28 mayıs 2023 kemal kılıçdaroğlu açıklaması

yürüyüşümüz sürüyor, buradayız diyormuş kendileri.
ilk turda sinan oğlana oy veren biri olarak 2. turda kılıçdaroğlu'na oy verdim.
neden mi? artık yeter dememiz gerekiyordu. 2. turda oy vererek görevimi yerini getirdim.
artık gitmen gerekiyor dedecim. bu kafayla yürüyüşün devam ederse ankara, istanbul belediyelerini de kaybedersin benden söylemesi.
bu noktada iyi parti: "bak aday oldun da ne oldu? kaybettin. istifa etmezsen ittifaka artık dahil olmayacağım." "seni belediye seçimlerinde desteklemeyeceğim. " diyebilir.
ben olsam böyle söylerdim. başarısızlık yetimdir zira.

aman..... ne desek kelimeler kifayetsiz...

ust edit: uğramanizi istediğim bu entry...
#2570282


ne açıklaması arkadaş, defol git. aylar öncesinden millet yazdı anadoluda karşılığın yok, iletişimin zayıf, siyaset bilgin 0. anca erdoganin ekmeğine yağ sürdün.

kazanamayacagini bile bile oy verdik, ülkenin yarısı halinden memnun değil diye göstermek için. istifa et ve defol git artık, erdogandan sonra en büyük akpli seni. aylardır sana pkkli dediler cikipta demedin ne pkksi amin* *****m diye. rezil rüsva ettin ataturkun partisini. nasıl olsa 10,11 belediye bizim, chpnin kaymağını yediniz hazineden milyon liralar aldınız da sosyal medyadaki hesaplar kadar olamadınız.

bu seçim sana yaz beceriksiz herif. aday olma dedik, masaya eski akpli kim varsa aldin, yapma dede bunlar dönecek dedik, kendini aday dayadın. çıktık bi yola gikimizi çıkarmadık, ama şimdi yol bitti. ötesi yok ve konuşma vakti.

is ti fa

bunak ve çetesi bir seçimi daha kendi açılarından kazanarak koltuklarında oturmaya devam etmişlerdir. bunak ve çetesine güvenen ileri zekalı arkadaşları da ayrıca tebrik ediyorum.

akp'nin 16 milyon üyesi var...
bu 16 milyon üyenin de aileleri var.
bu durumda bugün başka biri de aday olsaydı fazla bir değişiklik olmazdı.

sorun aday sorunu değil.
bu son seçimleri ben, erdoğan'a en zor gününde sahip çıkma refleksi olarak değerlendiriyorum. bir bakıma bu şartlar altında son kez verilmiş olan oylar olarak görmek gerekir.
seçmen ekonimik problemlerin çözülemediğini gördüğü takdirde bir daha milii savunma sistemlerinizi, bu alandaki teknolojik atılımlarınızı, tog'larınızı iha ve sihalarınızı dinlemek istemez. çünkü bir kere dinlediler. hoşlarına gitti. eyvallah dediler.
ama bu ve benzer şeyler bir dahakine tutmaz.
hatta muhalefeti pkk ile ilişkilemdirme çabası da bu derece etkili olmaz. hatta insanları yıldırır.

bu bakımdan iktidar bugün sorunları çözme hususunda her zamankinden daha fazla sorumluluk sahibidir. bozduklarını düzeltmenin mesuliyeti kendi üzerlerine kaldı. bundan sonra ne bahanelere sığınabilirler ne de eskisi kadar muhalefete yüklenebilirler.
beceriksizliklerini örtmek için üretebilecekleri bahaneler, söylemlerler karşılık bulmaz.
ya da bu fotoğrafı insansız hava araçları, yerli arabamız, uzay bilmem ne diyerek de değiştiremezler. heyecan uyandıramazlar.
aynı yöntemler hanelerine eksi olarak döner.

şimdi bu enkazdan nasıl çıkacaklar? boş boş vaatlere inandırdılar insanları...
sırf istanbul'da milyonlarca insan evlerinin yıkılıp yeniden yapılabileceğine inanmış halde yarısı sizden yarısı bizden kampanyasından haber bekliyor...
herkes başvurusunu yaptı.
nümunelik olarak başvuruların %0000,3 kadarını yıkıp yapacaklar.
bu proje çürük binaların yıkılıp yapılması kapsamında ortaya çıkmıştı,
eski ama sağlam binaların yıkılmasını kapsamamaktadır. diyecekler.
pek çok binaya güçlendirme yapılması yönünde rapor yazılacacak, sadece dokunsan devrilecek olan evleri yapacaklar..

sonuç olarak boş vaatlerini gerçekleştirmek bir yana, çözümü imkansıza yakın olan büyük sorunlarla boğuşurken ülkeyi erken seçime götürmeye mecbur kalacaklar.
yapamadıklarına, yürütemediklerine herkes ikna olacak, sevenlerinin bile değişim şart demekten başka seçeneği kalmayacak...

delisi olduğunuz futbol takımının sezon boyunca sergilediği kötü performansa artık alışmak ve küme düşeceğini bir yerden sonra görüp kabullenmeye benzer bu söylediklerim.
evet bu takım benim sevdiğim takım ama olmuyor, yönetemiyorlar, performansları yerlerde sürünüyor. düşmeyi de hak ettik demekten başka çaresi kalmaz bazen insanın.
işte akp ve erdoğan'ın son icraatları da bu performansın teminatı sayılır. gidiş burayadır.
aslında erdoğan'a ve partisine oy verenler gönül bağları nedeniyle vefakar davranmak zorunda hissettiler kendilerini. en zor gününde sahip çıkmak anlamını taşıyordu bu destek. reisimizin yanındayız demek istediler.

ama bu bir dahakine böyle gitmez.
yazmayacaktım ama kendime engel olamadım.

(bkz: başaramadık abi)

millet tayibe oy verdi diye kılıçdaroğlu suçlu oluyor. tabii canım, tabii gülüm aynen çok haklısın. bu kafayla gel buraya atarlı, giderli sözler yaz. artık insanların birbirlerine baka baka yazdığını düşünüyorum. bu insanlar körü körüne, sorgulamadan oy verdiler tayibe. biz daha neyin derdindeyiz hakketten anlamıyorum. ekonomi çok iyi diyenlerle ne farkımız kalıyor bizim. adamlar ekmeğine yağ sürmeye devam ederken, chp seçmeni bile istifa et derdinde. baska bir genel başkan gelse yine kaybetse yine aynı şeyleri söyleyebilecek misiniz? bir çok insanın asıl problemi görmeyip bir suçlu aramaları beni üzüyor. sorun kesinlikle kılıçdaroğlu değil. ilerleyen zamanlarda öyle olmadığını anlayacaksınız. bu yazı da burada kalsın.

kendisinin memleketin yararına hiçbir siyasi başarısı olmadı. üstüne sizin şu rezil "şahsen girdiği hangi seçimi kaybetmiş??" savunmanızı da yalan etti. muhalefete 10 küsür senedir ambargo vurmuş adam suçlu değil tayyibe oy veren suçlu. kafalar zehir. ulan madem kimi aday koysan kaybedecek ne diye aday oluyorsun demezler mi adama ? neden seçime giriyorsun? neden halka ümit veriyorsun? neden seçim çalışmaları için boşa para harcıyorsun?

dersimli kemal denilen basiretsiz alçak herif, dün gene tayip'e yenildi. mutlu musun şimdi bay kemal? o korkak mansur'a da yazıklar olsun. kendisine yönelik bütün ısrarlara rağmen yine de aday olmadı. gidin şimdi halay çekin sizi gidi karaktersiz herifler..

yıllardır kendi kazanamadığı gibi yanına aldığı insanların da siyasi hayatlarını bitirdi. erdoğan'a istifa et, yönetemiyorsun bizlerin önünü aç diye bas bas bağırmak yerine kendi istifa etse zaten erdoğan'ın istifa etmesine gerek kalmayacak biz göndereceğiz. erdoğan'ın kemal'in önünü açması mı daha kolay sizce yoksa kemal'in kendi seçmeninin önünü açması mı?

ülkenin iktidarıyla muhalefetiyle biat kültürüne sahip olduğunu gösterir açıklamadır.

enteresan bir düşünce var. halk tayyibe oy verdiyse kılıçdaroğlunun suçu ne? şeklinde.

siyaset zaten budur. siyaset bir "ikna" işidir.

burada zaten her durumda bir yanlış var. iki örnek verelim.
birinci düşünce, kılıçdaroğlu ağzıyla kuş tutsa da kılıçdaroğlu seçilemeyecekti. insanlar oy vermedi.
madem seçilemeyecek, o zaman o koltukta oturmasının yahut aday olmasının hiçbir anlamı yok. en olmadık kişiyi denersin en azından piyango vurma ihtimali olur.
ikinci düşünce, kılıçdaroğlu bu işi beceremedi. öyleyse zaten bir kenara çekilmesi lazım.

siyaset demek sadece başa geldiğinde çalıp çırpmamak, şunu yapmak bunu yapmak demek değil.
siyaset, başa gelene kadar yapılan şeydir bilakis. krallığı kılıç zoruyla alan kral dahi o tahtta kılıcını bırakır da oturur.

kılıçdaroğlu bu ülkede siyaseten galip gelemedi. 2009 seçimlerinden beri 14 yıl geçti.

sorun halktaysa, oraya halkın seçeceği birinin denenmesi lazım.
sorun kkda ise zaten koltuğu terk etmesi lazım.

artık savunulacak bir tarafı kalmadı bu zatın.

neden istifa etsin bu ülkede kimler neler neler yaptı istifa etti mi. işte bir ülkede adalet olmazsa ve bu ülkenin halkı bu adaletsizliği savunuyorsa böyle olur.

#2578791

ne ilerleyen zamanlarından bahsediyorsunuz siz?..

neyse. sinirlerimi bozmayacağım. böyle "prophetic" sözleriniz gülünç zira.

mâkul, tutarlı ve beklenen bir açıklamadır. desteklediğim siyasi parti, futbol taraftarlığı duygusallığına dayanmadığı için hep değişkenlik arz eder. ancak siyasi görüşlerimde esas aldığım değişmeyen bir ibre vardır: o da halkın ve ülkenin istikbâlidir. oyumu geçmişte de şimdi ve gelecekte bu faktörleri dikkate alarak veririm, vermeye devam edeceğim.

bu seçimlerde kemal bey'in iyi bir performans sergilediği düşüncesindeyim. seçimi alamamış olması, kendisi dışında, elinin erişemeyeceği faktörlerden kaynaklanmıştır. örneğin, halkın iradesine kimse ipotek koyamaz. halkımızın ekseriyeti, kemal bey'in ülkenin genel gidişâtına, ekonomisine, sosyal problemlerine, hukuk uygulamalarına dair açıklama ve yorumlarına itibâr etmemişse bunda kemal bey'i kusurlu bulmak fikrimce yanlıştır. halkımızı, hâlen cumhurbaşkanlığı görevini yürüten akp genel başkanını yeniden bu göreve getirmiş olması nedeniyle suçlandırmak, demokrasiyle bağdaşmaz şekilde, millî birlik ve beraberlik duygusunu sarsar tarzda itham etmek, kendi düşüncemiz doğrultusunda, (cumhur ya da millet ittifakını tercih etti diye), siyasi tercihte bulunmamış insanları tahkir etmek de bir o kadar yanlıştır ve büyük bir haksızlıktır.

kemal bey'in, nitelikli muhalefeti farklı eğilimlere sahip olsalar da bir havuzda toplayabilmiş olması, bunun için pek çok fedakârlıklarla mecliste farklı siyasi görüşlerin de temsil hakkını elde edebilmesi için uğraş vermesi, belediye seçimlerinde büyükşehir belediyelerini siyâsi rakibinin elinden alabilmiş olması her chp partilisi tarafından takdir edilmesi gereken başarılardır. ayrıca, seçimlerde ittifak hâlinde olduğu partilerin de katkılarıyla elde edilen %48'lik oyun millet ittifakı hânesine yazılmasında kemal bey'in çabası inkâr edilemez.

bazı yazarlarımız, %48'lik oyu bir siyasi ittifakta toplanmış olmasını, %50'lik çoğunluk elde edilemediği için başarısızlık şeklinde görüp değerlendirebilirler, onların görüşlerine saygı duyarım, kısmen haklı olduklarını da söyleyebilirim. ''belki başka bir aday olsaydı daha fazla bir oy çokluğuyla seçimi millet ittifakının kazanması mümkün olabilirdi, kemal bey aday olmamalıydı'' diyenler de kendilerince, başka bir açıdan haklı olabilir. fakat, bir siyasetçi olan, ülkenin en büyük muhalefet partisinin liderliğini başarıyla günümüze dek yürüten bir insanın böylesi bir siyasi yarışta kenara çekilmesini beklemek, hem o'nun siyâsi kariyerine bir saygısızlık, hem de safdillik olurdu.

bugüne değin chp içinde bir paradigma değişikliğine giderek farklı kesimlere de sesini duyurabilmenin derdini ve sıkıntısını en çok çekmiş olduğunu düşündüğüm kemal bey'in millet ittifakının cumhurbaşkanı adayı olarak seçime girmesi, tarihteki örneklerine göre en mantıklı olandı. o, geçmişte kenara çekilmesini de bilen adamdı. ekmeleddin bey'in cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmesi, ne kadar sert eleştirilere tâbi tutulmuştu, hatırlayın; muharrem bey de cumhurbaşkanlığına aday olmuş, ama sonuç farklı olmamıştı. ülke siyasetinde başat rol edinmeyi istemeyen bir kişi, asla siyasetçi olamaz. olsa olsa menfaatçi olur, dalkavuk olur... kemal bey'in bir siyasetçi olarak cumhurbaşkanı olmak istemesi ve bu uğurda seçime girmesi, sonuç her ne olursa olsun gayet derecede mantıklıdır, ittifakın diğer parti liderleri tarafından o'nun desteklenmesi de örnek bir ittifak ahlâkıdır.

başkalarının elde edemediği bir başarıyı kemal bey, elde edemedi diye ''istifa etsin!'' çığırtkanlığı yapmayı doğru bulmuyorum. muhalefetin şevkini hırpalayacak, birlik ve beraberliğini zedeleyecek bu tür çıkışların iktidara yarayacağını düşünüyorum.