agatha christie

1926 ile 1932 yılları arasında pera palas otelin 411 numaralı odasında pek çok kez konakladığı ve hatta doğu ekspresi’nde cinayet’i burada yazdığı söyleniyor.

kitaplarını bastırmak istediğinde yaklaşık 30 yayınevinden (daha fazla diye biliyorum) ret cevabı almış olmasına rağmen vazgeçmeyen ve dünyanın en çok satan yazarları arasına girmeyi başarmış yazardır. eski adıyla on küçük zenci, yeni adıyla on kişiydiler gelmiş geçmiş en çok atan 10 kitaptan biridir..

ps: şimdiye kadar 3 yayınevinden ret aldım bende. yolunda kararlı adımlarla ilerliyorum.. *

polisiye konusunda eline su dokulmeyecek yazar.okuyucusunu hiç sıkmadan yazan yazar.
nil'de ölüm
on küçük zenci favorimdir.

sanırım alanında en başarılı olan yazar.

ince kitaplara büyük heyecanlar yüklemiş, yolculuklar için birebir çerezlik eserler oluşturmuş nadide yazar.

acaba ben başka yazarın kitabını mı okudum dedirten tanımları gördüğüm başlık.

dedektif romanlarımın ana hatlarını, bulaşık yıkarken düşünüyorum.  çünkü bu o kadar kötü bir iş ki insan cinayetten başka bir şey düşünemez

kötü bir işten ilham almak ve onu avantaja çevirmek... o işi yaparken kafanda başka bir şey düşünerek ,onu hiç yapmıyorsun hissiyatına kapılmak. bu sözden yola çıkarak bende kendimi yemek yapmaya adayacağım. bu süre zarfı içinde psikolojik gerilim hikayesi yazmayı planlıyorum. 2 saat emek harcanan bir,iki kap yemeğin bitme süresini baz alırsak ve sürekli tekrarlanan bir döngü içine bizi hapsettiğinide eklersek ,yapma zorunluluğumuzu da ekleyelim aman ha tuz'u unutmayalım... evett kesin bir gerilim hikayesi çıkaracağım. * kitabın ismi, on çeşit baharat.. bu kadar zırvaladıktan sonra biraz agatha'dan bahsedelim.

polisiye roman deyince akıllara gelen ilk isimlerdendir. yazar küçük yaşlarda okuduğu polisiye kitaplardan etkilenerek bu yola girmeye karar vermiş. 80 e yakın dedektif romanı yayınlamıştır.
doğu ekspresinde cinayet adlı romanını istanbul beyoğlu ilçesinde yer alan pera palas otelinde kaleme almıştır. 411 numaralı oda söylenene göre christie'ne tahsis edilmiş. hatta bir rivayet'e göre 11 gün boyunca hiç görülmemiş ortalıktan kaybolmuştur. ara ara istanbul'a otel'de konaklamaya gelirmiş. belki de dedektiflik hikayeleri için bu şehirden ilham alıyordur ne dersiniz?

yaptığı evliliklerde pek yüzü gülmemiştir. yazar'ın katil kim sorusunu sorduğu romanlarındaki bazı karakterler belki de eski eşlerinden biridir.
gençken evlenin, çünkü yaşlanınca insanın aklı başına gelir. ve akıllı bir insan da asla evlenmez. bu akılda kalıcı, zekice söze katılmamak elde değil.

yazdığı romanlar'ın film uyarlarmalarınıda bulubilirsiniz. on küçük zenci kitabını okuyup, üç bölümlük dizisine geçtim.
kitap ve film kıyaslaması yapmayı seviyorsunuz on küçük zenci'yi kesinlikle tavsiye ederim.

yazar'ın okuduğum bir kaç kitabından yola çıkarak, benim açımdan okunması zevkli ve akıcı üslubu olduğunu söyleyebilirim. sadece seri'ye bağlanılır mı kitapları bilemedim. bir yerden sonra polisiye sevsem bile sıkıcı gelmeye başlıyor. ama başladığınız kitap asla yarıda kalmıyor dikkat ve merak unsuru olduğu için sonu çabuk geliyor.

miss marple gibi sezgileri kuvvetli, zeki, oturduğu malikaneden ayrılmadan vakaları çözebilen önemli bir karakter yaratmış ünlü polisiye edebiyatçısı.

ingiliz kadın polisiye roman yazarıdır. kendisi ile 12 yaşındayken tanıştım ve külliyatını hala bitiremedim. zira kitapları benim için kara gün dostudur. elim hiçbir şeye gitmiyor mu, biraz keyiflenmek mi istiyorum, hemen koşar sarılırım bir kitabına.

kitaplarında gerilim unsurları yok denecek kadar azdır. genellikle bir cinayet işlenmiştir ve sakin sakin suçlu aranır. ben özellikle bu sakinliği çok seviyorum. en bilindik karakterleri hercule poirot ve miss marple'dır. ben kendi adıma miss marple'ın olduğu kitapları daha komik ve eğlenceli buluyorum. yaşlı bir kadının örgü örüp dedikodu yapar görünürken cinayeti çözüvermesi inanılmaz keyiflendiriyor beni.

şimdilerde mary westmacott takma adıyla yazdığı aşk romanları da basıldı ve ilgi gördü. onlardan birini hiç okumadım. oldukça da merak ediyorum.

muhteşem bir yazar, her karakteri değişik ve derin. anlatış şekli sade ve anlaşılır, üstelik poirot karakteri de favorim. çoğu kitabını aldım, diğerlerini de alabilirim inşallah. tavsiye ederim herkese kitapları çok kalın değil hikaye çok akıcı olduğu için çok çabuk bitiyor.

agatha mary clarissa miller christie mallowan

1890/1976 yılları arasında yaşamış ingiliz yazar. polisiye türünün en önemli isimlerinden biridir. hercule pairot karakterinin yaratıcısıdır, onlarca kitaba imza atmıştır.
kendisi bir disleksi hastasıdır, babası erkenden ölmüş, annesi tarafından büyütülmüş ve kendini geliştirmesine yardımcı olmuştur. kaynağı doğrulanmamakla birlikte 11 gün kaybolduğu rivayet edilir.

belki de romanında kaybedeceği kişinin ne hissedeceğini anlamak için bunu bizzat yaşamak istemiştir.

okuyucuları hipnotize eden yazar. kitabı bir türlü elinizden bırakamazsınız, yemek bile yiyemezsiniz. bir kitabını almıştım ve babam sabahın beşine kadar okumuştu. normalde tabii ki kitap okur ama bu kadar abartmazdı. onun için korkmaya başlamıştım. kitaptan sonra normale döndük. favorim (bkz: sir arthur conan doyle)

polisiye türünde yazmış olduğu kitaplar, entelektüel ve edebi değerlerden uzak bir şekilde raflarda yer ediniyor. bu durum bir zafiyet olarak algılanabilir lakin buna ihtiyaç duymadan böylesine basit ve akıcı bir dille beraber kıymetli karakterleri hayatımızda yer edindirmeyi başarmıştır. bir şeyler öğrenmek, oldukça şaşırmak istemeden heyecan içerisinde bir çırpıda kitaplar okumak istiyorsanız birebirdir eserleri.

zeka parıltısı kitapları ve kitaplarından uyarlanmış filmleri ile her geçen gün parıldıyor.

eserlerine aşığım.

kendisi bir dönem arkeolog eşi ile birlikte mezopotamya bölgesinde bulunmuş olan ingiliz hanım.hatta sadece ortadoğu değil bir dönem türkiye'de de bulunmuş ve istanbul'da pera palas otelinde doğu ekspresi adlı romanını kaleme almıştır. kitaplarında soyluluğa sık sık vurgu yapması meşhurdur.biraz eski kafalı olmalı ki ingiltere victoria dönemi ahlakçılığının ve soyluluğunun şekil değiştirip esnek hale geldiği bir çağda bu eski dönemi ısrarla savunma gibi bir misyon edinmiştir.kitaplarında ahlaki bulmadığı gayri ahlaki normları gizlice benimsemiş sahte ingiliz soyluluğu portresini gözler önüne sermiş ,yazdıkları ile polisiye romanın daha sonra klişe haline gelen katil kim ve uşak konulu birbirinin kopyası polisiyelere ilham kaynağı olmuştur.özellikle iki romanının bende yeri ayrıdır.ilki geceyarısı cinayeti ,ikincisi ise on küçük zenci.bu iki romanı polisiye edebiyatta bence zirveye oynayan iki başyapıttır. ayrıca dikkatle okunduğunda antikomünist eğiliminin keskinliği daha net görülebilir

en iyi kadın yazar sayılabilir.
ama bi arthur conan doyle veya bi maurice leblanc değildir.

hercule poirot'un baş rolde olduğu romanları daha güzeldir.

ingiltere'nin en yüksek onur unvanı olan "britanya imparatorluğu kadın komutanı" nişanını alan polisiye romanının piridir.

cinayetler oteli, doğu ekspresinde cinayet ve on kişiydiler kitaplarını okumuştum. on kişiydiler gerçekten çok eğlenceli ve şaşırtıcıydı.