1.
umut : kışlık montun tüm ceplerini karıştırıp para çıkmasını beklemektir .
devamını gör...
2.
umut zehirdir.
devamını gör...
3.
yarına görememe ihtimalimize rağmen yarın için plan yapmaktır.
devamını gör...
4.
bir erkek ismi.*
devamını gör...
5.
bir sebebe bağlı yahut sebepsizce olacak olanın güzel olacağına dair inançtır. insanın içinde hissettiği aydınlık bir histir.
devamını gör...
6.
umut , senin ve benim cayır cayır yanmamdır. göz göre göre, ulu orta ve çığlık çığlığa. çıt çıkarmadan, sessizce savaşmak.
devamını gör...
7.
gayret nedir ile hayat nedir'in milattan önce bilmem kaç yılında doğmuş çocukları.
daha tanışmak nasip olmadı bize...(u: (:)
daha tanışmak nasip olmadı bize...(u: (:)
devamını gör...
8.
pandemi bitmiş, hava güzel, sokakta maskesiz maskesiz gezip gördüğüm ilk güzel kıza sapık damgası yemek pahasına french kiss yapmak.
devamını gör...
9.
bir kişide şu klişeyi yapmadı ya helal olsun. (bkz: fakirin ekmeği).
devamını gör...
10.
kişinin bir şeyi olması için duyduğu inançtır.
devamını gör...
11.
unisex bir isimdir
devamını gör...
12.
umut, insanı hayata bağlayan en önemli ihtiyaçtır.
devamını gör...
13.
umut
"aldığı her nefes ile insanın ciğerlerini dolduran belki nimet belki de en büyük lanetidir."
"aldığı her nefes ile insanın ciğerlerini dolduran belki nimet belki de en büyük lanetidir."
devamını gör...
14.
hiç gelmeyecek gelmeyecek bir baharı beklemek
devamını gör...
15.
fakirin ekmeği. üzerine inanç da sürüldü mü tadından yenmez.
devamını gör...
16.
gereksizdir. tek vasfı hayal kırıklığı getirmektir.
devamını gör...
17.
çok kötü bir günün ardından inanmadığımız daha doğrusu inanmadığımızı sandığımız duygu hâli.
benim umudum yok diye bir şey yoktur. her sabah güneşin doğuşuna şahitlik etmek bile bir umuttur. mutsuzsunuzdur, yorgunsunuzdur, birçok hayal kırıklığına uğramışsınızdır...
sonra bunların hepsi biter. bu süreç yeni bir döngü şeklinde bir zaman sonra yine kendini tekrarlar. hayat da böylece geçip gider işte.
benim umudum yok diye bir şey yoktur. her sabah güneşin doğuşuna şahitlik etmek bile bir umuttur. mutsuzsunuzdur, yorgunsunuzdur, birçok hayal kırıklığına uğramışsınızdır...
sonra bunların hepsi biter. bu süreç yeni bir döngü şeklinde bir zaman sonra yine kendini tekrarlar. hayat da böylece geçip gider işte.
devamını gör...
18.
bir erkek ismi
devamını gör...
19.
"bütün dünya vazgeç dediğinde, umut fısıldar; bir kere daha dene." yani umut bizi ayakta tutan, güne başlamamıza neden olan şeydir.
devamını gör...
20.
güncel durumun ötesindeki ileriye atilan her adim, her keşif, her icat insan kaderi için olumlu ve faydali ne kadar görünürse görünsün insan aklinin kötü/karanlik tarafi sayesinde bozuluyor, dönüştürülüp kitlelerin habersiz bir şekilde solarak yok olmasını sağlayacak mekanizmalara dönüşüyor. insanlığın başından beri böyle oldu, insanlığın son anina dek de böyle olacak. umutla beklenen, arzulanan, hayalleri süsleyen kardeşlik, barış, özgürlük gibi kavramlar günün birinde tüm insanların önüne saçılsa bile umut görüşünün ne kadar yetersiz olduğu bir kez daha anlaşılacak ve tekrardan karanlık olarak nitelendirilen günler, altın saçan kralliklarin muhtemel yok oluşuyla beraber tekrardan gün yüzüne çıkacak. umut etmek insana özgü bir şey ya da değil, buna rağmen günü kurtarmaya yetiyor. gatsby'nin yeşil işiği sadece bir nesneydi böylece, böylece umut ettiğimiz günün birinde elimize geçtiğinde marco polo'nun acınası itirafini yapmakla baş başa kalacağız, friedrich'in bulutlarin üzerindeki adamı gibi umutla görebildiğimiz yeterli olmadığının farkına vararak ileri adım atma gücünü bize kazandıran umut duygusunu tekrardan duyumsayacağiz. haliyle de umudun yokluğundan bahsetmek bizim için imkansiz olacak, bu yüzden de an içinde bulunduğumuz her durumu bütünüyle özümsemekten ya da değerlendirmektense ileriye doğru akmaya, pusulasiz kaptanin yönetimindeki sisli denizin üzerinde yol alan tekne gibi nereye gittiğimizi bilmeksizin yol almaya devam edeceğiz. pandoranın kutusundaki son ışığın, yani umudun yok olmasının zamaninin geldiğini, feda edilmesi gerektiğini söyleyen nietszche haklıdır. bizi amaçsız kılan şey umudun kendisidir. yine de keskin çizgi var, göksel olan ile yerküreye hakim olan arasindaki fark edilmeli. göklerin üzerine taşan umudun tanrıların konağına yaraşır güzelliği vardır. insanin manevi inancı, dünyevi olanın üzerindedir. çünkü tüm güzelleştirmeler akılla yapilir, düşünce de her ne kadar bedenin/beynin bir parçası olarak görünse de evrenin sınırlı ve sonlu olması gibi kendi içinde sınırlı ve sonlu yapı kendisine sunulanın mekanında aynı şekilde de onun zamanında sonsuzluğu ve sınırsız olanakları elde eder. ne de olsa aklın yukarısında olan şey bizler için anlaşılmazdır. bizler için anlaşılmaz olan da sadece bir isme sahip olabilir, diğer tüm isimlerin aksine bir açıklamaya sahip olmaz. derin boşluğumuzun da kaynaği muhtemelen bu ismin kapladığı alanin büyüklüğünü açiklama için bırakılan boşluğu. o yüzden güzelleştirmeleri yapan aklın itinayla üzerinde tanımlar koşmaya çalıştığı ismin açıklaması umutla, ilahi olanla doldurulmaya çalışılacaktır. zaten sadece böyle doldurulabilir, bu da insanların fizikte birbirlerine temas etmelerine rağmen bedenlerinde dokunmanın neye benzediğini bilmelerine benzer bir durumdur. böylece birbiriyle optik görüntüde temasa geçmeyen iki güç, üç boyutlu algımızda temasa geçer.
devamını gör...