21.
yüreği aydınlık, karagözlü,
yağız delikanlım;
hepimiz meşrebimize göre bir şeyler geveliyoruz vede ödümüz kopuyor senin adının yanında adımızın anılmasından..
memleket hiç değişmedi, bildiğin gibi
ve bu defa da şark cephesi iş başında, yani memleket yine satışta..
artık akıllandık, kimse bize dokunmuyor çünkü artık biz, kendimiz hiç kimseye bırakmadan, kendi ellerimiz ile bağlıyoruz göz bağlarımızı ve yine kendimiz kendimizi lal ettik, aaa bir de cennet tapuları pazarlanıyor, ki halk dünyasını unuttu..
bir arpa boyu yol alamadık yani.
hâlâ tutsak fikirler, hâlâ birilerinin rahatı için kurban ediliyor gençler, bu sefer belki darağacları kurulmuyor amma, yaşarken topluca gömüyoruz gençlerimizi,
bizimde ahvalimiz budur işte..
ahmet telli- unutma dostumsun benim..
yağız delikanlım;
hepimiz meşrebimize göre bir şeyler geveliyoruz vede ödümüz kopuyor senin adının yanında adımızın anılmasından..
memleket hiç değişmedi, bildiğin gibi
ve bu defa da şark cephesi iş başında, yani memleket yine satışta..
artık akıllandık, kimse bize dokunmuyor çünkü artık biz, kendimiz hiç kimseye bırakmadan, kendi ellerimiz ile bağlıyoruz göz bağlarımızı ve yine kendimiz kendimizi lal ettik, aaa bir de cennet tapuları pazarlanıyor, ki halk dünyasını unuttu..
bir arpa boyu yol alamadık yani.
hâlâ tutsak fikirler, hâlâ birilerinin rahatı için kurban ediliyor gençler, bu sefer belki darağacları kurulmuyor amma, yaşarken topluca gömüyoruz gençlerimizi,
bizimde ahvalimiz budur işte..
ahmet telli- unutma dostumsun benim..
devamını gör...
22.
saat 12'yi geçti...
takvim yaprağı 5 mayıstan 6'ya döndü...
demli bir çayın kokusuyla beraber çalmaya başladı kulaklarımda,
her sene olduğu gibi bu sene de...
sana da eyvallah
takvim yaprağı 5 mayıstan 6'ya döndü...
demli bir çayın kokusuyla beraber çalmaya başladı kulaklarımda,
her sene olduğu gibi bu sene de...
sana da eyvallah
devamını gör...
23.
elbet bir bildiği var bu çocukların, öyle kolay değil genç ölmek..
devamını gör...
24.
böyle bir gün geçti bu ülkeden
elim varmadı yazmaya kıyamadım.
onlar nasıl kıydılar üç fidana?
halbuki umut ekmek istediler.
yeşermekti her birinin hayali.
elimizde kalan mahur bir beste oldu.
müjganla ağlaştık.
elim varmadı yazmaya kıyamadım.
onlar nasıl kıydılar üç fidana?
halbuki umut ekmek istediler.
yeşermekti her birinin hayali.
elimizde kalan mahur bir beste oldu.
müjganla ağlaştık.
devamını gör...
25.
her sene birşeyler yazardım birşeyler paylaşırdım.
bu sene kelimelerim bitti elim kaleme gitmedi. gönlüm denizlerde kaldı. aklım darağacındaki fidanda.
bakıyorumda yıllar geçse de hiçbir şey değişmemiş güzel ülkemde. hala aynı şeyler için dert yanıp amerika boyunduruğu altına girmemek için direnmeye çalışıyoruz.
ama nafile.
yine olan denizlere oluyor.
o zaman asıyorlardı şimdi de ülke dışında sürgün hayatı yaşıyorlar. ne farkı var asılmaktan....
bu sene kelimelerim bitti elim kaleme gitmedi. gönlüm denizlerde kaldı. aklım darağacındaki fidanda.
bakıyorumda yıllar geçse de hiçbir şey değişmemiş güzel ülkemde. hala aynı şeyler için dert yanıp amerika boyunduruğu altına girmemek için direnmeye çalışıyoruz.
ama nafile.
yine olan denizlere oluyor.
o zaman asıyorlardı şimdi de ülke dışında sürgün hayatı yaşıyorlar. ne farkı var asılmaktan....
devamını gör...
26.
baba,
mektup elinize geçmiş olduğu zaman, aranızdan ayrılmış bulunuyorum. ben, ne kadar üzülmeyin desem, yine de üzüleceğinizi biliyorum. fakat, bu durumu metanetle karşılamanı istiyorum. insanlar doğar, büyür, yaşar ve ölürler… önemli olan çok yaşamak değil, yaşadığı süre içinde, fazla şeyler yapabilmektir.
bu nedenle ben, erken gitmeyi normal karşılıyorum. ve kaldı ki, benden önce giden arkadaşlarım, hiçbir zaman ölüm karşısında tereddüt etmemişlerdir. benim de etmeyeceğimden şüphen olmasın.
oğlun, ölüm karşısında aciz ve çaresiz kalmış değildir.
bu yola bilerek girdi. sonunda da bu olacağını biliyordu.
seninle düşüncelerimiz ayrı ama, beni anlayacağını tahmin ediyorum. sadece senin değil, (…) anlayacağını inanıyorum.
cenaze için, avukatlarıma gerekli talimatı verdim. ayrıca savcıya da bildireceğim. ankara´da 1969´da ölen arkadaşım taylan özgür´ün yanına gömülmek istiyorum. onun için cenazemi istanbul´a götürmeye kalkma.
annemi teselli etmek sana düşüyor. kitaplarımı küçük kardeşime bırakıyorum. kendisine özellikle tembih et. onun bilim adamı olmasını istiyorum. bilimle uğraşsın ve unutmasın ki, bilimle uğraşmak da bir yerde insanlığa hizmettir.
son anda, yaptıklarımdan en ufak bir pişmanlık duymadığımı belirtir seni, annemi ve kardeşimi devrimciliğimin olanca ateşiyle kucaklarım…
oğlun deniz gezmiş
6 mayıs 1972, merkez cezaevi
devamını gör...
27.
“... bugünlerden geriye,
bir yarına gidenler kalır
bir de yarınlar için direnenler ...”
sana da eyvallah..
bir yarına gidenler kalır
bir de yarınlar için direnenler ...”
sana da eyvallah..
devamını gör...
28.
o mahur beste çalar , müjganla ben ağlaşırız.
devamını gör...
29.
geride onurla anılacak destansı birer yaşam öyküsü bıraktılar. idam sehpasında celladı beklemeden tabureye tekmeyi basan ayakları gözlerimizin önündedir. altı "deniz"di gökyüzünün, aktılar okyanuslara gözlerindeki ateşten...
devamını gör...
30.
parkamı, botlarımı çıkarmayacağım. ölüm gömleğini giydirecekler, giymeyeceğim. traş olmayacağım. bir sigara yakacağım, üstüne demli bir çay içeceğim. haa... bak, rodrigo’nun o ünlü gitar konçertosunu dinlemek isterim. urganı kendim boynuma geçireceğim. sonra dönüp beni seyredenlere sesleneceğim. "ölen bedenimdir, düşüncem yaşayacak!’’ diyeceğim. deniz gezmiş
devamını gör...
31.
ve mayıs her altıncı günü utanacak alnına sürülen kandan... hep utanacak bahar ve insanlık ve hayat... hep sızlayacak yürek...
'yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek..'
'yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek..'
devamını gör...
32.
ne alnımızda bir ayıp,
ne koltuk altında saklı haçımız.
biz bu halkı sevdik.
ve bu ülkeyi.
işte bağışlanmaz, korkunç suçumuz.
ahmed arif
ne koltuk altında saklı haçımız.
biz bu halkı sevdik.
ve bu ülkeyi.
işte bağışlanmaz, korkunç suçumuz.
ahmed arif
devamını gör...
33.
solcuların ayin günü.
(bkz: doğal seleksiyon)
(bkz: doğal seleksiyon)
devamını gör...
34.
6 mayıs 1972'de gece yarısı idam sehpasına götürülmeden önce, son arzusu olarak demli bir çay ve sigara eşliğinde rodrigo'nun gitar konçertosu'nu dinlemek istemiştir deniz. ölüme bile böyle dik gitmek kolay mı?
devamını gör...
35.
deniz, iriyarı, uzun ve ağır olduğu için çift ilmek yapmışlar ipi...kopmasın diye. asıldığı anda ayağı yere değmiş ve çift ilmek yüzünden boynu kırılmamış...25 dakika boğularak ölmesini beklemişler.
meslektaşım halit çelenk ile infazın gerçekleşeceği 6 mayıs 1972 günü sabahı ulucanlar cezaevi’ne gittik. cezaevinin avlusuna kurulan darağacını, başgardiyanın odasının penceresinden net bir şekilde görüyorduk. biz geldiğimiz sırada deniz gezmiş odaya alınmıştı. oturduğu yerden darağacını görüyordu. hazırlıklar yapıldıktan sonra darağacına getirilen deniz gezmiş, ayağının altındaki sehpayı kendisi itti. bu sırada ayağı masaya değiyordu. savcı yardımcısı veysi sami, celladı uyararak, ‘masayı çek, masayı çek’ diye bağırdı. bu süre içinde deniz’in bilinci büyük bir ihtimalle yerindeydi. bu sırada biz cezaevi doktoru ile tartıştık. yetkililer ise bize ‘deniz çok ağır olduğu için ip kopmasın diye çift ilmik kullandık’ dediler. darağacındaki kişinin o saniyelerde neler yaşadığını düşünebiliyor musunuz? deniz’in boyunun uzun olduğunu bile bile, ayaklarının değeceği bir masa konulması, işkenceden başka hangi sözle açıklanabilir? hukuk fakültesi’nde adli tıp eğitiminde bize kişinin bir kaç dakika içersinde öleceğini söylediler. deniz gezmiş’in ölümü tam 25 dakika sürdü.
meslektaşım halit çelenk ile infazın gerçekleşeceği 6 mayıs 1972 günü sabahı ulucanlar cezaevi’ne gittik. cezaevinin avlusuna kurulan darağacını, başgardiyanın odasının penceresinden net bir şekilde görüyorduk. biz geldiğimiz sırada deniz gezmiş odaya alınmıştı. oturduğu yerden darağacını görüyordu. hazırlıklar yapıldıktan sonra darağacına getirilen deniz gezmiş, ayağının altındaki sehpayı kendisi itti. bu sırada ayağı masaya değiyordu. savcı yardımcısı veysi sami, celladı uyararak, ‘masayı çek, masayı çek’ diye bağırdı. bu süre içinde deniz’in bilinci büyük bir ihtimalle yerindeydi. bu sırada biz cezaevi doktoru ile tartıştık. yetkililer ise bize ‘deniz çok ağır olduğu için ip kopmasın diye çift ilmik kullandık’ dediler. darağacındaki kişinin o saniyelerde neler yaşadığını düşünebiliyor musunuz? deniz’in boyunun uzun olduğunu bile bile, ayaklarının değeceği bir masa konulması, işkenceden başka hangi sözle açıklanabilir? hukuk fakültesi’nde adli tıp eğitiminde bize kişinin bir kaç dakika içersinde öleceğini söylediler. deniz gezmiş’in ölümü tam 25 dakika sürdü.
devamını gör...
36.
onların inandıkları bir dava, kurdukları bir hayal vardı...
hiçbir şeye değilse bile, o hikayede beden bulmuş tutku ve adanmışlık, ideolojisi ne olursa olsun herkes tarafından saygı gösterilmeyi hak ediyor zannımca...
hiçbir şeye değilse bile, o hikayede beden bulmuş tutku ve adanmışlık, ideolojisi ne olursa olsun herkes tarafından saygı gösterilmeyi hak ediyor zannımca...
devamını gör...
37.
ölenler dövüşerek öldüler;
güneşe gömüldüler.
vaktimiz yok onların matemini tutmaya!
akın var güneşe akın
güneşi zapt edeceğiz
güneşin zaptı yakın!
devrim yolunda düşenlere selam olsun!!!!
" ölen bedenimdir, düşüncem yaşayacak ! ’’
deniz gezmiş marksist -leninist'i , anısını kirletmeye çalışanlara başta kemalistlere hiç bir zaman izin vermeyeceğiz.
yaşasın bağımsız türkiye, yaşasın sosyalizm....!!!!!!!!!
güneşe gömüldüler.
vaktimiz yok onların matemini tutmaya!
akın var güneşe akın
güneşi zapt edeceğiz
güneşin zaptı yakın!
devrim yolunda düşenlere selam olsun!!!!
" ölen bedenimdir, düşüncem yaşayacak ! ’’
deniz gezmiş marksist -leninist'i , anısını kirletmeye çalışanlara başta kemalistlere hiç bir zaman izin vermeyeceğiz.
yaşasın bağımsız türkiye, yaşasın sosyalizm....!!!!!!!!!
devamını gör...
38.
deniz gezmiş ve arkadaşları kahraman değillerdir. bu imkansız bir durumdur.
işin aslı, solculuk adı altındaki ideolojiye sahip insanlar, deniz gezmiş'i ve arkadaşlarını bayrak haline getirmişlerdir.
peki deniz gezmiş veya solcuların tabiriyle "darağacında üç fidan" terörist mi?
öncelikli olarak terörist nedir bunun tanımına bakmamız gerek;
masum ve sivil insanları öldüren örgütlere mensup olan militanlara terörist denir.
örneğin; pkk.
bu tanım çerçevesinde baktığımız zaman;
deniz gezmiş ve arkadaşları, birçok kez tck tarafından suç kabul edilecek eylemler yapmışlardır. örnek olarak iş bankası'nı soymuş olması buna güzel bir örnektir.
veya amerikalı astsubayları kaçırmış olmaları.
örnekte söylediğimiz gibi deniz gezmiş ve arkadaşlarının yapmış olduğu bu hususlar suç teşkil eden unsurlardır.
lakin, yapmış olduklarıyla bu insanların gerçek amacı, anayasanın ilk 3 maddesinin değişmesi değildir.
asıl olarak savunmuş oldukları fikir şudur;
"mustafa kemal öldü, türkiye yarı bağımlı bir ülke haline geldi.
kimler tarafından?
- atatürk'ün dava arkadaşları,
- demokrat partililer,
- adalet partililer,
- tsk'nın içine yerleşmiş askeri cuntalar
vs.
ayrıca, deniz gezmiş ve arkadaşlarının, zannedildiği gibi marksist/leninist bir vurgusu da bulunmamaktadır.
savunmuş olduğu görüşlerinde bunlara rastalamamaktayız.
çünkü aslına bakarsak, deniz gezmiş kemalist bir düşünce akımından gelmektedir.
ve deniz gezmiş "türkiye'ye komünizm getireceğiz" diye bir iddiada da bulunmamıştır.
sadece ve sadece "antikapitalist" çizgisinde durmuşlardır.
1974'ten sonra devrimciler arasında bir kırılma yaşanıyor.
bu kırılma neticesinde deniz gezmiş'in dava arkadaşları, tamamıyla deniz gezmiş'in düşüncesine ve eylemlerine sırt çevirerek, bu oluşum içinden tekrar bir oluşum çıkartılıyor ve bu oluşum "komünizm" ideolojisi adı altında ilerlemeye başlıyor.
lakin yine söylüyorum ki, deniz gezmiş'in ve arkadaşlarının, veya bu oluşumun içinde bulunan devrimcilerin yapmış olduğu bütün eylemler suç teşkil eden unsurlardır.
bu kesinlikle tartışılamaz.
özetleyecek olursak, deniz gezmiş ve arkadaşları, terörist değillerdir, ama kahraman da değillerdir.
deniz gezmiş'e kahraman demek, "çalıyor çırpıyor ama yapıyor be" demekten farksızdır. çünkü deniz gezmiş suçludur.
deniz gezmiş'e terörist demek de, farklı ideolojiye sahip olup kendi ideolojisi dışındaki ideolojiyi destekleyen herkesi terörist olarak ilan etmekle aynıdır, farksızdır.
bana soracak olursanız, deniz gezmiş tamamıyla pisi pisine ölmüştür.
bir ideolojiye kapılıp hayatını heba etmenin en güzel örneğidir.
işin aslı, solculuk adı altındaki ideolojiye sahip insanlar, deniz gezmiş'i ve arkadaşlarını bayrak haline getirmişlerdir.
peki deniz gezmiş veya solcuların tabiriyle "darağacında üç fidan" terörist mi?
öncelikli olarak terörist nedir bunun tanımına bakmamız gerek;
masum ve sivil insanları öldüren örgütlere mensup olan militanlara terörist denir.
örneğin; pkk.
bu tanım çerçevesinde baktığımız zaman;
deniz gezmiş ve arkadaşları, birçok kez tck tarafından suç kabul edilecek eylemler yapmışlardır. örnek olarak iş bankası'nı soymuş olması buna güzel bir örnektir.
veya amerikalı astsubayları kaçırmış olmaları.
örnekte söylediğimiz gibi deniz gezmiş ve arkadaşlarının yapmış olduğu bu hususlar suç teşkil eden unsurlardır.
lakin, yapmış olduklarıyla bu insanların gerçek amacı, anayasanın ilk 3 maddesinin değişmesi değildir.
asıl olarak savunmuş oldukları fikir şudur;
"mustafa kemal öldü, türkiye yarı bağımlı bir ülke haline geldi.
kimler tarafından?
- atatürk'ün dava arkadaşları,
- demokrat partililer,
- adalet partililer,
- tsk'nın içine yerleşmiş askeri cuntalar
vs.
ayrıca, deniz gezmiş ve arkadaşlarının, zannedildiği gibi marksist/leninist bir vurgusu da bulunmamaktadır.
savunmuş olduğu görüşlerinde bunlara rastalamamaktayız.
çünkü aslına bakarsak, deniz gezmiş kemalist bir düşünce akımından gelmektedir.
ve deniz gezmiş "türkiye'ye komünizm getireceğiz" diye bir iddiada da bulunmamıştır.
sadece ve sadece "antikapitalist" çizgisinde durmuşlardır.
1974'ten sonra devrimciler arasında bir kırılma yaşanıyor.
bu kırılma neticesinde deniz gezmiş'in dava arkadaşları, tamamıyla deniz gezmiş'in düşüncesine ve eylemlerine sırt çevirerek, bu oluşum içinden tekrar bir oluşum çıkartılıyor ve bu oluşum "komünizm" ideolojisi adı altında ilerlemeye başlıyor.
lakin yine söylüyorum ki, deniz gezmiş'in ve arkadaşlarının, veya bu oluşumun içinde bulunan devrimcilerin yapmış olduğu bütün eylemler suç teşkil eden unsurlardır.
bu kesinlikle tartışılamaz.
özetleyecek olursak, deniz gezmiş ve arkadaşları, terörist değillerdir, ama kahraman da değillerdir.
deniz gezmiş'e kahraman demek, "çalıyor çırpıyor ama yapıyor be" demekten farksızdır. çünkü deniz gezmiş suçludur.
deniz gezmiş'e terörist demek de, farklı ideolojiye sahip olup kendi ideolojisi dışındaki ideolojiyi destekleyen herkesi terörist olarak ilan etmekle aynıdır, farksızdır.
bana soracak olursanız, deniz gezmiş tamamıyla pisi pisine ölmüştür.
bir ideolojiye kapılıp hayatını heba etmenin en güzel örneğidir.
devamını gör...
39.
ekşide deniz gezmişle ilgili okuduğum harika bir tanımı buraya yapıştıracağım.
eksisozluk.com/entry/164149617
bilmem reklama giriyor mu, sansür lazım mı falan, ama tam da demek istediklerimi yazmış adam. hadi hayırlısı pis sağcılar sizi*
eksisozluk.com/entry/164149617
bilmem reklama giriyor mu, sansür lazım mı falan, ama tam da demek istediklerimi yazmış adam. hadi hayırlısı pis sağcılar sizi*
devamını gör...
40.
şu karizma işe bak biz de kendimize adam diyoruz..
devamını gör...
"6 mayıs 1972" ile benzer başlıklar
mayıs
32