4 ocak 2021 boğaziçi üniversitesi protestosu

bilinçli kaşıyorlar, bir karışıklık şart yoksa iktidar yalan biliyorlar.

bu a...,..........n çocukları da nerede bir eylem var alakalı alakasız oradalar. orta kantini kendilerine ev edinmiş serefsiz vatan hainleri..
hayir bunlar yüzünden her eylem terör propagandasina dönüşüyor..yemek fiyatlarindan tut rektör atamasina kadar.

''rektörler okul bileşenleri tarafından seçilmelidir! üniversitelerin çok sesli, özgür, özerk yapısını savunan öğrenciler olarak rektörlerin atama yoluyla değil üniversite bileşenlerince seçilmesini talep ediyoruz.'' diyen boğaziçi üniversitesi öğrencilerin gerçekleştiği protestodur.

çok uzakta değil 2018 yılı odtü'deki protestoyu hatırlayın. bir karış eteği, ayağında topuklu ayakkabısı ile pankartı vermeyen, arkadaşlarına yapılanı görünce çıkarttığı ayakkabısı koşup destek verip tepki gösterenleri hatırlayın.

buradan

tıpkı gezide olduğu gibi yine kim tarafından yönlendirildiği belli olmayan üç beş kürtçünün bu haklı eylemi illegalize ettiğini gördük. her zaman söylüyorum, türkiye'de hak aramanın, insanca yaşamak için protesto etmenin önünü kesenler siyasal islamcılar değildir. haklı davaları için baş kaldıran çoğunluğun içine sızan marjinal gruplardır. bu ülkede adına ister sol de, ister muhalif duruş. eğer bu kürtçü, dhkp-c gibi grupları soyutlamadığın müddetçe bin yıllık siyasal islamcı iktidar güçlenerek yerinde kalacaktır. aynı tespitler ana muhalefet partisi chp içinde geçerlidir.

dhkpc bişeye de bulaşma bea,bitane eylem de sakin olsun olaysız geçsin.sağcılar sarı bayrak üstüne sarı orak çekiç görünce terörist yaftasını yapıştırıyor anlamadınız mı bunu?hiç dokunmasanız millet sesini duyuracak belki hak veren çıkacak.siz geliyosunuz yaftayı yiyen gariğ halk... olan garip halka oluyor.

ilk defa mı rektör atanmış? dhkpc'nin pkk'nın desteği ile gerçekleşen protestolardır.

şu an protesto için doğru bir zaman değil. hükümet ekonomiyi yıkacak birini arıyor. havalar bir hafta sonra çok soğuyacak, sokak gösterilerine katılım istenildiği seviyede olmaz. korona yüzünden herkes tedirgin, koronanın arttığı dönem toplu organizasyonlar için en olmayacak zaman, artan vaka sayısını bile bu protestoya bağlayabilirler. seçimle gelen seçimle gidecek, ülkemiz protestoyu hazmedecek olgunluğa sahip değil. sadece biraz daha sabır, bir sonraki seçimlerde her şey güzel olacak.

“bi boğaziçi kalmıştı girmediğiniz” diyenler neyin kafasını yaşıyor acaba... o girilmeyen yer belirli bir zihniyetin bayrağını taşıdığı için mi kutsal ve dokunulmaz oluyor? dışarıya kapalı, hep aynı zihniyetteki kişilerin dekan ya da rektör olduğu bir üniversite burası... boğaziçi liberaldir diye ortalarda dolaşan bir tantana var ya, okulun bir öğrencisi olarak söylüyorum ki yav he he. o liberallikleri lgbt’ye ve bölücü terör sevicilerine kadar sadece... müslüman öğrencilere sapına kadar azınlıkmış gibi hissettiriyorlar, onları içlerine almayı kesinlikle kabul etmiyorlar. tüm öğrencileri kucaklayacak bir yönetim başa kendiliğinden gelmiyorsa devlet eliyle gelsin, ben çok bir sıkıntı göremiyorum.

ülkemizde protesto kültüründen kalan son kırıntılardır. bu yanlış atamaya sessiz kalmak mümkün değil.

insan gibi başlayan yasal bir hak olan bir protesto içeri sızan kürt sevicilerin ve dhkp c li (küfür yasak) ... lerin katılmasıyla terör eylemlerine dönüşmeye başladı her zaman ki gibi..neden müsade ediliyor anlamış değilim.. ondan sonra vay efendim neden biber gazı sıktılar bilmem ne.. her yere çöreklenmiş onun bunun çocukları. yakında emekli maaşı kuyruğuna da girip slogan atacaklar

öğrenci protestosu değil 2. gezi kalkışmasıdır. tabi canan durur mu hemen havarilerini de almış yanına öğrencinin yanındayız imajıyla boy gösteriyor. birkaç tane de başörtülü ablalar (!) serpiştirmişler çakma demokratik mücadelelerine “bu daha başlangıç” diye slogan atıyorlar üstüne polisle arbedeye giriyorlar. terörist marşı mı dersin, lgbt bayrağı açan mı istersin hepsi var. yarın bir kaç açlıktan nefesi kokan şehir tiyatrosu oyuncusu da katılır bunlara. kadro tamam.

burada yazılanlardan da belli “yeter artık” falan. yazın deyin ki derdimiz atanan rektör değil, bir kıvılcım bekliyorduk antidemokratik olmak için bu fırsat bulduk. hükümeti istemiyoruz ama seçimi bekleyemeyiz ya da bekleriz ama yine kaybedersek korkusu var. o yüzden krizi fırsata çevirmek istiyoruz bu işler bahanemiz. evet, söyleyin bunu.

hani bilmesek boğaziçi’ni, özgürlükler üniversitesi zannederiz. boğaziçi’nin nasıl bir kemikleşmiş yapısı olduğunu bilmesek, birazcık muhafazakarlık kırıntısı gördüğü öğrencisine dahi nasıl cüzzamlıymış gibi davranıldığını bilmesek, imam hatip lisesini bitirmiş bu okulu kazanmış öğrencilere nasıl bir baskı kurduklarını bilmesek bu haklı (!) mücadeleleri de yine herkes için zannederiz.

boğaziçi’nde ihh standına saldırıp durduk yerde orayı yerle bir edenler olduğunda neredeydi bu öğrenciler?

adam geçmiş polisin karşısına terörist marşı söyleyip halay çekiyor polise de diyor ki “katil polis defol”. katil polis??? hepsine sıksınlar gazı. içeride alsınlar. hiçbirine acımıyorum. her seferinde aynı leş görüntüler. demek ki kimsenin rektör falan umurunda değil.

öğrencisi olduğum okulum için katıldığım protesto.

bu protestonun amacı okul dışından (siyasi kariyeri, intihallerle dolu akademik kariyerinin önüne geçmiş) birinin "atanarak" rektör yapılmasına karşı çıkmaktı. daha önceki sistemde okul içinde okul mensuplarıyla yapılan seçim sonucunda rektör belirlenirdi. ilk kez, seçilen yerine atanarak gelen mehmed özkan ile bu sistem değişti. mehmed özkan boğaziçi mensubu olduğu için o dönem yeterince ses çıkarılmadı. 20 yıldır bu ülkede yapılan hiçbir şey tek seferde yapılmamıştı oysa. hep bir öncü adımı oldu ve biz bu adımda ses çıkarmadığımız için son kaçınılmazdı hep.

ne diyordum? hah, ben bugün oradaydım. başta her şey çok güzeldi. daha önce boğaziçi'nde bu kadar büyük bir kalabalığın ortak bir fikir için bir araya geldiğini görmemiştim. öncesinde yapılan uyarılar işe yaramış, seviyeli bir eylem yapılıyordu. ta ki güney kampüse mezunların ve okul dışından öğrencilerin girişi engellenene kadar. grup bir anda ikiye bölündü ve bir kısmı içeri girerken diğer kısım dışarıda kaldı.

bu protesto planı yapılırken birçok kez öğrencilerin kaçınması gereken tutumlar konuşulmuştu. olayı amacından saptırmayacak bir açıklama hazırlanmıştı ve sloganlar da çirkinleşmeden devam ediyordu. fakat bir noktadan sonra polise su dolu pet şişe fırlatan birkaç kişi oldu. hatta bir ara havada uçan bir taş gördüm. ondan sonrası tomadan su sıkılması ve biber gazı vs. o taşı gördüğümde bittiğini düşündüm. saatlerce meramını düzgünce anlatmak, sesini duyurmak için çırpınan öğrencilerin bütün çabaları yok sayılacak ama o taş bütün haberlerde yer alacaktı ve hepimiz terörist ilan edilecektik. beklediğim gibi oldu...

çarşamba günü tekrar bir protestonun yapılacağı söyleniyor. bu protestolar nereye varır bilemem. yıllardır okuduğumuz okulu bizden sonrakilere emanet ederken içimiz rahat olsun istiyorum sadece. bu ülkede bizim neslimize emanet edilenler ortada. sırtladığımız enkazı büyütüp teslim edecek olmak çok acı geliyor.

oradaydım. üniversitemin kapısına kelepçe vurulduğunda oradaydım.

benim anladığım 6 tane aday rektör sunulmuş , cumhurbaşkanı da seçimini yapmış. burada yanlış olan nedir ? bu ülkede doğru giden neydi de buna da şaşırıyorsunuz? aklım almamakla birlikte izlemekle yetiniyorum.

madde 4. a) (değişik:rg-30/6/1994-21976) seçimi ve atanması: görevdeki rektörün çağrısı ile toplanacak öğretim üyeleri tarafından altı rektör adayı seçilerek belirlenir. belirlenen rektör adaylarından yükseköğretim kurulunun seçeceği üç aday atanmak üzere cumhurbaşkanı’na sunulur. cumhurbaşkanı bu üç adaydan birini rektör olarak atar. üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü tüzel kişiliğini temsil eden rektörlerin görev süresi dört yıldır. süresi sona erenler iki dönemden fazla rektörlük yapmamış olmak kaydıyla yeniden rektör olarak seçilip atanabilirler.

polise şiir okuyup, çiçek uzatarak. protesto yaptığını sanan üç beş ergenin başlattığı olay.

bir daha ki sefere bayrak, flama ve örgüt sloganı atanların yanından hemen uzaklaşılıp, “eylemimi kirletme “ diye hepbir ağızdan slogan atılmalı.

mlkp, dhkpc, pkk gibi terör örgütü mensupları tarafından düzenlenen protestolar. katılan öğrenci sayısı çok az. provokasyonlara kanmayın. oyuna gelmeyin.

demokrasi ile bunun hiçbir ilgisi yok. demokratik hak filan diyen kim varsa araştırın kesin terör örgütleriyle bağı vardır. okullar siyasi kurumlar değildir eğitim kurumudur. bu tarz hareketlerden uzak durmak lazım.

rektörler yıllardır cumhurbaşkanı tarafından atanıyor. kanun böyle zaten. şimdi mi akıllarına gelmiş? demekki birilerinin kuyruğuna basmış, işlerini baltalamış son atama. devlet işini bilir. rahat olun.

protesto alanında başörtülü olup üniversitenin öğrencisi olan kişilere bile -taraftarlıklarından dolayı- bunlar hazır kıta militanlar denilebildiğini gösteren bir olay.

haklılar we sonuna kadarda destekliyorum...
rektör atanmaz, seçilir...

2010 yılında bu boğaziçililer kemalizmi bitirmek için "yetmez ama evet" diyerek akp'yi desteklemişlerdi. bugünlere gelmemizde çok önemli bir referandumdu. demek ki sevgili boğaziçili kardeşlerimiz iktidardan oldukça memnun. ee iktidar melih bulu'yu rektör atamış size de buna saygı duymak düşer