1.
1935 erzincan doğumlu türk halk müziği sanatçısı. 2006 yılında hakkın rahmetine kavuşmuştur, nurlar içinde yatsın büyük ustamız.
oy oy en sevdiğimm.*
gafil gezme şaşkın
oy oy en sevdiğimm.*
gafil gezme şaşkın
devamını gör...
2.
yaşamımın sonlarında bana birisi bana en çok gurur duyduğun şeyler nedir diye sorsa sanırım listenin başına ali ekber çiçek'le çağdaş olma durumunu söylerim.
kanaatimce büyük ozanımız avrupa'da doğsaydı dahi besteciler arasında yer alırdı. ingiltere'de doğsaydı sadece haydar haydar bestesi için bile sir ünvanı kazanırdı. fransa'da yaşasa her sene devlet nişanları verilirdi.
türkiye'de doğduğu için doğduğuna pişman edilmiştir. yaşamına ve ruhuna saygıyla.
kanaatimce büyük ozanımız avrupa'da doğsaydı dahi besteciler arasında yer alırdı. ingiltere'de doğsaydı sadece haydar haydar bestesi için bile sir ünvanı kazanırdı. fransa'da yaşasa her sene devlet nişanları verilirdi.
türkiye'de doğduğu için doğduğuna pişman edilmiştir. yaşamına ve ruhuna saygıyla.
devamını gör...
3.
aynı mahallede oturduk, arada sazının sesini duyardık,balkonunda türkülerini mırıldanırdı..güzel insanlar geçti vesselam bu memleketten.
devamını gör...
5.
aaaah ali ekber baba , seni barışa semah dönenler konserinde tanımıştım.
o atatürk olimpiyat stadyumunun soğuğunu yerle bir etmiştin.
saygı ve sevgiyle anıyorum ve bir parçasını size dostlara armağan ediyorum .
o atatürk olimpiyat stadyumunun soğuğunu yerle bir etmiştin.
saygı ve sevgiyle anıyorum ve bir parçasını size dostlara armağan ediyorum .
devamını gör...
6.
bugün ölüm yıldönümü; saygı, sevgi ve özlemle.. böyle bir değer geçti bu ülkeden. ruhu şad olsun büyük üstadın.. haydar haydar
ölürsem beni türkiye’den çok dünya tanır" diyen ali ekber çiçek, kendi ülkesinden hak ettiği ilgiyi bulamamaktan yakındı. ünü dünyaya yurt dışında verdiği konserlerle yayılan türkü ustası o günleri şöyle anlattı:
“yurt dışındaki konserlerime 1965 yılında almanya, belçika, hollanda ve fransa’da verdiğim resitallerle başladım. almanya eski başbakanlarından willy brand’ın isteği üzerine 1980’de burada verdiğim konserlerle sesim ve sazım tanınır oldu. 83’te colombia üniversitesi’nde verdiğim konserde, türkülerim dinleyenleri o kadar çok etkiledi ki üniversite bu konseri plak haline getirdi. ardından unesco tarafından “turkish sufi music - folk lute of anatolia" (anadolu halk müziği geleneği) adlı plağım yayınlandı. iki eser bu güne kadar cezayir, bahreyn, bali, bengal, belarusya, bolivya, kamboçya, kamerun, şili, dahomey, yunanistan, hong kong, hindistan, ırak, portekiz, romanya, vietnam, yemen, japonya, suriye, fildişi sahili ve cava’da türküseverlerin beğenisine sunuldu. türkiye dışında neredeyse yayınlanmayan ülke kalmadı.
1990 yılında teksas, michigan ve wisconsin üniversitelerinde verdiğim konserler uzun süre konuşuldu. bu sayede hem alevi kültürünü hem de halk müziğini tanıtma fırsatı buldum. şu sıralar yedi türkümün öyküsü abd’deki bazı üniversitelerde ders konusu."
ölürsem beni türkiye’den çok dünya tanır" diyen ali ekber çiçek, kendi ülkesinden hak ettiği ilgiyi bulamamaktan yakındı. ünü dünyaya yurt dışında verdiği konserlerle yayılan türkü ustası o günleri şöyle anlattı:
“yurt dışındaki konserlerime 1965 yılında almanya, belçika, hollanda ve fransa’da verdiğim resitallerle başladım. almanya eski başbakanlarından willy brand’ın isteği üzerine 1980’de burada verdiğim konserlerle sesim ve sazım tanınır oldu. 83’te colombia üniversitesi’nde verdiğim konserde, türkülerim dinleyenleri o kadar çok etkiledi ki üniversite bu konseri plak haline getirdi. ardından unesco tarafından “turkish sufi music - folk lute of anatolia" (anadolu halk müziği geleneği) adlı plağım yayınlandı. iki eser bu güne kadar cezayir, bahreyn, bali, bengal, belarusya, bolivya, kamboçya, kamerun, şili, dahomey, yunanistan, hong kong, hindistan, ırak, portekiz, romanya, vietnam, yemen, japonya, suriye, fildişi sahili ve cava’da türküseverlerin beğenisine sunuldu. türkiye dışında neredeyse yayınlanmayan ülke kalmadı.
1990 yılında teksas, michigan ve wisconsin üniversitelerinde verdiğim konserler uzun süre konuşuldu. bu sayede hem alevi kültürünü hem de halk müziğini tanıtma fırsatı buldum. şu sıralar yedi türkümün öyküsü abd’deki bazı üniversitelerde ders konusu."
devamını gör...
7.
sabah onu anarak başladık...
devamını gör...
8.
bir röportajında okumuştum. rahmetli bir yerde konser vermiş muhitin imamı evine davet etmiş. rahmetli de çekine çekine gittim demişti röportajında. neyse gitmiş, imam ali ekber ustadimiza mükellef bir sofra kurmuş. başörtülü karısı ile kızlarıyla birlikte masaya oturmuş. üstada bir de rakı ikram etmiş imam. röportajında "ben içtiğim rakıyla onlar da çaldığım sazla demlendiler" demişti.
ruhun şad olsun babasultan. ışıklar içinde uyu.
ruhun şad olsun babasultan. ışıklar içinde uyu.
devamını gör...
9.
26 nisan da hakka yürüyüşün senei devriyesi idi. onun aziz hatirasina rahmetli dedemin ali babanin en sevdiği türküsünü paylaşmak istedim.
sabahtan uğradım ben bir figana
sabahtan uğradım ben bir figana
devamını gör...
10.
her dinlediğimde sesinde anadolu'nun tüm ezilmişliğini, yoksulluğunu, çaresizliğini duyup ağlamaklı olduğum büyük halk ozanı. 1935 erzincan doğumlu türk halk müziği sanatçısı. 2006 yılında hakkın rahmetine kavuşmuştur, nurlar içinde yatsın büyük ustamız. eserlerinde kullandığı dil; halkın konuştuğu arı, duru bir türkçe'dir. ali ekber çiçek'e tengri rahmet eylesin; a. ekber çiçek'in tini şad, mekanı uçmağ olsun.
devamını gör...
12.
annemin anlattigina göre uzaktan akrabamiz olan büyük müzisyen.
devamını gör...
13.
kimse bilmezzzzz, kimse tanımazz....çaldığı bu türkü incelemeye alınmıştır.. ne oluyor lan, tek bir sazla orkestra havası nasıl vermiş diye....
devamını gör...
14.
keşke bağlaması ile eşlik edebilseydi...müzikologlar tarafından incelemeye alınmış bir eser....
devamını gör...
15.
aynı vardan var olup, yine yeni varlara karışan, tarih üstü bir ulu ses bilgesiydi o..
bize türkücü diye tanıttılar, bir sazcı sanıldı..
artık ışıklara yoldaş zamanötesi bir babahaydar haykırışı nefesiydi oysa..
bize türkücü diye tanıttılar, bir sazcı sanıldı..
artık ışıklara yoldaş zamanötesi bir babahaydar haykırışı nefesiydi oysa..
devamını gör...