acılı şalgam suyu

iştah açıcı içecek.ben ki 17 yaşından beri içki kullanan 30 yaşında bir adamım. bira,şarap gibi bilimum likitlerin müptelasıyım ama acılı şalgam dışında hiçbir içeceği ağzıma yüzüme sürerek içmek istediğimi hatırlamıyorum.

hiç sevmediğim şalgam suyunun acılı versiyonu olan içecektir.

su > rakı > çay > acılı şalgam

şeklinde olan hayati sıvılarım sıralamasında 4. sıradadır kendileri.

tanesi de varsa tadından yenmez (pardon içilmez)..

damacanası olsa da alsak dediğim.

adana kebap yanına en çok yakışan içecek. değerli işletmeler, kebabın yanına pilav koyacağınıza eşantiyon bir şalgam yollayın.

ah ulan simdi adana'da olup bardak bardak içmek vardı.
acısiz olunca yavan gelen içecek.

orijinal olmayan içecektir zira şalgam suyu acılı olmaz özünde. acı turşu suyu eklenerek acı tat sağlanır.

rakının yanında rakıyı berbat eder.

acısız şalgam suyunu tercih ettirir.

balığın yanına yakışan en güzel içecek

bir adana’lı olarak şalgamın özü acılı değildir. acı sonradan ilave edilir ve turşu suyu acısıdır.

balığın yerken içmiştim tadı fena değil gibi geldi.

şalgam ve acı suyu ayrı ayrı olur. el yapımı şalgamın içine el yapımı acı suyunu basarsın. bi de şalgam taneliyse eğer tadından yenmez.
merkez parkın ordaki sallanan köprünün aşağısındaki abi bu işi çok iyi yapıyor tavsiye ederim.

bir adanalı tanıdığım ikram etmişti. bir yudumla feleğim şaştı. herkesin içebileceği bir şey değil.
birde boğma diye el yapımı rakıları var, alkol kullanmadığım için sadece koklamıştım ama o da çok fena bir şey. nasıl içiyorsunuz hayret ediyorum.

adana kebap ve balık yemeklerinin eşlikçisi içecek. esasında mor veya siyah havuçtan yapılan mayalanmış bir içecek. tamamen acılı olanı aşırıya kaçıyor, acısız da pek bir şeye benzemediği için hafif acılı olması en kararı.

bazen güzel bazen değil. acımsı tad böyle yudumdan sonra damakta kalan çirkin bir tada benziyor. taze değilse hoş olmuyor.

6-7 yaşındayken mersin'e gittik ve orada açık satan bir amca vardı. beni, benden büyük 2 kuzenim götürdü. onlar içti ilk ama sıra bana da gelecekti. çünkü amaç beni mutlu etmek yani yeni bir şey denetmek. dedim "bu ne, kan suyuna benziyor ve bıyık çıkarıyor." sonda gülerek. şeffaf normal boy pet bardakta veriyordu. 20 kuruştu.
neyse ben ilkte istemeye istemeye tadına bakınca çok sevdim. bir bardak bitti. "tadı çok güzel, kanla alakası yokmuş." nasıl bir mutluluk ve coşkuyla söylüyordum. onlar 1 bardak içti. ikisi bana 2'şer tane ısmarladı. sonra ben de 2-3 bardak içtim.
o halimle utanç verici olduğumun farkında değildim. ikisi bana baya gülerek bakıyordu. o amca da bize gülüyordu. ama ben sadece içmeye odaklanmıştım.
birinciyi bitirince "daha ister misin?" diyordu kuzenlerim. "evet." hiç üşenmeden ve kızmadan soruyorlardı. (hem açgözlü hem de yüzsüz ben)
4 olunca durduk. "şimdi sıra benim paramda. amca bana 1 onlara 2'şer verir misin?" deyince onlar sadece 1'er içti ve sonra bana devrettiler. "olmaz, ben çok içtim bir de sizin paranızı çok kullandık. lütfen siz için, hadi hadi." deyince onlar da bana ısrar etti. ve sonuç; ben içtim. 2-3 gün mutlu kaldım. sekerek gidiyordum. "anne, biliyor musun bugün şalgam içtik. çok lezzetliydi. evde de yapar mısın?"
kendi kendime dönerken "hayatımda içtiğim en güzel şey. sudan bile güzel. bu nasıl olabilir? bence size de içerelim. abilere söyleyeceğim."

şalgam etkisi; tüm mutluluk hormonlarını çalıştırdı sanki. zaten genel olarak yerimde duramazdim ama o günlerde bir de mutluluk vardı. koşup duruyorum, zıplıyorum, işlerde yardım ediyorum, toplu abiler (kuzen +abilerim) oyunlar oynuyorum. hep gülüyorum, güldürüyorum. ne güzeldi...

şimdi içince en fazla gözlerimi kapatıp "mmm, harika." deyip bu zamana gittiğim için gülümsüyorum bardağa veya şişeye bakıp.
hâlâ güzelsin de ben değiştim canım içecek...

öncelikle "şalgam suyu" değil şalgam...aslında teknik olarak evet şalgam suyu denmesi doğal ama adana ve mersinde "şalgam suyu" derseniz döverler adamı. yine bir suriye lezzetidir. arapların havuçla bir alıp veremediği var galiba. (bkz: cezerye) 30 yılımı geçirdiğim mahalleme ilk taşındığımda dört bir yanımız antakyalıydı, bitişiğimizde kulübeden hallice bir ev vardı, karı koca fıçılarda bir şey yapıp satıyorlardı, adamın bir 3 tekerlisi vardı, sabah 5 de kalkıp onu doldurup çıkıyordu. suphi idi ismi...şu an o kulübenin yerinde 2 adet apartman var, altında mercedes vito, suphi şalgam ismini tescillemiş...helal olsun, helalll.