1.
albert eckstein alman yahudi çocuk doktoru ve bilim insanıdır . yahudi fabrikatör zengin bir ailenin çocuğudur . 1935 yılında nürnbeg yasaları sebebiyle hitler almanyasında yahudi düşmanlığı (antisemitizm) çok yükseldi ve 1.dünya savaşı yıllarında üstün hizmetlerinden demir haç madalyası almasına rağmen; baskı görmesine dayanamayıp hitler almanyasını terk etmiştir.

bu süreçte kendisine amerikadan ve ingiltereden ciddi teklifler gelmiştir çünkü dünya çapında çalışmalarıyla adını duyurmuş bir bilim insanı fakat kabul etmemiş tercihini atatürk türkiyesinden yana kullanmıştır . çünkü albert einstein'nın atatürke yazmış olduğu mektubu ve atatürkün de sağladığı güven ile alman yahudi akademisyenlerin cazip noktası türkiye olmuştur .
türkiyeye geldiği zaman ilk karşılayan o dönemin sağlık bakanı dr. refik saydamdır. ülkede hastalıklar ile mücadelede çaresiz kaldıklarını , çocuk ölümlerinin çok ciddi yüksek olduğunu , önleyici sağlık uygulamaları yetersizliğinden ayrıca çocuk sağlığı ve hastalıkları politikamızın oluşması konusunda yardım istemiştir. refik saydam; onun çalışmalarına başlamadan anadoluyu karış karış gezmesi tavsiyesinde bulunmuş. oda bu tavsiyeye uyarak ilk olarak ülkemizi gezmiş gezerken de çalışmalarını sürdürmüştür .
köy muhtarı ile nargile içerken gezi fotoğrafı
ilk gezisini temmuz 1937 yılında başladı. ilk olarak ; van ,yozgat, samsun, mersin ,amasya, sivas, adana ,gaziantep, niğde, konya, afyon ,burdur, eskişehir merkez ve köylerine gidildi. sağlık çalışanları ve muhtarlar , köylüler aracılığıyla getirtilen çocukları yorulmadan muayene ediyor; sınıflandırıp, istatistikler hazırlayıp rapor tutuyordu. bu girişim cumhuriyet tarihinde bir ilktir bundan önce hiç bu kadar detaylı bir çalışmaya girişen olmamıştı. o zamanın türkiyesinde çocuk ölümleri yüzde 50 ( %50) civarındaydı bu çok ciddi bir oran. anadolu gezileri sırasında karşılaştıkları hastalıkların listesini çıkartıyordu en başta gelen hastalıklar şunlardı ;
*sıtma*, verem , trahom üzerinde yoğunlaşıldı . ve bu hastalıklar ile kampanya mücadelesine girişildi bu mücadele ülke geneline yayıldı köylere yapmış oldukları ziyaretlerde bu sonuçları görebiliyordu.
o bozkır çocuklarının ve ailelerinin yaşam umudu olmuştur 50.000 üzerinde çocuk muayenesi yapıp , 2 milyona yakın insana temas etmiştir bu günümüz koşullarında bile inanılmaz bir sayı . ayrıca ekibinin yapmış oldukları çalışmalar sayesinde türkiyedeki çocuk ölüm oranları %50 den %3 e düşmüştür bu kısacık zamanda ikinci dünya savaşı zorluklarında bu oranı yakalamak mucizedir.

ülkenin sadece hastalıklar ile mücadele etmesinin yanında kalmayıp öğrenci yetiştirme konusundada çok ciddi atılım yapmıştır korkut boratavın hastalığını iyileştirmiş okutmuş aynı zamanda dr . ihsan doğramacı ,dr. selahattin tekand gibi bir doktorların yetişmesini sağlamış, yeni akademisyenler için çalışma ortamı oluşturmuştur .
çocuk ölümlerinin %50 olduğu türkiye'de henüz düzenli bir çocuk kliniği olmadığı zamanda ankara üniversitesi'de çocuk polikliniği kurulması için çalıştı, 5 yıl boyunca kurucu direktörlüğünü icra etti. türkiyede tıp alanında köklü değişiklik yaptı.
bu resim dr. albert ekcstein, ankara üniversitesi tıp fakültesi çocuk sağlığı ve hastalıkları bölümünde. dr. bahtiyar demirağ ve dr. ihsan doğramacı ve arkadaşları ile çekilmiştir.
bilim insanı olmasının yanı sıra sanatçı yönüde vardır. girdiği köylerde; köylülerin ve çocukların fotoğraflarını çekmiştir ve anılarını yazmıştır ayrıca tarihi yapıtları / eserleri de unutmamış onlarıda ölümsüzleştirmiştir . çekmiş olduğu fotoğraflar ile anadolu da toplumcu belgesel çalışmaların temelini atmıştır. çalışmaları türkiyede çok beğenildiği için merkez bankası albert eckstein'nın bizzat çektiği fotoğrafı 10 tllik banknota eklemiştir .
çektiği fotoğraflar cambridge üniversitesinin arşivinde halen bulunmaktadır. bir kaç örneği buraya ekliyip yazımı sonlandırıcam , cambridge üniversitesinin linkini de alt tarafa bırakıyorum ilgilenenler bakabilirler. köylü çocukların fotoğrafları:
burdur
van
samsun
niğde
sivas
mersin
daha birçoklarını bırakacağım linkte bulabilirsiniz . çok değerli çalışmalar o dönemin sosyal gerçekliğini çok güzel yansıtıyor anadolunun görünmeyen zorlu yüzünü yoksullukla mücadeleyi hastalıkla mücadeleyi ve bir o kadarda saflığı hissettiriyor.cambiridge üniversitesinin dijital kütüphanesinden uzun uğraşlar sonucu bulabildim şanslısınız normal sözlük yazarları :)
www.cam.ac.uk/stories/eckst... (tanıtım ve bilgilendirme sayfasıdır bir kaç resim vardır.)
cudl.lib.cam.ac.uk/collecti... (burada daha fazla resim bulabilirsiniz)
eckstein bugün türkiyesinin isimsiz kahramanları arasındaydı bilinmesini istemiştim umarım farkındalık yaratmışımdır. onun sağlık devrimleri olmasaydı milyonlarca çocuk ölücekti hatta belki şuanda hayatta olamazdık bu değerli insanın ismini bilmiyoruz değer vermiyoruz kendisi ile bilgilerini cambridge üniversitesinden alıyorum fotoğraflarını ordan buluyorum bu adama müze yapılmalıydı , devlet kanalında belgesel çekilmeliydi bu kadar vefasız olmamalıydık. bazı türk yazarlar tarafından kitapları yazılmış fakat bu çok yetersiz bir kaç kişi tarafından hatırlanan birisi olması bir devlet ayıbıdır. hakkında yazılan kitapların bir kısmını alta bırakıyorum.

bozkır çocuklarına bir umut dr. albert eckstein - nejat akar
arnold reisman : nazizmden kaçanlar ve atatürk’ün vizyonu
anadolu'da bir alman doktor - balcı c.
prof.dr.albert eckstein ile anadolu’da onbeş yıl (1935-1950) bizzat kendisi kaleme almıştır.
ikinci dünya savaşının bitmesiyle almanyaya dönmek üzere kalabalık bir kafileyle ankara garından uğurlanmıştır.hamburg üniversitesinde ilk dersi türkiyedeki pediatrik bakıma ilişkin sorunlar olmuştur. fakat türkiyeden ayrıldıktan sonra eski çalışma gücünü sürdürememiştir 6 ay sonra kalp krizi sebebiyle hayata veda etmiştir.
ne desek az , hayatını kurtardığın milyonlarca çocuk adına teşekkür ederim albert eckstein , huzur içinde uyu.

bu süreçte kendisine amerikadan ve ingiltereden ciddi teklifler gelmiştir çünkü dünya çapında çalışmalarıyla adını duyurmuş bir bilim insanı fakat kabul etmemiş tercihini atatürk türkiyesinden yana kullanmıştır . çünkü albert einstein'nın atatürke yazmış olduğu mektubu ve atatürkün de sağladığı güven ile alman yahudi akademisyenlerin cazip noktası türkiye olmuştur .

türkiyeye geldiği zaman ilk karşılayan o dönemin sağlık bakanı dr. refik saydamdır. ülkede hastalıklar ile mücadelede çaresiz kaldıklarını , çocuk ölümlerinin çok ciddi yüksek olduğunu , önleyici sağlık uygulamaları yetersizliğinden ayrıca çocuk sağlığı ve hastalıkları politikamızın oluşması konusunda yardım istemiştir. refik saydam; onun çalışmalarına başlamadan anadoluyu karış karış gezmesi tavsiyesinde bulunmuş. oda bu tavsiyeye uyarak ilk olarak ülkemizi gezmiş gezerken de çalışmalarını sürdürmüştür .

ilk gezisini temmuz 1937 yılında başladı. ilk olarak ; van ,yozgat, samsun, mersin ,amasya, sivas, adana ,gaziantep, niğde, konya, afyon ,burdur, eskişehir merkez ve köylerine gidildi. sağlık çalışanları ve muhtarlar , köylüler aracılığıyla getirtilen çocukları yorulmadan muayene ediyor; sınıflandırıp, istatistikler hazırlayıp rapor tutuyordu. bu girişim cumhuriyet tarihinde bir ilktir bundan önce hiç bu kadar detaylı bir çalışmaya girişen olmamıştı. o zamanın türkiyesinde çocuk ölümleri yüzde 50 ( %50) civarındaydı bu çok ciddi bir oran. anadolu gezileri sırasında karşılaştıkları hastalıkların listesini çıkartıyordu en başta gelen hastalıklar şunlardı ;
*sıtma*, verem , trahom üzerinde yoğunlaşıldı . ve bu hastalıklar ile kampanya mücadelesine girişildi bu mücadele ülke geneline yayıldı köylere yapmış oldukları ziyaretlerde bu sonuçları görebiliyordu.
o bozkır çocuklarının ve ailelerinin yaşam umudu olmuştur 50.000 üzerinde çocuk muayenesi yapıp , 2 milyona yakın insana temas etmiştir bu günümüz koşullarında bile inanılmaz bir sayı . ayrıca ekibinin yapmış oldukları çalışmalar sayesinde türkiyedeki çocuk ölüm oranları %50 den %3 e düşmüştür bu kısacık zamanda ikinci dünya savaşı zorluklarında bu oranı yakalamak mucizedir.

ülkenin sadece hastalıklar ile mücadele etmesinin yanında kalmayıp öğrenci yetiştirme konusundada çok ciddi atılım yapmıştır korkut boratavın hastalığını iyileştirmiş okutmuş aynı zamanda dr . ihsan doğramacı ,dr. selahattin tekand gibi bir doktorların yetişmesini sağlamış, yeni akademisyenler için çalışma ortamı oluşturmuştur .
çocuk ölümlerinin %50 olduğu türkiye'de henüz düzenli bir çocuk kliniği olmadığı zamanda ankara üniversitesi'de çocuk polikliniği kurulması için çalıştı, 5 yıl boyunca kurucu direktörlüğünü icra etti. türkiyede tıp alanında köklü değişiklik yaptı.

bilim insanı olmasının yanı sıra sanatçı yönüde vardır. girdiği köylerde; köylülerin ve çocukların fotoğraflarını çekmiştir ve anılarını yazmıştır ayrıca tarihi yapıtları / eserleri de unutmamış onlarıda ölümsüzleştirmiştir . çekmiş olduğu fotoğraflar ile anadolu da toplumcu belgesel çalışmaların temelini atmıştır. çalışmaları türkiyede çok beğenildiği için merkez bankası albert eckstein'nın bizzat çektiği fotoğrafı 10 tllik banknota eklemiştir .

çektiği fotoğraflar cambridge üniversitesinin arşivinde halen bulunmaktadır. bir kaç örneği buraya ekliyip yazımı sonlandırıcam , cambridge üniversitesinin linkini de alt tarafa bırakıyorum ilgilenenler bakabilirler. köylü çocukların fotoğrafları:






daha birçoklarını bırakacağım linkte bulabilirsiniz . çok değerli çalışmalar o dönemin sosyal gerçekliğini çok güzel yansıtıyor anadolunun görünmeyen zorlu yüzünü yoksullukla mücadeleyi hastalıkla mücadeleyi ve bir o kadarda saflığı hissettiriyor.cambiridge üniversitesinin dijital kütüphanesinden uzun uğraşlar sonucu bulabildim şanslısınız normal sözlük yazarları :)
www.cam.ac.uk/stories/eckst... (tanıtım ve bilgilendirme sayfasıdır bir kaç resim vardır.)
cudl.lib.cam.ac.uk/collecti... (burada daha fazla resim bulabilirsiniz)
eckstein bugün türkiyesinin isimsiz kahramanları arasındaydı bilinmesini istemiştim umarım farkındalık yaratmışımdır. onun sağlık devrimleri olmasaydı milyonlarca çocuk ölücekti hatta belki şuanda hayatta olamazdık bu değerli insanın ismini bilmiyoruz değer vermiyoruz kendisi ile bilgilerini cambridge üniversitesinden alıyorum fotoğraflarını ordan buluyorum bu adama müze yapılmalıydı , devlet kanalında belgesel çekilmeliydi bu kadar vefasız olmamalıydık. bazı türk yazarlar tarafından kitapları yazılmış fakat bu çok yetersiz bir kaç kişi tarafından hatırlanan birisi olması bir devlet ayıbıdır. hakkında yazılan kitapların bir kısmını alta bırakıyorum.

bozkır çocuklarına bir umut dr. albert eckstein - nejat akar
arnold reisman : nazizmden kaçanlar ve atatürk’ün vizyonu
anadolu'da bir alman doktor - balcı c.
prof.dr.albert eckstein ile anadolu’da onbeş yıl (1935-1950) bizzat kendisi kaleme almıştır.
ikinci dünya savaşının bitmesiyle almanyaya dönmek üzere kalabalık bir kafileyle ankara garından uğurlanmıştır.hamburg üniversitesinde ilk dersi türkiyedeki pediatrik bakıma ilişkin sorunlar olmuştur. fakat türkiyeden ayrıldıktan sonra eski çalışma gücünü sürdürememiştir 6 ay sonra kalp krizi sebebiyle hayata veda etmiştir.
ne desek az , hayatını kurtardığın milyonlarca çocuk adına teşekkür ederim albert eckstein , huzur içinde uyu.
devamını gör...