yeniden refah partisi genel başkanı fatih erbakan, kdv ve ötv zamlarına tepki gösterdi. dolaylı vergilerde gerçekleşen artışların kabul edilemez noktaya geldiğini söyleyen erbakan, "bütçe açığının faturasını vatandaşlara kesen bu uygulamalardan bir an evvel vazgeçilmelidir" dedi.

-halk tv
devamını gör...
“erkek erkeğe evlensek daha mı iyiydi” dediğini sanarak geldim. ama durum çok farklıymış.
devamını gör...
siyasal islamcı/siyasi ve islamcıların işin içine para girdi mi bir anda başka bir yaşam formuna dönüşmesindendir.
devamını gör...
o da bizim gibi haberlerden mi öğrenmiş. siyasi ortağı sanki biziz.
devamını gör...
durmuş saat bile günde iki kez doğruyu gösterirmiş.
ancak kendisini de hiç sıyırmasın. bunun böyle olacağı seçimden önceki 20 seneden alınmış tecrübeyle de belliydi, uzmanlar da söylüyordu. iktidara destek verirken aklı nerdeymiş.
bakın ben doğruya doğru yanlışa yanlış derim edebiyatı yapmaktan başka bir işe yaramıyor söylemi. samimi değil.
devamını gör...
u dönmenin kitabı olsa bir sinan oğan bir de bu yazardı herhalde. pardon, babacan ve davutoğlu da vardı.
devamını gör...
(bkz: friendly fire)
devamını gör...
yok yok, senin kızlarını ilgilendiren bir şey yok fatih...13 yaşında kızlar nasıl benzin alacak onu konuşuyoruz...seninkiler yapsın "master"ini....abd de.
devamını gör...
yahu kim takar erbakanı adam aday olmak için imza bile toplayamamış kim takar onu bu saatten sonra bahçelinin bile sözü bir şey ifade etmez çünkü artık adamların seçim korkusu kalmadı.
devamını gör...
zaten belli olan duruma laf olsun torba dolsun tepkisidir. para dediğin şey öyle soyut bir şey değildir. kasanda para ya vardır ya yoktur. yoksa devlet bir şekilde tamamlar o parayı. perşembenin gelişi çarşambadan belliyken, bunun böyle olacağını 5 sene önceden biliyorken şimdi tepki göstermek türbine oynamaktır.

pandemi dediler, ukrayna'da savaş dediler, dünya genelinde enflasyon dediler, deprem dediler bugünlere geldik. halbuki böyle olacağı ne zamndan belliydi biliyor musunuz? 2005'lerden belliydi. belki de daha öncesinden. amerika krize girip dünyaya ucuz dolar sattığında herkes bu para iyi bir şekilde değerlendirilmeli dedi. ama hükümet fabrikalar açmak yerine bina yapıp satmak gibi ileriye dönük para getirmeyen politikaları tercih etti. gün geldi amerika toparlanınca bu ucuz dolar satma işini bitirdi. işte bu düşüş ileriye yönelik yatırım yapmayan ülkeleri vurdu. ne 15 temmuz darbesiydi ekonomik krizin sebebi ne deprem ne pandemi ne de ukrayna-rusya savaşı ne de dış güçler.

kardeş şimdi amerika krizde. senin bankalarına 1 solar verip 1.1 dolar alıyor. senin bankaların 1 cent maliyetle dolar alıp sana 1.2 dolar olarak satıyor. bu bir para bolluğudur. bu noktada ucuz doları bulan bankalar sana kredi vermek için elinden geleni yapar, yaptılarda. bu ucuz dolar vatandaşlar için de hükümet için de iyi bir şeydi. çünkü farazi olarak söylüyorum 1 cent maliyetle dolar bularak 4-5 dolarlık ürün satabiliyordun ki bu, aslında bir dostunun sana nerdeyse faizsiz borç vermesi anlamına geliyordu. testi su akarken doldurulur ama. sen ne kadar ucuz dolar bulabilirsen yatırım maliyetini de o kadar arttırabilirsin. örneğin bir fabrika kuracağım. ben 100 bin dolar alıp 1 sene sonra bunu 120 bin dolar olarak ödeyeceksem benim fabrikamın ayda 10 bin dolardan daha fazla satış yapması lazım kara geçmem için. ucuz kredi ile ayda 10 bin dolar. hep böyle gidecek sanıyorsun değil mi? amerika doları pahalandırdığı anda senin artık ayda 12 bin dolar değil mesela 30 bin dolar bulman lazım. bulamadığında işletmen batıyor. eğer sen bu ucuz doların geçici bir refah olduğunu bilirsen ayağını yorganına göre uzatırsın. yok ayağını yorganına göre uzatmazsan dolar pahalandığında alıştığın hayattan vazgeçersin/vazgeçirirler.

işte bugün yaşadığımız şey olmayan paramızın elimizden gidince yaşadığımız hayattan feragat etmemizdir. çünkü dolar ucuzken onu ödemek için dışarı 20 ürün satman yeterliydi. bugün ise aynı refah için 200 ürün satman gerekli. o da satabilirsen. iş hacmin belli ise 20 ürünlük hayat yaşarsın. halkı 200 ürünlük refaha alıştırdılar ve kerameti kendilerinde gösterdiler. oysa ki ne 200 ürün üretiyorduk ne de 200 ürünlük yaşamı hakediyorduk. üretim ekonomisinin ü'sü yok ülkede.

katma değeri yüksek ürünler üretebilseydik, o dolar başına 1 centlik borca karşılık sürekli üreten f
katma değeri yüksek markalar yaratsaydık, teşvikler verebilseydik, fabrikalar kursaydık bugün bu durumda olmazdık. o 100 bin dolarla ev yapmasaydık bu durumda olmazdık. evi yaptın sattın bitti olay. sürekliliği yok. ama bir fabrika sana çalıştığı sürece para bırakır, ülkene döviz sokar. marka yarattıysan karın yükselir, yüksek teknoloji ise karın daha da yükselir. unutulmamalıdır ki çalışmayan, üretmeyen toplumlar ya yok olmaya ya da köle olmaya mahkumdurlar.

ahmet 100 bin dolara bina yaptı 105 bin dolar bankaya ödedi. binayı da 130 bin dolara sattı 25 bin dolar kar elde etti. ahmet yine bina yapmaya karar verdi. bankaya gitti, banka dedi ki 150 bine karşılık 250 bin dolar isterim artık. ama ahmet evi artık 100 bin değil 150 bin dolara yapabiliyor. bu durumda bina yapmak mantıksız hale geldi. ahmet kazandığı 25 bin dolarla bir süre idare etmek zorunda. gittiği yere kadar. ahmet'in ailesi artık refah yaşayamıyor.

mehmet 100 bin dolara 105 bin borçlanarak bir fabrika açtı. aylık akmasa da damladı. gün gelip yine borçlanmaya ihtiyaç duymadı. belki artık ucuz kredi bulamıyor ama üretip satarak kendini geçindirebiliyor. mehmet ayağını yorganına göre uzatıyor. aylık 2000 dolar kazanıyor ama her ay bu para geliyor.

bu hikayede ahmet'in ailesi türk halkıdır. 25 bin dolar bittiğinde ne yapacağını düşünen halk. 25 bin dolara fabrika açamaz artık. hem 100 bin dolarlık fabrika kalmadı hemde kimse artık ucuzdan kredi vermiyor. mehmet'in ailesi ise kore'dir finlandiya'dır, çin'dir, almanya'dır. hem üretim ekonomisi yarattılar hem istihdam sağladılar hem de refah yaşadılar/yaşıyorlar. üstelik kredi notları da bir hayli yüksek.

ahmet borç alsa bile nasıl ödeyecek ki? ahmet ucuz dolar bulamayınca başka ülkelere / bankalara / yatırımcılara gitti. ama ahmet'in durumunu herkes biliyor. 25 bin doları gösterdi ahmet ipotek olarak ama ahmet'e pek güvenemiyor bu yatırımcılar. çünkü ahmet parasını kullanmayı pek becdremiyor. 100 bin dolarla sadece 25 bin yapabilmiş. o da sürekliliği olmayan bir para. ahmet'i başları dan savmak için diyorlqr ki 100 bin veririm ama 300 bin isterim. ahmet diyor ki oldu üstüne ketçap da sıkalım mı? mantıksız olduğu için ahmet tabii ki bulamıyor para. kısaca ahmet'e diyorlar ki sen pek para güvenilir biri değilsin, benim paramı ödeyemeyebilirsin. kendin batarsan bat banane de beni de sürükleme peşinde.

mehmet mi? mehmet işleri büyütmek istiyor. evet artık amerika ucuz dolar satmıyor. ama mehmet'in bir fabrikası var ayda 3000 dolar getiren. yani ortada bir değer bir marka var. şirketin hisseleri de hiç fena değil. yatırımcılar diyor ki mehmet bana ayda 30 bin dolar kazandırmaz ama ayda 5000 artı işi büyüttüğünde ayda 2000 daha kazanacak. benim param mehmet'de kalmaz. mehmet maşallah daha önce başka yerlerden aldığı borçları borçla kapatmamış. alnının teriyle sattığı üründen peyderpey ödemiş. biz bu adamdan çok para olmasa da yine de para kazanırız. eldeki 1 kuş daldaki 10 kuştan daha gerçekçidir. kimse parasını güvensiz limana sokmaz.

mehmet büyüttü fabrikasını. çünkü insanlara reel bir şey sunabiliyor. benim fabrikam var diyor, güven veriyor. laf aramızda mehmet'in kendisi ve ailesi de çok mütevazi insanlar. hiç öyle bütçelerinin üzerinde yaşayıp hava atmak gibi saçmalıklarla uğraşmıyorlar.

ahmet mi? ahmet'im garibim 25 bin dolarla bir 6 ay kadar geçindi. ama para suyunu çekti be ahmet'im. hani şu senin babadan kalma yazlık var ya. onu sen sat ahmet. seni bir müddet götürür. fakat laf aramızda ahmet ve ahmet'in ailesi dolar hep ucuz olacak sandığı için lüks yaşamaya alıştılar. e ahmet'te bu para yok artık. son duyduğuma göre karısı da işe girmeye mecbur kalmış. ha birde çocukları yurtdışında çalışmak için ülkelere başvuru yapıyorlarmış. o babadan kalma yazlığı kim mi almış? duyduğuma göre araplar almış. arabın para bol petrolden dolayı. fırsat kolluyor biri düşsede onun evi brn alsam diye.

ah be ahmet'im sonsuz bir mutluluk hali, sonsuza kadar sürer mi?
devamını gör...
fatih birden bire milletin yanındaymışsın gibi yapma bâri. komik oluyorsun.

ortağı olduğun ak partinin kapısını çal bir bakalım, ondan hesap sorsana. oturduğun yerden kendini belli etmek, unutturmamak için laf söylemek çok kolay. bunun böyle olacağını bilmiyormuş gibi ak partiye destek olmadan önce düşünecek, hareket edecek, söz söyleyecek ve söylediklerinin arkasında duracaktın.
devamını gör...
şu adama enerji harcayamam, ciddiye bile alınacak biri değil bence.
devamını gör...
halkın yanindaymışım gibi çek panpa .
devamını gör...
devamını gör...
şimdi bir takımın içine girmişsen karşı takım elemanı gibi konuşamazsın. o zamların altında senin de onayın var.
devamını gör...
aileden olduğu netleştiyse ittifak ile, şimdi aile içinde bireyci olarak seçkinleşmeye çalışacaktır. akp'nin tohum çekirdeği yeniden refah olmasın mı?
devamını gör...
radikal islamcılar mehmet şimşeğin kalemini kırmış dedirten açıklamadır.
devamını gör...
milli görüş fraksiyonları, iktidarla farklı noktada oluşumlardır.
tek fark, saadet partisi chp ile ittifak yapacak kadar iktidara zıt iken, yeniden refah bu düzeyde değildir.
akp ile seçim ittifakı yapması, iki tarafın da yararına stratejik bir hamle idi ve seçimler sona erdi.

ben kendisini sevmem, akıl sağlığının tam olarak yerinde olduğunu da düşünmüyorum. ancak adamın siyasi hareketini ters bir taraftan eleştirmek de isabetli değil. bunlar mhp gibi iktidar uydusu değiller.
devamını gör...
çocuklar duymasın haluk daha güzel tepki verir diye düşünüyorum
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"16 temmuz 2023 fatih erbakan'dan zam tepkisi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim