretiyorlar.
esad, suudi arabistan'la anlaşıp o bölgeleri ''tayyibe kalacağına selefilere kalsın'' diye htş'ye teslim etmiş olabilir. çünkü smo'ya kalsa bir daha zinhar alamaz.
smo o koyu yeşil alanları htş'den teslim alamazsa o topraklar yine esad ile sdg arasında bölüşülecek. iran ve rusya zorda olduğu için de topraklar amerikan destekli uluslararası koalisyona yani sdg'ye kalırsa şaşırmam.
iskoç doğumlu irlandalı cumhuriyetçi, sosyalist ve sendika lideri, irlanda'daki ingiliz yönetimine karşı 1916 paskalya ayaklanması'ndaki rolü nedeniyle idam edildi. hem irlanda işçi hareketi hem de irlanda cumhuriyetçiliği için önemli bir figür olmaya devam ediyomuş.
ve boş yapan bir adama benzemiyor.
2000'lerin ortalarından itibaren üstünde birtakım uyarılarla satılan ürün. şu alttaki uyarıyı 2006 yılında bir sınıf arkadaşımızın elinden, reelde görmüştük, hem vallah hem billah.
hatta yanılmıyorsam o da kırmızı marlboroydu.
bilinç böyle korkak ediyor hepimizi:
düşüncenin soluk ışığı bulandırıyor
yürekten gelenin doğal rengini.
ve nice büyük, yiğitçe atılışlar
yollarını değiştirip bu yüzden
bir iş, bir eylem olma gücünü yitiriyorlar.
yeni yeşil sözleşme, karbon ayak izi gibi meselelerin ele alındığı dünya ekonomik forumu kafeteryasında vegan yemek çıkmaması, o zamanki sözcüleri klaus schwab'ın makam aracını -sırf arabanın içi sıcak kalsın diye- çalışır vaziyette bekletmesi bu yeni nesil sağ-sol işlerinin dümen olduğunun kanıtlarından biridir.
belgesellerinin bir kısmını ''politshturm'', ''derjat kurs'' gibi rusyalı yayıncılardan kopya eden kanalıdır.
en son takip ettiğim kadarıyla tkp çizgisindeydi. haliyle, seslendikleri laikçi küçük-burjuva tabanın duygularına tercüme olan adıyla müsemma ''bu halk için değer mi'' konulu bir söyleşi yapmışlardı. ''ben bu politikayı başkası için değil evvela kendi iyiliğimiz için yapıyorum'' temalı bir savunma kasmışlardı, ''değer'' demeye getirmişlerdi ama argümanlar öyle tepeden inmeci ve aynı zamanda gereğinden fazla sol bir yerdeydi ki meseleyi öyle ortaya koyunca içimizdeki küçük-burjuva ''değmez'' der, dışımızdakilere girmiyorum bile. nihayetinde, çektikleri sanat filminde sosyalizmi kararnameyle ilan edip radyoyla halkına duyuran bir ekolden bahsediyoruz.
böyle bir isimlendirme yokken dahi varlığıyla alay konusu olan bir tiplemeydi. isimlendirme şart oldu, bulundu. gerisi tıraştır. her edebi tipleme gibi farklı tiplerin toplamı olduğu için abartıya kaçan bazı yakıştırmalar olabilir, olacak o kadar.
devlet ayrı hükümet ayrı diyen, anti-kürt faaliyeti hayali kuran, alman dazlak özentisi, metalci takılan çocuklar, ergenler hep oldu. batı sağcılığı özentisi yayıncı, atarici kesimden önce ''maluklar'', tigir er ve krdş bura trkey midir nedir onun gibi sosyal ağ sayfalarını mesken tutarlardı. hayatımnda gödüğüm ilk kanzi diyebileceğim kişi, aile ve iş vasıtasıyla çift sıfırlı yılların sonunda tanıdığım, yaşça benden küçük olan iyi bir dostumdu. kendisi işin cılkını çıkarıp sdp'ye sızarak emniyete muhbirlik yaptığını iddia edince ilişkiyi kopardım, bağrıma taş bastım. herşeye tamam ama muhbirlik iddiasını kaldıramadım çünkü o zaman ben de özgürlükçü sol denilebilecek başka bir sol partinin gençlik kollarında yardırıyordum. gerçi yalan sıkıyor da olabilir çünkü babası da çok üfürüyordu; ispanya taşrasında eta militanlarının ailesiyle görüştüğünü, aynı anda 2 alman kızıyla şelale kenarında threesome yaparken düştüğünü falan anlatıyordu. bir arkadaşıma şamil basayev'le görüştüğünü bile ima etti gibi oldu. güneydoğu gazisi babasıyla hala görüşürüm, yani sokakta görsem selam veririm ve bir derdim olursa ararım, nihayetinde zamanında bize abilik yaptı.
yani bu kılıçdaroğlu'nun adaylığı döneminde chp, dem trollerinin uydurduğu bir şey değil. kanıt olarak, geçenlerde hard diskimde gezinirken bulduğum 2017 yılından kalma twitter kolajı ektedir.(eserin sahibi 9 mart sol cuntası taraftarı bir troll sayfası idi. ki bu kemalizm mefhumunun nereden gelip nereye gittiğini de gösteriyor.)
hdp/dem kitlesine kim ne zaman kanzi demiş yav, hep hewal derlerdi (doğrusu heval'dir, yoldaş anlamına gelir heval'i bir hakaret olarak görüyorlardı, çünkü hep birilerine küfretmeye alışmış, ve şuursuz.). kanziler kendilerine lakap takılmasını yediremiyorlar. bu tüketim toplumunun çökmesine bağlı olarak patlak veren laikliğin kriziyle alakalı bir olgu. tüketemiyorsun, ana baba boşanmış, elde para yok, diğer yandan ülkede sol bitmiş ve üstüne üstlük milliyetçi bir mahalleden geliyorsan kanzizm kaçınılmaz oluyor.
önce porçay için geldiler, sustum—çünkü burdurlu değildim.
sonra jahrein için geldiler, sustum—çünkü obez değildim.
daha sonra bilge adam reis için geldiler, sustum—çünkü ben zaten cenk hoca'yı tutuyordum, çomar değildim.
sonra benim için geldiler—ama harbi geldiler. 5 yıl örgüt üyeliği +1 yıl örgüt propagandası… aslanlar gibi yattım çıktım. o esnada yukarıda saydığım şahıslar da takipçi kasmaya ve paralar kaldırmaya devam ediyorlardı.
yeniden kurulmuştur. bağyan bir vokalist buldular, bugün konser verdiler.
tabi aynı nehre iki kere girilmez. keşke başka bir isimle devam etselerdi ama o zaman da haberimiz olmazdı.
devlet/cumhuriyet, alevilere karşı organize ve teşvik ettiği mezhepsel pogromlar marifetiyle onların chp ve tsk'ya sığınmalarına sebep olmuş, böylelikle kurulu düzene rıza göstermelerini sağlamıştır.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.