11 kasım 2020 sokakta sigara içmenin yasaklanması

evden gizli gizli sokakta içiyordum oda yalan oldu. cafe desen kapalı nerde içeyim bu sigarayı bizimkilere yakalanmadan

sigara içen biri olarak yerinde gördüğüm bir yasaktır. ben sigara kullandığım halde sokakta içmem. sigara kullanmayan bir kadın, hamile bir kadın, akciğer hastası bir adam yanımdan geçerken benim dumanımı solumak zorunda değildir.

elbette bazı arkadaşlara hak veriyorum bilinçsiz insanlarımız yüzünden ancak ben bazen gün boyu dışarıda olmak zorunda kalıyorum.insanların rahatsız olmayacağı bir köşe de kullanıyorum. başka bir çaresi yok bunun.komple yasakladım bitti olayı yerine çözümler üreterek yasaklama devam edebilir.hangi taraf olursa olsun tek taraflı düşünmek bencilliktir.

temelli yasaklansın diyen arkadaşlar, birileri başkalarına zarar vermediği sürece birilerinin özgürlüklerini kısıtlamayı doğru bulmuyorum. amacımız ne yani, isterseniz ülkeyi mahmut hoca yönetsin, tuvalette içsin vatandaş sigarasını.

dipnot: sigarayı ağzıma bile sürmedim, yanımda içilmesinden de aşırı rahatsız olurum.

bu yasağın tek dayanağı insanların bağımlılığıdır. zira ekonomiye giriş 101'de der ki; vergi kalemlerinin ikamesi olmazsa, gelecek olan vergiden vazgeçemezsin. insanlar bağımlı olmasalar ve 10 gün sigara içilmese bu ülkede, görürüm sigara içilmesi için yapılan teşvikleri.

bu ülkenin en büyük problemidir bu bölünmüşlük sigara içmeyenler sigaraya yasak ve zam gelince mutlu oluyor. aynı şekilde içki içmeyenler içkiye zam gelince iyi bir durum olarak görüyor. sonrasında öyle bir yere geliyor ki durum farkında olmadan özgürlüğünüz büyük ölçüde daralmış oluyor ve bu bir anda olmadığı için farkına tam olarak varılmıyor.
(bkz: kimse çıkıp bir gün"şeriat ilan ediyoruz"demeyecek,biz bir gün uyandığımızda adı konulmamış bir şeriat yasasına tabi olduğumuzu anlayacağız.)

milletin on numara beş yıldız dediği ama pek de öyle olmayan karar.
şöyle ki, bu karar normal bir zamanda -maske takmanın mecburi olmadığı ya da sigara içen insanları yiyen zombilerin olmadığı bir zaman diliminde- isabetli bir karar olurdu. çünkü sigara, her ne kadar kullanıcısı olsam da, oldukça kötü kokan bir madde, bunu kimse inkar etmiyor. içmeyi tercih etmeyenlerin hakkını korumak adına böylesi bir karar alınabilir en nihayetinde, fakat devletimizin bu konuda aldığı karar tamamen politiktir.

çok basit bir mantık sorusu soracağım: bu virüs sigara içene bulaşıyor da maskesini indirip su içen, yemek yiyen adama bulaşmıyor mu? virüsün maske takan, temizliğe ve sosyal mesafeye her daim dikkat eden insanlara da bulaştığını gördük, evinden hiç çıkmayan insanlara da... madem maksat halkı virüsten korumaktır, niçin sadece sigara yasağı getirilir?

uzun lafın kısası, bir düzenleme getirilmesi lazım geliyorsa yapılması gereken, tekel bayileri kapatmak ve sadece sigara içmeyi yasaklamak değildir; maskeyi çıkarmanın ve sosyal mesafenin bozulduğu hemen her eylemi yasaklamaktır. buna sokakta su içmek, yemek yemek gibi şeyler de dahildir. adam belediye zabıtasının fıldır fıldır gezdiği parkta döneri gömüyor, hiç de bir çey olmuyor; ama evinde alkol almak isteyen adama tekel bayiler "virüs sebebiyle" kapalı oluyor.

tekel bayileri wuhan, sigara paketlerini de enfekte virüs olarak görmeyi tam olarak ne zaman bırakırsınız sevgili devletçiğim?

ben sigara içmiyorum. sigara içilmesini desteklemiyorum. norveç olsaydık herkesin kendini öldürme hakkı var derdim ama değiliz.

adam önümde sigara içerek yürüyor ben de onun sigarasından gelen dumana maruz kalıyorum. kapalı alanda sigara içme yasağını delenleri söylemiyorum.

yönetim sigaraya takık evet. belki alkolden bile çok takık ama cayır cayır da vergi almayı biliyor. fuhuştan vergi alıyor, şans oyunlarından vergi alıyor, diyanet hac için toplanan parayı faize yatırım yapıyor. faiz bir dünya gerçeği diye açıklama yapıyoruz, o zaman salın ya bir insanları.

pandemi döneminde yolda su içmek için maskesini indiren adamı da sigara içen adamla aynı şekilde değerlendirmek yanlış. tiryaki 15 dakika bilemedin yarım saatte bir sigara içer.

kimsenin uymadığı bir yasak.

sigara içenlerin içmeyenler tarafından linç edildiği "vurun kahpeye " sloganlarıyla katli vaciptir gibi söylemlere yol açan bir uygulamadır. keza akşam saat 9-10 dan sonra içki satışının yasak olması da bir o kadar düşündürücüdür. iran olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.
diğer yandan zamanında türkmenismenistan da yaşadığım durumdur. açık alanda sigara içmek "çilim çekmek gadagan" olsa da bir bahçe avlusunda yada genelde rusların işlettiği kafelerde serbesttir. her iki kişiden birinin devlete çalıştığı bu ülkede peşinizdeki siviller sonu gelmez bir kovalamaca ile sizi mıçtığınız yere kadar takip edip sigara yasağını delmenizi sabırla bekler. pazarlık $ 100 dan başlayıp en son ne kopabilirse safhasında $20-30 gibi biter. bazen 10 manata bile sizi görmezden gelir. bu gidişle ülkemizde ileride yaşanması muhtemel, ekonomik açıdan bir çok kimseye geçim kapısı açacak bir uygulamadır.
kurtlar vadisinde de polat alemdarı adliye koridorunda elif'i beklerken sigara içmek yasak afişi önünde sigara içmesi ve yasak denildiğinde de neyse parası veririz demesi. ( cezası 121.680.000 tl vay arkadaş paraya bak eskiden ne zenginmişiz biz)
nasrettin hoca der ki " parayı veren düdüğü çalar"

sokakta açlıktan ölmeyi, sokakta evsiz yaşamayı ve kalmayı, sokakta tacizi tecavüzü şiddeti kapkacı hırsızlığı yasaklayamayanlar, kendi sokak sorumlulukları konusunda sizi yanıltıyor. sokaktakileri bölüp çatıştırarak vahşi sömürü saltanatlarını sürdürüyorlar. kendileri sokakta değil. sokakta bıraktıkları sizi gülerek yönetiyorlar.. iyi düşünün.. ben sokakta sigara içmediğimde sizin maaşınız, ücretiniz, borcunuz, geleceğinizde ne değişecek. ikimizi de sokakta bırakanı görelim.. sonraki sorunlarımızı zaten çözeriz..
türk filmlerinin klişe repliğini hatırlayın lütfen:
" durun, siz kardeşsiniz..."