punk

ska rock'tan daha çok ünlü olmuş rock müzik türü. hani recep ivedik 1'de, recep aküsünü bulamıyor sonra rockçıların, deli tiplerin arabasına biniyordu he işte bu onların müzik türü işte.

düzen karşıtı rock müzik hareketleri.

dansı, giyimi, dünya görüşüyle bir müzikten öte, bir kültürdür.

punk'ın daft'ı, tişörtün kaft'ı makbuldür.

kaba tanımla; kendisinden önce var olmuş estetiklerin dışarısına çıkabilme ve kendisinden önce yaratılanları "yıkmakla" mükellef üretme biçimi. öyle bir biriciklik nüansı taşır ki üretilenin "sanat" diye tanımlanmasına da ihtiyaç duymaz.

öldü gibi dursa da hep bir yerlerde yaşayan kültür

(bkz: green day)
(bkz: american idiot)

amariga'da bunu argo söz olarak da kullanıyolla.

1980'lerde ingiltere'de doktora yapan dayımın kabusu olmuş kitle. özellikle metro istasyonlarında takılıp, millete salça oluyorlarmış. adam sonra amerika'ya öğretim üyesi olarak gitti orada da chicago'da zencilerden çekti garibim. sonra ankara'ya geldi özel bir üniversitenin kurucu kadrosunda yer almak için, orada da angara bebelerinden çekti. garibim en sonunda öldü de kurtuldu. allah rahmet eylesin.

hakaret olarak da kullanılır, serseri anlamına gelir. ülkemizde de sık sık "bunlar punkçı" şeklinde kullanımını duyarsınız oysa birisi punk olabilir punkçılık diye bir şey yoktur.

britanyalı küçük burjuva anarşistlerinin, ingiliz işçi sınıfına giydirdiği yırtık pırtık kot pantolon.
avangardist hallerinin kaynağı da doğduğu dönemin, bu akıl çağı (felsefe çağı) pratikleridir.

punklar, sanıldığı gibi, savaşçı mohawk'ların mohikanları olarak doğmadılar. önceleri, anarşistler (özellikle müzisyenler ve müzik ile ilintili gruplar) tiyatral bir isyan dalgası şeklinde, işçi sınıfının perişan kesimlerinin fertlerinin giyim kuşam olanaklarını taklit etmeye başladılar, bu empati dramatizasyonu ideolojik ( sosyalizm, anarşizm ve anarko-sendikalizm) maksatlar ile birlikte, kısa sürede, ateşli bir savaşa dönüştü. ve mohawklar metropollerde arz-ı endam etmeye başladı. savaş boyaları sürülmüş ve kamuflajlar, üniformalar kullanılmıştı..

düzeltme : çıkış noktası açısından baz alındığında punk kelimesi ile tarif edilen (işçi çocukları ve işsiz sokak insanları) kişiliklerin ideolojik (siyasi) bir dayanakları yoktu. ancak punk tabirini üstlenen ve akımın doğmasına sebep olan kesim anarşist kesimdir. yani punk'ın doğumu anarşist haraketler ile iç içe geçmiştir. ardından bazı sosyalist ve komünistler de sahiplenmişlerdir hareketi ama bu sahipleniş çok güçsüz kalmış ve gerisi de gelmemiştir. (doğal olarak)

enerjik ve aykırı bir müzik türüne ve yaşam biçimine adını vermiş olan ingilizce kelime. bu kavramla iç içe olan insanlara türkçe yazılışıyla "pank" diyoruz. "pankçı" demiyoruz. tıpkı terzici veya manavcı demediğimiz gibi. o "çı" ekini punk kavramı için kullanmıyoruz.

pop, arabesk, rock... bunlara nasıl alışıldıysa punk da alışılmayı hak eden bir sanat. punk dendiğinde akla gelen ergenler olsa da sistemin her kesiminde kendini belli edebileceğine inanıyorum. kim demiş dedeler türkü dinler diye? ahtapotları uçarken dedeleri punk dinlerken görmek istiyorum ey güzel milletim. bağıralım çağıralım bu dünya bize verilmişse keyfini çıkarmaya bakalım. bu ekonomiyle neyin keyfini çıkarıyon a*k demeyelim. açalım son ses türkçe punk dinleyelim. buyurun efendim punk'ın anlatacakları var!

1970'li yıllarda ortaya çıkmış kültür/ akımdır.

1970'lerin ortasında ifade özgürlüğü hareketi ve isyanı olarak ortaya çıkmıştır. kültür, minimalist sistem karşıtı müzik punk rocka dayalıdır.

duvara karşı/ punk ölmedi

ingiltere'de ortaya çıktığı düşünülen, ancak öyle olmayan müzik akımı.
müzik akımı diyorum evet sadece bir müzik türü değildir. belli bir yaşam tarzı kültürü vardır.
new york'ta filizlendiği söylenilebilebilir.

70'ler ingilteresinde zirveyi gören protest bir kültür. temelde toplumsal birleşmeyi amaç edinir.

punk sadece müzik türünden ibaret olmayan tam anlamıyla bir kültürdür. kültürü hakkında fikir sahibi olmayan kimseler için gürültü olarak adlandırılır. asıl punk yeni sistem ses cihazlarıyla kayda alınanlardan ziyade cızır cızır dinlenen "bu ne böyle bilader!" diyeceğiniz türden şarkılar bütünüdür falan filan... caz yapmaya gerek yok şöyle kaliteli bi playlist bırakıyorum.
youtube.com/playlist?list=P...

ölmez.

bu tanımlamadan ilk kez new musical express dergisinin 21 şubat 1976 tarihindeki sayısında yeni bir akım olarak söz edilmiş ve aynı yıl sex pistols'ın dandik bir kulüpte verdiği konser, sansasyonel bir boyut kazanmıştır.
punk, kendisinden önceki tüm gençlik akımlarının öğelerini bir potada eriten kavramdır aynı zamanda. david bowie'nin "glitter rock" şahaneliği, ramones, ıggy pop, richard hell gibi topluluk ve şarkıcıların sözcülüğünü yaptığı amerikan proto-rock'ı punk kültürünü etkileyen başlıca kaynaklar oldular.
bowie* punk kültürüne öze dönük yıkıcılığı,narsisizmi ve nihilizmi verdi.
ramones, minimalist bir estetik kazandırdı.ve pek de doğal sayılmayacak bu sentez, 76 yazına egemen olmayı başardı.