28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi

türkiye için son umuttu. haksızlığa karşı omuz omuza bir direnişti, maalesef başaramadık.

milyonların gezizekalı olduğu onurlu şerefli direniştir. sonradan amacını yitirmesi üzse de tarih boyunca unutulmayacaktır. ayrıca 5 litrelik su şişesiyle gaz maskesi yapmayı öğreten fuat ergin büyüksün büyük.

o dönem dolar 20 kuruş arttı diye oradaki insanları vatan haini ilan eden karakter yoksunu insanların olduğu zaman dilimi.

dolar 8 tl olduğunda sus pus olduğunuz unutulmayacak haberiniz olsun!

berkin elvan
ali ismail korkmaz
ethem sarısülük
ahmet atakan
medeni yıldırım
abdullah cömert
unutursak kalbimiz kurusun.

üzerinden uzun zaman geçtikten sonra gerçek öneminin kavrancağını düşündüğüm yegane direniştir.

batının desteğiyle devlete karşı ayaklanmanın tarihi. devlet gereğini yapıp ayaklanmayı bastırdı.

yıllarca hak ve özgürlüklere saldıran totaliter rejime ve yöneten diktatöre (bkz: recep tayyip erdoğan) bir başkaldırı.

#çapulcularaözgürlük

darbe isteğidir 3. günden sonrası. bu direnişten sonra ak parti yüzde 52 oy almıştır. ama bunlar az olsa bile kendi sesleri çok çıksın isterler. uzun yıllarca az oldukları halde mütedeyyin kesime zulmettiler. o zamanlar mütedeyyin kesim böyle devlete karşı direniş göstermeyip demokratik yollarla çözüm aradılar hep.

darbecilerin darbe isteği diye yaftaladıkları halk hareketidir. ayrıca akp hiçbir zaman o oy oranlarını hakkıyla almamıştır. fetöcülerin mahkemelerde verdikleri ifadelerde akp lehine oy hırsızlığı yaptıkları ortaya çıkmıştır. fetöcülerin bunu akp'den bağımsız, akp yönetiminin bilgisi dışında yapmaları mümkün değildir.

biz alışmışız taksim'e gider gitmez elimize birayı alıp sokaklarda turlamaya,
gezinin ilk günü yine gittik neler oluyor yerinde görelim diye. aldık yine gayri ihtiyari biraları girdik parka olani biteni kavramaya çalışıyoruz. bir kız çocuğu geldi, kız çocuğu diyorum muhtemelen üniversite öğrencisi birinci sınıf, ilk senesinde kazanmış ki ufak tefek gözüküyor. yaklaştı sıkıla sıkıla abi biz burda alkol icmiyoruz dedi. ne alaka dedim kendi kendime, neden diye sordum. dışardan görenler bizi yanlış anlamasın dedi. tamam ben bunu atarım abisi dedim. sen iç abi ben alır atarım sorun değil dedi.

iyiki de ilk gün oraya gitmişim, iyiki de hergun tekrar gitmişim. yoksa tv de izlediklerinizle orada yaşananlar aynı şeyler değildi. tv de size gösterilenler bugün bile bir kurmaca olabilir.

bir dönüm noktasıydi gezi, dönemedik, dondurmediler.

provoke edilmiş , amacından sapmış bir direniştir. nerede devleti eleştiren bir eylem olsa bit gibi türeyen marksistlerin olayı farklı noktaya taşımasıdır.

şu yukarıdaki entryleri yazsak ekşide ağır linç edilirdik. kim ne derse desin, gezi olayları pkk ve dhpkc ile sabote edilip en doğal hakkımız olan eylem yapma hakkını bitirmiştir.

rezil olan muhalefet ne yazık ki gezi parkı savunmasından sonra iyice rezil bir hale gelmiştir. öyle ki örgütlü muhalif sayısında gezi parkı savunmasından sonra gözle görülür bir azalma gözlemlenmiştir. (burası subjektiftir.) hatta muhalefetin gezi parkı savunması dinamiklerini, nasıl bir örgütlenme pratiğini içerdiğini anlayacak kapasitesi olmadığından dolayı biz şimdi bu haldeyiz. buna örnek olarak ise hiçbir örgüte mal edilemeyecek olan gezi parkı'nda sanki avm'deymişcesine sol örgüt stantlarının mevcudiyetini gösterebilirim. (gidenler ne demek istediğimi gayet iyi anlamıştır diye umuyorum.) ya da gezi esnasında sırf kişisel çıkarlar uğruna tkp'nin bölünmesini de buna örnek gösterebilirim.
biraz da akp bizim geleceğimizi çaldı demek yerine, muhalefetin bizi bu noktaya nasıl getirdiğini eleştirmemiz lazım.
gezi'den çıkardığım en büyük ders budur.

göğsümü gere gere katıldığım ve bunu söylemekten imtina etmeyeceğim eylemdir. hiç öyle fetö metö, dıj güçler ayaklarına yatıp da gezi direnişini karalayamazlar. bazıları fetönün dizinin dibinde bağdaş kurarken biz mütemadiyen küfrü basıyorduk sümüklü vaize.
yalnız şunu da belirtmeden geçemeyeceğim, bazı terör örgütleri protestolar tüm ülkeye yayılınca - ki bu ilk eylemden günler sonra oldu- gezi parkına sızma yaptılar, zaten yakma yıkma olaylarını da tahmin ediyorum bu gruptakiler gerçekleştirdi, o noktada ben ve benim gibi bir çok arkadaşım uyanarak derhal eylemi sonlandırdık. keza o tarihlerde sivil polisler eylemci kılığında gezi parkında cirit atıyordu.
suç bireyseldir, terör örgütleri mensuplarının yaptıkları gezi parkı direnişinin temel çıkış noktasını ve bizim anayasada temel hakkımız olan gösteri ve toplantı yürüyüşü maddesine dayanarak yaptığımız barışçıl protestoyu değersizleştirmez.
devletin görevi yakanın yıkanın ensesine yapışmaktır, anayasal hakkını kullananın değil.

"nerede bir eylem görsem, gözlerim dhkpcli arıyor." diyor bir amcam..

ülkenin sosyolojik manada, savunma mekanizmalarının bulunduğu zamanlarda yapılan bir eylemdir. onurlu ve doğru başlamış olup, amacından saptırılmıştır. kamuoyuna pkk-dhkpc eylemiymiş gibi lanse edilmiş ve amacına ulaşmıştır. eskide kalmıştır. eski neşeli mutlu günler gibi.

not: artık üzüle üzüle üzülme hissimi bile yitirdim.

başarıli olmuştur. erdoğan dediğini yapamamistir. bir daha kendisinden değerli insanlara hakaret etmemesi gerektiğini ve halka rağmen bir şey yapamayacağını öğrenmeliydi. biraz öğrenmiş olmalı.

sanıyorum ki barış atay’ın twitter profilinde sabitlediği tweet’inde geçen “hepiniz ağlayarak özür dileyeceksiniz. o gün geldiğinde; affedeni, acıyanı, yargılamaktan vazgeçeni de unutmayacağız. yok öyle ’torunlarla emeklilik, hepimiz kardeşiz, kavga istemiyoruz’ falan. her şey yeni başlıyor. bu ülkeye, insanına yaptıklarınızın hesabını vereceksiniz” ifadeleriyle atıfta bulunduğu 2013 yılına damga vuran olaylardan biri. söz konusu direnişi saptıranların sayesinde şu anda hepimize normal gelen ve gelmeyenlerin ise yavaş yavaş içi dışına çıkartılarak normalleştirildiği olayların zemini hazırlanmıştır. en son yaşanan 4 ocak 2021 boğaziçi üniversitesi protestosunda olduğu gibi benzer olaylar yaşandığı iktidar tabanlıların aklına bariz bir şekilde bu ve 15 temmuz 2016 darbe girişimi olaylarını akıllarına getirtip “bunlar asılmalı” gibi yaftalar attırması, böyle bir paranoyaklığa, şiddete ve sonu bitmek bilmeyen bir kutuplaşmaya zemin hazırlamıştır.

bir şeyleri değiştirebileceğine, dünyayı güzelleştirebileceğine inanan bir grup gencin "yeter" diye haykırmasıydı gezi direnişi. ne zamana kadar, siyasiler burnunu sokana kadar. oradaki çocuklar bir amaç uğruna toplanmıştı, işin içinde reklam yoktu provakasyon yoktu. halkın sesiydi gezi. her şehirde her semtte insanlar omuz omuza yürüdü.

a bu iktidara karşı bi hareket, bizde katılalım prim yapalım diyen çeşitli partilerden siyasiler ile fırsat bu fırsat diyen pkklılar burnunu bir soktu; iş şova döndü. ortalık parti bayraklarından, sponsor siyasetçiden, çeşitli siyasi posterlerden geçilmez oldu. at izi it izine karıştı. siyasiler devrim meşalesini eline aldı, direşini başlatan gençler bir kenara atıldı. hani bazen görüyoruz şehit cenazesınde en ön saf siyasi parti liderlerine verilir şov yapıcaz diye, şehidin ailesi arka plana atılır, öyle bir şey yapıldı. üstüne medya ve gücü elinde tutan iktidar suyu çeşitli şekillerde bulandırınca akrebin etrafını iyice ateş çemberi sardı ve umudu el birliğiyle öldürdüler.

tanım: ulu önder'in posterinin yanında apo paçavrası görene dek desteklediğim, diktatörlüğe hayır direnişi.

onbeştemmuz mizanseni değildi, gerçek bir karşı duruştu, unutturuldu. hakkına sahip çıkan halkın haklı duruşuydu, çarpıtıldı. ağaçlar önemliydi ama tek konu ağaç değildi, anlaşılmadı. gelinen nokta ortada; sefalet, eşitsizlik, mutsuzluk, umutsuzluk, korku, endişe ve en önemlisi otosansür her geçen gün katlanarak büyümekte..